/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6
    beyler hikaye alıntı . sahibi okursa pm atsın .
    evet yerleşin başlıyorum.
    Eski zamanların birinde, barış içinde yaşayan Pompis Krallığının başşehri Ebenburgh'a birkaç kilometre uzaklıkta bulunan gibertow Ormanının en kuytu köşelerinden yükselen acı bir çığlık ormanı inletmektedir. Gözgözü görmez ölüm sessizliğinde tüm börtü böcek bu inlemeyle karışık böğürtüye odaklanmış pür dikkat dinlemektedir. ( 10 dakika önce ) gibertow ormanında tek başına yaşayan ipsiz William, kümesine dadanan kurtlardan illallah demiştir. Hayvanoğlu hayvanlar günaşırı bir tavuğunu hiç etmektedirler. Bu durumdan bıkan ipsiz, kurtların kökünü kurutmaya yemin eder. Evinin yakinlarını tuzaklarla doldurur. Nihayet beklediği an gelmiştir. ÇAT ! iykkkk iykkkk seslerini duyan ipsiz, zıkkımlanmaya gelen kurtlardan birini enselediğini anlamıştır. Tüfeğini alıp sesin geldiği yere yönelir. Gece görüş dürbünlü termal tüfeğiyle bakar. Ne görse iyidir? Bir dişi kurt, iki ön ayağından kapana kısılmıştır. - Şimdi gibtim belanı der, tüfeği doğrultur. Tam ateş edecekken, kurtun kendisine yalvaran gözlerle baktığın farkeder, eli tetiğe gider ama bir türlü basamaz. O sürmeli gözler, o içten yalvaran bakışlar, o çaresiz tavırlar yüreğine dokunur. Yaklaşır karşısına geçer ve dişi kurdun gözlerine bakar. O da ne. Ne kadar güzel gözleri vardır. Hiçbir kadında görmediği gözler. Öyle anlamlı, öyle içten. Etkilenir, biraz daha yaklaşır. Hayır olamaz, dişi kurt resmen ipsiz'i kesmekte, göz süzmektedir. Gözlerine inanamaz. içinde birşeyler kıpırdar, önünde ki çubuk sertleşmeye başlamıştır. Dişi kurt resmen aranamaktadır. Yok lan, der konduramaz, ama Dişi kurdun dili olsa resmen "Kütükle beni" diyecektir, adeta. içinde bir hayvan harekete geçer ve niyeti bozar. Dişi kurdun arkasına geçer, ellerini beline koyunca, kurt kalçalarını titretmeye başlar. "Aman Tanrım ben ne yapıyorum" der, ama içindeki hayvan babafingoyu yaslamasını emreder. Kemerini çözer, pantalonunu indirir ve şehvetle kendisine bakan dişi kurtu oracıkta BiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiP. işi bitince bir sigara yakar. Fakat inanılmaz, dişi kurt yine aranmaktadır. Tekrar sertleşir yerini alır ve bir kez daha dişi Kurtu BiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiP. Zevk dakikaları sabaha dek sürer. Son postadan sonra, kurdun ayaklarını kapandan kurtarır ve evine alır. Artık onlar büyük bir aşkla bağlı iki sevgilidir. 9 ay sonunda dişi kurt nurtopu demeye bin şahit isteyen, kıllı börtü bişey doğurur.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +3
    iki gün emzirdikten sonra evden kaçar. ipsiz William artık öksüz bir yavrunun hem anası, hem babası olmak zorundadır. Oğluna Russel adını koyar. Kurt Russel aşağı, Kurt Russel yukarı aylar ayları seneler seneleri kovalar. Ve Kurt Russel ilkokula başlar. Yarı insan, yarı kurt görünümlü bu acuzeyi kimse sevmez, arkadaşlık etmek istemez. Hepsinden çokta gönlünü kaptırdığı Wilhelmina'ya uyuz olur. Çünkü hem teklifini kabul etmemiştir, hem de taşak geçmektedir. Yine birgün Wilhelmina ve arkadaşları dalga geçince sabrı taşmış ve kendi kendine yemin etmiştir : - Yüzyıl da geçse senden intikamımı alacağım huur Wilhwlmina... Aradan tam 47 yıl 5 ay geçmiştir. O talihsiz dalga geçme olayından sonra Kurt Russel adeta sırra kadem basmış, ortadan kaybolmuştur. Babası üzüntüden yatalak olmuş, Kraliyet Bakım Tamir ve Reanimasyon Sanatoryumuna kaldırılmış, orada saksı gibi 5 sene yaşayıp nalları dikmiştir. ipsiz Williamın