/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +304 -64
    Geçen gün matematik sınavından çıkmıştım. tak gibi geçmişti moralim bozuktu. Okulda zaten sağlık meslek lisesi, dağın başında istanbul tuzladan 1-1.5 saat uzakta Uykusuz bi şekilde okula gittim. Derslerde uyuyodum. Aniden çalan siren sesiyle uyandım. Yanımda oturan çocuğa noluyor diye sorduğumda ise yer titremeye başlamıştı. Deprem oluyor diye sıranın altına girdik. Ama yıkım olmuyordu, bizi bombalıyorlardı. Hemen okulun bodrumundaki sigara içtiğimiz sığınağa girdik. Sadece 4 öğretmen başımızdaydı. Diğerleri dışarı çıkmıştı. Herkes sorular soruyor, konuşuyordu. Bende bizim muallak bedeniyle seslendim:
    Hocam bi telefondan falan baksanıza ne olmuş? Malum telefonlarımızı alıyorsunuz.
    Bu fakir de zaten pttcell kullanıyormuş. Çekmiyor telefonu, saatler boyunca bekledik. Bu mal dışarı bakmaya gitti. 10 dakika sonra silah sesleri geldi, ardından ise uzun süre sessizlik vardı. Ardından ayak sesleri duymaya başladık. Herkes kapıya yöneldi, bekliyorlardı. Benim aklıma yatmamıştı. Bu işte bi muallaklik vardı. Sandalyelerin durduğu yerde bekliyordum. Kapı açıldı ve herkese ateş etmeye başladılar. Öğrenciler kaçışıyodu, hemen sandalyenin arkasına saklandım. Herkes ölene kadar gitmediler. Ben şoka girmiştim. Askeler gittikten sonra hala sandalyelerin arkasında bekliyordum. Ayaklarım hareket etmiyordu. Bi kaç saat sonra çıkmaya cesaret edebildim. Bir telefon aramaya başladım. Kızın birinde iPhone buldum ama huur şifre koymuştu açamadım telefonu. Sinirden telefonu kırdım. Dışarı çıkmadan önce sınıfa gidip çantamdaki çakıyı almayı düşündüm. Ama kapı göçmüştü. Yangın m
    erdivenine girip oradaki kazmayı aldım. Geri dönüp kapıya vurmaya başladım. Kırıncaya kadar heryer toz olmuştu. Hemen çantamı boşalttım. Çakıyı elime aldım, bi sıranın üzerinde tupper marka çelik matara buldum ve aldım. Dışarı çıktığımda geceydi. Ormandan istanbula gitmem sabahı bulurdu. Gece yola koyuldum, gidebildiğim kadar gidip uyuyacaktım. Yaklaşık 5-6 km yürüdükten sonra uyudum.

    nick6 girin beyler (bkz: kozik)

    (bkz: büyük penisli olmanın on avantajı)
    ···
  2. 2.
    +71 -3
    BEYLER iŞiM VARDI DEVAM EDiYORUM
    ---
    Sabah güneşin vurmasıyla uyandım. Karnım inanılmaz acıkmıştı. Tuzla'ya 1-2 saatlik yürüyüşle varacaktım. Su döküp yola çıktım. Tuzla'ya yaklaştığımda çığlıklar, silah sesleri, bağırışmalar duyuyordum. Hemen elime çakıyı aldım. Korkarak yürüyordum. Koşan sivil insanlar gördüğümde saklanıyordum. Onlar gittikten sonra ise devam ediyordum. 1-2 dakika sonra ara sokaklardaydım. Araba sesi duydum ve hemen apartman kapısının önündeki çıkıntıya saklandım. Önce koşarak birşeyden kaçmaya çalışan insanlar önümden geçti. Ardından Hummer tarzı askeri bi araç geldi, içinden 4 tane asker indi ve sivilleri öldürdüler. Telsizle konuştular, kendi aralarında olay hakkında tartıştıktan sonra arabaya binip gittiler . Anladığım kadarıyla devlet çökmüştü, devletten bağımsız çalışan bir grup komutanın emrindeki askerler emirleri yerlerine getiriyordu. Onlar gittikten sonra öldürdükleri insanların üstlerini aradım. Biraz yemek, bi tane glock 18, iki şarjör, 1,5 litre su buldum ve okul üniformasından kurtuldum. Sıradaki hedefim ise istanbul'dan çıkmaktı. Aklımda Edirne tarafından yurt dışına kaçmak vardı.
