kızlar hadi yakışıklı erkeğinizi betimleyin

çok içimden geldi şunu da yazayım ya çıkayım madem herkes gözüne hitap birilerini arıyo:

- yakışıklı dediğin adamın içten ve güzel bi gülüşü vardır. gülümsedi mi içinizi ısıtır, aynı şekilde gözlerinin içine bakarak gülümser ve dinler seni.
- yakışıklı dediğin, yer yer naiftir. çok sevilip beğenildiğini bilmesine rağmen tevazu göstererek karşısındakine daha sempatik gözükeceğini bilecek kadar bilinçlidir.
- yakışıklı dediğin, plajda denizden yeni çıkmış saçlarını geriye atarak güneş gözlüğünün altından kendisine çevrilmiş gözleri keserek ortam sıcaklığını ölçen huur çocuklarından değildir. yukardada dediğim gibi naiftir; kuul olmaya çalışmadığı için kuuldur.
- belli bir entellektüel birikimi vardır, zekidir, akıllıdır ama asla bunları caka satmak için ortalıkta kullanmaz.
- sempatik dinleyicilerdendir, gülümseyerek takip eder herkesi, az ama öz konuşur.
- gerektiğinde cilveleşmesini bilir, kime nasıl sinyal vermesi gerektiğinin farkındadır; huur çocukluğu seviyesine inmeden şık flörtöz adımlar atar.
- aynalara bakıp "zaten mükemmelim" diyip, ağına karı düşmesini beklemez. oturur, okur, gözlemler, sürekli kendisini geliştirir.
- esnaf muhabbetine de girer, apaçisiyle de konuşur, zenginiyle de fakiriyle de enteliyle de. herkesi önyargısız dinler ve fikirlerini ona göre oluşturur.
- gerçekten sevdi mi akıl oyunlarına girmez, sevdiği kızla "kaçan kovalanır" gibisinden liseli oyunlarına alet olmaz. nasihat verebilecek, kıza bi şeyler katabilecek olgunluktadır. yanlışlarını düzeltir, ve bunları kıza empoze edebilecek kadar zekidir. konuşarak çözer her şeyi. kız anlamıyorsa, oluruna bırakır. zorlamaz.
- en önemlisi egosundan sıyrılmıştır. ama asla özsaygısını yitirmemiştir. kendisiyle barışık, kendisini seven ama bulunmaz hint kumaşı olmadığını da bilen bi insan evladı olduğunun farkındadır muhakkak.

bunların üstüne de siz kumralını, esmerini, sarışınını, 1.80-1.85 boylusunu, kahve, ela, yeşil gözlüsünü vs. vs istediğinizi ekleyin; artık ondan sonrası zevk-renk meselesi.

yalnız yukarda saydıklarım varsa, o adam gerçekten "yakışıklıdır". yoksa, zaten isterse coni dep olsun, sümüğümü sürmem.

ama hem coni dep'i hem de böyle özellikleri erkek var mı bilmem. bence yok. *

bu da babamdan gelsin, özet: "nihat doğan'sız bir türkiye, serapsız bir çöl gibidir."