cenazesinde mahşeri kalabalık biraraya gelmiştir, çünkü adını vermeyen bir hayırsever cenazesinde beleş lokma dağıtmıştir. Nerede beleşci aç köpek varsa alayı cenazeye doluşmuş, bi tanesi de Allah için iki satir incil okumamıştır, haysiyetine teptiklerim. Fakat herkesin dikkatini siyah güllerle donatılmış devasa çelenk çekmektedir. Çelenkte "Unutur, ya da unutturursam Pompisya gibsin beni" yazmaktadır. Wilhelmina evlenene kadar 9 kişiyle düzeyli ilişki, 16 kere tek gecelik pompa yaşamış, 4 kürtajdan sonra, köyde Mal Wilbur diye bilinen salağın tekine kendini yamamış, ondan bir kızı olmuştur. Kızı Josephina da anası gibi yediği yemediği önünde arkasında yanında yelloz fettan kaşar bir kadin olmuş, oda halasinın oğlu Kurbağa Jack e kendini kaktırmıştır. O da anası gibi tek kız doğurmuştur. Kızının adını Susanna koymuştur. Susanna 9 yaşına geldiğinde anasını, anneannesini aratmayacak bir şey olacagının sinyallerini çoktan vermeye başlamıştır. Anaokulunda oğlanların pipilerine kurdela bağlar, kızların çantalarına ferre resimler koyup ana-babalarından dayak yemelerine sebep olur, daha türlü türlü fettanlıklar. Tam anneannesinin kopyası olup çıkmıştır. Artık iyice yaşlanan Wilhemina, son zamanlarını burada geçirmek için, gibertow ormanında bir bağevi satın alır ve yerleşir. Aradan onca sene geçmiş olmasına rağmen Kurt Russel ile nasıl taşak geçtiğini millete anlatır durur, onun tipine bakmadan kendisine aşık olmasıyla dalga geçmeye devam ederdi. Birgün bostandan hıyar toplamaya giderken ayağı kayar, yere düşer ve dingili çatlatır. Sol kalça kırığı. 6 ay yatacaktır. Çaresiz, yatağa çakılır kalır. Son zamanlarda gibertow ormanlarında bir söylenti, bir efsane yayılmaya başlar. Efsane gittikçe gerçeğe dönüşür ve terör halini alır.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +3
    gibertow ormanından gündüz geçenlerin etek, pantolon altında ne varsa bir anda kaybolmakta, donlu halde dımdızlak kalmaktadır. Kimilerine göre bu bir kötü büyüdür. 60 yaşındaki Sabrina Teyzenin bile, ormandan geçerken bir anda Şalvarı ortadan kaybolup altındaki paçalı don ile koşa koşa köye dönmek zorunda kaldığı olmuştur. 1 haftada 1 düzineden fazla etek-pantolon kaybolup donla köye dönme vakası yaşanmıştır. Herkes tedirgin ve korku içindedir. gibertow ormanı adeta lanetlenmiştir. Yukarı Kerkingsburg Halk mezarlığında bir mezartaşında şunlar yazmaktadır : Ben Kurt Russel.. Acımasız bir dünyadan acılar çekerek geçtim Geldim.. Gördüm.. Gittim.. Ama yenilmedim. Zafer şarkılarınızı söylemek için çok erken Aklınızı alırım.. Ruhuna Matta Markos Luka Yuhanna.. Mezarın başında bir karaltı, ellerini birleştirmiş dua etmekteydi. Mırıltıyı andıran bir hırıltıyla dilinden şu kelimeler dökülüyordu : - Sen, bu dünyadan hakettiklerini alamadan, sadece görünüşü nahoş diye aşağılanarak gittin, ama yüreği intikdıbını ateşiyle çarpan bir evlat bıraktın. Oğlun Alekgibendr, başta o Wilhelmina kaltağı, onun tüm soyu ve seninle dalga geçen herkesten intikdıbını alacak, rahat uyu baba.. Sonra üç Matta bir Yuhanna okuyup üfler. O talihsiz olaydan sonra Kurt Russel Ebenburg'tan mümkün olduğunca uzak bir yere, Stoke City'ye kaçar. Ne iş bulursa çalışır. Balık halinde kalkanları indirir, kasaplarda "yağlı koyun, yağsız koyun" diye bağırır, benzincide bidon indirip bidon kaldırır, açık sinemada seyircilerin altına kalın bişey verir. Epey para biriktirir. Kazandığı parayla epilasyon yaptırır, kulakları küçültür, dişleri implant yaptırır, azıcık adama benzer. Stoke City'de, manitalar arasında devasa kobrasıyla epey şöhret yapar.
