/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +6 -1
    Lise 1 e daha yeni başlamıştım ortaokulda olduğum gibi sakin öğretmenlerini dinleyen okuldan eve evden okula bir çocuk olmayacaktım. Yediğim dayaklardan bıkmış usanmış bir şekilde okulu bitirdim. Yazı ise kaportacıda dayak yiyerek geçirdim. Okulun ilk günü geldi çattı iyi bir lise kazanmıştım; oturduğumuz evden 30 dakika uzaklıkta bir okuldu. Okulun kapısının önüne geldim durdum ve okula bir baktım ; Çok eski bir okuldu, bahçede bir kantini vardı, bir de futbol sahası haline getirilmiş topraktan bir tarla. Düşüncelere dalmış okulu seyrederken insanların bağırışlarıyla bir anda irkildim sağ tarafıma baktım ve sonrası yok. Bir odada uyandım içeride 2 sandalye dışında hiçbir şey yoktu sandalyelerden birine oturdum beklemeye başladım. Hastanede olduğumu düşünüyordum. içeri bir adam girdi:

    -Seni beklemiyorduk
    +Anlamadım?
    -Hayatını değiştireceksin, eskisi gibi yaşamayacaksın, bundan sonra ezme sırası sende.

    Beni göğsümden ittirdi, sandalyeyle beraber geriye doğru düştüm, acı içinde gözlerim kapandı.

    Gözlerimi tekrar açtığımda okul bahçesinin önündeydim. önce doğruldum sonra etrafıma bakındım: Herkes etrafımda toplanmış, yaşayıp yaşamadığımı kontrol ediyordu.

    Amcanın biri yaklaştı (Bana çarpan arabanın sahibiydi herhalde):

    +Evladım iyi misin ?
    -Yok amca nefes alamıyorum, sanırım akciğerime kemiklerim batıyor. (Bunları söylerken nefes alamıyormuşum gibi konuşuyordum)
    +Eyvah eyvah ben ne yapacağım sigortam bile yok.
    -Eşhedüenne ilahe illallah...

    Amca hızlı hızlı nefes almaya başladı bunun üzerine sonra yere düştü sanırım kalp krizi geçiriyordu. Hiç istifimi bozmadan kalktım ayağa, okula girdim ve bahçede bir banka oturdum.
    Hayatımın ilk binliğini işte böyle yapmıştım.
    ···
  2. 2.
    +3
    Daha okulun ilk gününden benim yaptığım binliği konuşuyordu herkes. Müdürün sokuk sesi bir anda yankılandı: Herkes yerlerine ! (Sanki Meydan muharebesi yönetiyor pekekent ) 1. sınıflar karışık dizildi. ismini söylediğim öğrenci buraya gelsin dedi. Şanskma sokayım ki ilk benim adımı söyledi.

    +Bu arkadaşınız okulumuzun en yüksek puanlı öğrencisi. Bir alkış istiyorum onu çağırmadan önce.

    Herkes başladı alkışlamaya. Bir binlik yapmam gerekiyordu derken alkışlama faslı bitti. Ben de başladlm yuhlamaya. Herkes önce mal mal bana baktı, gülmeye başladılar. Müdür gözleriyle beni aradı önce sonra buldu ve bağırdı:
    +Evladım gel buraya
    Koştum merdivenlerden yukarı. Tuttu kulağlmdan pekekent.
    +Niye arkadaşını yuhluyorsun, başarısını mı kıskanıyorsun ?

    Elindeki mikrofona doğru bağırdım:
    -Neden herkes aynı sıralarda okuyacakken, aynı kantinden aynı biskuviyi yiyecekken, aynı yemekhanede yemek yiyecek, aynı bardaktan su içecek, aynı silgiyi, aynı kalemi kullancakken bir sıralama olsun ki?

    işte o anda kendini gerizekali hisseden kesim başta olmak üzere tüm öğrencilerden büyük bir alkış koptu:
    +Tamam yerine geç evladım.
    -Daha ön bir cephede savaşmak istiyorum kumandanım!
    +Anlamadım?
    -Yok bir şey hocam.

