/i/Tespit

  1. 1.
    +5 -3
    Bu aşağıda alıntıladıklarım %100 mevlana celaleddin-i rumi adlı kişinin kendi kitaplarından alıntıdır.
    ···
  1. 2.
    +1
    KADININ EŞEKLE iLiŞKiYE GiRMESi(KABAK HiKAYESi)



    Cilt 5 KABAK HiKAYESi (1335-1420. Beyitler 112-118.sf)

    Bir Hanımefendi,Bir Hizmetçi ve Bir Eşek…ihtirasın acı sonuçları…

    Bir halayık (hizmetci) şehvetin çokluğundan, hırsının fazlalığından bir eşeği kendisine alıştırmıştı. O eşek, kendisine yakınlaşmayı adet edinmiş, insana yakın olmayı öğrenmişti.

    1335. O hilebaz halayığın bir kabağı vardı. Eşek kendisine ölçülü yaklaşsın diye kabağı, eşeğin aletine takardı. Yakınlaşma zamanında aletin yarısı girsin diye bu işi yapmaktaydı. Çünkü, eşeğin aleti tamamı ile girse rahmi de parçalanırdı, damarları da. Eşek boyuna zayıflayıp durmaktaydı. Eşeğin sahibi olan kadın da neden bu eşek böyle zayıflıyor, neden böyle kıl gibi inceliyor deyip dururdu. Fakat işin ne olduğunu anlamakta acizdi. Nalbantlara illeti nedir, neden zayıflamakta diye gösterdiyse de,



    1340. Onda hiçbir illet görünmedi, kimse bunun iç yüzünü haber veremedi. Kadın bu işin aslını adamakıllı araştırmaya başladı. Her an eşeğin haline dikkat etmekte, neden böyle zayıfladığını bulmaya çalışmaktaydı. insanın adamakıllı çalışmaya kul olması gerekir. Çünkü her şeyi iyice arayan nihayet bulur. Eşeğin haline dikkat edip dururken bir de ne görsün? O halayık eşeğin altına yatmıyor mu? Bunu kapının yarığından gördü bu hale pek şaştı.



    1345. Eşek, erkekler kadınlara nasıl yakınlaşırsa aynen onun gibi halayığa yakınlaşmış, işini becermekteydi. Kadın hasede düştü. Dedi ki, bu eşek, benim eşeğim, nasıl olur bu iş? Bu işin bana olması lazım ben işe daha ehlim. Eşek işi öğrenmiş, alışmış. Adeta sofra yayılmış, mum da yanmış. Görmemezlikten gelip ahırın kapısını vurdu. A kız ne vakte dek ahırı süpürüp duracaksın? dedi. Bu sözü işi gizlemek için söylüyor, ben geldim kapıyı aç diyordu.



    1350. Sustu, halayığa hiçbir şey söylemedi. Bu işe tamah ettiği için işi gizledi. Halayık bütün fesat aletlerini gizleyip kapıyı açtı. Yüzünü ekşitip gözlerini yaşartarak dudaklarını oynatmaya başladı, güya oruçluyum demek istiyordu. Eline sapı yıpranmış bir süpürge aldı, develerin yatması için ahırı süpürüyor göründü. Elinde süpürge kapıyı açınca kadın, dudak altından seni usta seni, dedi.



    1355. Yüzünü ekşittin, eline süpürgeyi aldın, iyi. Fakat yemeden içmeden kesilmiş eşeğin hali ne? işi yarıda kalmış, öfkeli, aleti oynayıp durmada. Gözleri kapıda seni beklemede. Bunu dudağı altından söyledi, halayıktan gizledi. Onu suçsuz gibi ululayıp, Dedi ki: Tez çarşafını başına al. Filan eve git benden selam söyle. Şunu söyle, böyle yap, şöyle et. Neyse ben kadınların masallarını kısa kesiyorum.



