nick jagger

ruzmu lan bu nataşa

nhet panpa, mehn ya turka, ya tebya luyblu ,da.

iyi hissetmiyorum sözlük, sıkıldım.. sigara, alkol, hiçbir şey eski zevkini vermiyor ve hiçbir şey istediğim gibi olmuyor ama ben sorunu buldum. fazla bencilim, istediğim gibi olmayınca kaçıyorum hemen, vazgeçiyorum. bu sefer gitmemi istemiyor, her şeyin daha iyi olacağını söylüyor ama inanmıyorum ben. biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var eskisi gibi. hiç yakın arkadaşa felan da ihtiyacım yok hayır. kendi yarattığım dünyada yaşayacağım bir süre, kitaplarıma gömüleceğim çünkü bir kitapla aranız hiç bozulmaz. bu da geçecek biliyorum yine pişman ve yalnız olacağım, ama bu sefer eskisi gibi acıtmayacak, o hep yanımda olacak çünkü, benim gizli arkadaşım. soğuk kelimeler olmayacak. bu bir sosyal intihar aslında, biraz içime kapanmalıyım, daha sonra kaldığım yerden devam edebilirim dikkat çekmeye. başlamışkende söyleyim, burada hiçbir şeyi şuku için yazmadım yani benim için bir anlam ifade etmiyorlardı, özgür olabileceğim bir yer olduğunu düşünmüştüm, öyleydi aslında ama sıkıldım. her şey daha güzel olacak sözlük.

@23 panpa çirkinmisin bilmiyorum ama çık dışarı takıl be olum biraz donanımın varsa gibtir et çık erasmus barlara git bypass iyidir mesela bunları niye yazdım bilemedim ama üzüldüm la bebe

kusmak istiyorum, her şeyi, hepsinden kurtulmak istiyorum, çaresizce ... yeni bir yere gitmeliyim, daha çok yağmur, daha çok karanlık olan bir yere ve artık bir tek sen varsın içimde, onlar zaten hiç olmadılar. keşke bu kadar zor olmasaydı demeyi bıraktım artık. o eski küf kokusunu yeniden alıyorum, bu sefer daha zor, daha yalnız. biliyorum sebebi sonbahar, korkmuyorum çünkü biliyorum gelecek yine yaz. bu şehir bütün yalnızlığıyla yerden yere vurmadan önce beni, gelecek.

erasmus sonrası depresyonu yaşıyorum sanki, ait olmadığım çok güzel bir yere gitmişim ama geri dönmek zorunda kalmışım gibi. elimdeki şeyler kırılıyor ve hasar alıyorlar. sana ulaşmaya çalışıyorum bu çok zor, tanrının bir planı olmalı sadece kendinin anladığı, işlerin nereye gittiği hakkında en ufak fikrim yok. basit bir melodi arıyorum şimdi , gizemli , anlaşılmayan. ve hiç bir şeyin parçası olmak istemiyorum, bütün bunlar yanlış. bu utancın bir parçası olmak çok zor. yo hayır yanlış yolda değilim, herkesin hissetmesi gerekeni hissediyorum sadece . bir klüp varmış , beraber gidebilirmişiz felan. bu yeniden aşık olmamı sağlayacakmış buna inanmıyorum. elimdeki şeyler sadece kırılıyorlar, yeni şeyler denemekten sıkılmadım ama. baş ağrısıyla uyandığım bir parti daha bitti dün. bunun anlamı derin gerizekalı. yırtıp attığın mektuplardanda derin. o değilde parti iyiydi .

nobody knows me, let you know me uh uh uh.

buradayım ve yalnızım bu gece, benimle gel. olması gerekeni istiyorum, geride bıraktığımız deniz kabukları gün doğduğunda gitmiş olacak ve ben hiç gitmediğimiz yerde olacağım, güneşin yaktığı günleri hatırlıyorum ellerin omzumda, burda bekliyorum hatıralarımla, ay giderken sessizce, başka bir rüya daha göreceğiz beraber, kumsalda sarhoş olduğumuz günü hatırlıyorum hiç olmadığı kadar soğuktu kumlar, sen ve limonlu biran, oradaydım ve sen benimleydin sonra onlar geldi. hiç olmadığı kadar güzeldi, hiç olmadığı kadar sıcaktı ve ben hiç olmadığım kadar mutluydum, bizden kalan şeylere bakıyorum, gittiğimiz yerler, uyuduğumuz sahil, beni yalnız bırakma, çünkü hiç azalmıyor eski günlerin özlemi.