    ···
  4. 4.
    +1
    Kenan, bunun manyetik bir sapma olduğunu düşünmektedir. Bermuda şeytan üçgeni gibi bir alansal rezonans sapması. Fikrini söyleyince kurulda bir sessizlik olur. Sonra söylediğinin ne kadar abuk olduğuna kendi de inanamaz. "Niye sadece etek pantalon kayboluyor da, diğer kıyafetler duruyor?" sonra Ycell bunun doğasal bir illüzyonun süreçsel devinimi olduğu şeklinde, Kenan'ı bile kıskandıracak saçmalıkta fikir sürer ortaya. Sağduyu hakim olur ikisi de susup Ali yi dinlemeye karar verirler. Ali'nin düşüncesine göre gibertow halkı hepten kafayı yemiştir. ilk çıplak kalan Angela, çok dikkat çektiği için diğerleri de ilgiyi üzerlerine çekmek için ayak yapmaktadırlar. Üçü birbirine 10 dakika boş boş bakarlar ve bu işin altından kalkamayacaklarına kanaat getirip topu bir üst kurula atarlar. Alekgibendr, başarı sarhoşluğunun verdiği şımarıklık ve özgüven patlamasıyla büyük bir hata yapar. Başarısını kutlamak için kendini ödüllendirir ve Burbon-Balık yapar. Kafa güzel olunca yeniden "iş"e çıkar. Bu sefer ki kurbanı Yumuşak Patrick'tir. Patrick, gibertow'un naif insanlarından biridir. O gün mecbur kaldığı için dışarı çıkmış ve orman yolundan geçmek zorunda kalmıştır. Kafası güzel Alekgibendr, sotede beklerken kırıta kırıta gelen Patrick'i görür. Yaklaşınca hamleyi yapar. Fakat sarhoşluğun etkisiyle sendeleyip Patrick'in üzerine düşer. Patrick yüzüstü yere kapaklanmış, Aleks te onun üzerine uzay mekiği gibi kenetlenmiştir. Patrick halinden çok memnundur. Aleks toparlanıp saklanana kadar tüm eşgali, boyu posu kalınlığı sertliği iriliği tırtıkları Patrick tarafından harddiske kaydedilmiştir. Patrick koşa koşa köye gidip olan biteni önce kurul üyelerine, sonra tüm köye ballandıra ballandıra anlatır. Tüm bu olayların sebebi, uzun saçlı ve sakallı, kacaman dişli, palamut gibi kobrası olan bir adamdır. Hatta o adam Patrick'e yaslamıştır. Kurul kararını vermiştir. Köy bir Abazan'ın ne idüğü belirsiz niyetleri karşısında tehdit altındadır. Ycell ; - Yola termal kamera koyalım amk, teklifini sunar. + Peki bu abaza termal kamera kurduğunu görmeyecek mi? Çok meraklıysan Kamerayı sen kur amk, diye fikrini söyler Kenan. Sonra ekler ; + Bence tüfeklerimizle gidip avlayalım. - Adam hayalet gibi. Sonra o tüfekleri bize ekleştirmesin, diye atılır Ali Çaltakoğlu.. - Bence orduya haber verelim, diye ekler.. gibertow halkı, Kuruldan gibe sürülecek bir fikir çıkmayacağından emin olur.. Ertesi sabah Alekgibendr ayılır. Çok büyük bir hata yapmıştır. Alkollü işe çıkılmayacağını unutmuştur. Ormanın heryerine resmi asılmıştır. Robot ressama çizdirilen eşgalden kabak gibi ortaya çıktığını anlamıştır. Babasının listesine göre hemen herkesten intikam almıştır.. Sadece bir kişi hariç. Babasının en büyük düşmanı, Wilhelmina huursu.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1
    beyler okuyan varsa şuku atsın
    ···
  6. 6.
