kıl dönmesi

Eveet anlatayım beyler iyi dinleyin herkesin başına gelebilir benim yaptığım salaklıkları yapmayın.

2019 yazında yani geçen yaz zütümde ansızın sivilce gibi bir şey çıktı. 1 gün boyunca oturamadım, gece olunca tuvalete gidip dişimi sıkarak sivilceyi sıktım patlattım. 1 bardak kadar kan akmıştır en az. Sonra anında acı kaşıntı vs gitti. O zamanlar kıl dönmesi ne demek onu bile bilmiyordum, geçti sandım bıraktım. Toplu iğne başı kadar bile olmayan bir şey kaldı orda. Çok dikkatli ellemediğimde hissetmiyordum bile amk düşünün. 1 yıl boyunca hiç bir şey yoktu ne ağrı ne akıntı veya başka bir şey. Bu yaz yani 2020 haziranında akıntı başladı. Geçer dedim 1 gün oldu, 2 gün oldu, 2 hafta oldu ama geçmedi sürekli akıyordu, sonsuz kan akıyordu amk. Ellerimde incelediğimde toplu iğne başının biraz aşşağısında bir çukur gibi bir şey hissettim. Kan da oradan akıyordu. Fakat çok yüklenmediğim sürece oturup kalkmamda bir sıkıntı yoktu sadece durmaksızın kan akıyordu.
Şöyle anlatayım: Her tuvalete gittiğimde peçeteyi uzunlamasına 3e katlayıp araya yerleştiriyordum. bir sonraki tuvaletime gidene kadar peçetede bazen 3 5 damla kadar bazense bütün peçete kıpkırmızı olacak kadar kan akmış oluyordu. Yine de boxer'a geçmiyordu bu kan ve hayati bir sıkıntı oluşturmuyordu. Peçete bulamadığımda sıkıntı oluyordu çünkü o zaman bütün boxer kan içinde kalıyordu ve kokuyordu. Araştırıp bunun kıl dönmesi olduğunu öğrendim. 1 ay geçmişti bu süreçte Temmuza girmiştik ve ben hiç kimseye, anneme bile bunu anlatmadım gizledim. Doktora gitmem gerektiğini biliyordum ancak ameliyat olacağımı bildiğimden bunu erteledim. Zira hem pandemi dönemi, hem üniversite işleri, eve çıkma, düğün zımbırtıları vs derken eylül ayına kadar ertelemek zorunda kaldım. Eylül başlarında bütün işlerimi hallettim. Sözlükten birine sordum (bkz: baycerrah) bana randevu almam gereken yeri söyledi (bkz: genel cerrahi)

Samsunda evden çıkma işlerimi hallederken 182'yi arayıp istanbul Kağıthane Devlet hastanesi genel cerrahiden 18 eylül 2020ye randevumu aldım. randevudan bir gün önce de hamam otu aldım ve zütümü bacaklarımı falan kıldan temizledim, tam yara olan züt arasını da jiletle temizledim ve pırıl pırıl zütümle sabahın 8.30unda kalkıp hastaneye gittim.
Bende çoğu kişinin aksine utanma olmadı, zira zütüm çok güzeldir, büyük ve dolgundur ve fit vücudumla birleşince ciksi bir görüntü oluşturur. Bu zütü millete göstermek benim için keyifli bile oldu.

Doktora gittim, kadın bana şikayetin nedir diye sordu. Kendimden çok emin bir şekilde kasıla kasıla kıl dönmesi dedim. Şuraya uzanıp aç geliyorum dedi. Yine kendime güvenerek büyük cesaretle uzanıp zütümü açtım. Kıyısından köşesinden de değil bütün haşmetiyle dizlerime kadar indirdim eşofmanımı.
Doktor geldi parmaklarıyla yanakları ayırdı sağından solundan biraz inceledi. Ameliyat olman lazım dedi, bir de enfeksiyon kapmış orası dedi. Tamam dedim eşofmanı çekip ayağa kalktım. 2 ay sonrasına verebilirim, ameliyat listesi çok yoğun dedi. içimden bir hasgibtir çektim ve doktordan aldığım talimatları yerine getirmek üzere odadan çıktım. Kan aldırdım, Ekg ve röntgen çektirdim ve hastaneden ayrılıp eve geldim. Eve geldiğimde ailem yeni uyanmıştı ve nereye gittin sen diye sordular, soğukkanlılığımı koruyarak bir arkadaş burda iş bulmuş da beni de alsınlar diye görüşmeye gittim falan deyip geçiştirdim.

