ilk hikayenin bittiği yerden devam ediyorum. yeni başlayanlar merak ederse 'muhteşem ve yıkık lise hayatım' başlığını önce okuyabilirler.
http://www.incisozluk.com...C4%B1k-lise-hayat%C4%B1m/
okumazsanız da bu hikayeyle ilgili çok bir şey kaçırmicaksınız arkadaşlar.

dört yıldır neredeyse aşık olduğumu hissettiğimi kızın aslında takıntı olduğuna karar vermiş olup o gece bitirmiştim. öyle hissediyordum eve doğru sakin kafayla yürürken.
ertesi güne bu düşünceye göre başlayamamıştım tabi sonuçta yıllarını verdiğin birini ne kadar desen de bir gece de içinden atamıyorsun ama bunun kararını net almıştım kendimce ve eskiye dönmeyeceğimi biliyordum. o yüzden açtım delikanlı gibi kendra lust ferresinu. ver yansın çektim arkadaşlar. hırsla hışımla aşka nefretle öfkeyle coşkuyla... yana yana çektim. işim bitince bir beyefendi gibi temizlendim ve oturdum facebook un başına. başladım yeni avların peşine düşmeye

arkadaşlar anlatabileceğim bir kaç olay daha var devam etmemi isteyenler belirtsin ona göre bugün veya yarın devam ederim

okulun sonlarına doğru servise bindiğim durakta her sabah bekçilik yapan 70 küsürlerinde bir dayı vardı onunla tanıştık. adam mükemmel bir abaza çıktı. bizim okuldan aynı duraktan binen başka bir kıza benimki diyor amk. saçma sapan sohbetlerimiz oluyordu allak bullak oluyordum her sabah.
d:yienim benimki nerde
k:gelir şimdi dayı
d:heh tamam. bakim ne giymiş bugün fallik
k:dayı sen bu kızı ne zaman gibecen
d:yav yienim bizim yaşlı başlı gibimize mi bakacak
k:deme be öyle dayım. sende ne numaralar vardır. kızlar bayılıyor tecrübeye
d:ah ah gençliğimde senin yaşındayken tüm mahalleyi gibmiştim. sen de gibişiyon mu sürekli
k:ohoooo dayı şurdan geçen yaşıtım bir kız görürsen bil ki bu yannanın tadına baktı
d:helal lan yienim
herif cinsellik harici konuşamıyordu beyler. iki kelam etse üçüncüsü yanlışlıkla yine gibiş sokuş oluyordu.
d:yienim günaydın
k:günaydın dayıcım
d:gel gel onca zaman konuşuyoz bizim torunları gösterim sana
k:allah bağışlasın dayı çok şirinler valla
d:bak bu da benim karı ama iş yok dıbına koyim. ben de 40 yaşında bir karı buldum her hafta onu gibiyom
k:valla helal olsun dayı hala çapkınsın
d:lan ne çapkını kadına kaç bin liraya telefon aldım da öyle gibtiriyor huur karı

bunun gibi onlarca sohbetimiz oldu ama en tuhafı şuydu benim için
bir gün gazete okuyordu bu. gitsem mi gitmesem mi bilemedim. sonra gördü bu beni
d:lan yienim niye gelmiyon
k:servis geliyor sandım da hiç rahatsız etmeden gidim dedim
d:lan gel gel şu deniz seki nasıl bir huur
k:...
d:bunun hapiste amı zütü dağılmıştır ha. hayvan gibi giberler bunu
k:dayı kadın erkek aynı hapishane? değil ya?
d:yienim bunun heryeri amcık tamam mı ben her yerini giberim bunun
k:...
d:bak bak yakından bak şu fotoğrafa oy ananı avradını beeee

gazeteyi yüzüme yapıştırdı dıbına koyim deniz sekinin azıcık dekoltesini görim diye