    1360. Maksat neyse sen onun hülasasını al. O işi görmezlikten gelen kadın onu yola vurunca, Zaten şehvetten sarhoş olmuştu, hemen kapıyı kapadı, oh dedi. Yalnız kaldım, bağıra, bağıra şükredeyim. Artık erkeklerin gah tam, gah yarım yamalak yakınlaşmasından kurtuldum. Kadının keçileri, sanki bini bulmuştu, öyle neşelendi. Eşeğin şehvet ateşiyle kararsız bir hale düştü. Hatta ne keçisi? O yakınlaşma kadını keçi haline getirdi. Ahmağı keçi haline getirmeye, hor hakir bir hale sokmaya şaşılmaz ki!



    1365. Şehvet isteği, gönlü sağır ve kör yaptı mı eşeği bile Yusuf gibi nurdan meydana gelmiş bir ateş parçası gösterir. Nice ateşten sarhoş olmuşlar vardır ki ateş ararlar, kendilerini de mutlak nur sanırlar. Yalnız Tanrı kulu böyle değildir. yahut da Tanrı birisini çeker çevirir de yola getirir, yaprağı döndürür bu da başka! Böyle olan o ateş hayali bilir, o hayalin yolda eğreti olduğunu anlar. Hırs çirkinleri güzel gösterir. Yol afetleri içinde şehvetten beteri yoktur.



    1370. Şehvet yüz binlerce iyi adı kötüye çıkarmıştır. Yüz binlerce akıllı, fikirli adamı şaşkın bir hale getirmiştir. Bir eşeği bile Mısır Yusuf’u gibi güzel gösterdikten sonra o çıfıt, bir Yusuf’u nasıl gösterir? Pisliği afsunu ile sana bal göstermede, iş inada bindi mi balı nasıl gösterir? Bir düşün artık. Şehvet yemeden olur, az ye. Yahut bir kadın nikahla da kötülükten kaç. Yedin içtin mi şehvet, seni harama çeker. Ele gireni elbet harcetmek gerektir.



    1375. Şu halde nikah Lâhavle okumaya benzer. Oku, yani bir kadın nikahla da şehvet, seni belaya düşürmesin. Madem ki, yemeye içmeye hırsın var, çabuk bir kadın al evlen. Yoksa bil ki kedi gelir yağlı kuyruğu kapar. Sıçrayan eşeğin sırtına taş yükü vur, o kaçmadan, sıçramadan önce sırtına yükü yükle. Ateşin ne yaptığını bilmezsin, savul oradan. Bu çeşit bilginle ateşin çevresinde dönüp dolaşma. Ateşe çömleği koyup çorba pişirmeyi bilmiyorsan bil ki ne çömlek kalır, ne çorba.



    1380. Su hazır olmalı, ahçılığı da bilmelisin ki o tenceredeki çorba, dökülmeden, bozulmadan pişsin. Demircilik sanatını bilmiyorsan demirci ocağından geçerken sakalını bıyığını yakarsın. Kadın kapıyı kapadı, sevine, sevine eşeği kendisine çekti, cezasını da tattı ya! Eşeği çeke, çeke ahırın ortasına getirdi. O erkek eşeğin altına yattı. O kahpe de muradına ermek üzere halayığın yattığını gördüğü sekiye yatmıştı.



    1385. Eşek ayağını kaldırıp aletini daldırdı. Eşeğin aletinden kadının içine bir ateştir düştü. Alışmış eşek kadına abandı, aletini ta hayalarına kadar sokar sokmaz kadın da geberdi. Eşeğin aletinin hızından ciğeri parçalandı, damarları koptu birbirinden ayrıldı. Soluk bile alamadan derhal can verdi. Seki bir yana düştü o bir yana. Ahırın içi kanla doldu, kadın baş aşağı yıkıldı, öldü. Kötü bir ölüm, kadının canını aldı.