Ertesi gün tekrar doktora gittim ve ameliyat için gün aldım. 2 ay demişti ancak 1 ay sonrasına yani 12 ekim pazartesi 2020ye gün verdi. Cuma günü gel covid testi, yatış işlemlerini falan yaptır, pazar akşamı 20.00'da da hastaneye yatışa gel dedi. Bir tane de antibiyotik yazdı ve gönderdi. 40tl'ye Clasem adındaki ilacımı aldım ve 9 ekimi beklemeye başladım.

9 ekim geldi çattı, hastaneye gittim, işlemlerimi hallettim 4 saat sürdü dıbına koyayım ve çıktım eve geldim. Anneme durumu anlattım. Bize niye söylemedin nutuğu dinledim yaklaşık 2 saat boyunca ve pazar gününü beklemeye başladım.

11 Ekim Pazar akşamı annemi de aldım ve hastaneye doğru yola çıktım. 2-3 parça kıyafet ve yiyecek içecek bir şeyler aldık. Yiyecekleri içeri sokmadılar virüs var diye. Onları da abimi çağırıp ona verdik ve Hastaneye girdik. 3. kata çıktık ordaki görevli hasta bakıcıya odamı sordum, odamı gösterdi. Allahtan tek kişilik odaydı da yanımda başka hastalarla uğraşmadım amk. 2 tane yatak, 1 küçük buzdolabı ve 1 de küçük televizyon vardı odada. Saat 12ye kadar free takıldım, sigara içebilme iznim de vardı. Saat 12 gibi hemşire geldi, damar yolu açtı, ameliyat önlüğünü verdi, sabah 6.30da kalk tamamen soyunup bunu giy dedi. Tamam dedim, tuvalete gidip bağırsaklarımı boşaltmaya çalıştım ama beceremedim. Sabah 6.30a alarmımı kurup uyudum.

Sabah alarmdan birkaç dakika önce kahvaltı diye bağıran bir adam beni uyandırdı, odaya kahvaltı getirmişti, benim yiyip içmem yasak olduğundan kendime almadım. Odaya geldim, tamamen soyunup önlüğü giydim ve yatağa geçip beklemeye başladım. Koridorda hareketlilikler başladı, sürekli bir şeyler yapıyorlardı amk. Benim odaya da 1 hemşire geldi ve serum taktı, birkaç saat içinde alırlar seni dedi. Beklemeye devam ettim. saat 8.30 gibi ameliyata alımlar başladı.
Bir adam şu odayı hazırlayın diye bağırıyorlardı, hareketlenmeler oluyordu ve 5 dakka sonra hastayı getirin sesiyle birlikte sedyenin sesi koridordu inletiyordu.
Annem kanal 7'de kunduracı diye bir tv filmi açtı ve onu izledik. Izdırap dolu bir filmdi hayatım boyunca unutmayacağım adamın teki tekel bayiden bütün içkileri alıp, ümmeti muhafazid günaha girmesin diyerek klozete döküyordu amk.

saat 12 buçuğa kadar bekledim. Gerilmeye başlamıştım. Hem önlük aşırı konforsuzdu hem de aşırı üşüyordum. Neyse ben öğleden sonraya kaldım diye tam rahatlamış ve tuvalete gitmeye kalkmışken birden odaya girdiler, seni alıyoruz dediler. Tuvalete de gidemeden sedyeye bindirip ameliyathaneye zütürdüler. Ortamı görseniz dıbına koyim sanki kargo şirketinde bir garip koliymiş gibi hissediyorsunuz. Yeni hasta göndeeer diye birisi bağırıyor ve sedyeyle sizi ittirip bırakmak suretiyle öndeki adama yolluyorlar falan. Neyse işte ameliyat odasına girdim, çok soğuk diye biliyordum ama ben zaten aşırı üşümüş vaziyetteydim bana sıcak bile geldi amk. Beni ameliyat masasına oturttular, anestezici geldi, belimden iğne vurdu hiç acıtmadı, sonra yüz üstü yatırdılar. Bacaklarından aşşağı sıcaklık gelecek şimdi dedi, dediği an sıcaklık geldi. Buz gibi olmuş ayak ve bacaklarım ısındılar çok güzel hissettim.

