/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +270 -21
    Elazığ'ın Harput mahallesinde yatan Arap Baba adında bir türbe vardır. Harput mahallesinde 10'dan fazla türbe bulunur. Her birinin ayrı kerametleri anlatılır. Yalnız en bilineni yüzyıllar önce ölmüş olmasına rağmen etleri resimde gördüğünüz gibi hiç bir işlem yapılmamasına rağmen çürümemiş olan Arap Baba'dır. Hikayesini merak edenler buradan okuyabilirler http://www.efsaneler.net/arap-baba-efsanesi-elazig/

    Anlatacağım olay bu tarz şeylere asla inanmayan ateist kuzenimin başına gelen ve bizzat bizim evde şahit olduğum bir olaydır, gerçektir. Beni bilirsiniz, arada gelir size hikayeyi sadece okutmaz, okurken yaşatır giderim, hiç yarıda bırakmam bunu da bırakmicam. Şimdi yapın kahvenizi, alın Rezlerinizi okuyan kendini belli etsin ilgi olursa devamı geliyor...

    Edit : Beyler hikaye bitmiştir. Şukularınız için çok teşekkür ederim. Başka bir sayko başlık altında buluşmak dileğiyle.. Alırım bi nickaltınızı
    ···
  2. 2.
    +70 -2
    Hava hafiften kararmaya başlayınca eve dönmeye karar verdik ve geldiğimiz yöntemle geri döndük. Akşam için biraz çerez ve içecek alıp eve geldi bizden ayrılan babam. Akşam yemeğinden sonra yine neşeli, eğlenceli espriler eşliğinde muhabbetler edildi.. Sedat abi yine formundaydı yani! Gece yarısından sonra ise artık herkes yavaş yavaş odalarına çekiliyordu. Annemler kendi odalarını Sedat abimlere vermiş, babam benim odaya geçmiş, ben ve annem de büyük salonda karşılıklı çekyatlarda uykuya dalmıştık. Yaz sıcağında en üst kat olan dairemiz çok sıcak olduğundan bütün pencereler açıktı.. Gecenin tam hatırlamadığım bi saatinde birden çok tuhaf bişey oldu..
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      Eee panpa sonra ne oldu anlat buradayım.
      ···
  3. 3.
    +79 -12
    Beyler şukudan çok rez var. Biliyorum şimdi pirimci diyeceksiniz ama bi yazarın besini ve motivasyon gücü şukudur, beğenidir. Hem rez alın hem şukulayın lütfen ki başlık güncel kalsın herkes görsün çünkü efsane paylaşımlarımdan biri daha bu olacak.. inanmayan profilimden önceki paylaşımlarıma bakıp referans alabilirler
    ···
  4. 4.
    +58 -1
    Ertesi gün uyandık.. Sohbetle, neşeyle yaptığımız kahvaltıdan sonra Harput minibüslerinin kalktığı Hozat Garajı'na gidip minibüse bindik. Ne kadar çok gitmiş olsam da Harput'un eski tarihi dokusu beni her seferinde etkilemiştir. Sedat abiyi de etkilemiş olacak ki etrafına meraklı gözlerle bakıyordu. Bi de o dokuyu bozan köşe başında ellerinde tespih sallayan, gelene geçene tip tip bakan dallamalar olmasa çok daha iyi olacak ta neyse konumuz bu değil.. Önce Balakgazi Restoran'da enfes kebaplar yedik. Çayımızı içtikten sonra babamın bahsettiği yerleri görmek üzere yola koyulduk. Harput Kalesi ve Süryani Kadim Meryem Ana Kilisesi'ni gezip şark köşeli bir çay bahçesinde kahve içtikten sonra Arap Baba türbesinin önüne geldik. Annem hemen başladı tabii bildiği kadarıyla bu türbenin hikayesini anlatmaya. Girelim bir dua okuyalım dedi. Ben ozaman daha 13 yaşında olduğumdan etkilenmemem için oraya girmeme izin yoktu. En nihayetinde çürümemiş ölü bir bedendi..
    ···
  5. 5.