    ···
    1. 1.
      +10
      Arkadaşlar ben istanbulda yaşayan bir vatandaş olarak hergün yanımda glock 18 ve 2 şarjör taşımadan dışarı çıkamam
      ···
  3. 3.
    +38 -2
    Beyler hikayeyi kafamı dağıtmak için yazıyorum, hatalar olabilir, aklım dalgın. Mazur görün
    ···
    1. 1.
      0
      seri yaz kumki güzel gidiyor
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      Hadi amk sen gibtiret hatalari biz buldukca soveriz amk sana guzel baslamissin devam yarida kesme
      ···
  4. 4.
    +62 -1
    Edirne'ye gitmek için bi araç bulmalıydım gerisi kolaydı. Yolda bulacağımı düşünüyordum ancak şansımı artırmak için Tuzla oto sanayi bölgesine doğru gidicektim. Yoldayken birisi apartmandan bağırıyor, yardım istiyordu. Sağ elime silahı, sol elime çakıyı aldım. Kapıyı araladım, içeri girdim. Neredesin diye bağırdım ama cevap gelmedi. Üst kata doğru yavaşça çıkıyordum, ilk katta kimse yoktu, iyice korku sarmıştı bedenimi, terlemeye başladım, sıcak bastı, nefes alışım hızlandı. Titreyerek ikinci kata çıkarken kapı açılma sesi duydum, hemen arkamı döndüğümde iri yarı bi adam elinde av tüfeğiyle kapıyı açtı. Tam ateş edecektim sessiz ol dışarıdalar dedi. Silahı indirdim ve dairesine girdim. içeride oğlu vardı. Çocuk korkudan bembeyaz kesilmişti. Çocuğuna herşeyin iyi olacağını, annesinin yaşadığını, kurtulacaklarını anlatıp rahatlatmaya çalışıyordu. Adamla sohbet ettik, adı Erol'du, oğlunun adı da Ali'ydi. Adama planımdan bahsettim. Kendisinin bana katılıp katılmayacağını sordum. Sokaklar sakinleşene kadar, 1-2 gün evde kalıp ardından ayrılmayı önerdi. Biz oturup sohbet ediyorken çocuğu dışarı bakıyordu. Ve birileri görmüş olmalı ki Ali çığlık attı. Ne oldu diye sorduğumuzda ise bazı adamların onu gördüğünü ve apartmanın kapısına vurmaya başladıklarını söyledi. Hemen silaharımızı aldık, Koltuğu kapının önüne çektik ama kapıyı açabilecekleri şekilde ayarladık, Erol Ali'yi mutfağa zütürdü, yemek masasını kapının önüne devirdi, masada siper aldı ben ise kapının tam köşesinde bekliyordum geleni vuracaktım. Dışarıdan birisi bağırıyordu kapıyı açarsanız sizi acısız öldürürüz, çocuğa tecavüz ederken izletmeyiz dediler. Erol bağırarak sıkıyorsa gelin orrospu çocukları dedi. Kapıya vurmaya başladılar, çelik kapıydı, 3-4 dakika dayandı. Biri kapıya tekme atıp kafasını uzattı, heyecandan 3-4 mermi sıktım sonra hemen geri çekildim. Kapıyı açmamızı söyleyen bağırarak üstüme koşuyordu ki Erol av silahıyla vurdu, beyni patladı üstüme. Bi anda içeri girdiler, yerden kalkarken bitanesi üstüme zıpladı, beni boğmaya çalışıyordu, bi elimle yüzünü ittirirken diğer elimle çakıyı kavradım ve 3-4 kere karnından sapladım. Üstümden atıp hemen silahımı aldım. Sonuncusu Erolu bıçaklamaya çalışıyordu, şansıma direk kafasından vurdum. iyi misin diye sorduğumda kafasını salladı. Hemen ardından Ali diye bağırıp oğlunu çağırdı. Ama Ali gelmedi. Birdaha bağırdı. Yine gelmedi. Hemen mutfağa koştuk. huur çocuğu Alinin boynuna bıçak dayamış küfürler ediyor, yaklaşmamamız için tehditler savuruyordu. Arkadaşlarını öldürdüğümüz için Aliyi öldüreceğini söyleyince Erol bi anda koşmaya başladı, bıçağı Erola doğru çeviriyorken şarjörü üstüne boşalttım. Erol Ali'ye sarıldı. Ağlamaya başladılar.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Teztube
      ···
    2. 2.
