1. 1.
    +4
    bir şükrü erbaş şiiri.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz ?
    çünkü onlar ağırkanlı adamlardır.
    değişen bir dünyaya karşı
    kerbin duvarlar gibi katı
    çakır dikenleri gibi susuz
    kayıtsızca direnerek yaşarlar.
    aptal, kaba ve kurnazdırlar.
    inanarak ve kolayca yalan söylerler.
    paraları olsa da
    yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
    herşeyi hafife alır ve herkese söverler.
    yağmuru, rüzgarı ve güneşi
    birgün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
    düşünemezler...
    ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
    topraklarını
    büyütmeye çalışırlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar karılarını döverler
    seslerinin tonu yumuşak değildir
    dışarıda ezildikçe içeride zulüm kesilirler.
    gazete okumaz ve haksızlığa
    ancak kendileri uğrarsa karşı çıkarlar.
    karşılığı olmadan kimseye yardım etmezler.
    adım başı pınar olsa da köylerinde
    temiz giyinmez ve her zaman
    bir karış sakalla gezerler.
    çocuklarını iyi yetiştirmezler
    evlerinde kitap, müzik ve resim yoktur.
    birgün olsun dişlerini fırçalamaz
    ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
    kendilerinden olanlarla alay edip
    tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
    devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir
    devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
    yiğittirler askerde subay dövecek kadar
    ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
    ezim ezim ezilirler.
    enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
    onbir ay gökyüzünden bereket beklerler,
    dindardırlar ahret korkusu içinde
    ama bir kadının topuklarından
    memelerini görecek kadar bıçkındırlar
    harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
    şehre giderler!...

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler
    birbirlerinin evlerine ancak
    ölümlerde ve düğünlerde giderler.
    şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
    gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
    ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
    binlerce yılın kabuğu altında
    yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
    aldanmak korkusu içinde
    sürekli birbirlerini aldatırlar.
    bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
    karılarından en az on adım önde yürürler
    ve bir erkeklik işareti olarak
    onları herkesin ortasında azarlarlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar otobüslerde ayakkabılarını çıkarırlar
    ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
    herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
    kızlarının talihsizliğini ve hayırsız oğullarını anlatır,
    yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
    bunun, tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
    ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
    gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
    zengin akrabalarından sözederler.
    kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
    ama sokağa çıkar çıkmaz hünküre hünküre
    yollara tükürürler...
    ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
    şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

    köylüleri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar ilk akışamdan uyurlar.
    yarı gecelerde yıldızlara bakarak
    başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
    gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
    ve yaz güneşlerini, ekinlerini yeşertirse severler.
    hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
    -bu, verimi yüksek bir tohum bile olsa-
    sonuçlarını görmeden inanmazlar.
    dünyanın gelişimine katkıları yoktur.
    mülk düşkünüdürler amansız derecede
    bir ülkenin geleceği
    küçücük topraklarının ipoteği altındadır
    ve bir kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden,
    zamanın derin ırmakları önünde...

    köylüleri söyleyin nasil
    nasil kurtaralim?
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    köylü milletin efendisidir
    ···
  3. 3.
    +1
    çok ilginç bir şiir
    ···
  4. 4.
    -1
    Bunun şairi hdp–bdp liymiş
    ···
  5. 5.
    +1
    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?

    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar serseri adamlardır
    değişen bir dünyaya karşı
    gamsız gibi hayta
    fabrikatör oğlu gibi müsrif
    ve hayvan gibi şerefsiz yaşarlar
    sürekli elektrocu ararlar
    ve yıllar boyu rock grubu kuracağı yalanını söylerler
    paraları olsa da
    hacım bi 5 kaat var mı ya sigara alıcam derler
    hiç bir hocayı beğenmez ve anasına söverler
    ancak not vakti gelende kapısında sürünürler
    bir gün olsun paraları bitmeden
    aklına gelmez anası babası akrabası
    yeni asılmış sınav sonuç listesi kalabalığında hatun kişiye sürtünerek
    kabahatlerini büyütürler böyle sepsert

    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?
    öldürmeyelim de sınav notu fotokopisi mi verelim ha?
    çünkü onlar yıkamaz bulaşıklarını
    sesleri boru gibidir 2 mahalle öteden duyulan
    dışarda entel görünür de
    sabaha kadar ferre izlerler
    gazeteyi sadece cam silmek için kullanırlar
    menfaati olmadan günahlarını koklatmazlar kimseye
    banyoda 3 bıçaklı jilet de olsa
    mahsun kırmızıgül tipi kirli sakalla gezerler
    evlerinde kitap müzik ve resim vardır
    ama hep fasa fiso anasını satayım
    1 kitap okur 2 sene mubabetini yapar
    ümit besen full mp3 cd'sine ise hiç değinmiyorum bak
    ve çoraplarını yatarken bile çıkarmazlar