    1390. Kötü ölüm, yüzlerce rezillikle gelip çattı babacığım. Sen hiç eşeğin aletinden şehit olmuş insan gördün mü? Kuran’dan rezillikle azap edilmeyi duy da böyle kepazelikle can verme. Bil ki bu hayvan nefis bir erkek eşektir. Onun altına düşmekse ondan daha kötü ve ayıp bir şeydir. Nefis yolunda benlikle ölürsen bil ki hakikatte sen de o kadın gibisin. Tanrı, nefsimize eşek sureti vermiştir. Çünkü suretler, huylara uygundur.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 3.
    +1
    Cilt 2 EŞCiNSELLiK (3155.-3160 Beyitler 242-243. Sf)

    Oğlanın iriyarı adamdan korkması… Adamın ”Korkma çocuğum! Ben er değilim” demesi



    3155. Bir iri adam bir oğlanı ele geçirdi. Bu adam bana kast eder diye çocuğun yüzü sarardı. Adam dedi ki “ Güzelim, emin ol! Sen benim üstüme bineceksin.Ben korkunç görünsem de aldırış etme, bil ki ben bir muallakyim. Deveye biner gibi bin üstüme, sür”insanların suretleriyle manaları da işte böyledir. Dışarıdan adam görünürler, içerden melun Şeytan!Ey Âd gibi ipiri adam, sen rüzgârın tesiriyle dalın vurduğu davula benziyorsun.



    3160. Tilki, hava ile dolu tulum gibi bir davul yüzünden avını yele verdi. Davulda bir can olmadığını, içinin hava dolu olduğunu görünce dedi ki: “ Domuz bile şu bomboş tulumdan yeğ!”Davul sesinden tilkiler korkar, fakat akıllı kişi onu öyle döver ki deme gitsin!
    ···
  3. 4.
    +1
    Cilt 4 MÜSTEHCEN FIKRA (3545-3550. Beyitler Sf. 283)Bir Kadın’ın kocasının önünde aşığıyla oynaşmak istemesi

    Bir kadın oynaşı ile aptal kocasının gözü önünde sevişip buluşmak istiyordu. 3545. Kocasına a iyi talihli kişi, ağaca çıkıp meyve toplamak istiyorum dedi. Ağaca çıkınca kocasına baktı ağlamaya başladı. Dedi ki: A merdut ahlâksız… üstündeki lûti kim? Karı gibi onun altına yatmışsın… meğerse sen ne muallakymişsin! Kocası senin başın döndü galiba… çünkü burada benden başka kimse yok dedi.3550. Kadın o üstüne binen kalpaklı herif kim, söyle hele diye birkaç kere daha sordu, söylendi. Adam,a kadın ağaçtan in; başın döndü; adam akıllı bunadın sen dedi. Kadın, ağaçtan indi; kocası ağaca çıktı. Kadın da oynaşını göğsüne çekti. Kocası bağırdı: A huur maymun gibi üstüne çıkan o adam kim? Kadın burada benden başka kimse yok ki dedi… kendine gel, senin başın döndü galiba, saçmalama.



    3555. Adam, bu sözü birkaç kere söylediyse de kadın, “Bu armut ağacından olacak! Ben de armut ağacının üstündeyken öyle şeyler gördüm be hey kaltaban! Aşağıya inde bak… benden başka kimse yok, bütün bu hayaller armut ağacından! Şaka ve lâtife bir şey belletmeye yarar… onu ciddi gibi dinle; görünüşte lâtife oluşuna kapılma! Her ciddi şey, maskaralara göre maskaralık, şakadır… fakat akıllara göre de lâtifeler, ciddidir.
    ···
  4. 5.
    +1
    Cilt 5 OĞLANCI HiKAYESi ( 2497-2515. Beyitler 205-207.sf)Bir adam ve birlikte olduğu oğlanla sohbeti…

    Bir oğlancı, evine bir oğlan zütürdü. Onu baş aşağı edip düzmeye koyuldu.Bu sırada o mel’un çocuğun belinde bir hançer gördü. Dedi ki: Belindeki ne?Oğlan, kötü düşünceli biri hakkımda kötü bir düşünceye kapılırsa bununla karnını deşeceğim diye cevap verdi.