      -1
      Hızlı yaz oç
      ···
    3. 3.
      0
      Huur cocuu ali benim cennetten yaziyom
      Huriler var gel sende
      ···
    4. 4.
      0
      Saçmalık alinin ölmesi lazımdı okumayın bb
      ···
    5. diğerleri 2
  5. 5.
    +45 -2
    Erol kafasını sallayarak teşekkür etti. Önemli değil ama biran önce gitmemiz lazım, bu kadar silah sesine gelirler dedim. Üstlerinden az biraz yiyecek, tuvalet kağıdı bi beyzbol sopası, bi tane yivli av tüfeği, bi tane de pala vardı. Erol palayı aldı, ben av tüfeğini aldım. Beyzbol sopasını da Ali'ye kendini güvende hissetmesi için verdik. Dışarı çıktığımızda ise hızlı adımlarla ara sokaklardan dolaşıp insanlardan uzak durmaya çalışıyorduk. Bulduğumuz arabaların anahtarlarını kontrol ediyorduk. Yarım sonra oto sanayiye giderken yolda Dacia bi jip bulduk. Anahtarı vardı ancak benzini azdı. Jipe binip benzinlik aramaya koyulduk. Pendik yolu üzerinde benzinlik bulduk. içeride sadece 2 paket soğuk çay kalmıştı. Ali içer diye aldık, depoyu doldurduk, 5 litrelik 4 bidon dolduracak kadar da ekstra benzinimiz vardı. Ama hava kararıyordu, uyumak için biryer arıyorduk. Aklıma Pendik Marina'nın garajına gidebileceğimiz ve burayı da yağmalayabileceğimiz geldi. Erol'a söyledim ve yola koyulduk. Daha yeni yeni düşünmeye başlamıştım. Heryer de yangın vardı, çoğu bina yıkılmıştı, bizi görünce umursamayan insanlar, ürken insanlar vardı. Herkes farklı yönlere gidiyor, farklı şeyler arıyordu. Yerlerde üniformalı asker cesetleri, çocuk ölüleri, cinsiyetini bile ayıramadığım, kafası, bedeni parçalanmış cesetler vardı. Düşünmeye başladım, acaba diğer arkadaşlarım, tanıdıklarım, akrabalarım, ailem ne yapıyordu. Köydeki insanların bu olaylardan haberleri var mıydı? Ben dalmışken Marinaya gelmiştik. Liman kısmı göçmüştü, bazı kısımları da ezilmiş, hala yanan yerleri vardı. içeriyi aradık. Oyuncakçıda bile hiçbirşey kalmamıştı. Erol nöbet tutacağını söyledi. Ben ve Ali arabada uyuyorduk.
    ···
    1. 1.
      -1
      Ailen simdi mi aklına huur cocuu hayırsız evl@
      ···
  6. 6.
