nasıl milli oldum anlatıyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmm

dinleyen olur mu ? benim olay biraz acayip olmuştu

canım sıkılıyor amk en sıradışı anılarımdan biri dinlicek bir iki panpam yok mu

evet beyler. herşey 16 yaşımdayken kadın kuaforunde işe başlamamla başladı. oraya girerken hiç aklımda bir şey yoktu. yaz tatiliydi. lisede bir tane mini etekli kız görünce kuduran ben. kadın kuaforune gelen envai çeşit bacak, dekolteli göğüsler, dar dar elbiselerde ki kalçaları ı görünce kendimden geçiyordum. tamda abaza zamanlarım dı ama belli etmemeye çalışırdım. genelde utanırdım fiziği iyi olan kızların yüzüne bakamazdım. cinselliği dergilere poz veren karılar, ciks cdleri, ve sınıftaki kızların zütüyle sınırlı olan biri. her türlü insanın geldiği kuaförde çalışmaya başlayınca biraz tuhaf oluyordu tabi

Her gece özellikle süslenmeye gelen bir kadın vardı. ismi neclaydı.
necla uzun boylu tam erkekleri kudurtcak şekilde giyinen fakat giyinmesini bilen biriydi. tahminim 25 yaşlarında falandı.
kuaforde en çok yüzüne bakamadığım kişilerden biriydi o. sarışın saçlı yüzü tipi fiziği iyi olan on numara bir hatundu

bir gün yine kuaföre necla geldi patron ile iyi arkadaşlardı böyle elleşiyor, şakalaşıyorlardı. necla bana "canım bana kahve getirirmisin ya " demişti bende kahve yapmaya arkada mutfağa gittim. fakat sırf ne konuşuyorlar diye merak ettim. çünkü bunla bizim patron arasında değişik bir ilişki vardı. diğer müşteriler gibi değildi bir şeyler sezmiştim ne olduğunu anlamıyordum. özellikle bugün çok tuhafdı

okuyan yok mu lan

ben kahveyi koyarken meraktan duramıyordum yeter lan ne konuşuyorlar acaba diye. mutfaktan bunları dinlemeye çalıştım
patron şöyle diyordu "bizim çocuk iyi çırak ilk günlerde saç yıkamayı ve kurutmayı öğrendi bu gidişle bu meslekte ilerler herkes bu mesleği yapamaz. (arada bir kaç espri gülüşme falan vardı atlıyorum onları) çok salak geldi buraya bu çocuk iyi ama buda hafif salak kızların yüzüne bile bakamıyor. bu mesleği yapcaksa kızlardan utanmamalı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. sonradan ayakkabı sesleri geldi içerden biri mutfağa geliyordu. bende hızlıca hemen kahveyi koydum içeri doğru gittim.

bir kaç kerede bizim patrona kızların zütünü keserken yakalanmıştım. yerin dibine girmiştim amk elim ayağım dolanmıştı. patron muallak gülüşü atıyordu zaten tam muallakydi. neyse içeri geçerken patron ile karşı karşıya geldik mutfağa patron geliyormuş "ooo ni hayet yaptın kahveyi be" falan dedi saçmaladı espri yaptı çok esprili bir adamdı bu eğlenceli ruh hali sayesinde zaten bir çok müşteri kazanıyordu. yoksa o dükkan batardı.
bende gülümsedim patrona ve neclaya yanaşıp kahvesini verdim. sağol canım falan dedi.
necla saçlarına kaynak yaptırdı. iyice güzel olmuştu kevaşe

kaynak baya vaktimizi almıştı. ilk defa böyle bir şey yapıyorduk. hiç bu kadar uzun sürceğini düşünmemiştim saat on buçuğa geliyordu.
neyse neclanın işi bitti. çıkışta patron neclaya "ne zaman yaparız o işi" falan dedi bende pek giblemedim. aklımdan gibiş sokuş geçmişti tabi ergendim.
ulan kesin bi haftasonu bunlar gibişcek diye düşünmüştüm. neclada "bakarız falan uygun oldugum bir zaman yaparız merak etme" dedi. necla evine doğru gitti. banada gülümsedi amk öyle bir gülümseme yoktur resim olsa 2,3 saat izlersiniz içimin yağları eridi.

necla gidince. patron bana "şuraları toparla düzelt sonrada sen eve uç hadi" dedi birde beş lira verdi amk .
bizim kuaforde bir yatakodası vardı küçük bir odaydı. patron beni hiç oraya sokmazdı ulan hiç böyle bir insan olcağını düşünmemiştim adam 35 yaşına gelmişti sevgilisi bile yoktu vay be ne sap adam diyordum. meğer ben sapmışım

ben çıkmadan önce biri saçını düzleştirmek için geldi hiç onu giblemeden arkama bakmadan kaçtım eve. eve giderken biraz çikolata ve soğuk çay almıştım ne kadar saf masum çocuktum amk.
eve gittim yine malzeme çıkmıştı. akşam kuaföre gelen "yürüyen amlar" ı aklıma getirip patlıyordum.
daha sonra bir hafta hiç bir şey olmadı yine çalışıyorum daha sonra haftalık aldım falan mutluyum.
ne olduysa bidaki hafta pazartesi akşamı oldu. işte asıl meseleye yaklaşıyoruz

pazartesi işe gittim herşey iyi hoş. 60 yaşında emekli karılar saç boyatmaya geliyor sanki saç kalmış amk.
nerde benim balkan göçmeni bacılarım diye düşünürken. kapıdan içeri necla girdi yine kalbim tık tık atmaya başladı. bu kız karşısında elim ayağıma dolanıyordu.
ben biraz saçmaladım karşısında buda güldü yine her zaman oturduğu yere oturdu bu sefer üstünde. siyah beyaz desenli bir çorap ciksi olan bacaklarını dahada görkemli ciksi hale getiriyordu altında mini kot üstündede askılı bir şey vardı. ulan hiç giyinmese daha az azardım.