    Ben yerime geçtikten ve silahımı omzuma aldıktan sonra kumandanımız:

    +Evet ilk arkadaşınızı çağırıyorum(En yüksek puanlı diyemiyor artık)...

    +... Potterianis

    Herkes etrafına bakmaya başladı acaba kim bu inek düsüncesiyle. Çıktım merdivenlerden yukarı.
    Ve Müdür bey hazretleri bana ters ters baktı:

    +Evladım yerine geç dedim ya sana niye geldin?
    -Ben potterianis hocam
    +Oğlum dalga geçme benimle hadi yürü yerine.
    -Vallaha hocam. isterseniz ebemi çağırayım ?

    Bir kahkaha tufanı sonrasında enseye şaplağı yedim.

    +A sınıfındasın (ilk çağırdıkları kişi en yüksek puanlı öğrenciyse ve listedeki ilk sınıftaysa bu da demektir ki puanlara göre sınıf oluşturulmuştu.

    - Ben D sınıfında okumak istiyorum.
    +La havle vela kuvvete Oğlum belli bir düzene göre sınıflar hazırlandı.
    -1. Sınıfların en düşük puanlı öğrencisiyle yerimi değiştirin 1 sene içerisinde en başarılı öğrenciniz olacak. (En iyi sınıfa en iyi hoca girerdi mantıken. Düşük puanlı öğrencinin notları düşüktü bu da şu demekti öğretmenlerinin ilgisiyle beraber daha önce hiç anlamadığı kadar iyi anlayacak ve kendisinin aslında gerizekalı olmadığını kavrayarak daha çok çabalayacaktı.) Bir alkış tufanı koptu. O arada zar zor bir şekilde müdürün mırıldanmasını duydum. "Bu veletten çok çekecegimiz var"
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +3
    Sınıflar açıklandı herkes sınıfına çıkıyor. Müdür tuttu kolumdan çekti köşeye.
    +Çocuğum bak kararını değiştirebilirsin.
    -Ölmeye hazırım komutanım.
    +Evladım ne saçmalıyorsun?
    -VATAN SANA CANIM FEDA haykırışlarıyla koşarak uzaklaştım.

    Sınıftan içeri girer girmez sesli sesli söylenmeye başladım. Zaten ilk gün kimse kimseyi tanımıyor herkes sessiz sessiz oturuyor.

    "Okulun ilk günü sınav mı olur be"

    Mırıldanmalar başladı, en ön sırada oturan "Pelinsu" bana baktı ve:
    +Ne sınavı yeağğ?
    -Yaa Kızım Coğrafyacı böyleymiş ilk gün sınav yapıyormuş hep duyunca oha falan oldum yani.

    Kapı tarafında oturan, Başka sınıfta eşi, dostu,komşusu, akrabası olan kız usulca dışarı çıktı.

    Yayılacaktı dedikodu.
    ···
  4. 4.
    +1
    Varsa 3-5 kisi devam edeyim
    ···
  5. 5.
    +1
    Bir kac duzenlemeyle beraber bu işin sonunun müdüre değmesini sağlamalıydım her yerde kitaplar nerede saklandığını aradım. Sordum 12. Sınıfın Ülkücülerine müdürün odasında saklandığını söylediler. Çıktım müdürün odasına önce kapıyı çaldım baktım ses yok girdim içeri.
    Oturduğu masanın arkasında iki kapı vardı sağdaki kapıyı açtım, Paşamızın hususi tuvaletiyle karşılaştım. Bunu not etmiştim ve hemen soldaki odadan 9. Sınıf Coğrafya kitabını alıp çıktım. Kimse görmeden attım çantaya kitabı Öğle arasına iki ders vardı. Müdür yemekhanede yiyecekti yemeği. Yemeğin ne olduğuna baktım yemekhaneye inip. Kavurma, pilav,cacık vardı. işime gelmemişti bu ama şansım yaver giderse planım işleyecekti. Girdim derse hoca geldi tanışma faslına geçtik, sıra geldi bana:

    +Babam tefeci annem ise hapiste cinayet suçundan muhebbet hapis cezası aldı.