    2500. Oğlancı, Tanrı’ya hamdolsun dedi, iyi ki ben sana bir hile yapıp kötü bir düşünceye kapılmadım. Sende adamlık olmadıktan sonra hançerlerin ne faydası var? Yürek olmadıktan sonra bunda ne fayda var ki?Tutalım Aliden Zülfikar’ı miras aldın, Tanrı aslanındaki kol, sende de varsa göster. Mesih’ten bir nefes bellediğini farzedelim, isa’nın dudağı, dişi nerde ki a çirkin adam? Kazanmak, bir şeyler elde etmek için diyelim ki bir gemi yaptın, Nuh gibi bir gemi kaptanı hani? (21)
    ···
  5. 6.
    0
    rezerve
    ···
  6. 7.
    +1
    CiLT 5 CUHA’NIN KADIN KILIĞINA GiRMESi HiKAYESi (3325-3330. Beyitler 272-273.sf)

    Mesnevi kahramanı Cuha’nın Kadın kılığına girip Hamamda bir kadına cinsel organını elletmesi…

    3325.Sözü kuvvetli, cerbezesi yerinde bir vazeden vardı. Mimbere çıkmış vaız ediyordu. Kadın,erkek herkes mimberin dibine toplanmıştı. Cuha da bir çarşaf giyip yüzünü örttü, kadınlar arasına karıştı. Kimse onu tanımıyordu.Bir kadın, vaız edene gizlice sordu:Kasıktaki kıllar, namazın bozulmasına sebep olur mu?Vaiz dedi ki:Uzun olursa namaz mekruh olur.Ya hamam otuyla,ya ustra ile traş etmen lazım ki namazın tamam olsun, kabul edilsin.

    3330.Kadın: Ne kadar uzun olursa namazın kabul olmaz dedi. Vaız eden dedi ki:Bir arpa boyu uzun olursa traş etmek farzdır. Cuha,hemen kızkardeş dedi,bak bakalım, benim kasığımın kılı o kadar olmuş mu? Tanrı rızası için elini uzat da bir yokla. Bakalım, mekruh olacak kadar uzamış mı? Yanındaki kadın, Cuhanın şalvarına el atar atmaz eline aleti geldi. 3335.Derhal şiddetli bir nara attı. Hoca,sözüm gönlüne tesir etti dedi. Cuha dedi ki:Hayır, gönlüne tesir etmedi, eline tesir etti.A akıllı adam, gönlüne tesir etseydi vay haline!
    ···
  7. 8.
    +1 -1
    BABA iLE KIZI ARASINDA CiNSEL iLiŞKi ÜZERiNE BiR SOHBET (Cilt 5, 3716-3736. Beyitler, s. 302-304)



    Zengin bir adam vardı. Bu adamın da zühre yanaklı, ay yüzlü, gümüş bedenli bir kızı vardı. Kız, kendini bildi, babası onu kocaya verdi. Fakat kocası kızın dengi değildi. Kavun, karpuz oldu, sulandı mı yarmazsan telef olur gider. Babası da kızın baştan çıkmasından korktu da onun için onu, dengi olmayan birisine verdi.

    3720. Kızına dedi ki: Kendini kocandan koru, sakın gebe kalma. Ne yapayım? Bu yoksula seni vermek zorunda kaldım. Bu adamı garip say, garipte vefa olmaz. Ansızın her şeyi bırakır, kaçıp gider. Çocuğu, başına dert olur kalır. Kız dedi ki: Babacığım, dediğini tutarım, öğüdün pek doğru, kabulüm. Babası, her iki üç günde bir kere kızına aman ha sakın diye öğüt veriyordu.



