1. 1.
    0
    dinleyen bir kaç kişi çıkarsa başlayayım binler.
    ···
  2. 2.
    0
    başlayayım dinleyen dinler amk.
    ···
  3. 3.
    0
    olay üniversiteyi kazandığım ilk sene başıma geldi. o zamanlar yurtta kalıyorum ama eve çıkma hayaliyle yanıp tutuşuyorum. lan böyle başlayınca gerçek kesit gibi oldu amk. neyse devam. yurtta geçen bir dönemden sonra yurdun o eğlenceli, birbirinden dalyarak insanlarla dolu bir dönemini geride bırakmışım. yavaştan eve çıkmaya meylediyoruz. gerek eve çıkacak arkadaş, gerek eve çıkacak ev çalışmaları yürütüyorum. tabi bu sırada birileri eve davet edince gitmemezlik etmiyorum. kolamı çekirdeğimi alıp hemen koşuyorum. olay yine böyle bir gün başladı.
    ···
  4. 4.
    0
    yurttaki oda arkadaşı geldi. dedi hacı bizim arkadaş köye ailesinin yanına gidecek ev boş, kalırsanız kalın dedi. kalalım film izleriz, geyik yaparız. hem yurt baydı her gece batak. tamam lan dedim. iyi olur. içimden diyorum amk adama bak, boş ev bulmuş karı kız atacağına film derdinde, helal olsun. neyse yurtta biraz daha takıldık. eşya üstümüzü başımızı vs aldık. gitmeden çarşıdan alalım erzakı dedi. niye lan dağa mı gidiyoruz amk dedim. hacı dedi ev biraz uzak bakkala çakkala. tamam dedim.
    ···
  5. 5.
    0
    bindik dolmuşa gidiyoruz ama gitgide ıssızlaşıyor ortalık. ilk önce evler seyreldi. gitgide gidiyoruz sonra sırf tarlalardan geçmeye başladık. hava da kararıyor zati. lan dedim geçtik mi evi daha ne kadar gideceğiz. arkadaş dedi daha var. dolmuştan alakasız bir yerde indik. etraf ıssız, zütümüzü kesseler bir hafta da ancak bulunuruz. etrafta kavak ağaçları, hava bulutlu kapalı, önümüzde upuzun bir yol. etrafta in cin top oynuyor. bu yolu tırsa tırsa geçtikten sonra ileride evlerin olduğu bir sokağa girdik. ama etrafta ne ışık ne bir insan var.
    ···
  6. 6.
    0
    vay amk. hiç dinleyen yok lan.
    ···
  7. 7.
    0
    @8 eyv panpa devam edeyim . yatmaya gidiyordum. vazgeçtim.
    ···
  8. 8.
    0
    eve doğru gidiyoruz. arkadaşa dedim buralar niye böyle hacı. dedi bu taraflar ucuzmuş hem şehre uzak, hem ıssız. etrafta bir insan görünmüyor. iyi dedim, kalan ben değilim banane amk. bu evi tutan arkadaşlar da, sırf rahat batak oynayıp çay içmek için çıktılar. adamların okulla alakası yok. ondan okula uzakmış yakınmış pek giblerinde değil. kalanlar bilir, eskiden ketıl kağıt falan çok yakalarlardı. birkaç da işgüzar memur yüzünden tak oluyordu zevkimiz.
    ···
  9. 9.
    0
    bir apartmanın önünden durduk. apartmanı aynı zamanında yahudilerin saklanıp sonra yakalanıp kurşuna dizildiği apartmanlar gibi. nazi filmlerinde olur hani. eski, dökük gizemli. koca apartmanda tek ışık yanmıyor. lan dedim elektrikler mi kegib. yok ileride sokak lambası yanıyor. apartmanda içeri girdik, otomatiğe basıyoruz yanmıyor. biraz uğraştıktan sonra baktık yakamıyoruz karanlıkta gidelim hacı. zaten birinci kat dedi. çıkarken bir kat çıkıyorsun ama penceresi yer hizası. karanlıkta çıkıyoruz. kapıyı açmaya uğraştık ama kapı direniyor. bir de karanlık iyice ürküttü. hava yeni karardı. o kadar karanlık olmaması lazım. artık havalı kapalı olduğundan mıdır nedir. önümüzü göremiyoruz. zar zor girdik içeri.
    ···
  10. 10.
