küçükken hayvanlara yaptığımız piçlikler

çok bir şey değil karıncaları dövüştürürdük biri ölür diğeri kazanırdı sonra kazananıda öldürürdük. sinekleri yakalayıp kanatlarını kopartıp örümcek ağına atardık. lağım farelerini kuyruğundan yakalayıp uzun süre havada sallar duvarlara vururduk. yoz güvercin yakalarsak başını elimizle çekerek koparırdık falan filan bu kadar panpa başka aklıma gelmedi he birde kedilere iğneli külah atardık bak bu çok zevkliydi.

bende insanların kıçına kazıkla teneke sokar,bir iple bağladıktan sonra yanmakta olan bir evin içine bırakır ve izlerken adeta orgazm olurdum.
ne günlerdi be

kedileri dövüştürmüştüm ve bi kavanoza arıyla kelebek sokmuştuk arı kelebeği sokarken kelebek saçma sapan bişey yaptı toz moz çıktı ikiside öldü lan

kurbağaları şişirip şişirip patlatırdık amk

kurban bayramında 36tane sinek öldürmüştüm. hemen ardından koltuktan ayağım kayıp düşünce üzülmüştüm. bu da böyle taktan bir anımdır.

karıncaları mercekle yakmıştım.

karıncaları dövüştürürdüm amk

küçüktüm bizim muhabbet kuşunu yıkardım binlik yapıp içine sokardım kuş öksürürdü amk küçüklük işte ama allah biliyo ya öldüklerine rağmen hala çok seviyorum onları

ya bende beta balığı vardı günlerce aç bıraktım sorada klozete attım bi 10-15 dk falan yüzdü orda sora çektim sifonu üstüne

elimde kücük plastik siseler vardı karincalarin yuvasına tıkar dısarı cıkan bütün karıncaları icine sokardım sonra plastik siseye biraz su ekler dakikalarca calkalar birbiriyle dövüstürürdüm

ağustos böceklerini yakalayıp kanatlarını koparır sonra karınca yuvasının yanına koyardım bazen de kediye verirdim yesin diye.

osuruk böceklerinin üstüne kara kalemle boyadığım kağıdı koyup mercekle yakardım.

komşunun ördek kümesinin yanında gelincik yakalamıştım (hala pençe izleri kolumda durur şerefsizin) sonra mahallenin kedisiyle birlikte depoya kapatıp camdan izlemiştim. (hayatımda gördüğüm en vahşet dolu birkaç olaydan biriydi)

sabahın köründe şirkete giderken mahallenin köpekleri havlıyor diye kapalı otoparkı olan bir apartmanın otoparkında döverdim. (şimdi beni gördükleri yerde kaçıyolar bilmiyolar ki sokaktaki su kaplarının çoğunu ben koyuyorum)

edit1: bazen peygamber devesi, karınca ve çekirge gibi böcekleri örümcek yuvalarına atardım ve örümceğin gelip onları zehirleyip sarmasını izlerdim.

edit2: bir sürü kızıl karınca yakalayıp çekirgelerin arasına koyardım çıkan üçüncü dünya savaşını zevkle izlerdim.

edit3: lepistes dolu olan bir tatlı su akvaryumuna blue damsel koyardım ve blue damsellerin lepisteslerin kuyruklarını yiyişini izlerdim.

edit4: boncuklu tabancayla sokakta ne kadar kedi varsa hepsini vururdum, ağaca kaçanların kıçlarına sıka sıka aşağı indirip tekmelerdim.

edit5: sümüklüböcekleri tuzla öldürdüm diyenler gibtirsin gitsin buradan yapmayan yok.

açtığı başlığa entry girmek

boncuklu tabancayla sümüklü böcek öldürmüştüm bi de büyüteçle güneşin altında karınca yakmaya çalışırdık amk

bakkalın et verdiği kedi vardı gel pisi pisi deyip tekmeyi yapıştırmıştım bi kere
bi kere de bigibletle bi kedinin üstünden geçmiştim

gelmiş geçmiş en vahşice kıyımı ben yaptım amk 21 sümüklü böceğı aynı anda tuzla öldürdüm . sonra orayı ben temizlemiştim çok koydu o temizleme işi bana

akrebi gazete kağıtlarından yaptığımız dairenin icine atrdık gazeteye kolonya döküp yakmıştık kendisini öldürmüştü.
bikerede akreple çıyanı kapıştırdım. çıyan yendi tabii

@41 harbi lan o çiyan bana çok iddia kazandırdı akrep - tarantula ne varsa gibip atıyor

yazlıkta yanımızda oturan adamın kafesi vardı içinde civcivler vardı onlardan bitanesini almıştım tel örgüler var orda kafısını sokmuştum ve bi kaç dakika bekleyip can verişini izlerdim...

benim de bi arkadaş vardı, anasını testereyle kesmiş küçükken. marangozmuş.

binlik sayılmaz yavru kopek bulmuştuk 31 çektiriyoduk hayvan zevkten dört köşe oluyodu