başlığı altında hayat hikayemi burdan paylaşıcam isteyenler olmuştu asla kırmam burda olan kendini belli etsin yeter

Edit: kim o adam diyenler trende giren"hayat kadınlarını prensip" başlığı altında yazdığım hikayede öğrenebilirler

Edit2: rezleri alın yarım saatlik bir işim var yazmaya başlıyorum

Saat bi hayli geç oldu fakat dinleyen olduğu sürüce ben yazarım

Çocukluğum fotoğrafta gördüğünüz evde geçti öncelikle biraz size evden bahsediyim önünde evi komple kapatan bir ceviz ağacı vardı o korku filmlerine konu olan cinsten bir kasveti ve ürperticiliği vardı dedem büyükbabanem babanem anem ben ve babam aynı evde kalıyorduk evimiizzin büyük bir bahçesi bahçesinde ise renk renk çiçekleri çeşit çeşit ağaçları mevcuttu hemen hemen her mevsimin meyvesi vardı hemen yan tarafında da çitlerle çevrili bir bahçemiz daha vardı. Konumu ise bir sahil kasabasındaydı kendilerini büyük gören aile fertlerim olduğundan küçüklüğüm arkadaşsız geçmişti rüyalarımda ise hep o Ulu Lider vardı ona özenirdim sarı çizmelerim vardı ama onların adı Atatürk çizzmesiydi

Bu durum böyle sürüp giderken yaz gelmişti yazlıklara gidiyorduk zaten arası taş çatlasın 10 km ya var ya da yoktu herşey güzeldi çünkü babanemle dedem ilk yapılan evde kalıyorlardı fakat büyük bir sorundan habersizdik ayrı gayrı yok diye bir söz vardı bizim aile de başımıza ne geldiyse de bundan geldi zaten amcam sabahtan babama arabayı alacağını işi olduğunu söylemiş yedek anahtarı da onda duruyomuş zaten almış arabayı gitmiş akşam uzun bir süre de gelmemiş gelmeyince de babam da haliyle beklememiş yatmış sabah kapının vurulma sesiyle uyanmış açtığında ise kapıda 3 tane adamla karşılaşmış tekin tipler olmadığı belliymiş zaten buyrun kime baktınız deyince muhabbetin aslı anlaşılıyor biz kapıdaki arabayı almaya geldik dün akşam kardeşin kumarda saatine kadar herşeyini kaybetti ısrarla oynamaya devam etmek isteyince de arabanın anahtarını masaya koydu haliyle onu da kaybetti sabah arabayı burdan alırsınız dedi bize, bizde almaya geldik babam arabanın amcamın değil kendinin olduğunu söylese de ikna edememiş ve arabanın ederi kadar olan parayı ben vereyim diyerek o zamanın parasıyla mark olarak güzel bir meblağ ödemiş

Edit: sabah uyandığımda tekrar devam ederim şuan okuyan kalmadı sanırım

Bu yaptığı beni eğitmekmiş ben çocuğum daha oyun oynamaktan başka ne yapabilirim sen dedesin bütün gün gazete okuyup haber dinlemek yerine biraz sev beni ben senin torununum eğitilmek için sana bırakılan bir köpek değilim ama nafile akşamları oyuncaklarla oynarsam dışarı atılırdım ama atılıcağımı bile bile oynamaktan asla vazgeçmezdim sokak lambasından ceviz ağacının dallarına vuran ışığın yaptığı gölgeler ufak bir rüzgarda dallar oynadığı zaman kalbim tilki görmüş tavşan gibi atardı o korkunun hiç bir tarifi yok benim bu yaşta hala karanlıktan korkma sebebim bu dur alara yla girdiğimiz korku tünelinde bundan biraz bahsetmiştim bu yaşına gelmiş karanlıktan korkuyor diyenler olmuştu bazı hikayaler vardır onlardan ne kadar zaman geçsede kurtulamazsın işte bu onlardan biriydi

Biraz daha küçükken yaşadıklarım ise ilerde çocuklarıma asla yapmayacağım ve yapılmasına müsade etmeyeceğim türden Öncesinde babamlar istanbul da geçimlerini ayakkabıcılık yaparak sağlıyorlarmış o zaman yaptıkları çevreyle emlak işine atılmışlar burda biraz tutunduktan sonra ayakkabı için makineler almışlar iş daha da büyüyüp fabrikaya kadar gitmiş artık belirli bir birikime sahip olmuşlar ve bir sahil kasabasından arazi alıp ev dikip orda yaşamlarını devam ettirmeye karar vermişler fabrikanın geliri giderini karşılayamadığınndan kapatmak zorunda kalmışlar ve sahil kasabasındaki evin yapımına başlamışlar emlak işiyle uğraşmaya devam ediyorlarmış bir yandan da tabi yaklaşık 9 10 ay gibi bir sürede evin yapımı tamamlanmış ve oturmaya başlamışlar o zamanlar emlak işinde ciddi anlamda paralar dönüyormuş bizimkiler parayı bulunca yatırıma yönelmişler aynı zamanda gücün getirdiği kibiride beslemişler