    0
    karnımız aç yemek yapalım dedik. arkadaş dedi ben yaparım hacı sen içeriyi hallet yeter. zaten ben yemekten pek anlamam. tamam dedi hacı hacı. amele style yere gazete falan serdim. ekmeği falan zütürdüm. televizyona bakıyorum. arkadaş diyor filme bensiz başlama diye. evin kocaman bir salonu var. bir tane sarı ampül yanıyor. yarı loş oda. pencereden dışarı baktım. uzakta kavak ağaçları sallanıyor hava bulutlu. büyük bir tarla var. öyle bir atmosfer var ki, pencereden görünen manzara, sanat filmiyle gerilim filmi karışımı. neyse kapattım pencereyi. oturdum tvde dolanıyorum. arkadaş gel şuraya hacı, muhabbet edelim dedi. mutfağa söylenerek gidiyordum, hem geç içeri dedin hem geri çağırıyorsun diyerekten. lafım yarım kaldı. baktım arkadaşın yüzü bembeyaz. noldu dedim. bıçakla domates doğruyordu, eline falan baktım bir yerini mi kestin dedim, sesi çıkmıyor.
    ···
  11. 11.
    +1
    bir bardak su verdim. etrafa bakınıyorum ne oldu diyerek. hiçbir şey söylemiyor. dedim heralde fare falan gördü. erkekliğe tak sürdürmemek için söylemiyor. neyse arkadaşın yanında durdum. yemeği yapmaya muhabbet etmeye başladı neyse ki. bende bunla uğraşıyorum. iyi ki korku filmi almadık. sıçardın amk. bu gülüp gibtir lan falan diyor. ama ne olduğunu demiyor bir türlü. içimden iyi diyorum, muhabbet bin olmadı. yemek dediğimizde sosisli menemen amk. işte yanında kahvaltılık falan. bunları hazırlayıp içeri zütürdük. çayı da demledik. geçtin tvnin karşısına. dedim hacı izlemeye başlayalım bayağı film aldık. taam dedi, bir yandan yer bir yandan izleriz. dedim ben ışığı kapatayım, lan kapatma dedi. niye dedim. olm yemeği göremeyiz, çayı falan dökeriz dedi. hacı dedim, tvnin ışığı yeter, kör mü oldun amk dedim. iyi o zaman dedi. içimden ne oluyor amk diyorum. yemeğe oturduk bir yandan filmi izliyoruz.
    ···
  12. 12.
    0
    ilk başta biraz dandik bir filmi seçtik, kahvaltı yaparken bin olmasın diye. bir yandan gülüp bir yandan filmi izliyoruz. içerisi karanlık. kaloriferliydi ev. sıcaklık iyi. bir yandan menemenimizi yiyip çayımızı içip filmi seyrediyorduk. neyse bir sahne geldi. öğretmen kızıl saçlı öğrencisini tuvalete çekip kızı zütürmeye başladı. biz gözlerimizi diktik izliyoruz. nefessiz. kız da kız hani. biz gözlerimizi ekrana dikmiş, önümüzde sofra dururken tam da işte o an olan oldu.
    ···
  13. 13.
    0
    odadaki ışıklar birden yandı. iki tane sarı ampül yandı. biz korkudan birbirimizin gözüne bakıyoruz. evde kimse yok. gözlerimizi birbirimizden ayrımıyoruz. derken pencerenin perdesi havalanıp içeri soğuk hava girmeye başladı. biz göreceğimizden korktuğumuz için hiçbir tarafa bakamıyoruz. evde bizden başka kimse yok. dedim en sonunda hacı pencereler açık mıydı diye. yok kapalıydı dedi arkadaş. korkudan elimiz ayağımız titriyor. içimden hesaplaşmaya çoktan giriştim. ulan ekmek yerken böyle sahne izlenir mi diye. arkadaş aynı şeyleri geçiriyor içinden tahminim. biraz korkumuzu yenip etrafa bakmaya başladık. ışıkları yakan düğmenin orada mustafa kemal atatürk'lü bir takvim vardı. takvimde atatürk'ün koyu saçlı bir fotosu vardı. ışıklar yandıktan sonra takvime bir baktım, atatürk'ün saçları bembeyaz. içerisi hala soğuk.
    ···
  14. 14.
    0
    neyse sabaha kadar uyumadık. güneşi gördükten sonra ancak uyuyabildik. sonradan arkadaşa sordum. mutfakta ne oldu diye. orada ne olduğunu hiç anlatmadı. işin garip yanı bunu sonra evde kalanlara anlattık. adamlar dedi lan taşak geçmeyin. o odadaki iki sarı ampülden biri bozuk hiç yanmıyor diye. böyle garip bir olaydı işte binler. aklıma geldikçe hala tırsarım.
    ···
  15. 15.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···