    3725. Derken kız, birdenbire gebe kalıverdi; ikisi de gençti. Kız, bunu babasından gizledi. Çocuk, karnında beş, yahut altı aylık oldu. Artık iyiden iyiye belli oldu. Babası dedi ki: Bu ne? Ben sana ondan kendini koru demedim mi? Öğütlerim, yelmiydi ki hiç sana tesir etmedi? Kız, baba dedi, nasıl tahammül edeyim? Erkekle kadın, şüphe yok ki ateşle pamuk.

    3730. Pamuk, ateşten nasıl çekinebilir? Yahut da ateş nasıl olur da pamuğu yakmaz, çekinir? Babası dedi ki: A kızım, ben sana onun yanına gitme demedim. Yalnız menisinden kendini koru dedim. Tam zevk anında onun beli gelirken kendini çekmeliydin. Kız, peki, beli ne vakit gelecek, ben ne bileyim? Bu, pek gizli bir şey, anlaşılmaz ki dedi. Babası, gözleri süzüldü mü anla ki beli geliyor deyince,3735. Kız dedi: Onun gözü süzülünceye kadar benim bu iki gözüm de kör oluyor a baba!Her bayağı akıl, hırs ve öfke zamanı, yerinde durmaz ki!
    ···
  8. 9.
    +1
    ZAHiDiN KARISINI BAŞKA BiR KADINLA ALDATMASI, HiZMETÇiSiYLE iLiŞKiYE GiRMESi

    Şark islâm Klagibleri, Mesnevi, Mevlâna, M.E. B. Yayınları, istanbul 1988 çeviren Veled izbudak CiLT 5 2165-2200-BEYiT-178-181 SYF.

