Lise 1’lerde mi neydim. Liseye geçmişim ama süt çocukluğu modum hala açık. Biri adımı sorsa 10 dakka düşünüyorum, paso heycan. Aynı zamanda fotoşopluymuşum gibi yakışıklıyım. Bembeyaz bi alnım var. Yüzümden sevap akıyo. Saçlar yana taranma. Daha kızlarla konuşamıyoruz, nereye tarıyosam saçları. Bi tane okulun en güzel kızı vardı. O kadar güzeldi ki 2. ve 3. bile belirlenmemişti. Yüzünde ilahi bir filtre mevcut. Onun yanında bütün kızlar maymun kalıyo...

10 yıl önce okulun açık ara en güzel kızını neden 2 kere reddettiğimi hiç anlayamamıştım. Okuldaki hiç kimse anlayamamıştı. Bunu şimdi bir daha düşünürken, buldum! Günlük harçlığım 2 buçuk liraydı. Kendim bile öğle yemeği yiyemiyorken irem’e nasıl sevgililik yapıp bir şeyler ısmarlıycaktım? Bütün yıl boyunca 2 buçukluk harçlığımla bir ikram bisküvi, 2 de kahve aldım durdum. Kahvenin bir tanesini ne zaman harcayacağımı, ötekini hangi teneffüs programlardım. ikram yerken yanıma bir arkadaş geldiğinde ise yanardım. Ona birkaç tane vermek, aç kalmak demekti. Bugün bile bir ikram paketi gördüğümde çok hüzünlenirim. Az önce arkadaş bir tane uzattı ve aklıma işte bunlar geldi.

-SON-

O gün hiçbir teneffüse çıkmadım. Hangi sınavsa bu, bütün gün çalıştım Aynştayn gibi. Millet gelip gelip “Hayırlı olsun” çekiyo. Bilmediğim bilmediğim tipler. Onlar böyle dedikçe vücudumda bir yer daha titremeye başlıyo. Neyse o günü yedim, kalmış son 1 ders. Tabi ders neymiş, ne anlatılıyo bende oralar yok. Öğretmenler girip girip çıkıyo sadece. Benim kafa irem’de. Okulun en güzel kızı nasıl bana çıkma teklifi ederde? Üstelik kız lise sona gidiyo. Memeleri bile çıkmış. Bütün gelişimi tamam. Boyu benden uzun...

Bi gün okulda bir fiskos çıktı: irem bana çıkma teklifine kalkıcak! Bu irem, okulun en güzeli. Okulda gündemim. Tabi bana genç yaşımda sağlı sollu inme indi. irem ve ekibi her teneffüs benim sınıfın önünde gerçekleştiriyo teneffüs yürüyüşünü. Okulda birden değerim 10 milyon dolar oldu. Bense saklanıyom. Hayatımda kız sesi duymamışım, napıcam diye iç organlarımı yiyorum. Bi defter açtım ve sınava çalışıyomuş hareketleri yapmaya başladım. Okulda sınava çalışmak kutsaldır, kimse dokunmaz mantığıyla...

Okulda flaş olay olarak yayıldı irem’i ‘köpeklediğim.’ Bahçeye çıktığımda bütün millet bana kitleniyodu. Bi an alkışlancam filan sandım. Arkilerim “Gay misin lan” demeye başlamıştı. Geceleri irem’i hayal listesine aldıkları yüzlerindeki volkanlara benzeyen sivilcelerden anlaşılan son sınıflar ise bana “Mal geçiyo ba ba” diyolardı. Ama benim irem’i neden reddettiğime dair bir fikrim yok. Cool’luk mu? Yoksa nasıl sevgili olunur bilememek mi? irem’in memelerinin çok büyük olması bana kaldıramayacağım bir sorumluluk mu yüklemişti? Bazen kendimi tokatlıyodum: Niye “hayır” lan, ömründe böyle kız mı gördün?...

Ve son ders de bitti. Çantamı kitabımı hıphızlı topluyorum. Bir gözümü kapıya yönlendirmiştim nöbet tutsun diye. Çünkü bütün çıkma teklifleri son ders yapılır. Okulda bir gelenek gibi. Ve korktuğum başıma gelmişti. irem kapıdaydı. Bütün sınıf patır patır at gibi çıktı. Ben kıza havalı görünmek için kravatımın deliğinden bir sigara çıkardım meydana. Yakıp içmeye başladım. Sigaralar Mustaf’ındı. Mustaf. Sınıfın sigara içen tek ögesi. “Smoke” derdik ona. Temiz yüzlü olduğum için saklama dolabı bendim. Sigara içe içe kitaplarımı toplamaya devam ettim. Belki hayatımda ilk içmem he. irem içeri daldı. 5 parfümü birbirine karıştırmış. Gözler kalemli. Okulda yasak olan kalem. Bütün ibreler çıkma teklifini işaret ediyo!..