Sonra cerrah geldi, önlüğümü garip garip şekillere sokup sırtımdan yukarısını kapattılar, artık hiç bir şey hissetmiyordum. Doktor önce burayı yeterince temizlememişsin diye bana kızdı, umursamadım. Başımda duran anestezici karıyı kesiyordum çok güzeldi amk. Sonra işte aşşağıdan itekliyorlar gibi hissediyorum, belime bir şeyler değiyor, bant sesleri duyuyorum, yanık kokusu geliyor falan derken doktor eline jilet alıp zütümü traş etti. SGK'ya ödediğimiz vergilerin acısını çıkartmış gibi hissettim ve mutlu oldum. Sonra biraz daha bir şeyler yaptılar ve beni çarşafa sarıp odama geri getirdiler. Ameliyat 30 dakka civarı sürmüştü hiç bir şey hissetmiyordum belden aşşağısı felçli gibiydi.

yatağa sırt üstü yatırdılar, giyinebilirsin dediler. Annem kıyafetlerimi giydirdi, serum taktılar ve odadan çıktılar. Ben biraz leyla olmuştum öyle mal mal sırıtıyordum. Acı falan da hissetmiyordum. 15 dakka sonra 2 tane hemşire geldi, birisi bir kucak serum getirip masaya koydu, diğeri de popomdan iğne yaptı. Serumu yenileyip odadan çıktılar. Asıl olay şimdi başlıyordu, tuvaletin geldiğinde ördek iste, ona yapmaya çalış yapamazsan sonda takıcaz falan dediler çıktılar. Ben tuvalet falan hissetmiyordum tabi ama ağrımaya başlamıştı, mesanem dolmuştu, karnım taş gibiydi ve inanılmaz ağrıyordu öyle böyle değil. Ben hayatımda bu kadar fazla acı çekmemiştim soğuk soğuk terlemeye ve kıvranmaya başladım. Ördek istedim annem getirdi, yan dönüp işemeye çalıştım beceremedim. Sonda takılmasını istemiyordum o yüzden züt üstü oturup ördeği gibimin başına tutup işemeye çalıştım. 31 sonrası işeyemezsiniz ya öyle bir his işte. Ben de bu konuda tecrübeliyimdir o yüzden ne düşünmem gerektiğini bilirim, 10 dakika kadar uğraştım didindim ve ördeğe işedim. 3 5 litre işemişimdir amk. Sonra işte serumların etkisiyle saat başı 3 litre işiyordum.

Gece serumlar bitti ve uyudum. Sabah uyandığımda acımaya başlamıştı ve doktorlar da sırt üstü yatmamı emrettiklerinden yüz üstüne geçemiyordum. Sonra cerrah doktor geldi, yüz üstü dön dedi, annem ve hemşireler kolumdan tutup yüz üstü döndürdü, sargı bezlerini açtı, bir şeyler yaptı inanılmaz canım acıdı ıhla ıhlaya bir gittim. sonra kapattı, seninkisi çok aşağıda dedi, kuru tutmalısın yoksa enfeksiyon kapar nükseder dedi. Gazlı beze batikon döküp koymasınlar pansuman yaparken dedi, kuru kalsın diye vurgulayıp çıktı. Hemşire de artık taburcu olabilirsiniz dediler ve saldılar, abimi aradım arabayla gelip aldı beni eve getirdi.

Ameliyat bitmişti ve asıl ızdırabın yeni başladığından habersiz mutlu mutlu yatakta yüz üstü yatıyordum..

Karakter sayısı dolmuştu diye diğer entry' e geçiyorum