okuldayım, 3 dersimiz boş. bunlarda son saatler. ben de dedim bir duman çıkartayım. sonra dedim biraz atraksiyonlu olsun kızlar tuvaletinde içeyim (girmez olaydım). panpalar bu arada dersler sadece bizim sınıfta boş diğer sınıflarda işleniyor. gittim en sondaki kabine girdim çektim bir dal. sonra tuvalete iki kız girdi. seslerini ilk defa duymuştum. kim la bunlar diye düşünürken ay şu benim ki var ya dedi kız. tabi bunu demesiyle ben ses kaydını açtım (dağıtmak için değil yedekte dursun diye). sonra kız bugün sakalını kesmiş çok yakışıklı yaaa dedi. sonra farkettim ki sakalı kesmiştim sabah. iyice kıllanıyordum. bir yandan da korkuyordum kötü bir kişi çıkacak diye (insanları kırmak istemem çok). o sırada bunlar konuşuyor tabii. işte bugün şöyle giyinmiş falan diye. harbi bendim amk. sonra bir diyalog oluştu:
x: kız
y: kızın kankası

x: hoşlanıyorum ya, yapıcam yakında.
y: tamam da nasıl yapıcaksın zordur o.
x: yapınca görürsün.
y: başını belaya sokma kızım.
x: sen bana bırak.

rezleri alın mola veriyorum 2-3 dakika.

ben bu sırada ürperdim tabi dolayısıyla. bu mekandan çıkmam lazımdı. bir kız faciasını daha dinlemek istemiyordum. resmen bize tatlı namuslu görünüp arkamızdan iş çeviriyorlardı. kafamı kabinden çıkardım ve kapının açıldığını gördüm hemen geri girdim tabii. ahanda öğretmen girmişti sigara kokusunu da alınca yaklaşmaya başladı. ben titremeye başladım korkudan. sigaradan ceza almam umrumda değildi. önemli olan kızlar tuvaletine girmiş diye laf yapmalarıydı. öğretmenle aramızdaki diyalog şöyle geçti.
x: ben
y: öğretmen

y: kızım sen sigara mı içiyorsun bakayım.
x: (sesimi inceltebildiğim kadar inceltmiştim zaten boru gibiydi) yok hocam dersimiz boş lavaboya gelmiştim.
y: hadi işini gör dedi.
x: (bunun işe de görek amk demek olduğundan emindim kızlar pantolonunu çıkaracak ta işeyecek. hemen açtım fermuarı başladım işime) şırrrr... hocam çıkıyorum şimdi işim uzun siz beklemeyin.
y: tamam kızım gözüm üzerinde hızlı ol.
x: tamam hocam.

hoca çıktığı an toparlandım. hayatımda sesimi ilk defa o kadar inceltmiştim. ses tellerim acıyordu ancak anlamadığı için mutluydum. hemen toparlanıp çıktım dışarıya. daha ilk boş dersimde başıma gelmişti bu olay. o kızı çok merak ediyordum. o kızı öğrenmek için her şeyimi vermeye hazırdım o an tabi o stresle.

rezleri alın duman çıkartıp geliyorum.

ertesi ders oldu. okulda adımız var tabi kimse kızamıyor laf edemiyor. başkan sınıfı oturtturdu dedi ders boş diye. bende tuvalete gidiyorum nöbetçi gelirse tuvalette dersiniz dedim çıktım. geçtim tuvalete bekliyorum. kızı dinlerken yere çakmak düşürmüştü o yüzden sigara içtiğinden emindim. her tenefüs gelir diye tahmin ettim ve geldi. derste olması gerekiyordu kızın ama değildi. acaba kaçtı mı diye düşündüm. olabilirdi. kız girdi tuvalete aynı kızla ben yaktım sigaramı bekliyorum konuşmalarını. diyalog:
x: kız
y: kızın kankası

x: benimkini tenefüste gördüm yine sınıfındaydı dersleri boşmuş.
y: ya sen bu çocuğa çok taktın. kızım o çocuğun sadakati yok. uğraşırsın züt gibi bırakır.
x: olmaz öyle. o benim. kimseye de bırakmam.

