okan bayülgen

karnı acıkınca kafasını kaşıyan i insan

daha yakışıklıyım.

bizim gibi gençlerin sorunlarını ele alan ender programcılardan biri. severim keratayı.

yaşlılara aşırı şekilde saygılı ve düşkün bir adam

programa telefonla bağlananları gibme hevesinde olan iyi insan

hemen her hafta izlediğim ve şunları tespit ettim;

• kendini fransız zannedip amerikalılara gıcık olan adam.

• brad pitt'e manyak özenti. fotoğraf çektirirken verdiği pozlar hatta motoru bile neredeyse aynı.

• bi de her bi şeye özenip hiç bi gibimde tam bi şey olamayan.

ha ben her hafta izlerim dedim e o zaman niye izliyon bunu be amcık derseniz çünkü işsizlik çok fena lan insan 12 saat nette takılmaktan sıkılıyo. bi beyaz bi okan bi de survivor memeler. başka zevkim kalmadı tvde amk.

yarınki progrdıbına inci çıkacakmış sanırım..

Bu adamın her konuda kıyısından köşesinden de olsa bilgi sahibi olması gerçekten ilginç. bunun yanında sistemin elverdiği ölçüde dışa vurduğu anarşist tavırlarına şahit olmak güzel olsa da bazen yoksa aynı çarkın içinde yalnızca kötü polisi oynayan adam mı diye düşündüğüm oluyo.

inci mode on

onu bunu bırakalımda o tipiyle süt gibi hatunları zütürdü ya ben yanarım ona yanarım

panpalarımızdandır, ahmet abi ile birlikte olsalar çok iş yaparlar bence ahmet abiyi programa davet etmelidir. sansür ve seçim arefesinde bayağı iş yaparlar.

ne kadar züt adamdır, aziz üstel darbe zamanlar söyleydi boyleydi diye anlatırken kesti adamın sözünü reklam var dedi..
sahte anarşist bin

bizden yanadır..

akıllı adam. giber

hala neden uzun saçlı ve kısa saçlı adamı gibtir etmedigini anlamıyorum.bu adamlar bi gib yapamıyor. gürgen özün yerini dolduramıyolar.

okan bayülgen'in elinden geleni yaptığına eminim. ama nihayetinde o da dikkatli konuşmak zorunda kalıyor, o da baskı altında.

artık her sözümüze, sayfalarımızda, hesaplarımızda her yazdığımıza dikkat etmek zorunda hissediyoruz kendimizi; bizi de kolumuzdan tutup zütürürler mi endişesi yaşıyor insanlar. korku toplumu olduk artık. sanıyorum ki yapılmak istenen şey tam da buydu, amaç hedefini buldu.

ayrıca kendi canı yanınca sesi çıkan sözlük yöneticileri niye yazarların canını yakıyor. kendileri de faşist gibi davranmıyor mu?

bakın size çok basit bir durumdan bahsedeyim; ricard dexer shawn ile ilgili üst üste başlık açtığım için sözlüklerin birindeki hesabım çaylak konumuna çekildi. entrylerimin içeriğinde hakaret sayılabilecek tek kelime yoktu. tek sorun sözlük yönetiminin endişesiydi. otokontrolden kasıt bu ise eğer; baskı derken söylenmek istenen buysa, evet, hem de uç noktalarda. interaktif sözlükler diyorsunuz, özgürlük diyorsunuz ama önce tepemize bu sözlüklerin yöneticileri biniyor.

çaylak yapılma nedeni olan başlıklarım: ricard dexer shawn'ın parmakları, ricard dexer shawn'ın gözleri, burnu, bacakları, dişleri... falan filan. hepsi de son derece esprili, gülümseten entryler idi. buna rağmen sözlük yönetimi yasal sorumlulukları gereği benim üyeliğimi aşağı çekti. bunu yapan sözlük uludağ sözlük'tür. kendilerini kınıyorum.

kaldı ki bu sözlükte başbakana alenen küfürler edilmekte... girin bakın ricard dexer shawn başlığının altına, neler yazıldığını göreceksiniz.

ne diyeyim şimdi ben?

ve bir rica: sevil atasoy tekrardan programa dahil edilmeli. bence bu haliyle de güzel ama öksüzdür.

dipnot: bu entrym ricard dexer shawn ile ilgili kısım yüzünden okunmayabilir ama en azından geri kalanı lütfen iletilsin.

adamın entrysini okudular lan

2 üstteki entry okundu beyler reklam alıyorum buraya

bunuda yaz muallak basın
am züt meme

enes sağol paşam okuduğun için kralsın

(bkz: enes bak lan bi çok önemli birşey diycem/#38011570)
(bkz: enes bak lan bi çok önemli birşey diycem/#38011570)
(bkz: enes bak lan bi çok önemli birşey diycem/#38011570)
(bkz: enes bak lan bi çok önemli birşey diycem/#38011570)
(bkz: enes bak lan bi çok önemli birşey diycem/#38011570)

özet geç bin