    Ciddiyetimi bozmadan oturdum yerime mırıldanmalar başladı. Tarihçinin ilgisini çekmiştim:

    +Anneni özlüyor musun ?
    -Hayır çünkü sık sık geliyor eve hapisten kaçıp.

    Yine mırıldanmalar başlamıştı. Derken yavaştan dersin sonuna geldik planı uygulama vaktiydi. Ders bitince aldım kitabımı çantamdan çıktım koridora millet sınav var diye cayır cayır yanarken benim elimde kitabı görenler ufaktan şaşırmaya başlamıştı. Yaklaştı yanıma 1 50 boylarında bir kız:

    +Nerden buldun kitabı
    -Müdürün odasından aldım sana da yardımcı olabilirim istersen
    +Olur teşekkür ederim.
    -Öğle arasında burada buluşalım

    Planım istediğim gibi işliyordu. Artık son bir hamle kalmıştı. indim yemekhaneye oturdum bir köşeye Müdürün yemeğini yemesini bekliyordum. Sadece 2 tulumba tatlısı vardı tabldotunda. Fırladım yukarıya kızın yanına gittim kolları bağlı:

    +Kaç saattir seni bekliyorum nerdesin?
    -Bunlar kim?
    komşum birisi diğeri de komşumun kuzeni onlara da alabilir miyiz kitap?

    Sesini bebek taklidi yapar gibi yapmıştı. Hoşuma gitmemişti, etkilenmemiştim ama yapacağım binliği düşünerek evet dedim.

    Zamanın geçmesi için adlarını sordum ve biraz boş boş etrafıma bakındım sonra hadi gidelim dedim. Müdürün kapısının önüne geldiğimizde durdum:

    +içeride siz girer alırsınız artık.
    -Ya biz nerede olduğunu bilmiyoruz ki
    +Masanın arkasında iki kapı var. Sağdaki kapıyı açınca hemen solunuzda kalıyor.
    -Teşekkürler.

    işi garantiye almak için açtım kapıyı bir de içeri baktım, sağ kapının ışığı yanıyordu. içeri onlar girene kadar kapıda bekledim sonra alakasızca yürümeye başladım. Önce içeriden bir kız çığlığı geldi. Sonra Müdür beyefendi buraya gelin diye haykırdı. Çok geçmeden dedikodular yayılmaya başlamıştı.

    "3 Tane kız öğrenci Müdürün odasındakı hususi tuvaletinin kapısını açıp kaçmış hem de müdür içerideymiş"

    "Sınav olacağı yalanmış, zaten geçen senelerde de hoca hiç yapmamış, kim çıkarttı bu dedikoduyu"

    Okuldaki ilk günüm böylelikle sona ermişti ama daha yapacak çok şey vardı bunlar hiç bir şeydi. Yatağıma yatarken yarın yapacaklarımı düşündüm. Yarın beden dersi vardı. Elbette olaysız geçmeyecekti...
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +1
    Yarın devam edelim beyler varsa 3 5 kişi gececi tayfadan yazayım sizler için
    ···
  7. 7.
    +1
    Sabah uyandım baktım daha okulun başlamasına 1 saat var bakkala indim bir paket sigara aldım yetmedi bakkalı da aldım zütürdüm okula. Müdürü bekliyoruz beraber. Geldi Müdür okulun kapısını açacak yetiştik arkadan:

    +Hocam merhaba ben Potterianisin velisiyim
    -Merhaba beyefendi hoşgeldiniz hayırdır?
    +Hocam bizim çocuk 7 aylık doğdu. Allaha şükür zekidir, çalışkandır ama bir rahatsızlığı var.
    -Ciddi bir şey değil inşAllah
    +Hocam vallaha uymazsa eğer ciddi olabilir. Potterianisin vücudunda nikotin oranı çok düşük, sigara içmesi gerekiyor. Nikotin almayınca bazen çocuk bayılıp gidebiliyor hocam.
    -Beyefendi siz merak etmeyin ne gerekiyorsa yaparız biz.