ve iki kere çakmak sesi duydum. bu sırada dönen muhabbetler beni kızlardan soğuttu. diğer kızın sevgili yapacağı erkekten başladı adet muhabbetine kadar gitti. 5 dakika sonra çıktılar tuvaletten ben de çıktım arkalarından. sınıfa girdim. sınıftakiler sormaya başladı. olum sigara çıktıydın tuvalette bulamadık diye. tabi mantıklı düşünemiyorum. kızla uğraşıyorum sonuçta. yooo orda içiyordum dedim. bizimkiler çaktı tabi hemen tuvalette olmadığımı. konuşmamız şöyle geçti:

x: ben
y: arkadaş

y: olum tuvalette değildin ateş isteyecektim.
x: yok yok tuvaletteydim.
y: lan sen benle taşak mı geçiyon yoktun lan yoktun.
x: (burda akıllanıp diğer tuvaletlerden birindeydim demek aklıma geldi.) kanka ben üst kattaydım.

rezleri alın

istek olursa gece burdayım bitireceğim.

tenefüste sınıfta oturuyordum. yanıma bir kız geldi ve adımı sordu (doğruladı). ben de anladım zaten hemen ses tonundan benim kızın kankası olduğunu. gözünde zor gözükmek istedim ve soğuk davrandım. konuşma şöyle geçti:
x: ben
y: kız

x: birine mi bakmıştın ?
y: aslında sana eheheh. adın neydi ?
x: hayırdır ?
y: yok yani sadece tanışmak istedim.
x: sen zeki bir kıza benziyorsun kesin biliyorsundur adımı.
y: aslında biliyorum tanışmak istedim doğrulayayım diye sordum.
x: tamam. senin adın neydi ?
y: ceren.

kızın adını öğrenmiştim. affetmeyecektim. okulda adım vardı. gittim hemen bunun sınıfını soyunu sülalesini buldum. sordum soruşturdum. bunların okulda iki tane birbirleriyle takılan burnu havada kişiler olduğunu öğrendim. tabii onların burnu havadaysa bizimki ayda diyerek işe koyuldum.

okuyanlar ana entryi şukulayın kaç kişi okuyor göreyim. bu hikayeyi size anlatmamı sağlayan sizlersiniz.

müdür yardımcısının yanındaydık. bu sefer güzel bir ceza alıcam gibi gelmişti. uzun süre konuşturmaya çalıştılar ne yapıyordun orda diye. ben onu mu gibleyecem ? kızı düşünüyordum tabii. işleri halledince çıktım oradan. eve dönerken benimkinin benim metroya bindiğini gördüm. şaşırdım çünkü hem bizim metroyla gitmezdi hem de işim geç bitmişti. tek ihtimal beni beklemiş olmasıydı. beni elde edilemez olarak bilmesi iyiydi. zaten zütü havalardaydı bir de yakın davransam süründürecekti beni. hiç umursamadan eve gittim. o da son durakta indi ama otobüs durağına yöneldi. eve gittim zaten yorgundum direk uyudum. tabi uyuyabilecek miydim. açtım az sözlükte gezindim. sonra onu düşündüm. sabah olmuş ben sarhoş gibi kalmıştım. okula gittiğimde geç kağıdı vermeyeceklerini söylediler. tamam dedim geçtim sınıfıma. tam o sırada ceren geldi.

ceyda bizim masaya gelirken ceren oturmuştu. sonra ceren ne işin var la senin burada der gibi ceydaya baka baka selamlaştı. ondan sonra ceren beni ceyda ile tanıştırdı. beni deli gibi seven bir kızla beni sevdiğini bile bilmediğim başka bir kız aynı masada oturuyordu. sözde kankaydı ya bunlar. ceyda aşırı çekinik davranmıştı. giblememe gibi değil sanki korkuyormuş tak ederim cerene bırakayım der gibi. tabi ben durur muyum ? başladım cerenle konuşmaya. ceyda ne kadar sabredebilecek merak etmiştim. garip bir konuşma geçti.

ben: kahvesi de güzelmiş buranın.
ceren: ay lafı gelmişken. sence ben güzel miyim ?-,:) şeklinde sırıtarak-
ben: güzelsin tabii.
ceren: yalan değil di mi ?
ben: yok be niye yalan olsun taş gibi kızsın. -;) şekliyle-
ceyda: noldu kendini mi sorgulamaya başladın ?
ceren: ne alakası var ya. arkadaşıma soru da mı sormayayım !?
ceyda: yok sor. sorun yok.
ben: niye böyle gerginsiniz ?
ceren: bilmem ceyda'ya sor.
ben: ceyda bi sıkıntın varsa anlatabilirsin.
ceyda: yok bir şeyim. ben çok sıkıldım gidiyorum. -hızlı hızlı tüyer-

