maya takvimi gerçekleri 2

bakınız çok ilginçtir kuranda dahi yazar: hz. davud cinleri köle olarak kullanırmış ve onlara denizin üzerinde camdan bir saray yaptırmış!
bununda öncesi var, cinler bu topraklarda ilk olarak mısır medeniyetiyle anılmaya başlanmıştır.
ve piramitler ise cinler ile irtibat kurmanın / onları kullanmanın / cin alemine üstünlük sağlamanın yollarında biridir.

peki nasıl?
piramitler çok ince hesapların ürünüdür. sadece matematik değil astronomi de girer işin içine dünyadan görülen en büyük yıldızların konumlarına göre yer alır piramitler: aynı şekilde şekilleri(piramit şekli) enerjiyi toplayabilmek için birebirdir.
siz hiç yuvarlak yada dikdötgen piramit gördünüz mü? neden acaba dünyanın binbir köşesindeki piramitler in alt tabanı hep kare...

piramidler ile yıldızların ilgisi:
http://2.bp.blogspot.com/...Pyramid%2Band%2Bstars.jpg
http://www.time-travelers.org/giza1.gif

piramidlerin içinde süt bozulmaz vsvs. gibi şeyleri duymuşsunuzdur. ama bunun nedenini kimse tam açıklayamaz: sütün bozulmamasını sağlayan; tüm evrenin kozmik enerjisidir, piramitler evrenin enerjisini toplar, bu enerji ile mısır hükümdarları cinlerle iletişime geçip onlara hükmediyorlardı.

peki bunun mu ile ilgisi nedir?

vay amk bi tane mi dinleyen olmaz, giberim gidiyom ben...

reserved

rezervedz

dıbına kodumun evladı mayalar falan yalan çıktı işte zorlamayın daha

anlat dıbına vurdum

devam ediyom...

okuyoruz amk giberim belanı başladığın şeyi bitir

yüzeysel bi şekilde devam ediyorm anlatmaya.

bu piramitleri kozmik enerji toplamak için ideal olduğunu ve bu sayede diğerleri ile iletişime geçip iki dünyayada hükmedilebileceğini mu medeniyeti anlamıştır. ve dünya üzerindeki ilk piramitleri yappmışlarıdır.
mu kültüründe görünmez ateşten yapılan varlıklara inanılır, adı djinne dir. aynı isim mayalılarda da vardır.
mu medeniyetinin bu kadar büyük güçlü ve her iki dünyada da çağının en ileri kavmi olması cinler üzernde hükümdarlık kurmasındandır. ama bu uzun sürmemiştir...

mular çağımızdaki insanlara göre çok daha yüksek maneviyatı olan insanlardı demiştim, 3.gözdür çakralarıdır hep açıktı bunların demiştim hatırlarsanız. ama zaman değişip kıtalarından dünyaya yayılmaya başladıklarında diğer insanlarla etkileşime geçtiklerinde köklerinden kopmaya değişmeye başlamışlardır.
bu değişim hükümdarlarında da görülür ve manevi açıdan körelme başlar. sonrasında ellerindeki büyük gücü kozmik enerjiyi idare edememeye başlamışlardır. bunun sonucunda her iki dünyada kargaşa kaos patlak vermiştir.

yüzlerce yıllık hizmetkarları cinler artık idare edilemezdir ve büyük bir öfkeyle muların karşısına dikilmişlerdir. bu birbirene karışmış dünyada gücün idare edilememesi sonunda tüm kıtanın sulara gömülmesine neden olmuştur.

kıtanın parçalanıp sulara gömüleceğini önceden görmüştür mu rahipleri, daha çok üst düzey yöneticiler rahipler vs. kıtadan kaçmışlardır, mululardan 4 yüce rahibin atlantis'e çıktığı rivayet edilir. atlantiste çok iyi karşılanmıştır bu rahipler, tüm halk saygı duymuş onlara. onlarda eski inançlarını dinlerini ve öğretilerini atlantise yaymaya başlamışlardır. mu dini ve geleneği atlantiste devam edecektir.

ama zamanla muda yaşananlarn aynısı burada da gerçekleşir, bu güce sahip olmak isteyen atlantisliler piramitleri inşa ederler, ancak onları kullanabilecek bilgiye ve manevi görüye sahip değildirler. bu onlarında sonu olmuştur.
mu ile atlantisin sulara gömülmesinin arasında yaklaşık iki yüzyıl bulunur.

atlantisin de yıkılacağını öngören mu dini rahipleri yunanistana oradanda mısıra geçerler.

mısırda kendi inançlarıyla yepyeni bir medeniyet kuran muluların artık şansı dönüyordur, çünkü mısır bir arafı deniz, 2 tarafı çöllerle kaplı bu yer, diğer medeniyetlerle etkileşime geçmeden yaşayabilecekleri bir yerdir. nitekim amaçalrına burada ulaşmışlar, her iki dünyada kendilerine köleler edinmişler ve tüm insanlık tarihinin en uzun süren ve güçlü medeniyetini kurmuşlardır.

ancak mısır içinde işler değişir, inançlarından sapmaya başladıkları sırada onlar içinde her iki dünyada kaos başlar; her iki dünyadaki, köleleri, hizmetkarları başkaldırmaya başlar.

ama mısır bugün yerli yerindeyse bunu hz. musaya borçlu.
çünkü muda ve atlantiste olduğu gibi mısırda da cinler başıboş kalmış ama burada intikam almak yerine hz. musayı takip etmeye başlamışlardır.

hz. musa israiloğullarını ve cinleri kölelikten vadedilmiş topraklara zütürecektir.
hz. musanın kızıldenizi ikiye ayırması ünlüdür, bir rivayete göre burada hz. musanın emriyle onu takip eden cinler denizi ikiye ayırmıştır.

ve kudüse ulaşmışlardır...
daha sonraları hz. davudun emrine giren cinlerde bu kavimdendir.

işte mu-atlantis ve mısır arasındaki bağlantı bu.
munun ve atlantisin sulara batma sebebini de öğrenmiş oldunuz.
ancak öte yandan mu felaketinden kaçanların bir kısmı maya topraklarına bir kısmı ise çine kaçmıştır.
bunlar neler yaptı, oralara da geleceğim...

yaz lan sen millet entry girmeye üşeniyor ondan.

bugünlük buraya kadar...

yaz oç