1. 1.
    +10
    raif efendiyi bulmada.
    ···
  2. 2.
    +5
    yaşasaydı çocuna analık , raife garılık yapardı aqü.
    ···
  3. 3.
    +5
    gibtimin raifi kızı sarhoş edip gibti
    ···
  4. 4.
    +3
    hafta sonu berlin sokaklarında arayacağım seni güzel maria.
    ···
  5. 5.
    +3
    aşık olunacak kadın.

    hep aranan

    asla bulunamayacak olan

    mükemmel

    siz ne anlarsınız?
    ···
  6. 6.
    +3
    (bkz: kürk mantolu madonna)
    ···
  7. 7.
    +2
    kitabı okumuş çoğu erkek aşık olmuştur bu tanrı lütfuna. ah maria hanımefendi, sizinle bir dakika bile sohbet etsem dünyalar benim olucaktır...
    ···
  8. 8.
    +2
    gerçekten de hep aranan ama asla bulunamayan kadın.. gerçek hayatta herkes onu arar etrafında, ama o yoktur.. efsane..
    ···
  9. 9.
    +2
    Normal deyil amk
    ···
  10. 10.
    +1
    bunu önceden okusaydım, sevdiğimi kaybetmezdim.

    --spoiler--
    "dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum biliyor musunuz? sırf böyle en tabii hakları imiş gibi insandan birçok şeyler istedikleri için.. beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil. erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki.. kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kafidir. kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçemiyorlar. bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek.. biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey veremeyiz. ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum.

    i̇nsan, bilhassa kadın ve erkek münasebetleri o kadar karmakarışık ve arzularımız, hislerimiz o kadar anlaşılmaz ve bulanık ki, hiç kimse ne yaptığını bilmiyor ve akıntıya kapılıp gidiyor. ben bunu istemiyorum. beni yüzde yüz doyurmayan, bana tam manasıyla lüzumlu görünmeyen şeyleri yapmak, beni kendi gözlerimde küçültüyor. bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu. neden? niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız? niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız? niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir aciz bulunacak? çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim. niçin böyleyim, niçin diğer kadınların farkına bile varmadıkları bir nokta bana bu kadar ehemmiyetli görünüyor? bunun üzerinde çok düşündüm. acaba bende anormal bir taraf mı var, dedim. hayır, bilakis belki diğer kadınlardan daha normal olduğum için böyle düşünüyorum. çünkü hayatım, sırf bir tesadüf eseri olarak, diğer kadınları mukadderatlarını tabii görmeye alıştıran tesirlerden uzak geçti. evde annemle ikimiz kaldık. böylece erkek tahakkümü görmeden, yani tabii olarak büyüdüm.

    mektepte kız arkadaşlarımın miskinliği, emelleri beni daima tiksindirdi. hiçbir şeyi, kendimi erkeklere beğendirmek için öğrenmedim. hiçbir zaman erkeklerin önünde kızarmadım ve onlardan bir iltifat beklemedim. bu hal beni müthiş bir yalnızlığa mahkum etti. kız arkadaşlarım benimle ahbaplık etmeyi ve fikirlerimi kabul etmeyi zevklerine ve rahatlarına aykırı buldular. hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu.

    erkeklerle de arkadaş olamadım. aradıkları yumuşak lokmayı bende bulamayınca müsavi kuvvetlerle karşı karşıya gelmektense kaçmayı tercih ettiler. o zaman erkek azminin ve kuvvetinin ne olduğunu gayet iyi anladım; dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin, kendini beğenmiş ve kibirli, fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir. bir kere bunları fark ettikten sonra erkekleri sahiden sevebilmem imkansızdı.en hoşuma giden ve birçok hususlarda bana yakın olan adamların bile, küçük vesilelerle, bu kurt dişlerini gösterdiklerini; her ikimize aynı derecede zevk veren beraberliklerden sonra, özür dilemeye, himaye etmeye çalışan; fakat aynı zamanda herhangi bir şekilde muzaffer olduğunu zanneden ahmakça bakışlarla yanıma sokulduklarını gördüm. halbuki acınacak halde olan, zavallılıkları meydana çıkan onlardı.

    hiçbir kadın, ihtiras halindeki bir erkek kadar aciz ve gülünç olamaz. buna rağmen bu hallerini bir kuvvet tezahürü zannedecek kadar yersiz bir gururları vardı..
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +1
    benim güzel, kürk mantolu madonnam..
    ···
  12. 12.
    +1
    bana bir kere gül ve ondan sonra git!
    ···
  13. 13.
    0
    Bi manasız sigara
    ···
  14. 14.
    0
    (bkz: rihanna mantolu kürk)
    ···
  15. 15.
    0
    Yaw Allahım bu karı benim gizli kalmış aşkım be
    ···
  16. 16.
    0
    galiba berlin'de yaşıyor
    ···
  17. 17.
    0
    Eğer bu kitabın filmi çekilirse, ki belki çekilmiştir hiç bakmadım, Maria Puder rolünü Melike ipek Yalovalı'dan başka kimseyi oynayamaz (bkz. Muhteşem Yüzyıldaki Prenses isabella). Kitapta Maria tasvir edilir edilmez aklımda hemen o canlandı.
    ···
  18. 18.
    0
    kitap bittikten sonra, içimdeki Maria Puder'e olan özlemi derinlerde hissettim. Lakin bir daha ona erişemeyecek olmak...
    ···
  19. 19.
    0
    sözlük içerisinde kafana takılan her hangi bir şey olursa özel mesaj yoluyla ulaşabilirsin =)
    ···
  20. 20.
    0
    bi roman karakterinin düşüncelerini ilk defa bu kadar benimsedim, raskolnikov halt etmiş yanında
    ···