• ceren ile başbaşa kalırız*

ben: nesi var bunun ?
ceren: bak sana bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalacak.
ben: tamam söyle.
ceren: bu seni seviyor. kimse sevmemişti yıllarca. ilk defa seni sevdi. ondan böyle.
ben: hmm. tamam sonra hallederiz. -kıza onla ilgilenmiyormuşum gibi bir bakış bıraktım.-

1-2 saate eve geçtik. asıl olaylar ertesi gün başladı.

ertesi gün oldu. okula giderken aklımda ayar vb... bir sürü şey tasarladım. okula gittim. tabi ceyda'nın numarası yok. cerene mesaj attım neredesin diye. cevap verdi. buluştuk. konuşurken ceyda geldi yine. bu sefer ceyda'yı mutlu edecektim. üçümüz bir konuşmaya başladık ve ben buna sıcak davranmaya başladım. kız mutlu olmuştu da ceren bana dik dik bakıyordu. ceyda'nın numarasını isteyecek bir pozisyon yoktu ortada ve daha kötüsü cerenden isteyemezdim. derken aklıma müthiş ötesi bir plan geldi. okul öğleden sonra bitiyordu. ceren'den küçük bir iyilik istemiştim. kıramazdı... wp grubu aç ceyda ile demiştim. açtı. sohbete başladık. gruptaki sohbeti bitirdim ve ceyda ile konuşmaya başladık özelden. o gün içinde 800 mesaj konuşmuştuk. gayet iyiydi. sonra şöyle bir konuşma geçti.

ceyda: sence ben nasıl biriyim ?
ben: güzel hoş bir kızsın.
ceyda: teşekkür ederimmm * )))
ben: sence ben nasıl biriyim ?
ceyda: umursamaz.
ben: ama birini umursuyorum.
ceyda: ?
ben: sen...

ve kızla ilişkimiz jüpitere kafa attı.

rezleri al rezleri. bu gece inci ruhunu yaşatıcağız.

ceren ilk ceyda'yı sınıfına bıraktığımda yanıma gelip ilişkimizi sormuştu. ne ara böyle oldunuz diye bağırmaya başladı sanki hesap sorarcasına. ben de seviyordu seviyordum öyle başladı demiştim. tabi ki ceren de beni seviyordu bunun farkındaydım. kız delirmişti. hemen ceyda geldi ne oluyor falan dedi ama bu sinirle tek sevdiğimi elimden aldın sürtük diye bağırdı kıza ceren. burada ilk kavgalarını etmişlerdi. saç baş girdikleri an ben girmiştim araya. ayırdım. ceren ağlıyordu. ağlamasını istemiyordum. ceyda ise sinirlenmişti. ceyda'ya sen biraz uzak dur buradan ben sakinleştireceğim dedim. anlayışla karşıladı. ceren'in yanına oturdum ve konuşmaya başladık.

ceren: *hıngır hıngır*
ben: sevdiğini daha önce söyleseydin bunlar olmazdı.
ceren: söylesem reddedersin diye korkmuştum. o kadar giblemedin beni.
ben: -sarıldım-
ceren: gitme hiç lütfen... *hıngır hıngır*
ben: sana söz veriyorum. seni asla üzmeyeceğim.

duvara mı anlatıyorum amk. gösterin kendinizi.

tabi benim hatunun da kim olduğunu öğrenmiştim. taştı taş. son dersti. bu derste tuvalete girecektim. ama hesaba katmadığım lanet olası bir şey vardı. tuvalete girdim. bekliyorum bizimkiler gelsin diye. pat temizlikçi geldi. kadın direk kokuyu aldı. niye sigara içiyorsunuz diye bağırıyordu. bense suspus köşeye sıkışmış. sonra bu temizledi arıza çıkarmadan da çıktı ancak asıl problem bu değildi. son iki ders bu iki kızın sınıfının beden eğitimiymiş. bunlar girdiler içeri başladılar konuşmaya.
ceyda: benimki.
ceren: kankası.

