/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +7 -4
    Öncelikle şunu söylüyorum hikayede anlatılanları kafanızda siz yapıyormuş gibi kurgulayın gerçekten adrenalini sexi komedi ve zevki doruklarında yaşayacaksınız iyi okumalar.

    Yine her zamanki gibi sabahın köründe, pek de kalabalık olmayan o demirden araca binmiştim… etrafta kasvetli bir sessizlik vardı… ne bir bebek ağlıyor, ne bir nene romatizmalarından şikayet ediyor, ne de bir metalci kulaklık olarak gözüken araba teybiyle ortalığı inletiyordu…
    bu sessizlik bana huzur verdiği kadar tedirgin de ediyordu… çünkü ters giden bir şeyler vardı…
    önümdeki kel amcanın yanında güzeller güzeli bir üniversiteli kız kafası vardı… üniversiteli kız kafasını, at kafasını ve ot kafasını nerede görsem tanırım…
    etrafıma baktım. bu kadar boş yer varken neden bu kız bu kel ihtiyarın yanında oturuyordu?
    üstelik hava da soğuktu ve kelin ne kafasında ne de elinde bere benzeri bir şey vardı…
    bu onun uzun zamandır kel olduğunu gösteriyordu…
    belki de kızıdır dedim kendime… ama kızı olsa aralarında ufak bir konuşma geçmez miydi?
    kız arada kafasını ihtiyarın omzuna koymaz mıydı? veya kız telefonuna gelen mesaja bakarken, ihtiyar çaktırmadan okumaya çalışmaz mıydı? iki yabancı gibiydiler ve ben bu işten ciddi ciddi kuşkulanmaya başlamıştım…
    kuşkulu gözlerle ikisinin de davranışlarını takip etmeye başladım… ki zaten yapacak başka bir işim de yoktu o an… bir durakta durduk, o an inecekmiş gibi kalktım ve ikisini de daha rahat görebileceğim bir koltuğa oturdum…Planımı beynimde şekillendirmeye başlamıştım.
    Fotodakinin işfası elimde özelden veririm. Şukularınızı ekgib etmeyin panpalar part geliyor. Pcdeyim seri yazacağım. Adrenalin dolu dakikalar sizi bekliyor. Resim temsilidir zihninizde kız bu olarak kalsın.
    ···
  2. 2.
    +6
    şansım varmış ki bu hareketimi fark etmediler. önceki yerimde otururken arkamda oturan 60lı yaşlarda, torununu okula zütüren teyze hariç… o her şeyi gördü ve suratıma “beni kandıramazsın.“ der gibi bir ifadeyle baktı. işler yolunda giderse sonra bu işin de icabına bakmalıydım…
    ben bu düşünceler içerisindeyken kız çantasından çıkardığı müzik çaların kördüğüm olmuş kulaklığını çözmeye çalışıyordu… yanındaki ihtiyarın yardım edip etmeyeceğini merak ediyordum, babası olsaydı ederdi… bundan emindim…
    etmedi… yoksa kuşkularımda haklı mıydım? o kız, o gencecik ve güzel kız bir rus muydu? ülkesinden zorla getirilmiş ve burada ücret karşılığı erkeklere mi pazarlanıyordu? normal davranması için kaç kere dayak yemişti kim bilir…
    kulaklıklarını taktı ve play tuşuna bastı, sağ elinin o zarif ve ince baş parmağıyla…
    müzik tüm koridoru sardı, hafif bir müzikti, evet evet piyanoydu… klagib müzik dinliyordu güzel kız… ve ben daha önce klagib müzik dinleyen bir türk kızı tanımamıştım… tanrım neler oluyordu?!
    türk olmadığına emin olmak için bir şeyler yapmalıydım ama ne?
    düşünemiyordum çünkü korkuyordum… bu bilgileri öğrenmem benim ve ailemin hayatı için tehlike demek oluyordu… ama bu işe girmiştim bir kere, jason statham olsaydı geri adım atar mıydı? kesinlikle atmazdı… bütün statham filmlerini gözümün önünden geçirdim ve yeterli gazı aldım… şimdi düşünebilirdim…
    buharlaşan cama kafamı dayayıp, türk kızlarını düşündüm… belirgin özellikleri neydi?
    yağlı saçları? bu kızın saçları hiç yağlı gibi durmuyordu, ama bu yeterli bir kanıt değildi.
    sakalları? yüzünde bir tek tüy tanesi bile yoktu kaşları hariç ama bu da yeterli değildi.
    başka bir şey olmalıydı, kafamda şüphe bırakmayacak bir şey, ama neydi o şey?
    cebimden çıkardım rocco şekeri dilime yapıştırdım ve düşünmeye devam ettim. rocco işe yaramıştı, evreka!