not:dayı iyi bir arkadaş kötü bir aile babasıydı amk

https://i.imgyukle.com/2019/04/16/kPVyDU.jpg

tanıştırim beyler. hollanda'dan gelen stres yannanı

öğlen bizim evin oraya geldi. aldım bunu duraktan. ispanyol paça birşey giymiş üstünde de bir tişört. ciksilikten eser yok kızın kendisi güzel olsa da. eve girdik. zaten niyet son görüşmemizden belliydi. öpüşmeye başladık. koltukta bunu kucağıma aldım belinden kavrayıp kendime iyice çekiyorum. göğüslerinin küçük olduğuyla ilgili bir iki şaka yapmıştım ama hiç de öyle değilmiş. tişört çıktığı gibi o tane kocaman meme gördüm. başladım emcüklemeye. sonra kucağıma alıp öpüşerek yatağıma zütürdüm. uzanıp sevişmeye devam ediyoruz. baksırla kaldım baboliyle oynuyor ama cıkarmıyor baksırdan. bir iki ısrar ettim ama bugün sex yapmayacağımızı söyledi. amk öyle işin hala fırça badana yapıyorduk. telefon çaldı o sırada baktım babam arıyordu. yataktan kalktım telefonla konuşmak için. telefonla konuşmaya başlayınca özge yanıma gelip boynumu yalamaya baboliyle oynaşmaya başladı. el kol yapıyorum yapma dur git falan diye. ama dinlemiyor amk. fena bir fantaziydi. her ne kadar gerilsem de aşırı hoşuma gitmişti. en sonunda telefonu kapattım. sen misin bana bunu yapan dedim. başladım dıbını okşarken boynunu emmeye. cıldırdı kudurdu yine de vermedi. bu sefer aynısını o bana yaptı.
k:yeter artık boşalmam lazım dayanamıyorum
ö:kudur ahahahga
k:la cidden yeter yala bari
ö:olmaz kendin boşal
k:iyi git salona bekle beni
lan ne aşağılık bir şeydi o durum. mal mal otuz bir çekip boşaldım. sonra iki öptüm falan yolladım evden.

not:boşaltamıyorsa sevişmeyin daha iyi

beyler hepinizin mesajını ve yazdıklarını okuyorum teşekkür ederim sizlere birkaç kişiyiz burda ama samimi hissediyorum yazarken. ayrıca bugün yazamicağımı söylemek için geldim bekletmeyim kimseyi. misafirim var dünden beri. yarın sabah ilk işim burdan devam etmek olacak. kendinize iyi bakın

aradım telefon açıldı. (isimleri sallicam hatırlamıyorum)
k:iyi akşamlar jale hanımla mı görüşüyorum
j:buyrun benim
k:ben bir arkadaşımla gelecem yanınıza sanırım hale hanımla beraber ikiniz kalıyormuşsunuz
j:evet. buyrun gelin müsaitiz
k:ne kadar ücret
j:saatlik 200 lira
k:biz şimdi 100er lira versek yarım saat takılabilir miyiz
j:olur tabi oldu bitti yok bizde
k:yarım saatte ne kadar olursa ama. bir iki üç...
j:tamam gelin adresi whatsapptan atıyorum.

kapattım telefonu mali bana bakıp
m:yarım saatte ne kadar olursa ama bir iki üç ahaha uygun adım marş deseydin bari amk
k:kes amk şurda işin pazarlığını yapıyoruz