Edit: dinleyen varsa devam edicem fakat kalmadıysa yarın sabah tekrar başlarım burda olanlar kendilerini belli etsinler

Gel zaman git zaman ben dünyaya gelmişim fakat ben istenmeyen bir torunmuşum doğana kadar, sonrasında da pek istendiğiimi söyleyemem açıkçası 80 lerin delikanlısı babam evlere gelmez geldiğinde de anneme şiddet uygularmış annem istenmeyen gelin olduğu için babanem le dedem babamı yalan yanlış şeyler anlatıp kışkırtıp babamın annemi dövmesini zevkle izlerlermiş biraz büyüdüğüm zamanlarda artık konuşabildiğim oyuncak arabalarla oynayabildiğim zamanlardan bahsediyorum otorite sahibi dedem beni dışarı atardı akşamları oyuncaklarla oynadığımda çılardığım ses gerekçesiyle evin önüne atılırdım belki 1 saat belki 2 saat sonra içeri alırdı baba zaten yok anne desen sıkıyosa içeri alsın

Edit : hayat belirtisi aldığımda devam edicem sigara içiyorum

Özellikle amcam parayı bulunca kumarın dozunu arttırmış o sıra yazlık mekanlarda bu tür batakhaneler çok olurmuş hatta polisi de jandarmasıda gelip oynarmış işler ilerlediği için yatırım olarak aldıkları deniz kıyısındaki yerlerin birine 2 tane daha ev dikmeye karar vermişler ve buda uzun sürmemiş kış vakti ilk yapılan evde kalırken yazın diğerlerinde kalıyorlarmış fakat bizimkiler ciddi anlamda parayı bulmaya başlamışlar hatta şu şekilde açıkşayayım o muhite ilk giren mercedes fotoğrafta gördüğünüzmüş babam getirtmiş almanyadan hatta gücün göstergesi olarak ta özel plaka yaptırmış "USD" herşey şa şa gösteriş için

Her sabah uyandığımda dedemle bahçeye giderdim çizmelerimi bulamadığında anneme anne Atatürk çizmelerim nerde diye sorardım yaptığım en güzel aktivite ise el arabası sürmekti çok eğlenirdim arkadaaşım yoktu hiç ama el arabam küreğim kazmam ve tırmağım vardı günüm bahçede geçer akşamları erkenden uyurdum tabi bu işin biraz daha büyümüş olduğum kısmı

Ufak bi sohbetin ardından konuya girdim dede böyle böyle oldu sizinle olan münasabetinden dolayı babam çok üzgün onu bir tek evlatlıktan reddetmediğin kaldı hadi babam stresine yenik düştü ve kanser oldu bu durumdan dolayı az da olsa pişmanlık hissetmiyor musun amcamların durumu ortada zevk sefa içinde yaşamlarını sürdürürken bizi bu sefalete mahkum etmekten mutlu musun dedim

Edit : burda olanlar varsa devam edicem siz istediğiniz için anlatıyorum kendinizi belli edin arkadaşlar

yaz huurların kahramanı

Fakat dediğim gibi ayrı gayrı yok prensibi takınıldığından amccamın borcu herkesin borcuymuş gibi düşünülürdü aslında güzel dimi zor durumda kardeşin ve babanın arkanda olduğunu bilmek o sıralar babamda öyle düşündüğünden hiç sorun yoktu öğlene doğru amcamla karşılaşılmış gülerek bugün gerçekleşen olay konuşulmuş şakalar yapılıp hiç bir şey yokmuş gibi devam edilmiş zaman zaman böyle olaylar cereyan etmiş fakat bir şekilde geçiştirilmişti ama babam olacaklardan habersizdir bir gün dedem babamla amcamı yanına çağırır ve şu dağ gibi yükselen gücün kendisinde toplanmasını ister ,ayrınnın gayrının olmadığı bir ailede de malvarlığının büyükte toplanmasında bir sakınca yok gibi görülür ve olaylar bundan sonra sirayet eder

Her ailede olan aile içi tartışmalar artık farklı bir boyut almış ve babam evden ayrılma kararı almıştı artık başka bir semte taşınacaktık ama elindeki tek şey arabası ve orda burda kalan 3 5 parça arazisiydi daha sonradan anlaşıldı ki baba abi ve anne arasında yapılan bir tuzağa düşmüştü bu hayatta güvenebileceğin onlardan zarar gelmez diyenbileceğin 3 insan bu saydıklarım dimi ama o işler öyle değil para ve hırs hepsini geride bırakır bunu daha küçük yaşlarda öğrenmeye mahkum bırakılmıştım