    Bakkala her sabah sigara alacağımı söyleyeyince zaten koşarak gelmişti. Müdür de bakkalın insan dışı görüntüsünden korkarak. Durumu kabullenmişti. Büyük bir binliğin temellerini atacaktım. Bakkal gitti. Öğrenciler geldi. Geçtik siperlere. Kumandan konuşmasına başladı. Askerlerim! Bugün galibiyet günüdür. Karargahdaki 3 soysuz köpek cepheden sürülecektir. (Atılmış amk azgınları). Herkes saflarına pardon sınıflarına. ilk ders beden dersiydi. Hemen çıktım merdivenlerden yukarı. Millet beni görünce durdu müdürle beni izliyor ne olacak yine diye:

    +Hocam ben sınıfıma çıkmak istmiyorum
    -Niye evladım hayırdır? (Ters yapamıyor bana)
    +Dersimiz beden eğitimi hocam dışarıda işlemek istiyoruz.

    Bu töreni de olaysız geçmemiştik Allaha şükür. Herkes beden hocasının etrafında toplanmıştı. Bir tartışma vardı:

    +Çocuklar öğretmenlerinizin branşı olan derslerin sonuna ci, cı eklemeyin. Üşenmeyin bu kadar da yahu.

    Hemen aradan sıyrıldım geçtim hocanın karşısına:

    -Haklısınız hocam Dinci diyorlar mesela o hoca din mi satıyor yani. Bu mantıkla afedersiniz ama siz de şeysiniz hocam.

    Herkes gülmeye başlamıştı ama ben o kadar anlamsız bakıyordum ki etrafıma, beden satan pekekent benim isteyerek yapmadığımı düşünüyordu.

    Ders başladı bize rahat, hazır ol, ikişerli ol, 5 erli çık gibi savaşta işimize yarayacak komutları öğretiyordu pekekent hocamız. Bunların müdürle bir bağlantıları vardı kesin. Tamam yeter bu kadar çocuklar sesini duyunca yaktım bir sigara ama ilk defa içiyorum, içime çekemiyorum haliyle.
    Hoca bunu gördü. Bastı tokadı bana, yürü müdüre diyor. Çavuşu tokatlamanın vakti gelmişti. Buyrun gidelim dedim. Okulun içine girdik merdivenlerden çıkıyoruz ben halasigarayı atmadım. Bu pekekent de şimdi gibtim belanı liseli havasında yürüyor. Müdürün kapısını çaldık baktım oturuyor. Bir fırt çektim sigaradan üfledim odanin içerisine. Müdür anladı durumu tabii. Kafasını tavana doğru kaldırıp söylendi çünkü. pekekent çavuş kumandana bilgi vermek için konuştu:

    +Bu öğrenci sigara içiyor hocam bir de utanmadan sizin yanınıza getirmiş.

    -Ooof Off tamam oğlum sen çık dışarı. Hocam siz kalın.

    Hoca 2 dk sonra çıktı dışarı:
    +Kusura bakma evladım bilmiyordum problemli olduğunu. Bilsem vurmazdım, sen neden söylemedin?

    -Babama güvendiğim için yalakalık yapabilirdiniz.

    +Anlamadım?

    -Babam milli eğitim bakanlığında görevli, itibarlı bir çalışan. Müdür beyin korkusu da bu yüzdendir.

    Hocanın rengi değişmişti. Müdüre karşı içinde bir öfke dalgası yükselmiş olacaktı ki bir hışımla girdi tekrar odaya. Sen ne şerefsiz adamsın diye bağırdı önce. Daha sonrası masanın devrilmesi, Kitaplığın düşmesi...

    2 gün sonra herkesin ağzında tek bir cümle:

    "Beden öğretmeni müdürü dövdüğü için okuldan atılmış"

    işte okuldan gitmesini sağladığım ilk öğretmendi.

    Elbette daha sonrası da vardı...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    Beyler ilk basta seri atiyordum baktim sukulayan gibleyen yok biraktim dinliyorsaniz yazayim
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz amkkkk
      ···