    +54 -2
    Kuzenim Sedat istanbul'da yaz başında evlenmiş ve eşiyle birlikte balayından sonra tatilini uzatarak Elazığ'a bize gelmişti. Eşiyle gayet mutluydular, cicim ayları durumları gözlerinden okunuyordu. Benden 7 yaş büyük olan kuzenim Sedat abim esprili, şen şakrak hareketleri ile aile ortdıbının vazgeçilmez bir ferdiydi her zaman. Almanya'dan gelen dayılarım mutlaka istanbul'da onun evine gider kalırlardı, onun yanında sıkılmak imkansızdı çünkü. Ne kadar neşeliyse bi okadar da bilgili ve okumuştu. Elazığ'a geldikleri ilk hafta bikaç kere çarşıya indik, bazen de ailece çay bahçelerine gider dondurma yer sohbet ederdik. Ancak istanbul görmüş adamı Elazığ'da eğlendirmek biraz zor oluyordu. Çünkü bizim eğlence dediğimiz şeylere istanbul'da çocuklar bile tenezzül etmezdi. Ama küçük dünyamızda ben yine de mutluydum açıkçası. ilk haftada sıkılmaya başladığını söyleyen Sedat abime o gün babam "yarın beraber Harput'a gidelim, hem tarihi mekanlar var, buzluk mağaralarını görürsün, tarihi Harput kalesine çıkarız" dedi. Sedat abi balıklama atladı tabii. Ama yaşanacakları kim bile bilirdi ki!!
    ···
    1. 1.
      +7 -2
      Hikayenin sonunda cinler sedatı zütten gibiyor beyler ben biliyorum bu hikayeyi
      ···
      1. 1.
        0
        Haykırdım bin şuku
        ···
    2. 2.
      0
      rezervasyon
      ···
  6. 6.
    +46 -1
    Dediklerini harfiyen uyguladık. Annem ne dualar etti, dua bilmeyen Sedat abiye fatihayı ezberletti, okuttu. Türbede duasını ettirdi. O günden istanbul'a gidene kadar yine de geceleri korkudan çok az uykuyla geçiyordu hepimizin. Fakat anormal bir durum olmadı. Tabii ben olaydan sonra en az 2 ay o odaya yalnız giremedim. Sedat abi ertesi gün çok kısa bir kriz daha geçirdi. Onu da sanırım etkisinden kurtulamadığı içindi. Üç dört gün sonra zaten hemen istanbul'a döndüler. Bir süre orada pgiboloğa giden Sedat abinin günden güne ilaçlarla da olsa uykusu düzene girmiş hayatı normale dönmüştü. Haa o olaydan sonra adam dine filan döndü diyemem, ama en azından bu tarz değerlere saygıda kusur ettiğini görmedim hiç. Hala görüşürüz, iki tane çocuğu var, mutlu mesut kendi hallerinde yaşıyorlar şimdilerde..

    Evet beyler size bu yazdıklarımın değiştirdiğim isimler dışında yalan hiçbir yanı yok. Size öyle hayal ürünü ritüeller, artık klişeleşmiş ters ayaklar, dumanlar veya kırmızı gözler anlatmadım. Ne oldu ne yaşandıysa bir bir yazdım.

    Özet olarak; siz siz olun hangi inanç sistemi yada dine ait olursa olsun, saygılı olun. Allah bu dünyaya herkesi farklı gönderdi ki saygıyı bilelim, birbirimizin hakkına girmemeyi öğrenebilelim.. Benim için önce insan gelir. Hristiyanından Budistine bu dünyada herkes eşit yaşam hakkına sahiptir, başımın üzerinde yeri vardır. Kimse dünyaya gelirken dinini yada milliyetini seçemez. Bu O'nun takdiridir. Sorgulaması bize düşmez!!!

    SON!!
    ···
  7. 7.
    +42
    Selçuklu komutanı olan Arap Baba güçlü ve yağız bir savaşçıydı ve de ermişti. Öldükten sonra türbesi yapılmış, yöre halkının dualarına sunulmuştu. Gel zaman git zaman Harput'ta bir dönem büyük bir kuraklık olmuştu. Halk buna çare ararken Ermeni bir büyücü "eğer bir evliyanın başı kesilip suya atılırsa yağmur yağar" demişti. Bunun üzerine köyün bir kızı bir gece Arap Baba türbesine girip başta korksa da sandukayı açarak naaşın başını kesip gövdeden ayırmış ve bir dereye atmıştı. O günden sonra müthiş bir fırtına başlamış Harput'u 40 gün deyim yerindeyse sel zütürmüştü. Kız da sürekli rüyasında Arap Baba'nın "başımı al yerine koy bu fırtına ancak o zaman diner" dediğini görüyordu. Bunun üzerine kız tekrar dereye gitmiş uzun uğraşlar sonucu başı bularak yerine koymuş ve fırtına bıçak gibi kesilmişti. Ancak kızın azabı bitmemiş, evine bilinmeyen yerlerden taşlar yağmış ve bikaç günün sonunda ailesi gözyaşları içinde kızlarının duvardan duvara vurularak öldürülmesini izlemişti.. Arap Baba'nın bilinen efsanesi bu şekildedir yani. Annem bu olayı anlatmaya başlayınca Sedat abi başladı gülmeye. "Ne yani herşey bir ölünün başı yüzünden mi olmuş, Arap Baba da amma egoistmiş, ne var yani yağmur yağmış başı sayesinde, taş attı da kolumu yorulmuş sanki" gibisine bir sürü dalga geçti. Annem yapma saygılı ol dese de dinlemedi. Bu konuşmalar sürerken türbenin içine daldılar. Bir süre sonra çıktılar. Sedat abi belli etmese de açık bir ceset görmenin şokunu az çok yaşıyordu bu suratından belliydi.. Ancak asıl olanlar akşam başlayacaktı...