gittik eve. jale 30lu yaşların sonlarında belki 40ın başlarında bir kadındı. eh işte tarzı bir tipi vardı. sonra ev arkadaşı hale geldi o sağlamdı. en fazla 30 yaşındaydı ve at gibiydi.
j:geçelim isterseniz odalara
m:olur yalnız grup yapmak istiyoruz biz
j:sizi gidi sapık gençler. herkesin de bu aralar grup fantazisi var ya
h:tamam kim kimi alacak ona karar verin
m:nasıl yani grup yapacaz ya işte
h:tamam grup yapacaz da eş değiştirme olmicak
maliye fısıldadım
k:nasıl grup dıbına koyim bu anlamadım napacaz şimdi
sonra tekrar etti hale
h:kim kimi alacak söyleyin şimdiden
maliye baktım ses çıkarmadı. ikimiz de haleyi istiyorduk net. iki saniye fırsat verdim seçmesi için. değerlendiremedi fırsatı.
k:tamam ben sendeyim hale
j:iyi bizde senle takılırız yakışıklı
mali kulağıma fısıldadı odaya geçerken
m:senin dıbına koyim
k:banane amk sana baktım ilk sen seç diye. ses çıkarmadın napim

Okul kapanmadan alabildiğimiz kadar malzeme alalım diye her vaktimizi kıyım köşesinde geçirmeye başladık. Her seferinde birimiz diğerlerine kahve alırdı makinadan bir liraya ve geçer içimizdeki ırz düşmanını ortaya çıkarırdık.
Sıranın bende olduğu bir gündü. Makinaya para attım vermedi birşey. dıbını gibtiğim boş bardakta bir şeker bir çubuk verdi sadece. Bir liranın intikdıbını almak için makinayı gibecektim kıyım köşesinden önce. Fişini çektim yetmedi uçan tekmeler atıyorum. Zor tutuyorlar beni diğerleri. Sonra yaka paça kıyım köşesine geçtim onur kantinden kahve alıp geldi bana
K: valla sağol kanka
O: ne demek kanka sakin ol al sigaranı da verim yakim
K:lan valla boynuma dola bugün gibtir er kızları gel bugün sen boynuma
O:saçmalama amk şu geçenlere baksana parlak taytı nasıl dıbını zütünü belli etmiş
K:tamam o da olsun ama sen de gel üçlü takılalım
O:haydaaa iyilik ettik bizi gibecek
K:kanka valla zevk vermek istiyorum bırak müsadenle alim bi ağzıma
O:sana bir daha iyilik yapanın amk

mali benim canımın sıkkın olduğunu görüyorurdu. canım panpam. ben ama öyle birinin benle oturup dertleşmesini sevmezdim. ayda yılda bir yapardım öyle bir şeyi onda da ilk ben açılmalıydım yoksa olmazdı. mali de bu yönümü bilirdi. o yüzden beni eğlendirmek için bir yol üretti.
m:akşam napıyon
k:evdeyim yok bi planım
m:ben plan yaptım gelip alacam seni
k:tamamdır
akşam oldu geldi. arabasına bindim
k:napıyon kanka
m:huurya gidiyoz
k:haydaaaa olum napıyon dedim amk napıyon
m:ya uzatma
k:valla şu içimdeki sinir stres ne varsa boşaltırım aslında iyi olur
m:ben biliyorum işte malımı. ifodan numara aldım iki kadın beraber yaşıyormuş. grup yaparız hatta
k:olur amk. hasanla yaptık senle de yapak.
m:zaten o yüzden istiyorum alındım lan. nasıl ilk onla yaparsın
k:adam açık fikirli olduğunu belirtti olum. sen bak sonradan teklif ettin
m:neyse kadınların numarasını aldım da...
k:ver ben konuşurum pazarlık yapmam lazım
m:ha işte bunu diceğini biliyordum o yüzden sen ara. amk niye hep bi pazarlık yapıyon ki huur olunca
k:ne bilim seviyorum lan. cidden amın pazarlığını yapmak hoşuma gi..
m:ara hadi ya amk cinsi