    ···
  3. 3.
    +4
    sigaranın parasını verip dışarı çıktım. ama hayır, gitmeyecektim. bu sorunu çözmeliydim, bu artık benim hayatımın amacıydı. bu bataklığı kurutmalıydım…bu düşünceyle bayiinin karşısındaki pasajın önündeki taburelerden birine oturdum. yan taraftaki çaycıdan bir tane çay söyledim ve bir sigara yakarak düşünmeye başladım…
    bu işin ciddiyetinin farkındaydım… öyle metroda fuhuşa zorlayan kız kurtarmak gibi kolay olmayacaktı, biliyordum…

    ama ben artık eski ben değildim ve bir avuç uyuşturucu tacirine pabuç bırakamazdım… kafamdan bu düşünceler geçerken parmaklarımın arasında son nefesini veren sigara parmağımı yaktı ve ani bir refleksle yere attım… yarım kalan çayımı da fondipleyip parasını bıraktıktan sonra ayağa kalktım ve kollarımı iki yana açarak derin bir şekilde esnedim…bu hareketim aksiyondan önceki hareketimdi artık… benim adımla ve yaptıklarımla beraber anılacak… biyografimi okuyan ergenler tarafından taklit edilecekti… sağ elimi cebime sokarak tekele yeniden girdim…
    ···
  4. 4.
    +4
    cebimden çıkardığım rocco kutusunu avucumun içine alıp sıktım… kameralar avucuma ve oradan yavaş yavaş, sinirlenmiş ve gergin bir yay gibi gözüken suratıma gelmiş ve orada sabitlenmişti… bu bir film olsaydı böyle olurdu en azından…metronun durmasını bekleyemezdim, bu cennetten kaçmış gibi güzel olan kızın, o kel ve muhtemelen kendi annesini de böyle çalıştırmış adamla beraber gitmesine seyirci kalamazdım… yerimden kalkıp, kulağımda keskin bir elektro gitar solosuyla adım adım esrarengiz ikiliye yaklaştım ve karşılarına dikildim… şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı.o sırada adamın bacaklarının arasındaki file torba dikkatimi çekti… içinde limon vb şeyler vardı… normal bir insan gibi gözükmesini sağlayacak bu ince detayı kullandığı için, içimden saygılarımı sundum kel ihtiyara…
    ···
  5. 5.
    +4
    kızla göz göze gelmeye çalışacaktım… planımın ilk parçası buydu…
    bunun için hazırlık yapmaya başladım. şiddetli bir şekilde hapşurmalıydım. eğer kulağındaki piyano sesini delip duyma merkezine ulaşabilirsem belki refleks olarak bana bakmasını sağlayabilirdim. bu sayede de planımın ikinci aşamasına geçebilirdim. ama nasıl hapşuracaktım?
    üzerimdeki montun iç tarafı yünlüydü. elimi atıp ufak bir parça kopardım ve burnumu gıdıklamaya başladım. kısa sürede işe yaramıştı, hapşuruk tüm vücuduma hükmediyordu. yüzüm garip hallere girdi ve ağzım açıldı ve tüm gücümle “davaaaayyy“ diye hapşurdum. evet yanlış duymadınız, davay diye hapşurdum. davay rusçada bildiğim tek kelimeydi, hadi demek oluyordu. yani davayy davay davay hadii hadi hadi demek olduğunu kavrayıp oradan onu teke indirdim. güzel bir filmdi, anmadan geçmeyeyim…
    ···
  6. 6.