    Bir zahidin kıskanç bir karısı, bir de huri gibi güzel bir halayığı vardı. Kadın, kıskançlığından kocasını gözetir, halayıkla hiç yalnız bırakmazdı. Kadın, bir zaman onların ikisini de gözetti, yalnız kalmalarına fırsat vermedi. Nihayet Tanrının kaza ve kaderi gelip çattı. Koruyucu akıl, şaşırdı gitti. Tanrı hükmü, Tanrı takdiri gelince akıl kim oluyor ki? Ay bile tutulur. Kadın, hamama gitmişti. Birden aklına geldi hamam tasını evde unutmuştu. “Kuş gibi hemencecik koş. Evden o gümüş hamam tasını getir.” dedi. Halayık bu sözü duyunca efendisiyle buluşabileceğini düşünüp adeta canlandı. Efendi şimdi evde yalnızdır deyip sevine sevine hemen eve koştu. Halayık altı yıldır efendisini yalnız bulmayı gözlüyordu, bu sevdadaydı. Adeta uçarak eve geldi. Efendiyi evde yalnız buldu. Şehvet, iki aşığı da öyle bürümüştü, ikisinin de gözleri öyle karamıştı ki ihtiyatı akıllarına bile getirmediler. Evin kapısını kapamadılar. ikisi de neşeyle kucaklaştılar, birleştiler. Adeta o anda iki can bir oldu. Bu sırada hamamda kadının aklına geldi; nasıl oldu da dedi, ben bu kızı eve yolladım? Adeta kendi elimle ateşi pamuğun içine attım. Koçu koyuna saldım. Başındaki kili hemen yıkadı, cansız bir halde halayığın ardına düştü. Hem koşuyor, hem çarşafını giyiyordu. O halayık can sevgisiyle koşmuştu, bu korkusundan koşuyordu. Aşk nerede, korku nerede? Aralarında ne fark var? Arif, her an padişahın tahtına kadar ulaşır. Zahitse yürür, yürür bir ayda tam bir günlük yol alır. Zahidin de şerefli bir günü yok değildir, vardır. Vardır ama onun günü, nereden elli bin yıllık olacak. iş erinin ömründe her gün, bu cihan yıllarınca elli bin yıldır. Akıllar, bu sırra eremezler, kapı dışında kalırlar. Bu sır, vehmin ödünü patlatırsa bırak patlatsın. Aşk karşısında kıl kadar bile korku yoktur. Aşk mezhebinde herkes kurbandır. Aşk, Tanrı sıfatıdır. Fakat korku, şehvete kapılmış kulun sıfatıdır. Kuran’da “Onlar Tanrıyı severler” sözünü okudun ya, bu söz “Tanrı da onları sever” sözüne eştir. Şu halde muhabbeti de Tanrı sıfatı bil, aşkı da. Azizim korku Tanrı sıfatı olamaz. Tanrı sıfatı nerede, bir avuç toprağın sıfatı nerede? Sonradan yaratılanın sıfatı nerede, o pak ve önü sonu olmayan Tanrının sıfatı nerede? Aşkın sıfatını söylemeye koyulursam yüz kıyamet kopar da yine noksan kalır. Çünkü kıyametin kopacağı bir zaman, bu dünyanın bir sonu vardır. Fakat Tanrı sıfatına son nerede? Aşkın beş yüz kanadı vardır. Her kanadı, arştan yer altına kadar bütün kâinatı kaplar. Korkak zahit, ayağı ile yürümeye çabalar. Aşılarsa şimşekten de hızlı uçarlar, yelden de! O korkaklar, aşkın tozuna nereden ulaşacaklar? Aşk derdi, gökyüzünü döşeme edinir. Zahit bu makama ulaşamaz. Meğerki Tanrı ışığının inayeti gelip erişe de bu âlemden ve bu yürüyüşten kurtula. Kendi kuşundan, düşünden, dedikodusundan halas olsa da yüce doğan kuşu, padişaha yol bula. Bu dedikodu, cebir ve ihtiyarıdır. Sevgilinin cezbesi, bu ikisinin ardından gelir. Hâsılı o kadın eve varıp kapıyı açtı. Kapının sesi kulaklarına gelince, halayıkcağız perişan bir halde sıçradı, adam da namaza durdu. Kadın halayıkcağızı perişan, şaşkın ve somurtkan, kocasını da namazda görünce bu halden şüphelendi. Derhal kocasının eteğini kaldırdı. Bir de ne görsün? Aleti ve hayâları, meni içinde… Aletinden arta kalan meni damlamada; baldırı, dizi pislik içinde. Başına vurdu da dedi ki: A adi herif, namaz kılan adamın hayâları böyle mi olur? Şu alet, bu çeşit pislik içinde bulunan but ve kasık, Tanrı’yı anmaya layık mıdır?
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    +1
    Mevlananin homo olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Şems e vurdurdugunu bütün dünya biliyor.
    Ki hayatında 1 kelime bile Türkçe konusmamis bu şahsın ölüsünü gibeyim.
    ···
  10. 11.
    +2 -1
    zaten celaleddin-i rumi Türk düşmanı ve islam düşmanıdır. iran asıllıdır.
    Moğolları desteklemiş. anadolu halkının moğollar tarafından kılıçtan geçirilmesine yardım etmiştir.
    Bu yüzden batılılar onu sever.
    ···
  11. 12.
    +1
    ...
    Ey Tebrizli Şems,
    dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli,
    benim dinim senin yüzünde övünür, ey sevgili.
    Bunu unutma, hatırla ama.


    Mevlana Celaleddin Rumi
    ···
  12. 13.
    0
    çarpıldım okumayın
    ···
  13. 14.
    0
    Kabak hikayesiyle kadın kılığına giren adamı biliyorum bir tek
    ···
  14. 15.
    0
    Reserved
    ···
  15. 16.
    +1
    kabak hikayesi yukarda var, okumaya üşenenler için özeti:
    kadının hizmetçisi kendini eşeğe gibtiriyor. ama eşeğin gibine kabak takıyor. kadın da bundan özeniyor o da eşeğe domalıyor ama kabak takmayı akıl edemiyor. eşekte giberek öldürüyor kadını.
    ···