ertesi gün takunu çıkarana kadar içmeye karar verdik. kim ne kadar içebiliyorsa içecekti. diğer yandan bu kararın ben dıbına koyim. çünkü içimizden birisi az içerse bize yetişemezse hemen mahalle baskısı oluşturup çöken tipleriz. yetişemeyen adam da gaza gelir yetişecem diye züt başı kaybeder genelde.
neyse kahvaltımızı yaptık çıktık evden. meydan dediğimiz bir yer vardı oraya gittik. başladık ikişer tane içmeye. sonra oralarda dolanırken aldık elimize birer tane daha dinlenme birası yaptık. sonra tekrar podile gittik. anasını gibim keşfetmez olaydık. bir cafe&bar keşfettik. garsonların hepsi kız ve zütünün üstünde şort giyiyordu. bizimkiler kudurdu ama öyle böyle değil. hal öyle olunca ben sakin olan olmak zorunda kaldım. mali birini kestirdi ama kız da maliye bakıp duruyordu. ünal zaten birine çok aşık oldu amk. ben birini beğendim ama bıraksalar evlenirdim oracıkta öyle bir beğenme. erk benimkini beğendi gibecektim zütvereni yengesi hakkında ileri geri konuşmaya hayal kurmaya başladı.
e:offff karpuz gibi zütü var. yaz sıcağında gibip serinlemelik tam
k:lan dıbına koduğum niye benim beğendiğim lan niye. git başkasına salça ol
e:banane amk gibip öldürecem onu
malinin kesiştiği siparişleri aldı. birer bira çerez falan söyledik. sonra bu kız maliyi öyle bir kesmiş ki mali bile niyeti bozdu. aramızdaki en salak ve aldatmicak kişi olduğundan bile diyorum
m:pardon bakar mısınız
-evet?
m:isminiz neydi
(kız gülümseyip bir isim söyledi sallicam şimdi)
-tanya
m:memnun oldum mali ben de.
-ben de memnun oldum
m:daha sonra konuşmak ister misin
-üzgünüm sevgilim var
m:anladım teşekkürler
ya dıbına koyim bu konuşmadan sonra zaten ifşa olduk damgalandık. tüm garsonlar bizim masaya bakıp gülümsemeye başladı. ama yeter mi yetmez amk.

o gün yine gezindik durduk. akşamında arena diye bir yere gittik. bildiğiniz arena gibi yuvarlar ve 3-4 kat geniş bir alandı. burda barlar clublar bir iki restoran ve benim gördüğüm iki tane de striptiz kulübü vardı. tam strip club ın ordan giriş yaptık ne görek. bir tane kız yüzünde maske üzerinde parlak bir tayt kedi kadın kılığında.
e:ben bunu giberim
k:gib lan yeter gib de kurtulak
e:tabi sen gibiştin zütveren ne anlican
geçerken kız ben ve ünalın zütüne kırbaçla ufak şaplak attı amk. ama yine erkin gibi kalktı. kız bize broşür verdi. 500 grivnaya bir tane içki ve 10 dakika kucak dansı diyordu.
k:olum girek mi
ü:olur girek
m:bence bakak hemen gördüğümüze atlamayalım
dıbına koyim mal mal dolandık durduk. 500 grivna 100 liraydı o zaman. o para gözümüzde büyüdü durdu o kadar beklediğimiz için. en son gitmedik bir bara çıktık. içkileri söyledik. kimse bizi giblemiyordu. yani türkiyedeki gibi bunlar turist diye bizi süzen kesen olmadı. belki de gittiğimiz bardakiler öyleydi. birkaç tane güzel kız vardı ama orda yavşamak bizi gibtirebilir gibi hissettirdi bize. niyeyse sıcak karşılanmadık gibiydi orda. biz de kendimizce içip sohbet falan ediyorduk ünal köpek gibi koklamaya başladı havayı
ü:durun bakim... sigara kokusu bu ket almıyon mu kokuyu
k:ben normalde kok almıyorum ki dıbına koyim
ü:burda içiyorlar bak. çözek mi gece evde içeriz
k:bana uyar
diğerleri de olur dedi. ünal buldu bir tane zenci herifi. yani ırkçılık olmasın ama torbacı koskoca ukraynada yine zenciydi amk. aldık eve gittik. yine elimizde 20 tane bira cebimizde sigara. açtık biraları bir yandan da ünal sigarayı yapıştırmaya başladı. liseden sonra bırakmıştım içmeyi ama o ortamda da içmeyen ket'in ben dıbına koyim. hepimiz üçer nefes aldık heralde. en son benim lisede altıma sıçma tribimi yarım saatte anlatmaya çalışıp gülmekten öldüğümüzü hatırlıyorum. bizim burdakiler gibi aptallaştırmadı yani harbi keyifçi sigarasıydı.

