öncelikle hayattaki her şeye bi daha göz atalım istiyorum.

birine "selam" demek. şimdi merhaba'nın gibik tdk tanımına bakalım.

"bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba."

bu ne dıbına koyim? nezaket gösterisi bilmemne. merhaba gibi basit bi sözcük hakkında bile kitaplar yazılabilir. neden?

size bi diskoda veya ülkü ocağında birinin selam dediğini düşünün (mekanın kattığı anlam)
taş gibi bi kızın ya da kıllı bi ayının dediğini düşünün (kişinin kattığı anlam)
neden merhaba demediği, selam'ı seçtiğini düşünün (kelimelerin tarihsel, toplumsal anlamı)

gördüğünüz gibi gibik bi selam bile arkasında bin tane gönderme taşıyor.

reserved

Bu arada beyler kısa bi konu değil özet yok eğer 2 kişi okuyorsa hiç uğraşmayayım amacım prim değil ama anlattıklarım herkese görede değil ne kadar panpam yararlanırsa okadar iyi

Reserved

ooh copy paste

karı kız beyninden uzaklaşalım. insan beyni nası çalışır? buna gelelim. bu anlattıklarım biraz sıkabilir, ama dediğim gibi bu yazı herkes için değil. herkes için olsa, zaten herkes her kızı tavlardı di mi? her neyse, insan beyni şu şekilde çalışır.

a kişisi : xxxx

xxxx'in beyinde uyardığı yyyyy olgusu

b kişisinin anladığı : yyyyy

normalde bütün muhabbetlerimiz bu şekilde geçer. ortak dili bulamadığımız ne bileyim 70 yaşındaki adamla iletişimimiz zor olabilir, veya elin çinlisiyle. ama biz inciciler ortak dili çok iyi oturtmuşuz mesela, neyden neyin kastetildiğini çözmemiz uzun sürmüyor.

De gibtir loo

şimdi hocam, olaya şöyle bakalım. karşıdaki x dediğinde biz kendimiz y anlıyoruz. yani herkese her kelime aynı şeyi ifade etmiyor. bi kız "sen çok güzelsin" dediğinde mutlu olup, egosu şişebilir diğer bir kız kafanıza çanta vurabilir. bütün bu tepkiler bu bilinçaltı muhabbetlerinden geliyor. burada anlatacağım olay, xxxx olarak (yani gayet normal konuşur şekilde) kıza yyyy (ben senin erkeğinim) mesajı vermek

rez bakarım

mesela şu vidyoyu izlemenizi istiyorum : http://tinyurl.com/3uattez

ingilizce bilmeyen binlere :

--spoiler--
adam vidyo boyunca, aklınıza bi kart aşılayacağım diyo, ama düşünmeyin, sadece beni takip edin ben vericem diyo.
--spoiler--

vidyoyu izledikten sonra sıradaki entry'i okuyun.

insanların büyük bi çoğunluğu adamı izledikten sonra bahsedilen kartı kafasında canlandırıyor. neden? çünkü herifin el hareketlerine dikkat edin, eliyle karo işareti yapıyor, ne bileyim sürekli üçü vurguluyor falan. karo üç diyorsunuz sonunda bilinçsizce. adam xxx derken yyy diyor yani. kafanıza başka bi olayı aşılıyor. aynı bu şekilde, kız sizle belli bir süre konuştuktan sonra, size kapılacak. bunun nedeni sürekli alttan alta yollayacağınız mesajlar olacak. ama bu mesajları seçmeden önce kızı iyi tanımamız gerekiyor.

not : bi kıza "benimle çıkar mısınız?" dediğinizde, ulan çıksam mı acaba der. bunu düşündürtmeyip "onunla çık" mesajı verecek konuşmalar yaptığınızda, bunun kendi fikri olduğunu düşünür. işte manipülasyon budur.

bardağı uzatır mısın?
gibtir git kendin al

yemek yedik bol baharatlı insan da susuyor ha.
(bardağı uzatsam mı diye düşünür, uzatmaya daha meyillidir, çünkü bunu kendi düşündü sanar)

ruzervid

Rezzzxxxx

yukarıdaki vidyodan "telkin" lafını duyduk.

xxx, yyy ile anlatmaya çalıştığım olay buydu. telkin.

yani ben bi şey söylerek başka bi şeyi telkin ediyo olabilirim.

yine fazla yüzeysel bi örnek:

-söylenenler-
merhaba, naber
selam, nasılsın
-telkinleri-
merhaba merhaba faslını atlattım ben hemen bak. senin kişiseline ilgi duyuyorum.

-söylenenler-
merhaba
selam
-telkinleri-
karşılık ver, ona göre devam edicem, nası olduğunu sorucam filan.. kitlenmeye giden bi konuşma başlangıcı.

-söylenenler-
naber
nasılsın
-telkinleri-
anlatacağım bir şeyler var, hemen konuya gireceğim. ya da belli bi samimiyeti aştık, dal daşak soruyorum işte.

gördüğünüz gibi söylenenlerle, beyinde uyandırdıkları apayrı şeyler..