önünde minicik ayakkabılarıyla oturan yeşilli kızı unutma.

bu nikotin ekgibliği ne garip la, 2 saattir okuduğum kitaptaki kahraman öldü diye hüzünlüyüm ki okurken ağladım, alıngan yağıyor adamı, hamile miyim lan yoksa ..

onlar gibi olmak istedim, bu ne demek bilemezsiniz.iyi oldum, kötü oldum, ara bozdum, dost oldum ... tek isteğim yalnız kalmamaktı, saatte 60 sayfa okumak nedir bilmezsiniz siz, lanet kitaplar, bastırır yalnızlığı, sanki sen yaşamışsın gibi onca şeyi.. fizik hocası beni maça çağırmadığında, beden hocası kız gibi voleybol oynama dediğinde, yalnız olmak hoşuma gidiyormuş gibi yaptım, başka çarem yoktu, neden böyle oldu bilmiyorum, yalnız olmak berbat, berbat bir hayattı .. hep onlardan üstün olduğunu savundun, bu yalnızlığını bastırdı belki biraz, okudun, durmadan.. onlar basket oynuyordu, sen okuyordun, onlar gibi olmak istiyordun, onları izliyordun hep, seni hatırladıklarını sanmıyorum, ah pardon okulun ünlü topusun sen, şu kibar çocuk, ne tuhaftı değil mi .. bütün gün kütüphanedeydi, sahi derdi neydi onun ... ben hep onlar gibi olmak istedim, bütün bu ilgi çekme çabaları, kendimi savunmanın bir yoluydu, bilincin bir başka bölümü.. Evren hoca adını unutunca şeyy' bakar mısın? demişti ve herkes gülmüştü sonra, hatırlıyorsun, nermin hoca herşeye rağmen seni savunuyordu ve tabii atilla hoca, insan bir kere yalnız mücadele etmeye alışırsa ileride arkasına birkaç adam aldığında her şeyi başarır demişti, en çok ingilizce ve biyoloji derslerini özledim, nermin hocanın tükürerek anlatmasını, Atilla hocanın kıssadan hisse hikayelerini, ölmüş ama öbür tarafa geçememiş gibiyim, pek sevdiğim yıllar değildi ama özlüyorum ve geri dönemeyeceğim biliyorum.. ilk günümü hatırlıyorum, batu yanıma oturmuştu, popüler çocuk... bu neyin dışa vurumu bilmiyrum ama ben hep seni sevdim berkay, fotoğraflarına bakıp ağladım, hiç olmayacaktı biliyorum, ama iyi anlaşıyorduk itiraf et, sana aşık olduğumu öğrene kadar.. yağmur sağolsun, aynı parfümü kullanıyoruz diyince koklayıp anlamıştı, tabi önce sınıfa sonra okula yaymıştı .. mersin gezisinde yengeç*leri öldürdüğünü hatırlıyorum, sen haklıydın. sen hiç aşık olmadın mı u.tan ... oldum. b.e.

az önce tugayı düşündün ve onu özleediğini farkettin, ilginç .

this is not gonna happen' to me again, noo not this time, i'm gonna keep all myself, but he wants to hurt myself again . i'm not in, never again.

amın feryadı.

tek istediğim, tek isteğim...
gideceğiz, herşey çok basit, karanlık bizi koruyacak ve bana olan aşkın hiç bitmeyecek, onlar yine anlamayacaklar, onlar ulaşamayacaklar, durup dik dik baktıklarında ellerin ellerimde olacak, anlamayacaklar ihtiyacımızda olmayacak onlara, sadece sen ve ben buna alışacağız, daha renkli daha eğlenceli olacak, ah aşkım bütün o soğuk kelimeler geride kalacak, ışıklar durduramayacak bizi, caddeler bizim olacak. Seni hep seveceğim benim gizli arkadaşım, onlar anlamayacak.