beyler ukraynadan döndükten sonra kısa bir süre istanbulda iş bulmak için kaldım ama istanbula alışamadım. hasana ev arkadaşı olarak gittim ama adam günde 3-4 posta kız arkadaşını gibiyordu. inanmazsınız belki gece 3 gibi barış manço-unutamadım şarkısı eşliğinde döverek gibme sesine uyandım bir gece. banyoya giriyorlar kızın dıbını tıraş ederkenki sohbetlerinin hepsine şahit oluyordum. ev arkadaşı daha kafadar bir çocuktu benim için. ama o da gittiğimin ikinci günü beni osbir çekerken yakaladı amk. ilk defa otuz bir çekerken yakalanışım bir yabancıya oldu.
-oooo kanka pardon ya
k:ammmına koyim mertcan
ardından çıkmıştım balkona bana sigara uzattı 'olur böyle şeyler dedi' anlamalıydım o diyişinden. onun odasıyla benim yattığım yer bitişikti. benim görüş alanımda ışıkları kapatıp otuz bir çekiyordu herif. ulan boşalırkenki nefes alıp verişini duyuyordum.

son olarak d için ilk kısmını adanada yazdığım bir şarkının ikinci kısmını istanbulda hasanların evinin balkonunda, semtteki evlerinin çatılarını ve taklacı kuşları izlerken dinlediğim şarkılar eşliğinde tamamladım. size linki atıyorum. benim şarkılarımın hikayesini burda anlattıklarımdan ötürü anladınız ve sevdiniz. size teşekkür ediyorum yaşadıklarımı sizlerle paylaşmamı desteklediğiniz için. sağlıcakla kalın askere gidiyorum 6 ay sonra görüşürüz umarım.

son

sonraki günler sadece okula adapte olmaya alışarak geçirmeye çalıştım ama nedendir lisedeki halimden eser yoktu. bir türlü sevemedim ve alışamadım gibtiğimin özel üniversitesine. kafamda kurduğum gibi bir çoğunun para derdi olmayan zengin aile çocukları olmasından ötürü belki de.
hazırlık hocalarımızdan birisi rick adında bir amerikalı zenciydi. 20 yıldır türkiyedeymiş. eski asker. türkçesi çok iyi ama komik bir aksanla konuşuyor. bir gün laf lafı açıyordu ders sırasında
-hocam adana haricinde kalmak istediğiniz yer var mı
r:hayır adana çok güzel
-peki hocam niye adanayı seviyorsunuz bu kadar
r:insanları çok güzel yemekleri mmmmmmmm (orgazm yaşadı) çok lezzetli
k:hocam şırdan yediniz mi hiç
sınıf sanki yannan yediniz mi demişim gibi dondu kaldı o an
r:şırdan? ohh bir kere yedim. şekli çok kötü çok çok kötü
kadircan:hocam yok ya muazzam şekli var tam yemelik
r:yok yok çok kötü onun şekli
berkay:hocam neye benziyor ben hiç yemedim
r:ah sen bilmiyor musun şeklini
berkay:yok hocam nasıl ki
herif tahtaya yannan çizdi. irisinden hem de. lisede benim çizdiklerim kadar iyi çiziyordu bu adam. bir ara bu konuyu onunla konuşmalıydım
r:bak bu şırdan ama şekli çok kötü
kadircan:hocam bu şırdan değil başka birşey oldu
r:dick oldu bu. kocaman bir dick. kimse görmeden silim atmasınlar beni okuldan.
k:hocam silmeyin çok güzel çizdiğin
o günden sonra ben berkay ve kadircan mimlendik. kızlar bizle sohbet etmeye çekinir oldu. kadircanın adı abazaya cıktı sınıfta