    +3
    başımı kaldırdığımda tüm metro bana bakıyordu ama kız ve kel hiç oralı olmamıştı…
    bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim zaten, bir daha denedim, sonra bir daha ve bir daha ve bir daha…hapşuruk anında kalp bir anlık durur derler, hatta o yüzden çok yaşa denirmiş. o dakikalar içerisinde kalbim 5 dakika kadar durmuştur. bunu iddia edebilirim, hatta gittim geldim.40 ya da 41. seferde beklediğim olmuştu… kız o melekleri kıskandıracak güzellikteki yüzünü bana doğru çevirdi. hemen planın ikinci aşamasına geçtim ve ona bakarak gülümsedim.
    ve o da bana gülümsedi!! işte aradığım buydu, bu kız türk olamazdı. birazdan dünyanın ortadan ikiye yarılacağına inanabilirdim ama artık o kızın türk olduğuna inanamazdım. birazdan son durağa gelecektik, sonra ne olacaktı? o kızı, o zalim adamların elinden kurtarmalıydım. canım pahasına da olsa bunu yapacağıma yemin ettim ve buharlı cama imzamı attım. torunlu teyzeyle göz göze geldik o an. sanki benimle gurur duyuyormuş gibi bakıyordu. hayatım bu andan itibaren değişiyordu. artık bir amacım vardı…
    ···
  7. 7.
    +3
    bir kızın, genç ve güzel kızın hayatını kurtarmıştım. dünyanın bütün mutluluklarını vücudumun her santimetre karesinden hissediyordum. gurur dolu bir hareketle ayağa kalktım ve kızın kalkmasına yardım etmek için elimi uzattım. ağlıyordu…mutluluk gözyaşları…benim de gözlerim doldu o an… aniden uzattığım elime tokat atıp ”ya sen deli misin kardeşim, napıyosun sen ya aptal!” tarzı türkçe küfürler etmeye başladı ve diksiyonu çok sağlamdı. yani neredeyse türk olduğuna inanacaktım. ”böyle mi teşekkür ediyorsun” diyerek pantolonumdan taşmış gömleğimi düzelttim ve oradan uzaklaştım…
    gururun verdiği orgazm duygusu yeni yeni geçiyordu…
    ···
  8. 8.
    +3
    üzerine bir tane sigara yakmak farzdı artık. cebimden çıkardığım sigara paketimi kontrol ettim… o da ne, içinde bir tane kalmıştı. onu yakıp paketi yere attım ve bir tekel bayii aramaya başladım. sigaramın sonlarında bulduğum tekel bayiine girerken sigarayı attım.”bi paket camel soft alabilir miyim?” dedim. ama o anda fark ettiğim şey, tüm vücudumu felç etmişti adeta… bir sorun vardı, ters giden bir şeyler vardı. o soğuk havada tekelcinin suratında boncuk boncuk ter damlaları parlıyordu. bunun sebebi ne olabilirdi ki?
    evet, ilk aklınıza gelen şey. uyuşturucu kullanmıştı. ve kendisi tekel bayii olduğu için de mutlaka bunu liseli çocuklara satıyordu. gencecik hayatları yok ediyordu. titreyen elinden aldığım paketi cebime koydum,

    Okuyan kalmadı istek gelirse devam edecem duvara yazıyorum orosbu çocukları. Liselibakire hariç
    ···
  9. 9.
    0
    Resimdekini at
    ···
  10. 10.
    0
    Rezervasyon
    ···
  11. 11.
    0
    Rezervasyon panpa anlat
    ···
  12. 12.
    0
    Rezervasyon
    ···
  13. 13.
    0
    Okurum bi ara
    ···
  14. 14.
    0
    Devam rezzzz
    ···
  15. 15.
    0
    Rezerve
    ···
  16. 16.
    0
    Ovvvy yeeahh
    ···
  17. 17.
    0
    bende ananı
    ···
  18. 18.
    0
    up up up
    ···
  19. 19.
    0
    rezerved
    ···
  20. 20.
    0
    Rez panpa sardı
    ···
    1. 1.
      0
      Bi part daha attım panpa okuyosunuz diye kısa hızlı atıyom değerlenirse uzun yazmaya başlarım.
      ···