can you see me now ?
bu insanlar ne isterlerse onu görüyorlar ve ne isterlerse onu düşünüyorlar, inkar ve nefretle öylesine dolusun ki göremiyorsun, nasıl olduğuna dair aklım çok karışık, gerçek değilmiş gibi, ben değilmişim gibi, her seferinde içine alıyor beni, hüznün mavi kolları ve sonunda bitmiş oluyorum. soğuk bir rüzgarla başlıyor, geçmiyor sonra, dökülüyor yapraklar, önemide kalmıyor, yavaşça ele geçiriyor beni alkol, ayak parmaklarımı garipsiyorum önce, sonra hoşuma gidiyorlar, çok eskilere gidiyorum, çok uzaklara, görmediğim yerlere, olmayan yerlere, hepsini baştan yaşamayı denedim sarhoşken, ama bilmediğin bir şey var, hiçbir şey değişmiyor, aynı acıyla uyanıyorsun ve baş ağrısıyla, çok zorladım, sonuca ulaştığımda önemi kalmamıştı. şimdi görebilir misin beni ? Dalgalanan karadenizin kıyısında, onlar olmazsa olabilir, yapabilir misin bunu? Doğrultulmuş silahlar olmadan, yeni bir yer bul onlar olmasın, hayır hislerinin gitmesine izin vermem, gözlerini saklama bak ve gör beni, deniz kıyısını buldular, orası temiz değil artık, gitmeliyiz, biliyordum. seninleler, farkında değilsin, kurtulmalısın, burada açıkhavada seni bekliyorum, biliyorum tehlikeli, onlar biliyorlar, paylaşmak istemediğim bir sırdı, beni görüyorsun, seni seviyorum, seni seviyorum !

olduğundan beri, kelimelerim yetersiz, bana bakıyorsun ve cevap bekliyorsun, ve ben karanlıkta dolaşan bir hırsız gibi doğru kelimeyi arıyorum, sana nedenini söyleyemem ama çok acıtıyor, seni ilk gördüğüm andan beri, yine o sadece ikimizin olduğu adadaydık, kumlar beyazdı ve ben tam karşındayım, karanlıkta değerli bir şey arayan hırsız gibi kelime avındayım ve sen benim en önemli parçamsın, karanlıktaki hırsız gibi tam karşındayım, benden korkuyorsun, nedenini söyleyemem ama çok acıtıyor . ben karşında dururken öyleyece uzaklara bakıyorsun çok acıtıyor.

bütün bu sessizlik, bu anlaşılmamışlık, bu hastalık. Gecikmiş birkaç şey, onlar seni yeniden aşık edecekler. Hatırlayacaksın, ağlayacaksın. hepsini , her detayı .. bağlanacaksın. o viski tekrar dökülmeyecek, kimse o aptal kokteyli yapmayacak, o yok artık ama ondan kalanlar seni aşık edicek. o sipsi, o fotoğraf, o saat. onu seviyorsun. en anlamlı, en derin şekilde, özlüyorsun. ilk buluşmada ıslanmıştın, baraj yolunda... big king extra.. yağmurda ıslanan beyaz çorapların utancı içinde, ikeada geçirdiğiniz onca zaman, praktikerden baktığınız mobilyalar, ne hayaldi ama. gitti. herşeye rağmen ondan kalan herşey seni aşık edicek, barajyolunda her yağmura yakalandığında ağlayacaksın, parası yoktu biliyorsun, öğrencilik hali. ama hiçbir şeyi sana ödetmemişti o gün, deri nike'larıyla... mutluyduk, ya da değildik hatırlamıyorum, istemiyorum. ulaşınca bozuluyor büyü ve ondan kalan her şey beni ona bağlıyor, beni yeniden aşık ediyor.