    +1
    neyse bi part daha atıyım illaki birileri okur
    ···
  7. 7.
    +1
    şuku muku bişey atın amk
    ···
  8. 8.
    +1
    : - Herkesin herşeyi alınmaz evlat, bana kalın gelen sana ince gelebilir.. Bene dar gelen sana bol gelebilir.. Alekgibendr şaşırır. Şaşkınlığını üzerinden atınca sert bir ses tonuyla ; - Dayı uğraştırma beni, yaşına hürmetim var, ama mangırları sökülmezsen fena olur..der. Dayı kendinden emin tok bir tonla ; - O kadar kibirlisin ki, bu ormanın efendisi sensin sanıyorsun. Bana uzun gelen sana kısa gelebilir.. Bana sert gelen, sana yumuşak gelebilir.. Aleks çileden çıkar ve gürler ; - Toynağını giberim lan senin pis Çinli, veriyon mu, ben mi alayım? - Toynak gibmeye Londra'ya giden, evde ki kestaneden olur.. Aldıramazsan aldırırlar, kaldıramazsan kaldırırlar.. Bana kalkık gelen sana inik gelebilir.. Kılıcını çekmesiyle yaşlı Çin'li Dayıya saldırması bir olur. Kılıcını kaldırır dayını kafasından aşğı indirir. Dayı ikiye bölünmüş... müdür acaba? Hayır, kılıç toprağa saplanmıştır, ama Dayı kılıcın altında değil, Aleksin arkasındadır Alekgibendr'a parmak atmaktadır. Kılıcını gelişigüzel defalarca sallar, fakat her defasında Dayı kurtulup Aleksin arkasına geçmektedir. Bir daha bir daha bir daha, defalarca sallar ama aynı durum devam eder. Dayı paso Aleks'in arkasında parmağı saplamaktadır. Yorulan Alekgibendr, kılıcı fırlatıp elle yakalamaya çalışır, ama nafile, dayı Aleksin her hamlesinden sonra arkasına geçip parmak sallamaya devam eder. Bir müddet sonra Aleks'in pes etmeyeceğini görünce, ; - Evlat, biraz daha devam edersen bu sefer parmaklarımı kullanmadan dürteceğim, zütü kaybetmek üzeresin akıllı ol, deyince Aleks pes eder. - Dayı, yaman adamsın. Kimsin, bunu nasıl başarıyorsun, bana da öğretir misin? - Her güzel şey meşakkat ister.. Bana zor gelen sana kolay gelebilir.. Benim adım Chai Da Chıra. Bu tekniği Türkiye de Erzurum denen bir yerde , bir folklor oyununda öğrendim. Öğrenme konusuna gelince ne kadar istekli olduğunu görmeliyim. Bana neyini verebilirsin? - Tüm servetimi - Servetin ne kadar - Binlerce pound. - Başka ? - 3 safkan ingiliz tayım var. Kraliyet kupasında koşuyorlar. Ayrıca iki de eşşek. - Başka ? - Wimbledon'da dubleks yazlık - Başka ? - Hampington da şato - Başka ? - Onlarca cariye ve köle. - Bi kere? - Hocam ayıboluyo.. - Yutar mısın? - Ben vazgeçtim.. - Şaka lan şaka bin, tamam yarın Chai Karate okuluna gel, para istemez, iki resimle ikametgah ilmuhaberi al yeter. Alekgibendr koşa koşa evine gider ve ertesi sabahı iple çekmeye başlar.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Lan erzurum değil elazığ o düxgün uydur uyduruyor san muallak
      ···
  9. 9.