ceren: ceyda ben bunla tanıştım.
ceyda: ay öyle mi. nasıl biri bu ???
ceren: ceyda açık konuşucam... (derin bir nefes aldı) giblemedi bile kanka.
ceyda: nasıl giblemez lan. olmaz öyle şey. ben gibleticem kendimi.
ceren: ya ceyda uğraşma kanka deymez. sana erkek mi yok boşuna yorma.
ceyda: ya ben onu istiyorum erkek çok bulurum ama onu istiyorum.
ceren: şuan bi dağa çıkmaya başlamak üzeresin. ya zirveye çıkarsın ya da çığın altında kalırsın. gel vazgeç.
ceyda: hayır ben onu seviyorum.

ulan ne diyordu bunlar. neymişim ben amk bu kız bana bu kadar aşık olmuş dedim içimden. ben de çıktım kabinden elimi yıkayıp çıkacağım. tam elimi yıkarken öğretmenlerden birini görmem mi karşımda. kadınla konuştuk:

öğretmen: yavrummm ne yapıyorsun burada. !?
ben: hocam tuvaletleri karıştırmışım pardon.
öğretmen: olamaz böyle bir şey. sana şu anda neler yapabilirim biliyorsun değil mi ? (seni giberim çocuk tavrıyla.)
ben: ne yapabilirsin ?
öğretmen: disiplini özlemişsin sen.
ben: gel beraber gidelim. (elinden tutup müdür yardımcısına çıktık.)

uzun uzun yazmaya başladım panpalar rezleri alın.

sonra boş durmadım koştum ceyda'nın yanına.

ceyda: onu mu seviyorsun beni mi dürüst ol.
ben: seni seviyorum ama onu kırmak istemiyorum.
ceyda: ne yapmak istiyorsun ? kimi seçeceksin ?
ben: sadece zamana ve düşünmeye ihtiyacım var.
ceyda: sen bekledikçe biz üzüleceğiz. en iyisi hemen söyleyip bir tarafı bitirmen.
ben: ikinizi de bitirmek istemiyorum.
ceyda: onu seçeceksin değil mi ?
ben: zaman lazım. düşünmem lazım. hissetmem lazım.
ceyda: tamam -ağlaklı bir sesle-

eve geldim. tabi moral cehennem amk. ne yapacağımı bilmiyordum. çağırdım kankamı eve açtım 35liği. anlattım derdimi ne yapayım diye. adam bile bir şeycik diyemedi. iki kızda okulun en popi en zütü kalkık en üst seviye kızlarıydı. son dediği şey birini kendine yap diğerini bana oldu. sabah uyandım. cumartesi günüydü. saat 11 biz alkolün etkisiyle yayılmışız. kankam da karşımda uyuyor. ayık kafayla kanka gel gezelim dedi. tamam dedim çıktık dışarıya. bir kafeye oturduk bir baktım ceren arıyor.

ceren: ...
ben: alo
ceren: ...
ben: sesim geliyor mu ?
ceren: evet
ben: nasılsın ?
ceren: ...
ben: nerdesin ?
ceren: evdeyim.
ben: bişey mi içtin ? -sesi öyle geldi-
ceren: ...
ben: dışarı çıkabilir misin ?
ceren: evet
ben: seni x kafeye bekliyorum.
ceren: 30 dkye orada olurum.

kankama da dedim. kız geliyor kanka ne yapayım sence diye. kalbin ne istiyorsa onu yap dedi. gitme kardeşim lazımsın dedim. tamam dedi ağlarsa kalkabilirim dayanamam dedi.

şaşırmamıştım. ne de olsa kankası için her şeyi yapacaktı. sonra geldi naber gibi havadan sudan girdi. bu sefer normal bir şekilde konuşmaya başladık tüm öğle yemeği konuşmakla kalmadık derslerde wpden yazışmaya devam ettik. ama bu kızda bi huurluk seziyordum. o yüzden kendimi istediğim gibi tanıtmaya başladım. sanki ceyda değil ilişkimiz cerenleydi. ceyda kendini yırtan kızdı. bu aralarında büyük bir olay çıkarabilirdi. bu olay ileride işime yarayabilirdi. o yüzden zulaya attım. ertesi gün aynı şekilde geçti. okul çıkışında ise bir kafeye gittik. lavaboya gitmek istedi. tam gittiğinde telefonuna mesaj geldi ceydadan. ben de açtım baktım. ceyda beni ona yapacağını sanıyordu. halbuki daha ceyda lafı konuşulmamıştı. ikisi arasında bir seçim yapmak zorundaydım. ceren geri geldi ve o sırada beklediğim hareket oldu. ceyda cerene dayanamayıp içeri atladı.