Edit:Kuaföre geldim kesimden sonra devam edicem rez alabilirsiniz

Bu şekilde yaklaşık 4 yıl kadar geçti derslerimde ciddi anlamda başarılıydım sadece hayat bilgisi değil matematik le de aram iyiydi ve ciddi anlamda öğrenmeyi arzuluyordum daha küçük yaşlarda arkadaşım olmadığından arkadaşlarla fazla ilgim yoktu merakım derse ydi ve bunu layıkıyla yapıyordum bu sırada bizim durumlar sıkıntılı bir şekilde cereyan ediyordu tabi hep hazırdan gittiği için fazla bişey kalmamıştı artık amcam ve dedemlerle irtibatı kesmiştik bize yaptıkları çok büyük bir oyun vardı çünkü babamın elindekilerini alıp onu dışlamışlardı evet evet abisi ve babasından bahsediyorum bunları yapan kanından olan insanlardı

Farklı bir semt yeni insanlar okul çağına geldiğim zamanlardı anaokuluna başlamıştım babamın gözzü eskiye oranla biraz açılmıştı her şeyin farkındaydı ama Iş işten geçmişti emlak işiyle tutunmaya çalışsada başarılı bir sonuç elde edememişti eldekiler yavaş yavaş tükenmeye başladı hazıra dağ dayanmıyor denecek türdendi marmara üniversitesinden tekstil kimyası bölümünden mezun olmuş fakat bu alanda fazla aktif değildi ilerleyen zamanda bunun şu zamana kadar yaptığı en iyi yatırım olduğunun farkına varacaktı

Babamın kafasına bu fikir yatmıştır ve herhangi bir sorun görmemektedir işlemler ertesi gün başlamış fakat amcam işi olduğu gerekçesiyle o gün işlemler gerçekleşirken orda yokmuş yani anlıyacağınız amcamın üstünde olanlar onda kalmıştı babam ise varlığının hemen hemen hepsini dedemin üstüne yapmıştı nakit olan paranın ve altınların ise çoğunu yapılan ilk evdeki kasaya koymuştu kötüyü hesaba katmayarak

Tatlıya düşkünlüğümden olacak ki ana sınıfında okumayı çözmüştüm ilk çözebilenin ödülü bir paket çikolata ydı
Harflerle aram ciddi anlamda iyiydi anaokulunda bir çok çocuk çizik dahi atamazken ben yazabiliyor ve okuduklarımı anlamlandırma biliyordum bu çok güzel bir artıydı çünkü devamında ilkokul seviyesine geldiğimde daha kolay kavrayabilecektim yalnız inanılmaz derecede bir liderlik vasfına sahiptim sınıf başkanlığı seçimlerinde açık ara oyla birinci olurdum hatta o zaman anldıbını bilmediğim fakat uyguladığım bir şey de yapıyordum seçimlerden önce bütün sınıfa ekler dağıtıyordum bunun adı rüşvetmiş fakat ben bunu seçim propaganda sı altında yapıyordum ve habersizdim

5 yıl kadar sonra Babamın bazı hastalıkları sirayet etti stres ve sıkıntıdan kaynaklanan triod kanseri olmuştu doktorlara gidildi imkanlar kısıtlı olduğundan ve ameliyat parası toparlanamadığından dedeme gitme vaktim gelmişti insanlığı ölmüş olamazdı heralde oğlu kanser olmuştu ve sebebi kendisiydi yola koyuldum konuşucaklarımı az çok kafamda toparlamıştım gittim ve kapıyı çaldım uzun süredir beni görmediğinden özlemiş gözüküyodu içeri aldı konuşmaya başladık

pekekentlerin eline düşersem ilk seni arayacam reis

Şiddetle yerinden kalktı ağızından salyalar saçıla saçıla nabıyım kanser olmuşsa gitsin doktorlar var dedi evet ağzından bu satırlar dökülen insan bu sözleri öz oğlu için babam için söylemişti kalktım ve koşarak çıktım evden hem koşuyordum hem ağlıyordum çaresizliği de öğrenmiş oldum bunun adı çaresizlikti işte o an and içtim dedim ki ben böyle biri olmayacağım olamam kısacası şöyle söyleyeyim ben en yükseğide gördüm en dibi de hepsinin içinden alnım ak çıktım ve şuan bulunduğum konumu buna borçluyum kimseye yüksekten bakmamayı öğrendim şuan halen dedem ve amcam la konuşmamaktayız ama geçici güçleri ellerinden gitti güçlü olan biri varsa da artık benim ben kaybetmedim onlar kaybetti

Bugün telefona fazla zaman ayıramadım bunun için çok özür diliyorum hikâyeyi de kısa kesmek zorunda kaldım 2 yada 2 buçuk saat sonra burda olacak varsa kurgusal bir hikâyeyle devam etmek isterim hatta konusunu siz belirleyin gidişatını ben yönlendiriyim nasıl isterseniz yazın boş vaktiniz varsa öykü okuyarak değerlendirmenize yardımcı olurum