    +1
    . Son kozunu oynamaya karar verir. Wilhelmina'nın Fettan kızı Josephina, annesini ziyarete gitmiştir. Kızı Susanna'ya okuldan çıkınca anneannesine gitmesini söyler. Wilhelmina, Josephina ve kapı komşuları Sevinç Onat evde kısır, mercimek köftesi, zeytinyağlı sarma yapmış TV de Esra Erol'u izleyip lak lak yapmaktadırlar. Sevinç, kankalarına börek tarifleri vermektedir. "Yufkaları böle böle açıyon, aralarına margarin sürüyon, ıspanaklı peynirli karışımı koyuyon, tekrar bi kat örtüyon bik bik bik" diye anlatmaktadır. Tam o sırada bir tekme darbesiyle çelik kapı tuzla buz olur. içeri ninja kılıklı biri dalar. "Kıpırdayanı yakarım, sen börek tarifi veren, seninle işim yok, al su kelepçeleri kendini ütü masasına bağla" der. Sevinç denileni aynen yapar. Önce kendini ütü masasına kelepçeler, sonra da masayı katladığı gibi kapıp kaçar. Alekgibendr, yıllardır beklediği bu anın heyecanıyla," Sevinç'in kaçmasını kafasına takmaz. Börek tarifleride bişeye benzemiyordu zaten" diye söylenir. Sonra iki kadına donüp "şimdi sıçtım çarkınıza yellozlar. Ben kimim biliyonuz mu?" der. Kadınlar korkuyla karışık başlarinı iki yana sallar. - Ben ecelinizim lan, kaltaklar.. Sen Wilhelmina, Russel ı hatırladın mı? Hayatını kararttığın mangal yürekli adam. O iste benim babamdı. Sen Kaltak Josephina, Hilmi Sarıyıldız'ı hatırladın mı? Hani Lisede sivilceli, kocakafalı diye dalga geçtiğin mert delikanlı? O da benim halaoğlumdu lan. ikisi de sizin bitmek bilmez ihtiraslarınızın kurbanı oldular. Şimdi kısasa kısas zamanı. Sizler benim babam ve halaoğlumu aldınız, bende birinizin kızı diğerinin torununu alacağım. Hesabımı mahşere kalmayacak lan.. ikisi de yalvar yakar hüngür şakırt ağlarlar ama nafile. Aleks ikisini de sıkıca bağlayıp kömürlüğe, merdaneli çamaşır makinesinin yanına koyar. Sonra silikon maskeyi suratına geçirip Wilhelmina nın yatağına yatar, Susannanın gelmesini bekler. Bir müddet sonra Susanna eve gelir : - Anane ben geldim, annem yok mu? + Yok evladım, bana bez almaya gitti. Oy kemiklerim oy kulunçlarım.. Yavruum hele bi gelde sana sarilayım çok özledim - Olur anane, ama.. ama neden böyle gözlerini belertip bakıyorsun anane? + Seni daha iyi görebilmek için yavrum - Peki senin kulaklarin neden bu kadar büyük anane? + Seni daha iyi duyabilmek için yavrum - Peki dişlerin neden bu kadar büyük anane? + Seni daha iyi yiyebilmek için der ve Susanna'ya doğru bir hamle yapar. Tam yakalamıştır.. mıdır acaba? Hayır Susanna ortada yok Sağına soluna bakınır göremez. Birden mabadına sallanan bir pandikle irkilir, sıçrar. Susanna arkasındadır. Bir hamle daha yapar, Susanna yine Aleksin arkasında ve parmak sallamaktadır. 10 defa daha devam eder. Alekgibendr dayanamaz : - Turna içinde Patlasın tekniği bu.. Bunu nerden biliyorsun bacaksız? + Chai Da Chıra anneannemin eski kocası olur sevgili kurt kırması.. Alekgibendr Chai Hocasının ne demek istediğini şimdi anlıyordu " Bana büyük gelen, sana küçük gelir" küçücük bir kızın kocaman sevgisinin yerini alabilecek hiçbirşey yoktur. Susanna Alekgibendr'ı vileda sopası sokmakla tehdit ederek anne ve anneannesinin yerini öğrenir. Alekse dansö kıyafetleri giydirip resimlerini çeker, bir daha gibertow'a gelmeyeceğine dair boş senet imzalatır ve serbest bırakır. The End.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    0
    yürür bu hikaye
    ···
  11. 11.
    0
    Rez mk. Eğlenceli hikaye...
    ···
  12. 12.
