1. 1.
    0
    kendisini rahatlığı ve devamlı neşeli mutlu gözükmesiyle çok takdir etsem bile bana bakışlarında hep bi aşağılama, umursamama, ignore etme gördüğüm bi hatun. çözemiom bi türlü.
    bi de erkek zevkini pek anlamıyorum. çok garip insanlardan hoşlanıyo. editörüm. hedem. hödöm.
    öeh.
    seviodum eskiden içerdik, sora canım çok seviom ben seni diiip sarılır ederdik. sevmiom artık soğudu bişiiler. kent fm in bozması gibi bişey.
    ···
  1. 2.
    0
    burayı rezerve edin. akşama geleceğim
    ···
  2. 3.
    0
    bi an ben sandım lan.
    ···
  3. 4.
    0
    tanıyom oğlum ben bunu
    ···
  4. 5.
    0
    Kereviz var yen mi
    Reyiz oldun mu yeni
    Derler birinci resilleri
    Meğer çoğu silinmiş gitmiş geri
    Naber panpa?
    ···
  5. 6.
    0
    En yakışıklı yazar.
    ···
  6. 7.
    0
    ayol meraklandım, imkanı yok uyuyamam şimdi. umarım yapmazsın!
    ···
  7. 8.
    0
    gelince haber et panpa emi ..
    ···
  8. 9.
    0
    panpa gelince bi mesaj at tanımasamda merak ettim amk
    ···
  9. 10.
    0
    hep gibmek istemişimdir
    ···
  10. 11.
    0
    sadece huur çocuklarına nick altı girerim.
    ···
  11. 12.
    0
    bu hibına intihar ediyom falan dedi nolduysa amk ölmemis(sevindim amk)
    senin azını yüzünü giberim değermi lan dıbınahodumun hödüğü
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    [sefalet içindeki bir evde doğdu. günleri kuru ekmek yemekle geçti. şu an sizin hissettiğiniz acı ve ızdırapları, hüzünleri o da hissetti.10 yaşındayken çok sevdiği annesi ve kız kardeşini kaybetti. bu acıya dayanamayarak günlerce ağladı. fakirlikten ev kirasını veremediği için bir avukatın iş yerindeki yazıhane masasında uyudu. lincoln kendini şöyle anlatıyor;

    ‘yoksul bir ailenin çocuğu olarak mahrumiyetle oldu bir evde doğup büyüdüm. midemin açlığını kuru mısır ekmeğiyle bastırırken, ruhumun açlığını ödünç aldığım kitaplarla giderdim. okumaya aşıktım;bir çiftlikte tarlada işçi olarak çalışırken de okudum,bir bakkalda çıraklık yaparken de’…

    abraham lincoln’un kitaplara karşı müthiş bir tutkusu vardı. babasının işsizliği yüzünden sık sık ev değiştiriyorlardı. bu yüzden ödünç aldığı kitaplar oluyordu. ödünç aldığı kitaplara gözü gibi bakıyordu. bir defasında arkadaşından aldığı kitap ıslanıp yazıları silinince üzülüp paniklemiştir. ama bir hafta çalışıp kazandığı parayla yenisini alıp arkadaşına teslim edince rahatlamıştır. geceleri mum ışığında kitap okuyordu kitapları için ’benim biricik dostlarım’ diyordu. geçmişteki iyi ve başarılı insanların hayatlarını okumaya bayılıyordu. sayısız sıkıntı, aile ve ızdırap, sınavından geçen bu adam, işte bu insanların hayatlarından beslenmişti. hatta, george washington’un hayatını anlatan kitap onda bambaşka bir coşku uyandırmıştı. okuduğumuz her kitap ayrı bir dünya, ayrı bir yaşam, apayrı bir güzellikti. bu bir zamanların zavallı, eli nasırlı, avuçları çökük adımı nihayet başkan seçilmişti. ama nasıl?

    yoksul bir ailede dünyaya geldi.

    anne babası okuma yazma bilmezdi.

    10 yaşında annesini kaybetti.

    tarlada ırgatlık yaptı.

    bakkalda çıraklık yaptı.

    21 yaşında işini kaybetti. bocalama dönemi başladı.

    24 yaşında tekrar işinden oldu.

    25 yaşında dört çocuğundan üçü vefat etti.

    27 yaşında ruhsal bunalıma girdi.

    34 yaşında kongre seçimlerini kaybetti.

    36 yaşında kongre seçimlerini yine kaybetti.

    38 yaşında eyalet seçimini kaybetti.

    45 yaşında senato seçimlerini kaybetti.

    47 yaşında başkanlık seçimlerini kaybetti.

    49 yaşında tekrar senato seçimlerini kaybetti.

    52 yaşında abd’ye başkan seçildi.

    eğer sıkıntılar kaçınılmazsa oturup ağlamanın hiçbir faydası yoktur. evet, acı ve ızdıraplar karşısında abraham lincoln’ün de ağladığı anlar olmuştur. hatta, hayatın çekilemeyecek hale geldiği durumlarda, akşam yağmur altında, ağaçlar ve çalılar arasındaki tozlu patika yollarda gezinmeyi çok severmiş, gözü yaşlı olduğu anlarda içini böyle atarmış ama sonra bıkmaz, inat edermiş, ısrarlı olurmuş. bir keresinde yoksulluk ve mahrumiyetine rağmen, dürüst ve kültürlü olduğu için çevresindekilerin tavsiyesiyle sırf kölelik ve adaletsizlik kalksın diye kongre üyeliğine adaylığına koyar, fakat kazanamaz. bu haber karşısında üzülür. haberi telgraf hanede alır. dışarı karanlık ve yağmurludur. usulca ‘i̇yi akşamlar!’ dedikten sonra orayı terk eder.

    kaldırımsız ,tozlu topraklı sokaklarda bir başına düşünceli düşünceli yürür. tam bu sırada ayağı kayar, çamurun içine yuvarlanacakken,son anda kurtulur. kendi kendine ‘tökezledim, fakat düşmedim!’ der. evet ‘tökezledim fakat düşmedim.’bu cümle beyninde şimşek gibi çakar. onun ayağı kaymıştı ama düşmemişti.’mücadeleye devam!’ dedi

    özet mözet yok giberim oku yannan kafa
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    0
    @13 http://inciswf.com/1296317785.swf
    ···
  13. 14.
    0
    sözlüğün en tipsiz yazarı
    ···
  14. 15.
    0
    taşaklı panpamdır adamın son iki harfidir
    ···