d ile de yine kötü ama güzel zamanlar geçiriyordum. sevgilisi yok gibiydi zaten. ayrıca bu durumdan ötürü bana olan sevgisi mi pekişti nedir. hep benimle ilgilenip duruyordu. ben bunun yanağını sıkmayı çok severdim. sürekli evde okulda kendi kendine yanağını sıkar fotoğrafını çekip bana atardı. hoşuma gider miydi derseniz bayılırdım amk. aşık olmak tam aptal işi.
bir gün düğünde o kadar çok konuştuk ki sanki ordaydım ve ben de onunla birlikte sıkılıyordum. sıkılmadığımız tek şey birbirimizdi. ve işin ilginç yanı ben hiç kimseye bu kadar bağlı kalacağıma bu kadar sıkılmadan konuşabileceğime inanmıyordum. o gün farklı bir güzeldi çok salakça bir sebepten dolayı
d:geldim ben şimdi eve çok yorgunum hemen uyumak istiyorum
b:uyumadan mıncırim mi yanaklarını
d:mıncır da çok acıtma
b:tamam acıtmam. bide ısırim mi
d:yanaklarımı mı?
b:evet
d:yanağımı ısırma ya
b:nereni ısırim
d:yanağım olmasın da
b:kolunu ısırcam o zaman
tuttu bana fotoğraf attı. salak kendi kolunu ısırmış bana gösteriyor. niyeyse çok hoşuma gitmişti o an
b:lan çok pis kanım kaynadı ha. şuan orda olsam parçalardım seni
d:böyle çıldırtırım seni işte. hadi iyi geceler be be ğim
b:iyi geceler

not:anasını gibim hatırladıkça yazasım gelmiyor

gün geçtikçe sınıfta herkes birbiriyle çıkmaya başladı. önce emre sevdeyle sevgili oldu. ardından rıza duyguyla. sonra kadir cerenle. geriye kalanlardan onur baran berkayın sevgilisi vardı zaten. alicanla yalnızları oynuyorduk. bide sevgililer aynı sınıftan olunca laflarınıza da dikkat etmeniz gerekiyor hiç sevmiyordum kendimi tutmayı. ben kadircana naber azgın teke diyemeyeceksem neden arkadaşımdı ki o zaman.
birgün kızlı erkekli oturuyoruz karma içim sıkıldı amk. kadircan cerenle sevgililik yapıyor. onur sevgilisini anlatıyordu. berkay telefonda sevgilisiyle konuşuyor. amk konuşma özürlüsü
berkay:napim açkım okuldayız işte öğle arasındayız
berkay:açkım ya bekle haftasonu geliyorum osmaniyeye
berkay:evet arkadaşlar var yanımda salıngaçta oturuyorum.
ızdırabını gibim aşkım ve salıncak demeyi bilmiyordu :D ama öğrenmesinde çok güzel söylüyordu. bir süre daha böyle konuştu sonra şöyle birşey duydum. çok hızlı olarak şunu dedi
berkay:besesevum
berkay:açkım dedim ya besesevum
k:berkay ne diyon lan
berkay:yok bir şey kanka
kız belli ki uyuz olmuş amk o da anlamamış veya anlıyor ama o çıkan anlamsız lafın doğrusunu duymak istiyor. bir kez daha
berkay:besesevum açkım
berkay:of sena ya ben de seni seviyorum işte oldu mu
kılıbık zütveren yanımızda demeye utanıyormuş meğer ağzında geveliyormuş. güle güle gittim sınıfa. tek kalıp biraz müzik dinleyim istiyordum. sınıfa girdim beklediğim gibi bomboştu. sırama doğru yürüdüm oturdum tak kulaklığı çıkarıyordum rızayla duygu kucak kucağa yiyişiyorlardı
r:kanka naber ya
k:iyi senden yada sizden naber
d:biz de iyiyiz ket ahaha
k:böldüysem gidim?
r:yok yok otur ya rahatsız olma
öpüşüp sevişip sohbet etmeye başladılar benle
k:ben cidden bi gidim
r:ya yok valla rahatsız olma
k:bari siz rahatsız olun dıbına koyim
r:niye oğlum sevgilimle özel bir anı paylaşıyorum
d:akşam ne yiceksin aşkım
r:annem kuru fasulye pilav yapmış
d:oyyyy ga yapar o geğirirsin sürekli. ver o geğiren dudakları öpim
k:ilişkinize sokayım ben
r:ayıp oluyor ama
k:gibtir lan osuruklu seni gidiyom ben naparsanız yapın