    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?
    vercen bunlara sopayı arkadaş
    başka türlü yola gelmez bunlar
    asistanın arkasından atar tutar da
    kopya çekerken aynı asistana yakalanınca
    "memur bey bu seferlik affetseniz" diyen alkollü sürücüye dönerler
    canlarım benim
    hell yeah!
    10 bira içip kusmayı marifet sanarlar
    ve tabi ki o şişeleri biriktirip kızlara gösterme hayalini kurmayı da
    nah gelir o kız o eve yavrum benim
    marifet boş bira şişesinde olsaydı
    bizim bakkal harem kurardı
    ve sadece zaruri olduğunda giderler kütüphaneye
    senede bir kere o da büt zamanı

    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar 6 erkek ufacık odaya doluşup lost izlerler
    camı açıp içeriyi bile havalandırmaz
    o yağlı ter kokusu içinde mutlu mesutturlar
    kiraladıkları evin anasını ağlatırlar
    sürekli yurt dışına gidicem deyip arkadaşlarını aldatırlar
    banyo yapmaya üşenirler
    ve o kokularını deodorantla kapatacaklarını sanarlar
    senin o iş de olmaz bilader, başlarsın 2 saat sonra kokmaya

    öğrencileri niçin öldürmeliyiz?
    çünkü onlar sabaha karşı uyurlar
    insan değil yarasadırlar
    sadece sınava çalışırken erkenden yatarlar
    sabah erkenden kalkar çalışırım diyerek
    sefa pekekentidirler alabildiğine
    insanlığın gelişimine katkıları yoktur
    son sınıfa gelmeden ciddi bir şey düşünmezler
    hayal güçleri idda'dan kazanmayı planladıkları parayla sınırlıdır
    karı kız düşkünüdürler amansız derecede
    bir ülkenin geleceği
    her ay yatan öğrenim kredisine bağlıdır
    ve bir ortam adamı gibi dikilirler barın ortasında
    kendisine asla pas vermeyecek hatunların önünde

    öğrencileri söyleyin nasıl
    nasıl kurtaralım?

    http://trt2gibiadam.blogs...2009/04/siir-saati-1.html
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    basliginin amina koyiim
    ···
  7. 7.
    0
    modlar söz sizde
    ···
  8. 8.
    0
    Okumadım
    ···
  9. 9.
    0
    Sosyalist propagandalar vol1232452465243115
    ···
  10. 10.
    0
    sen çok yanlış gelmişsin
    ···
  11. 11.
    0
    utanırlar
    Gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
    Ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
    Binlerce yılın kalın kabuğu altında
    Yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
    Aldanmak korkusu içinde
    Sürekli birbirlerini aldatırlar.
    Bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
    Karılarından en az on adım önde yürürler
    Ve bir erkeklik işareti olarak
    Onları herkesin ortasında döverler.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
    Kendilerinden olanlarla alay edip
    Tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
    Devlet, tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir.
    Devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
    Yiğittirler askerde subay dövecek kadar
    Ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
    Ezim ezim ezilirler.
    Enflasyon denilince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
    Cami duvarı, kahve ya da bir ağaç gövdesine yaslanıp
    Onbir ay gökyüzünden bereket beklerler.
    Dindardırlar ahret korkusu içinde
    Ama bir kadının topuklarından
    Memelerini görecek kadar bıçkındırlar
    Harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
    Şehre giderler!

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar otobüslerde ayaklarını çıkarırlar
    Ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
    Herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
    Kızlarının talihsizliğini
    ve hayırsız oğullarını anlatırlar.
    Yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
    Bunun, Tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
    Ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
    Gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
    Zengin bir akrabalarından söz ederler.
    Kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
    Ama sokağa çıkar çıkmaz sümküre sümküre
    Yollara tükürürler..
    Ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
    Şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

    Köylüleri niçin öldürmeliyiz?

    Çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.
    Yarı gecelerde yıldızlara bakarak
    Başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
    Gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
    Ve yaz güneşleri ekinlerini yetirirse severler.
    Hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
    -Bu verimi yüksek bir tohum bile olsa-
    Sonuçlarını görmeden inanmazlar.
    Dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.
    Mülk düşkünüdürler amansız derecede
    Bir ülkenin geleceği
    Küçücük topraklarını ipoteği altındadır.
    Ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden
    Zamanın derin ırmakları önünde...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    Köylüler mi kurnaz ahahahah, bunu burjuvalara sorun 🤠
    ···