gençler özür dilerim annem merdivenden düştü bacağı kırıldı. onla uğratım eve dönünce hikayeyi tamamlarım.

lavaboya gidip geliyorum rezleri çekin sizi seviyorum.

mucuk mucuk.

kız geldi kafeye. konuştuk falan sonra ödevlerim var kaçmam lazım diyip gitti. kankamla kaldım başbaşa.

kankam: kanka hareketleri çok yapmacık geldi bana.
ben: nasıl yani ?
kankam: kanka kızlar sürüyle hareket eder. biri seviyorsa diğeri sevemez.
ben: olum ben de anlamadım ki. ikisi de ağlıyor.
kankam: bunlar kavga mı etmişti senin için ?
ben: evet la saç baş girdiler.
kankam: kanka enteresan ama ben bi kıllandım bu işten.
ben: -yutkunarak- kardeşim ne yapsam bilemedim ki.

o gün eve gittim. wp den ceydayla konuşuyoruz tabi kızla 2 günde 3000 mesaj konuşmuşuz. yarın sinemaya gidelim mi diye sordu. tabi dedim. uyuduk. ertesi gün filmi seçtik sinemada buluştuk. ben sulu sulu gibme kısmını bekliyordum tabi. sonra film başladı. kızdan tık yok. önlerde bizim okuldan bir kaç çocuk var. bu kız bekliyor. çekiniyordur belki dedim ben başladım. yavaş yavaş öpmeye. kız mum gibi bekliyordu.

ben: sorunun mu var ?
ceyda: yok canım sıkıldı biraz.
ben: hayırdır ???
ceyda: ceren benim 3 yıldır kardeşim. bir erkek için kavga ettim. kendimi affedemiyorum.
ben: kavga etmeniz aranız düzelmesinde iyi bir etken. bozulduğu gibi düzelir rahatla.
ceyda: bilmiyorum.

film bitti sap gibi eve gittim. tabi ana bacı sövüyorum.

kankam: alo
ben: kanka dediğin doğru çıkıyor gibi. kız bana suç attı bugün cerenle kavgasının sebebi olarak.
kankam: olum yarra yedin uzaklaş iki kızdan da.
ben: niye ?
kankam: lan nedeni mi var gerizekalı. kız resmen ilişkinizi sorgulamış.
ben: tamam kanka.

dedim ve kapadım telefonu. bir daha aramayacaktım sormayacaktım ikisini de. ertesi gün de okul vardı.

ertesi gün ben bu kızla sevgili olduğumu farketmiştim. okula bir gittim kızla öpüşmeler. tabi ceren bunları görüyor. asıl hikaye ceren'in bunları görmesiyle başlıyor.

devam mı ?

okuyan yok mu amk.

ana entryi şukulamayı unutmayın. sizleri seviyorum lavaboya girip gelicem.

sonra bu yapıştı dudaklarıma bende sapım reddeder miyim hiç. okul kapanana kadar (4 ay) da bunla çıktım. o yıl tüm kız ihtiyaçlarımı gidermiştim. bu da böyle bir hikayemdir panpalar. okuduğunuz için teşekkürler yenileri gelecektim. öptüm mucuk mucuk.

ertesi gün okulda cereni gördüm. meraba demedim o geldi sarıldı.

ben: ceyda'nın sorunu ne ?
ceren: artık seni sevmiyor galiba.
ben: niye
ceren: benle kavgasının sebebi sensin.
ben: iyi canı ne istiyorsa onu yapsın.
ceren: tamam boşver onu.

• yiyişmek*
-ceyda yanımıza gelir-

ceyda: ara verelim.
ben: bitirelim hadi jüpitere emanet ol.

-ceyda'yı ilk defa bi erkek için ağlarken görürler. kızın okuldaki tüm ünü bitmiştir.-

o günden sonra 2 ay ceren ile çıktım. sonra canımız sıkıldı ayrıldık. 5. ayın sonunda ceyda'nın beni hala sevdiği söylentileri gezdi. şaşırmıştım. sonuçta imkansız gibi bir şeydi. geldi konuştu. ceren'le hala aynı aramız. sen daha değerlisin ona göre. diye başladı hatun.

ben: madem öyle benim için neler yapabilirsin.
ceyda: ne yapmamı istersin.
ben: sevgini kanıtlayacak bir şeyler.
ceyda: tamam

başlıyorum panpalar rezleri alın bugün bitiyor.