eylülün ortalarına gelmiştik. gibecem üniversite de açılacaktı. hala sevememiştim bu üniversiteyi. yeni gelenleri instagramdan avlamaya karar verdim. d diye birine mesaj attım
k:hayatının hatasını yaptın farkında mısın?
bir saat sonra baktım kız görmüş cevap vermemişti.
k:tanımadan öyle bir mesaj attığım için rahatsız olduysan kusura bakma.
d:yok önemli değil şaşırdım sadece...
o şekilde sohbetimiz başlamıştı. birkaç gün sohbet ettikten sonra buluşmaya karar verdik. 24 eylülde buluşma ayarladık. kız sevgilisinden yakın zamanda ayrılmıştı. ben de arkadaşça temalı her şey olabilir ama tarzı bir kafayla gittim görüşmeye. önce ben gitmiştim buluşacağımız yere oturdum bekledim. gelene geçene bakıyorum acaba bu mu diye. ya da bu olsa ne fena olur diye. en son bir kız geldi
d:merhaba
k:merhaba
d:gördün tanımadın dimi gelip selam vereceğimi anlayınca tanıdın
k:öyle oldu
kızla oturduğumuz gibi herşeyden sohbet etmeye başladık. arada çekingenlik ve yabancılığa dair hiçbirşey yoktu. fakat ben hiç çekici bulmamıştım onu. çünkü beyaz kızlardan hoşlanırdım bu esmerdi. hafif balık etli severdim bu kız baya zayıftı ve 170 boylarındaydı. yani benim arzuladığım tiple alakası yoktu. ama arkadaş olarak iyi birisi olabileceğini düşündüm. zaten bütün arkadaşlarıyla uzak depresyon döneminde olan bir kızdı. nedense ona iyi gelmek istemiştim. onun arkadaşlığının başlangıcı da bana antidepresanları bıraktırmıştı.