    ···
  8. 8.
    +40 -1
    Gözümü kasvetli bir ayışığı vurmuş pencereye bakarak açtım. Uykuda olduğumu biliyorum ama beynim aktif çalışıyor ve düşünüyor, farkındalığım artıyordu. Çok şaşırtıcıydı çünkü daha önce uykumda hiç bu kadar sağlıklı düşünememiştim. Gördüklerim hep bölük pörçük olurdu. Ama o anki rüyam rüya değil de gerçek gibiydi.

    Tüm bu şaşkın düşünceler sırasında aniden annemin yattığı çekyatın hemen yanındaki pencereden biri yada bişey perdeyi havalandırarak içeri giriyordu. Beyler hatırlarken bile tüylerim diken diken oluyor resmen. Napsam da yüzünü seçemiyorum yalnızca uzun bir mintan gömlek var üstünde, yavaşça pencereden içeri süzülüp doğru Sedat abilerin odaya giriyordu. Uyku ile uyanıklık arası bişeydi bu yaşadığım ama naparsam yapayım bağırıp çağıramıyor, hatta kımıldayamıyor, öylece kan ter içinde onun odaya girişini izliyordum. Sonra birden karabasandan kurtulmuşçasına derin bir nefes alarak yataktan fırladım. Nefes nefese kalmıştım, ama asıl beni mahveden şey annemin kısa bir "bismillah" çığlığı ile aynı anda sıçramasıydı. Anneme dönüp noldu anne dedim. Yok bişey rüyamda biri üstümden pencereden atlayıp içeri geçti hırsız gibi, beşinci katın penceresine kim çıkacak, rüya işte dedi.. inanılır gibi değildi annemle aynı anda aynı rüyayı görmüş ve aynı zamanda sıçramıştık.. Hemen atıldım ben de aynısını gördüm demek için ama daha anne demiştim ki içerden yengemin " teyzeee kooşş Sedat'a bişeyler oluyor, Sedaaaattt" diye çığlık atmasıyla yerimizden fırladık, babam sesi duyar duymaz benim odadan fırlamış bi hışımla onların odaya dalmıştı, peşlerinden içeri girdim ve manzara karşısında öylece zemine çivilenmiş gibi kala kaldım...
    ···
    1. 1.
      +1
      Hizlı yaz amk
      ···
  9. 9.
    +39
    Sedat abinin dişleri kenetlenmiş, yatakta öylece kaskatı sanki tüm vücuduna elektrik veriliyormuşçasına zangır zangır titriyordu. Yengem çığlıklar atıyor, bir yandan sarsıp tokatlayarak uyandırmaya çalışıyordu.. Annem daha onu görür görmez bayıldı.. Babam daha soğukkanlı davranıp Sedat abinin dişlerine elini attı ve iki eliyle var gücüyle kenetlenmiş çenesini çekmeye başladı, güçlükle ağzını açar açmaz Sedat abi boğulmaktan son anda kurtulmuşçasına nefes alır gibi oldu ve kendine geldi biraz, kolonya filan getirdim ben hemen.. Biraz yüzüne serpti babam, Sedat noldu sana diye sordu. Konuşacak hali yoktu. Sadece kafasını dengede tutmaya çalışıyor noldu bana diyordu. O sırada annem de kendine geldi yavaştan. Onu hepten unutmuştuk. Annem yorgun ve ağlamaklı bir tavırla yengeme noldu diye sordu. Yengem anlatırken tüylerim diken diken oldu resmen.
    ···
  10. 10.