    0
    . Aleks, sabahı zor eder saat 6 da spor okulunun kapısında beklemeye başlar, 8'e çeyrek kala Hocanın yardımcısı Hong Kong'lu Lawrence, dükkanı açar ve diğer öğrenciler gelmeye başlar. ilk iş olarak ısınma hareketleri ile başlarlar. Komando dansı, sınav, mekik, mıntıka temizliği, pilates, kulplu beygir derken saat 10 gibi Chai Hoca gelir. - Selamun Konfüçyüs, nasılsınız kerhaneciler? Bugün aramıza yeni bir arkadaşınız katıldı, yetenekli ama kibrinden dünyayı görmez bir vaziyette, aynı sizin ilk geldiğin gün gibi. Benim işim sizin gibe bile sürülmeyecek aklınız kullanılabilir hale getirmek. Bana yavşak gelen, size delikanlı gelebilir, Buda size koyabilir. Şimdi gibtirin gidin çalışın.. der Hoca ofisine kapanır. Lawrence, "Mancester'in bağları da, büklüm büklüm" yolları eşliğinde Maui Thai, Şinzoi Kutanta, Vietkong Tepmesi, Wushu gibertmesi ve daha sallayamadığım pekçok teknik üzerinde çalışmalar yaptırır. Günler günleri, aylar ayları kovalar. 9. Ayın sonunda Alekgibendr bakar ki Chai Hoca bunu hiç giblemez. Lawrence ile düzkoşu yapmaktan öteye gidemez, kafası atar ve Hocanın kapısını tekmeleyerek içeri girer : - Hocam 9 aydır git gel yapıyorum, yeni bi gibim öğrendiğim yok. Hergün gelip odaya kapanıyorsun. Mala vursam 9 ayda baba olurdum, sende bizi mi gibiyorsun anlamadım. intikamım büyük diyorum.. Teknik öğretmeyeceksen, kurban olayım sal gideyim.. Chai camdan dışarı bakmaktadır. "- Beni takip et" der. Hoca önde Aleks arkada bahçeye çıkarlar. Chai gölün üzerindeki kuşlara bakarak, arkasına dönmeden, en çömez öğrencisine sorar: - Yeşil Başlı gövel ördeğin göle karşı uçup gitmesini bilir misin Delikanlı? Eğricesin tel tel edip yele karşı döküp gitmesini? Peki ya, Yeşil başlı gövel ördek ile Telli Turnanın aynı kökenden geldiklerini? Unutma, bunları senin bilip bilmemen Turnanın ya da ördeğin umrunda bile değildir. Onlar, göç yollarına dizildiklerinde, sadece içlerinde varolana inanırlar, güvenirler. Ben sana teknik öğretemezdim. O teknik senin içinde zaten vardı. Tek ihtiyacın olan bu sabrı öğrenmekti. Artık hem bir turna olduğunu biliyorsun, hem içinde varolandan haberdarsın. Tek ihtiyacın olan, dilediğin zaman o gücü açığa çıkarmak. Artık, bana kalın gelen, sana da kalın gelecek Aleks, yolun açık, intikamın bereketli olsun. Aleksin kafa iyice bulanmıştır ; "Tek kelimesini anlamadım ama diklenip parmak yemektense, he der geçerim amk." der hocanın elini öpüp evine döner. ilerleyen günlerde babasına eziyet edenlerin tek tek çetelesini tutar. Bakar ki hemen hepsi yaşlanmış ve gibertow ormanı civarına yerleşmiştir. ince ince plan yapmaya başlar. Kendisine göre mükemmel planının Tek bir açık noktası yoktur. Bir istisna dışında... Ormanı krokisini çıkarır. Ölü nokta tespiti ve saldırı üzergahını milisaniye hatasız bir şekilde hazırlar. ilk kurbanı babasının günlüğünde top25 te bulunan Angela Zubizarettadır. Yolda aval aval yürüyen Angela, ağaçların arkasından bir çıtırtı duyar. O tarafa döner, bir şey göremez.. "Kirpidir lan" diye düşünür. Birden vücudunun alt kısmında bir üşüme hisseder. Eğilir bakar, ne görse iyidir. Altındaki düz çizgili eteği ortadan kaybolmuş, pembe külodu, bıngıl bıngıl selülitleri, sarkık zütü, herşeyi kabak gibi meydandadır. Çığlık ata ata bi eliyle önünü diğeriyle arkasını kapayarak kaçar. Alekgibendr, heyecandan ölecek gibidir. Ama Chai Hoca haklı çıkmıştır. O artik bir Turnadır ve içinde varolanı tüm dünyaya göstermeye hazırdır. Yaptıklarını tekrar gözünde canlandırır : SLOW MOTiON- AĞIR ÇEKiM TEKRAR Mo-ruk An-ge-la-nın ters yö-nü-ne taş a-tar, An-ge-la o-ra-ya ba-kar-ken ok gi-bi fır-lar. A-dım a-tar-ken e-te-ği-ni a-şa-ğı çe-ker, ö-te-ki a-dı-mı a-tar-ken e-te-ği ta-ma-men çı-ka-rıp ko-şa-rak kar-şı-ya-ge-çer. Bingo. Alekgibendr'ın intikamı çok acı olmuştu. Hergün, Chai Hocadan öğrendiği "Turna içinde patlasın" tekniği ile en az 2-3 kişiyi kurban seçip, donla bırakıyordu. Orman halkı panik halinde evinden çıkamıyordu. gibertow Muhtarı Kenan Kuzu, Orman ve Bahçeler Müdürü Ali Çaltakoğlu ve Kasaba Şerifi Ycell O.Sayur, gizli bir toplantı yapmaktadır. gibertow'un başına gelen bu felaketi nasıl bertaraf edeceklerini konuşurlar.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    0
    Hahahaaa okuyscam sonra ameliyata giriyorum çıkarsam artık
    ···
  14. 14.