    +26
    Beyler dışarıdayım 30 dakka sonra faln yazıcam yeni part biraz bekleticem kusura bakmayın
    ···
    1. 1.
      0
      Güzel gidiyor rez
      ···
    2. 2.
      0
      Rez kardeşim 10 numara
      ···
    3. 3.
      0
      Yerim seni
      ···
    4. 4.
      -1
      Bi saate ne işin var dışarda asosyal o.ç
      ···
    5. 5.
      0
      Bekliyoz kanka
      ···
    6. 6.
      0
      Hadi pampa
      ···
    7. diğerleri 4
  7. 7.
    +39
    Silah sesleriyle uyandım, Erol arabaya doğru koşuyordu. Hemen sürücü koltuğuna geçip motoru çalıştırdım, kapıyı açtım. Erol biner binmez kökledim. Arkadan arabaya sıkıyorlardı. Kafamı eğerek sürüyordum. Tek bi çıkışı vardı marinanın. Üstleri ne sürmem gerekiyordu, camlar delik deşik olmuştu, taaruz tüfekleriyle sıkıyorlardı. Zaten araba sürmeyi babamın öğrettiği kadar biliyordum. Lastiklere sıkıyorlardı, kontrolü kaybettim. Kolona çarptık. Kendime geldiğimde kulaklarım duymuyordu. Arabadan inmeye çalıştım ama kapı katılmıştı. Birileri gelip dışarı çıkardı. Ellerimi kulağıma zütürdüğümde kulağım kanıyordu. Sonra tekrar bayıldım. Uyandığımda ellerin halatla bağlıydı karanlık bi yerdeydik. Hareket etmeye çalıştığımda Ali bana seslendi. Babasını zütürmüşlerdi. Ağlıyordu. Onu sakinleştirene kadar canım çıkmıştı. Şarkı söylemeye başladım. Birkaç dakika sonra kapıyı açtılar. Kısa saçlı kızıl bi kadın geldi, elinde av tüfeği vardı. Geldi ellerimi çözdü. Sırtıma tüfeği dayadı. Yürümeye başladık, beni bi odaya soktu. Fabrikadaydık, müdür odasıydı, yada öyle yapılmıştı. Karşımdaki adamın yüzünü göremiyordum.
    ···
    1. 1.
      +2
      Esad mi çıktı
      ···
    2. 2.
      +1
      Putin çıktı
      ···
      1. 1.
        0
        Seri seri
        ···
    3. 3.
      0
      Yok eben
      ···
    4. 4.
      0
      Yaz yaz yaz
      ···
    5. 5.
      +1
      Karşımdaki adamın kafasında şapka vardı , hacı sakalı gibi sakallıydı. Bir güvenli bölge oluşturmak istediğinden bahsetti. Bana hayalperestlik gibi geliyordu. Haleb gibi bir yerde nasıl güvenli bölge oluşturacaktı ki. Kendisine bize ateş edenlerin kimler olduğunu sordum. Bizi kurtaranlar onlarmış. Yanımızdaki adamı, Erolu sordum. Yan koltukta ben arabayı sürüyorken vurulmuş. Kurtaramamışlar. Çocuğa nasıl açıklayacağımızı sorduğumda kendisinin bizzat ilgileneceğini söyledi. ilk görev olarak bana Haleb'teki insanları çıkaran tırlardan birini verdi. Oarada olan olaylar çok büyük insanlık ayıbıydı. Yakın yüzyılda kaybettiğimiz haleb bizim olmasa bile kültürümüz yaşanmaktadır. Haleb de bombalar yağıyor. Oradaki hiçbir insanı sevmeseniz bile savaş mağduru, masum çocuklar var. Herşeyin olduğu gibi savaşın bile bir adabı vardır. Çocuklar ölüyor orada. En azından onlara acıyın. Hiçbirşeyden haberi olmayan çocuklar ölüyor. Bu bir insanlık ayıbıdır.