şimdi kafanızda kurduğunuz kıza yönelelim. olayı büyük ölçüde çözdünüz, zor kısmını atlattık. kızlara hangi telkinleri göndereceğimizi, nasıl konuşacağımızı, beyninin neresini nasıl uyarıp kendimize bağlayacağımızı çözmek için kızları üç platformda tanımak gerekiyor.

1) zaman anlayışları
zamanlara, günlere falan takmıştır bu kadınlar. ilk çıktığı tarihi hatırlama takıntıları gibi. bu anlayışlını çözmek kafanızdaki kıza ilk nası yaklaşacağımızı gösterecek.

2) yatak anlayışları
burası en muamma, kaotik nokta. erkeğe göre çok daha zor durumları. tecavüze uğrama, hamilelik falan filan. ama yine de en az erkekler kadar zevk veren bi şey dişiye ciks. bu olaya bakış açısından kızı daha iyi tanıyacağız.

3) ilişki anlayışları
kimisi kariyer ister, kimisi evlilik, kimisi kısa süreli ilişki, kimisi dizilerde/filmlerde gördüğü tarzlardan şeyler falan. ilişki anlayışını da anladığında, kız avucunun içinde demektir.

şimdi bu manipülasyon olayı çok ucu açık bir şey. pgiboloji yeni nesilin dinidir derim.

"bak bilader, kıza şöyle yanaşacaksın bilmemne bilmemne" hikaye bunlar. fark ettiğiniz gibi zaten bu temada ilerlemiyoruz. pgibolojinin yaptığı olay da şudur "bak kardeş, hayat güzel, olumlu bak" bilmemne zırvaları. sürekli telkinlere abanırlar. gibik dünyayı güzel göstermeye çalışırlar, din gibi bi şeydir bu.

diplomaside, bu manipülasyonun ne kadar uçtuğunu filan siz düşünün.

şimdi milton erickson diye bi reyis var. bu herif bu olayın ilk kurallarını atan adam. "masada hiç karabiber istemezdik" diyo yakınları, "karabiberi uzatırdık ona". aynen biz de bunu yapacağız "benimle çıkar mısın?" demeyeceğiz, o sizin oluverecek.

Rezzzzzzzzz

lise hayatım boyunca, adam akıllı lise sonda birlikteliğim oldu, o zaman da 18 yaşında milli oldum. kendi erkek çevresi içinde yer sahibi, ama kızların uzak durduğu, sulu bi tiptim. uzaktan bakan hiçbi kız benimle ilişki kurmayı düşünmüyordu. ilk ilişkimden sonra, bi insan nasıl benimle çıkar dediler. sonraki ilişkilerimden sonra, bunda kızları çeken ne var dediler. şu ansa bu kadar ilişkiden sonra, ben de onu elde etmeliyim diyorlar. imajın ve telkinlerin gücünü görüyorsunuz değil mi?

gönderdiğimiz telkinler, konuşmalarıımız, hareketlerimizle kızların bütün reddetme mekanizmasını yıkacağız. bana güvenin.

o kız, arkanızdan dalga geçip size gülüyo olabilir. "asla" diyor olabilir. sizden nefret ediyor olabilir. ilginiz olmasna rağmen varlığınızdan haberdar bile olmayabilir. bunların hiç bi önemi yok. kaç yaşında olduğunuz, nası göründüğünüz, bunlar taktan ayrıntılar kalacak. bana inanın.

bu entry'de size ilk ve en büyük sırrı vereceğim. (entry'i yazdıktan sonra not : çok uzadı bu, bi sonrakine kaldı)

beyler üç şeyden bahsetmiştik.

1) zaman anlayışları
2) yatak anlayışları
3) ilişki anlayışları

hedefimizi çok iyi tanımamız gerekiyo. beyni yönetmek için, önce tanımak gerekiyo. bu işi halledeceksiniz, eminim. ben bile hallettiysem, siz hayli hayli halledersiniz.

şimdi biraz entryde nlp gibinden bahsedeceğim sonra da bu üç olayı açacağım. nlp dediğimiz olay, bu telkin muhabbetinin insanın kendi kendine yapması. yani "sigara kötüdür, su iyidir" demesi kendine sürekli (çok baside indirgenmiş hali). tamamen bizim tekniklerimizin temelini oluşturan bu telkin sisteminin, en çarpıtılmış hali. teoride mümkün gibi gözükse de (başka insanlarda çalıştığına göre). insanın kendi kendini bu şekilde şartlaması çok ama çok zor. bazı mesaj atanlardan, bu konuya çok ilgi duyacak insanlar gördüm, ilgisi olan arkadaşların bu konuyu araştırmasını istiyorum.

bi de şu nokta var. sizi reddetmiş olabilir. dünyann en kötü ayrılığını yaşamış olabilirsiniz (ki bu bi avantajdır, küllerinden yeniden varolmak için önce ölmek gerekiyor).

ilk önce şunu anlamalıyız, kadınlarla farklı dillerle konuşuyoruz. bütün problem burada doğuyor.

Emek var şuku