bir ayda 22000 mesaj atmışız birbirmize bana onun ekran görüntüsünü atmıştı. onu bile saklıyorum dıbına koyim. o günden sonra daha da yakın olmuştuk zaten. hem arkadaş gibiydik her konudan konuşup birbirmize bin bin şakalar yapıyorduk hem de sevgili gibiydik ama olmadığımızı da sürekli hatırlıyorduk. sürekli derslerin bitiminde birlikte son saate kadar okulda kalmaya başladık. okul çıkışında biryerlere gidip birşeyler içiyor ya da yiyorduk. bir insanla yaşanabilecek en güzel durum ve konumdaydık bence.
her buluşmamızda çikolata almaya başladım. zamanla alıştıkça önce çikolata almadığıma inandırıp sonra veriyordum. sonra bunu da anlayıp üstümü falan aramaya başlayınca çikolata almayıp buluştuktan sonra sigara almaya gidiyorum bahanesiyle gidip alıyordum. her çikolata verdiğimde deli gibi mutlu oluyordu. ben de mutlu oluyordum.
daha sonra tavla oynamayı öğrettim d ye. yarım yamalak öğrense de oynarken çok çocuksu şirin hareketleri oluyordu. çıldırıp yanaklarını mıncırıyordum sürekli. her seferinde kaybeden çikolata alır diye iddalaşıyorduk. her seferinde bilerek yeniliyordum ama bilerek yenildiğimi belli etmiyordum. allahın saf salağı ne güzel kanıp beni yendiğini sanıyordu.
bir gün hiç araba sürmediğini söyledi. bana da zaten bahane olsun onunla daha fazla vakit geçirmek için. buluştuğumuzda boş bir araziye çektim arabayı birden inip açtım kapısını
b:geç direksiyona
d:ne
b:geç hadi öğretecem sana
d:yaaaa çok teşekkür ederim ama arabaya bir şey olur bozarım
b:yok bir şey olmaz geç hadi
çok hızlı öğrendi. her dediğimi ilk seferde yaptı
b:şimdi debriyajdan ayağını yavaş yavaş kaldır gaza bas hafifçe
d:aaaaaa gidiyoz
b:bağırma kızım. şimdi debriyaja tekrar bas araba giderken ayağın basılı kalsın.
elinden tutup vitesi ikiye attım biraz öyle sürdük. sonra yavaşça durdurmayı öğrettim.
b:son birşey öğretecem bunu çok seveceksin
d:neymiş
b:debriyajdan ayağını hafifçe kaldır. direksiyon titreyince gaza bir iki kere sonuna kadar bas çek. üçüncüsünde gaza tam bastığında ayağını debriyajdan çek.
patinaj çekince nasıl kahkaha attı görmeniz lazım. salak salak patinajla arabayı kaldırıp durdu. o gün akşamki son mesajı
d:iyi geceler. yan vere vere gidiyorum ben yatağıma

15 haziran 2015 günündeyiz. akşam adanaya dönecem. öğleninde annem aradı
a:oğlum napıyorsun
k:napim son kez gezecez ünalla akşam geliyorum. siz napıyorsunuz
a:biz bugün apar topar taşındık. akşam dedengile gel
k:nasıl yani
a:eşyaları bugün diğer eve taşıdık hepsini baban kıraathanedeyken. sen akşam dedengile gel burda kalacaz bir süre.
k:tamam
durduk yere gözlerim doldu amk. bir saniyede hayat değişir mi derseniz değişir. bunu malesef bir kaç kere yaşadım hayatımda.
adanaya döndüm dedemlerin evine gittim. annem ağlıyor abim ağlıyor amk. babamı arıyoruz açıyor ağlamaktan konuşamıyor adam. bu yaşıma kadar o adam ilk defa öyle ağlıyordu. ondan öncesi hep evde terör estirirdi amk.
dedemlerle bizim taşındığımız ev arası yürüyerek 2 km kadar vardı. otobüs de yok ters yerlerdeydi evler. annemle sabahları evden çıkardık günde 9 10 saat o evi yerleştirmeye çalışırdık. imanımız gevrerdi amk yorgunluktan. abimin de dıbına çakim ki bir gib yapmadı adam akıllı yardım falan etmiyor babamın rolünü çalıyordu artık. ota taka bağıran evin yeni tiplemesi abimdi. pekekent huzur da vermiyordu. biz de gelme amk sen yardıma diyorduk.
sonuç olarak şöyle özetleyim. o duyguların yannanı yemiş haldeyken, aniden ailen parçalanmışken bide üstüne her gün 2 km gidiş 2 km dönüş arası 10 saat ev yerleştirme işine girdik. bir ara yorgunluktan beton üzerinde uyuyakaldığımı biliyorum. umarım kimsenin başına gelmez ama ben yaşayacaklarımdan önce ve sonra bunlara şükür edecektim.

https://i.imgyukle.com/2019/05/15/kQxeSQ.jpg

insanın ısırası gelmiyor mu beyler.

https://i.imgyukle.com/2019/04/16/kPEKvv.jpg

o günün sabahından bir foto. iyi geceler otuz biriniz benden