O gün son ders bittiğinde yine sınıfa geldi. 2. teklif mi geliyo? Oooooo dedim kendime. Hayali irem’le o kadar çok vakit geçirmiştim ki gerçek irem bana yabancı gibi geldi. Gerçek irem, “Teklifimi bi daha düşünmek ister misin diye sormaya gelmiştim” dedi. Hayalimde bu anı yaşarken 1 saat düşünerek kurduğum cümle bile bundan kötüydü. Sen harika bi şeysin irem. Hayal irem ve Gerçek irem, ikiniz de harikasınız! Bundan sonraki gecelerde onu hayal ederken kullanayım diye ona uzunca baktım. Kafama malzeme doldurdum. Ekgib olan şeyleri tamamladım: Beli, diz kapakları, elleri… Sonra, “Yok istemiyorum sağol” dedim. irem “Neden peki” dedi bu sefer. “işte” dedim...

Pazartesi günü okula gittiğimde irem bana bakmıyo, katır kutur yiyodu. Özlemiş miydi lan? O gün mutluluktan içimde kocaman bir enerji topu oluştu. O topu eritmek için bahçede o gün hangi spor oynanıyosa hepsinde ben vardım. Futbola katıldım, sonra basket yaptım, voleybola dahil oldum. Köpek gibi koşturuyodum açıkçası. irem de nerde ne oynadıysam ona en yakın banktaydı. Gol attığımda “Gooooooool” diye bağırarak koşarken aslında irem’e aşık olduğumu bağırıyo gibi hissediyodum. Bağırışımın altında o duygu yatıyodu. Ama kelimem “Gol”dü...

endüstiri meslek detected

Aynı hızla “Hayır teşekkürler” diyerek kağıdı geri verdim… Muhteşem kalçasını hareket ettirerek gitti. Daha kalçasına bakarken bu gece yatağımın gündem maddesinin bu görüntü olacağını o andan biliyodum. Sınıf irem kalınca çok kötü bir yere dönüştü birden. “Ben naaptım ulan” oldum. Niye böyle dedim? Hangi dizide görmüştüm bunu? Rosalinda’da mı? Lise Defteri’nde mi? Beni heyecanlandıran iç organlarımı cezalandırmak için sigaradan bir çekiş daha yaptım. Alın lan size gibi. Tam o sırada içeri beden eğitimci Yavuz Hoca girdi. Onu görünce pöh diye püskürttüm ağzımdaki dumanı. Şok bir görüntü! Adam inanamadı tabi. Nasıl böyle bir yüreğe sahip olabilir bu çocuk diye önce bi durdu. Heralde bir fabrikatör oğlu olacak, acaba müdürün akrabası mıydı bu çocuk diye aklından geçirdi. Sonra baktı ben. Hiçbir s.k değildim. Dumanlar içinden çıkıp, “Ulan bu ne cesaret pekekent! Sınıfın ortasında sigara mı içiyosun sen” dedi. Demekle durmadı. Bana beden eğitimi uyguladı. Bir ordan bir burdan en az 4 tokat saydım. Yanaklarım Heidi gibi çıktım sınıftan. irem görmediği için çok mutluydum...

irem’in bir daha teklif ettiğini ve “Evet” dediğimi gösteren hayaller kurdum hep. Aynı hayali geliştire geliştire, mükemmelleştirerek döndürüp durdum… Okula daha bakımlı gitmeye başladım. Onun takıldığı noktalardan geçe geçe geziniyodum bahçede. En güzel yürüyüşümü yaparak. Bazen de sanki biri oralardan beni çağırıyomuş gibi irem’in önünden olmak kaydıyla koşardım. Bir kızı “koşarak” nasıl etkileyebiliceksem. irem bana bir daha teklif etsin diye Kuran’ı ezberlemiştim...

“Merhaba ben irem.”
irem’in sesini ilk kez duyuyodum. içim bir dansöz gibi titredi. Ünlü biriyle konuşuyomuş gibi hissediyodum. içimden “Kendini ne tanıtıyosun seni tanımayan mı var” diyodum. Ağzı, yüzü ne kadar özel kızın. Sanki bizim sınıftaki kızların 10 model üstü.
“Senden hoşlandım. Bu telefon numaram. Cevabı oraya atarsın.”
Sıraya kız eli fontuyla yazılmış, romantik renkli bir kağıt koydu. Kağıdı taş devri insanı gibi hemen o burdayken açtım: “Benimle çıkar mısın? 0534 bik bik bik bik”...

Hasan abiyi nasıl red ettin

Zahmet edip okuyanlara çok teşekkür ederim.

Kaynak: http://www.bikahveicebilirmiyiz.com

Bende lisenin en güzel kızına aşık olmuştum.Şimdi üniversitede onla bunla gibişiyo

Ağlattın bin

Efso mq

Bir daha teklif etsin diye dua edip yine reddetmek ehueheh

Senin amk naptın sen