    +40 -1
    O gece kimse uyuyamadı. Sabah erkenden işe gidecek olan zavallı babam sabaha kadar Sedat abiyi telkin etmeye çalışıyordu. Etkilendin sen belki de türbe filan evham yaptın, korkma bunlar beyninin oyunu filan diyordu. Annem o ara atladı kızgın bir şekilde.. "Sana dalga geçme demiştim oğlum, hadi şimdi çık işin içinden bakalım" dedi. Babam ters ters anneme bakarak "saçmalama hanım, zaten oğlan kötü saçma salak şeyler söyleyip iyice kötü etme" dedi. Annem hemen hatasını anladı ve sustu içeri çay koymaya gitti. Gün ağarıyordu zaten. Ama bundan kurtulmak gerekiyordu. O gün babam işe gittikten ve kahvaltı yaptıktan sonra bir hocaya gittik hep beraber.
    ···
  11. 11.
    +31
    Annem hemen Sedat abiye dönerek Sedat noldu sana oğlum anlat bişey mi gördün, niye böyle korktun noldu dedi. Bilmiyorum teyze diyip kafayı kaldırdı anneme bakmak için. Annem aynalı dolabın tam önündeydi, Sedat abi annemin arka tarafında duran dolabın aynasına bakar bakmaz boğazı parçalanmışçasına "teyze orda, orda teyzeee.." diye bir çığlık attı ki sormayın. Ben korkudan ölebilirdim o an. Hemen dolaba taraf baktık hepimiz ama hiç bişey yok. Fakat Sedat abi gözlerini aynaya dönmemek için çabalıyordu. Anneme öyle bir sıkı sarılmıştı ki boynunu kıracaktı, koskoca adam çocuk gibi ağlıyordu.. Babam hemen tuttu kolundan odadan dışarı çıkardı Sedat abiyi.. Biz de arkasından.. Banyoya zütürüp eline yüzüne ve hatta kafasına su dökmeye başladı. Sedat abi şoka girmiş "neydi o, kurtarın beni, o neydi eniştee, çok uzundu, çok kötü bakıyordu, nolur beni yalnız bırakmayın" diye sürekli tekrar ediyordu..
    ···
  12. 12.
    +29
    Sedat'la uyumadan biraz sohbet ediyorduk. Gün içinde gittiğimiz Harput'u, kaleyi kiliseyi filan konuşurken, birden karşı şifonyerin çekmecesinin parlak yüzeyinde bi çift ışık hüzmesi gördüm ben. Sedat'a "aa Sedat baksana şunlara, ne tuhaf ya sanki bir çift göz gibi duruyor, herhalde sokak lambasının yansıması, ne acayip" dedim. Sedat ta ayak ucumuzda duran şifonyeri ayağıyla işaret ederek şu iki ışığı mı diyorsun dedi ve bir anda titreyip zangırdamaya başladı. Sonrası malum işte...
    ···
    1. 1.
      0
      hızlı yapıştır panpa
      ···
  13. 13.
    +27 -3
    Olanı biteni hocaya anlattı annem ve yengem. Rüyayı da anlattı. Hoca sakalını sıvazlayarak dinledi herşeyi. Sonra Sedat abiye dönerek "Sen çarpılmışsın oğlum" dedi. Yaptığın konuşmalar mübareği kızdırmış belli ki. Ben özellikle Arap Baba ile ilgili bir kaç olaya böyle şahit oldum. Yurt dışından geliyorlar tüm değerlerini unutmuşlar, dalga geçiyorlar, sonra da kapıma dayanıyorlar. Bak okuyup üfleyen biri değilim ben. Öyle para ile de işim olmaz. Sana ancak tavsiye verebilirim. Yapacağın tek şey mübareğin gönlünü almak. Hemen git türbeye bir kurban kes, haneden kimseye olmayacak şekilde konuya komşuya dağıt, türbede duanı et fatihanı oku, içten bi özür dile.. Eminim atlatacaksın bu durumu dedi.
    ···
  14. 14.
    +16 -1
    Beyler yavaş geliyor çünkü mobilden yazıyorum, az sabredin amk lan yazıyorum işte
    ···
  15. 15.
    +14
    Ciks hikayesi sandım amk
    ···
    1. 1.
      0
      Sjsgkfdjööl
      ···
  16. 16.
    +11
    Geldim beyler biraz işlerim vardı kusura bakmayın devam ediyorum
    ···
  17. 17.
    +7
    odayı zenciler basacaktı daha nereye gidiyon
    ···
  18. 18.
    +7 -1
    hebele hubele
    ···
    1. 1.
      +5
      +18 i gorunce tikeldiydi şimdi sondu
      ···
  19. 19.
    +5
    Elazığlısın almanyada akraban var sonunu getireyim kesin palulusun amk
    ···
  20. 20.
    +4
    Anlat hemşerim dinliyorum
    ···