    0
    Rez devamı gelsin panpa
    ···
  15. 15.
    0
    Rez okurum
    ···
  16. 16.
    0
    ilgi olursa devam edeceğim okuyan belli etsin
    ···
  17. 17.
    0
    Bayağı bi hoplayıp zıpladıktan sonra düzenli bir aşk, iş ve pompa hayatım olsun diyerek evlenecek kız bakar. Kolombiya göçmeni bir Latin güzel ile, "Margarituande Bella Minerva di Antuanetta Rosalinda dos Marquez" ismini telaffuz edemediği için, Alfredina ise "oral ciks karşıtı bir fraksiyon'a" üye olduğu için olmaz. Afrikadan köle olarak gelmiş bir ailenin kız olan Ou, tam onun istediği kriterdedir. Memeler büyük, kase yuvarlak, bel ince, dudaklar köfte, vakumlama full, gecede 5 garanti, enerji sınırsız, isim kısa. Biraz konuşurlar ve kızı kaçırır. Saadet dolu geceler, sınırsız pompa dolu saatler sonunda Ou hamile kalır ve Russel'a bir erkek evlat verir. Ama kötü talih; Ou, oğlu Alekgibendr'ı doğururken ölür. Oğlunun kaderi de kendisininki gibidir. Kurt Russel, oğlunu acımasız bir savaşçı olarak yetiştirir. Jiu jitsu, Aikido, Teakwon-do, kamasutra, dikiş-nakış, çanak-çömlek kurslarına gönderir. Alekgibendr tam bir ölüm makinasına dönmüştür. Çüküyle tam 5 kiremit kırabilmektedir. Oğlan büyür serpilir, Motor meslek lisesinden mezun olur, sonra askere gider. Alekgibendr, askerdeyken bir mektup alır. Babası ölüm döşeğindedir ve hayatının en büyük acısını mektupta tek tek anlatmaktadır. Aleks, askerliğini yakmak pahasına firar eder, fakat babasının cenazesine yetişemez. Kurt Russel, bir günah tohumu olarak yaşadığı hayatı, Stoke City'nin Yukarı Kerkingsburg Mezarlığında son bulmuştur. Not : Stoke City'de futbol oynadığı yıllarda, Tuncay Şanlı, Kurt Russel'in mezarını defalarca ziyaret etmiştir - gibindirik Dış Basın ve Haberler Servisi Alekgibendr, artık hayat çizgisinin, ipsiz Williamın anlık hevesinin kurbanı olmasıyla başladığını bilmektedir. Kafayı kazıtır, imajını değiştirir ve geri dönmemek üzere dağa çıkar. Eşkiyalık yaparak deli servet yapar, para keser. Bu serveti tek bir amaç uğruna biriktirmektedir. intikam. ipsiz ve Kurt'un kanlarını yerde komayacaktır. Alekgibendr, ormanda pusuya yatmış, soyacak birini beklemektedir. Yaşlı, sakalları dizkapağına kadar uzu, çekik gözlü bir dayı gelmektedir. Yaklaşınca birden karşısına fırlayıp : Moruk, orman kullanım hizmet bedeli olarak cebindeki tüm parayı bana vereceksin.. der. Yaşlı, bir süre Alekgibendr'ı süzer ve der ki :
    ···