birde bir parfüm sıkmış amk. ben hayatımda böyle güzel bir koku koklamadım. kokusu sadece tahrik ediyordu.
neyse patron "benim biraz işim var sende müşteri gelirse falan patron gitti yarım saate gelir oturun bir çay kahve ikram edeyim falan" de diyordu. bende tamam. dedim
"necla zaten sürekli müşteri ondan endişelenme oturun konuşun ama canı sıkılmasın kızın ben yarım saate geliyorum " dedi. bende bir kötü oldum ulan yüzüne bakamadığım kızla nasıl oturup konuşacaktım ?

neyse ben yine her zaman ki gibi tamam olur falan dedim. patrona yok konuşamam yarrram diyemezdim.
bir necla ile biz kalmıştık kuaforde neclaya sordum "bir şey içermisin" yine "kahvenizi içerim" falan dedi hay ağzına sürdüğün ruju gibeyim.
yüzüne bakamıyordum bakayım bare demiştim amk kızı zaten güzelsin birde makyaj sürmüş deheştül vahşet..
neyse gittim kahve yaptım kahveyi her zaman yarım şekerli içerdi ellerim titriyo birde şekeri kırmaya uğraştım o halde.
kahveyi yaptım içeri zütürdüm.

kimse olmayınca necla ile kaynaşmak zorunda kaldık.
necla işte eee napıyon okuyon mu , nasıl gidiyor falan diyordu bende sap gibi olmayayım deyip kendimi zorlayıp onunla konuşuyordum
hatta on dakka sonra biraz ısınıp espri bile yapmaya başladım sıcak kanlı bir kızdı içim ısınmıştı. daha sonradan patron geldi.
"hığaaa kimse geldi mi " dedi bende yok gelmedi falan dedim. saat dokuz bucuktu normalde onda çok lazım olursam on bucuk da çıkardım.
patron "siz neclayla boya almaya gidin necla biliyor boyaları dükkanda şunlardan yok" dedi bana bir kağıt uzattı. kağıtta marka isimleri falan vardı.
bende necla ile yalnız boya almaya yola çıktım.

yanımda ilk defa böyle güzel taş gibi bir kız geziyordu. bende o yüzden yolda yanımdan geçenlere muallak gülüşü atıyordum.
çoğu abaza neclanın züte bakıyordu. sorun yoktu bende bakıyordum. sonra necla bir apartmana girdi. bende şaşırdım mallaştım.
dedim "boyaları apartmandan mı alıcaz ? "
necla güldü ahahaa sen hala boya için geldiğimize inanıyormusun falan dedi ben iyice aptallaştım mala bağladım.

necla ile hızlı hızlı merdivenleri çıktı kalp atışımın sesinden merdivenlerde neclanın topuklu ayakkabı sesini duymuyordum.
ne oluyordu ? benim aklım mı fesattı ? yoksa çok mu saftım ? amk ne oluyordu olayları anlamaya Iq seviyem yetmiyordu.
sonra necla ile bir katta durduk necla kapıyı açtı anahtarla bende necla anahatarı açarken neclanın füzelere bakıyordum.

içeri geçtik. oda hadi gelsene. dedi. bende elim ayağım titreyerek içeri girdim.
oturduk bana kızları anlatmaya başladı falan çoğu salaktır karşısında heycanlanmana gerek yok . gibi vıdı vıdılar etti.
o içki ben meyve suyu içiyordum. fakat meyve suyuyla kafa buluyordum amk fena oluyordum. sesler bir tuhaf geliyordu.
zaten tadı tuhaftı bu bozuk mu falan diye sormuştum necla kahkahayı basmıştı yine. onunda kafası iyidi. hatta bizim kuafore gelirkende iyi olduğunu düşünüyorum. tuhaf bir kızdı necla.
birden yerimden kalkayım dedim başım döndü. yerime geri oturdum amk ne oluyordu bana ? hayatımın en tuhaf günüydü.

sonra necla bana yaklaştı. nefes alışverişini bile hissetmek muhteşem bir hazdı. bende utanma falan kalmamıştı artık.
dudaklarına yapıştım fransa gibi sömürüyordum. oda beni elimden tuttu. başım dönüyordu kötüydüm. o anda anladım işte oyuna geldiğimi..
necla sen soyun ben geliyorum. dedi. bende büyük bir mutluluk içinde soyunmaya başladım. neclayı bekliyordum.

necla geldi amk. benimki nedense kalkmamıştı. fakat neclayı çırıl çıplak görünce kendimden geçtim.
olayları kegib kegib hatırlıyorum. necla nası istersin falan diyordu. bende bilmem falan dedim yine gülmeye başladı. hayvan gibi gülüyordu.
köpekleme yaptık yavaşca zütünden girmeye çalıştım tabi çok acemidim. necla bana birşeyler söyledi onları yaptım. ve en sonun da zütüne soktum. amk öyle bir haz yoktur. bir an zevkden bayılcak gibi olmuştum. necla altımda inliyordu yada inliyor taklidi yapıyordu tam anlamıyordum zaten kafam kıyaktı. ama onun inlemesi beni dahada kendimden geçiriyordum