      Neyse beyler tavsiye vermeyeyim. Hale be gittiğimdeki manzara çok fenaydı. Cehennem yaşanıyordu. Kimin tarafından atıldığını bilmediğim bombalardan kaçarken bi kaç ilkokullu çocuk gördüm. Onları kurtarmak için araca bindirdim. Ancak üstümüze resimdeki bomba düştü ve öldük. Bedenlerimizi kimse tanımlayamayacak, belki bir kaç gün yasımız tutulacak ama herkes bu insanlık ayıbını, bizi unutacak.
      ···
    6. diğerleri 3
  8. 8.
    +9 -1
    Beyler yazıyorum tüm partları birleştirip 5 dakkaya
    ···
  9. 9.
    +17 -1
    Beyler hikayenin son partını atıyorum ilk hikayemdi. ileride daha güzel, uzun ve kurgulu hikaye yazacağım. Okuyan herkese teşekkür ediyorum
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et gibik hadi
      ···
  10. 10.
    +37 -34
    Karşımdaki adamın kafasında şapka vardı , hacı sakalı gibi sakallıydı. Bir güvenli bölge oluşturmak istediğinden bahsetti. Bana hayalperestlik gibi geliyordu. Haleb gibi bir yerde nasıl güvenli bölge oluşturacaktı ki. Kendisine bize ateş edenlerin kimler olduğunu sordum. Bizi kurtaranlar onlarmış. Yanımızdaki adamı, Erolu sordum. Yan koltukta ben arabayı sürüyorken vurulmuş. Kurtaramamışlar. Çocuğa nasıl açıklayacağımızı sorduğumda kendisinin bizzat ilgileneceğini söyledi. ilk görev olarak bana Haleb'teki insanları çıkaran tırlardan birini verdi. Oarada olan olaylar çok büyük insanlık ayıbıydı. Yakın yüzyılda kaybettiğimiz haleb bizim olmasa bile kültürümüz yaşanmaktadır. Haleb de bombalar yağıyor. Oradaki hiçbir insanı sevmeseniz bile savaş mağduru, masum çocuklar var. Herşeyin olduğu gibi savaşın bile bir adabı vardır. Çocuklar ölüyor orada. En azından onlara acıyın. Hiçbirşeyden haberi olmayan çocuklar ölüyor. Bu bir insanlık ayıbıdır.
    Neyse ilk görevim olarak Halebe gittim. Buranın cehennemden farkı yoktu. Birkaç bomba yağdı üzerimize. Kaçarken ilkokullu çocuklar buldum. Korkmuşlar, titriyorlar, bakamıyorlardı bile. Onları bağırarak arabaya bindirmeye çalışıyordum. Ancak üstümüze yağan bombalar bizi öldürürdü. Kimse bedenlerimizi tanıyamayacak, bizi , bu olayları hatırlamayacaktı. Burada olan olayları sessiz bir şekilde, hiç yaşanmamış gibi unutacaklardı.

    (Hikayeyi bağlayacaktım ama ilk hikayem ve 400 entry olucak çok uzadı. ileride daha güzel hikayeler yazmayı planlıyorum. Ve gündemdeki birşe ye dikkat çekmek için de bitirmeyeceğim. Tüm partları yazdıktan sonra atacağım.)
    ···
    1. 1.
      0
      Halepe bağladı helal
      ···
    2. 2.
      0
      Sizi kıramadım küçük muallakler bağladım halebe
      ···
    3. 3.
      0
      Halep ile bunu aynı sanmak...
      ···
    4. 4.
      0
      Bu nasıl bitiriş huur cocu
      ···
    5. diğerleri 2
  11. 11.
    +3 -8
    Beyler cidden bağlayamadım bişeye. O yüzden Hale be bağladım. Başka bi hikayede daha kaliteli yazarım. ilk hikayemdi
    ···