Ya bune amk pid0filisi

Hiçbir şey yaşamadın, delisin sen.

ne salladın amk ne salladın. orta okul sonduk diyon sonra oynamaktan yorulduk çatı katında diyon. ne oynadınız barbicilik mi

Pedofili oclar

sonra çıkışta eylülle giderken seline rastladık o da bana daha ilk günden kızmı ayarladın dercesine bir bakış attı bende kafamı öne eğdim ve dedim ki bildiğim çok güzel bi sokak var gidelimmi. evet bu sokak o çiftlerin sokağıydı eylülle oturduk tam yakınlaştık ki arkamda bişey hissettim bu selindi ve 40 cm haşmetlisini çıkardı arkama bakarken suratıma bişey deymesiyle eylülün 60 cm haşmetlisini görmem bir oldu sonra. beni ikisi oracıkta domaltıp gibtiler buda böyle bir anımdır

Eylüle geçmiş olsun dedikten sonra eve geçtim eve yaklaştıkça gülme sesleri artıyordu eve girdim annemin yattığı odaya girdim girmez olaydım 10 zenci bütün delikleri doldurmuş hatta Bir deliğe ikinciyi bile sokmuşlar tam arkamı döndüm kaçıcam arkamda 5 kara yarak daha anasına bak kızını al deyip benide yatirdilar.

Çıkışta sinirim biraz yatışmıştı. Tam bahçeden çıkarken atakan geldi ve özür diledi. Heralde okuldaki çevremin çok olmasından çekinmişti diye düşündüm. Tamam lan bi daha olmasın ama sıçarım ağzına dedim. Sustu ve Gitti.

Sonra selinle Eylül ün birlikte yürüdüğünü gördüm. Eylül bunu bir mekana zütürüyormuş. Bana da teklif ettiler kabul ettim. Birlikte yürümeye başladık. “Screst Caffee” yazan karanlık bir binaya gelince “Burası” dedi eylül. Tamam girelim dedim. içerde güzel bi ortam vardı sadece fazla karanlıktı ve saat 5 olduğu için bir tek biz vardık.
Garson geldi ne istersiniz Selin ile ben çay istedik eylül Kabinüno istedi.
5 dl Sonra garson gelip eylülün kulağına bir şey fısıldadı. O da tamam deyip onunla beraber gitti. Selinle biz şaşırmıştık. Neyse beklemeye devam ettik ve 5 dakiko sonra birden bire Selini arkasından bir şey çekmeye başladı. Boğmaya çalışıyordu. Hemen ayağa kalktım ve eylülün selin’in boğazını sıktığını gördüm. Tam yardım edeyim derken garson da beni arkamdan yakaladı.
Bir şey yapamıyordum. Sonra eylül selinin boğazını bırakıp selini masaya yasladı. Bağırarak bilmediğimiz bir dilde bir şeyler söylemeye başladı. Sonra bir baktım ki Eylül’ün ayakları tersti. O sırada hemen arkamı döndüm ve garsonun Kıpkırmızı göz bebeklerini görünce bayıldım be bizi oracıkta gibtiler.
O gün bu gündür Eylüllere yaklaşmam