1. 1.
    +2 -9
    ben sana mecburum dizelernin sahibi meşhur şair.
    ···
  2. 2.
    +3
    ..yalnızlık Şiiri..

    Bilmezler yalnız yasamayanlar,
    Nasıl korku verir sessizlik insana;
    insan nasıl konuşur kendisiyle;
    Nasıl koşar aynalara,
    Bir cana hasret,
    Bilmezler…

    Orhan Veli KANıK
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    saat 22'den önce ruhsatlı ve camı filmle kapatılmış bir mekanda ah bir de rakı şişesinde balık olsam adlı dizeleri yazmış büyük ayyaş.
    ···
  4. 4.
    +2
    ..anlatamıyorum..

    Ağlasam sesimi duyar misiniz,
    Mısralarımda
    Dokunabilir misiniz,
    Gözyaşlarıma, ellerinizle?
    Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
    Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
    Bu derde düşmeden önce.
    Bir yer var biliyorum;
    Her şeyi söylemek mümkün;
    Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
    Anlatamıyorum.

    Orhan Veli KANıK
    ···
  5. 5.
    +1
    63. ölüm yıldönümü. rahmet ve saygıyla anıyoruz
    ps: imla hatası
    ···
  6. 6.
    +1
    birinci yeniymişim birinci yenilmişim
    boğaziçinden bir inci getirtmişim
    amk kafiye yapmayacaktık ya.
    ···
  7. 7.
    +1
    Ağlasam sesimi duyar mısınız,
    Mısralarımda;
    Dokunabilir misiniz,
    Göz yaşlarıma, eller
    ···
  8. 8.
    +1
    uludagda karı izliyorum karı,
    Donu yeni çözülmüş karı!
    Bir elimde köpüklü biram,
    Ya rakım nerde?
    Herkesin skisi var, kayıyor.
    Benim skim kırık,
    Adım Orhan Veli Kanık Yüreği yanık...

    *
    ···
  9. 9.
    -1
    "beni bu güzel havalar mahvetti" deyip memurluktan istifa eden şair. bence pişman olmuştur. benim zütüm yemez açıkçası.
    ···
  10. 10.
    +1
    istanbul'da doğmuştur (1914). Cumhurbaşkanlığı Bando Heyeti şeflerinden Veli Kanık'ın oğludur. ilk öğrenimini Galatasaray Lisesi'nin ilk kısmında yapmış, dördüncü sınıfı burada tamamlamış (1925), ilkokulu Ankara'ya gittikleri için Gazi ilkokulu'nda bitirmiştir (1926). Daha sonra Ankara Erkek Lisesi'ne yatılı girmiş, burayı bitirdikten sonra (1933) istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girmiştir. Ancak Fakülte'yi bitirmeden Ankara'ya dönmüş (1936), PTT Genel Müdürlüğü Telgraf işleri Reisliği Nizamlar Bürosu'na memur olarak girmiştir. Daha sonra askere gitmiş (1942-1944), terhis olunca da Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'na girmiştir. Reşat Şemsettin Sirer'in Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilmesi üzerine, Bakanlığa egemen olan "tutucu havaya uyamayacağını anlayarak" görevinden istifa eder. Türk yazınında olduğu kadar dönemin düşünce yaşamında da önemli yeri ve etkisi olan Yaprak dergisini yayımlamaya başlamış (1 Ocak 1949), 28 sayı çıkarmıştır. Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'la birlikte, Nâzım Hikmet'in serbest bırakılması için üç gün açlık grevi yapmış (1950), eylem geniş yankı uyandırmıştır.

    Ankara'da bir gece sokakta Belediye'nin açtırdığı bir çukura düşmüş, başından yaralanmış (10 Kasım 1950), iki gün sonra da istanbul'a gitmiştir. istanbul'da bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirmiş, hastaneye kaldırılmıştır (14 Kasım 1950). Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilmiş, ancak sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşılmıştır. Aynı gün akşama doğru komaya giren Orhan Veli, geceleyin saat 23.20'de hayata gözlerini yummuştur (14 Kasım 1950).

    36 yaşında, en verimli çağında ölen Orhan Veli, özgeçmişini, şiirine içselleşmiş olan humour'uyla şöyle özetlemiştir: "1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13'te Oktay Rifat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım. 19'dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim, şimdi askerim".

    Yazın Yaşamı

    Orhan Veli'nin edebiyata ilgisi daha ilkokul sıralarında başlamış, lise öğrencisiyken Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday ile arkadaş olmuş, bu dostluk Türk şiirinde bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur. Lise sıralarında öğretmenleri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, Rıfkı Melul Meriç, Halil Vedat Fıratlı ve Yahya Saim Sinanoğlu'nun yakın ilgisini görmüştür. Lisede Oktay Rifat ve Melih Cevdet'le Sesimiz diye bir dergi çıkarmıştır. Orhan Veli, daha ilk okul beşinci sınıfta iken yazmaya başlamış, ilk öyküsü, eski yazıyla yayımlanan Çocuk Dünyası adlı dergide çıkmıştır. Orhan Veli'nin düzyazıdan şiire dönmesinde, kendisinden iki sınıf önde olan Hıfzı Oğuz Bekata'nın etkisi olduğunu bildirmektedir kardeşi Adnan Veli. Kanık'ın ilk şiirleri Nahit Sırrı Örik'in teşvikiyle Varlık dergisinde yayımlanmış, şair bu şiirlerin bazıların Mehmet Ali Sel imzasını kullanmıştır. Kanık, dönemin insan, Ses, Gençlik, Küllük, inkılâpçı Gençlik gibi dergilerinde de yazmıştır (1936-1942).

    Orhan Veli, Moliere'den Rimbaud'ya La Fontaine'den Musset'ye uzanan bir çok da çeviri yapmıştır.

    Yapıtları

    Şiir:

    Garip, (1941- O. Rifat ve M. Cevdet ile birlikte), Vazgeçemediğim (1945), Destan Gibi (1946), Yenisi (1947), Karşı (1949), Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949), Bütün Şiirleri (1951).

    Düzyazı:

    Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1. Cilt "Sanat Edebiyat Dünyamız", 2. Cilt "Bindiğimiz Dal").

    Çeviri:

    Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A. De Musset'den), Scapin'in Dolapları (1944- Moliere'den), Fransız Şiiri Antolojisi (1947), W.Shakespeare, Hamlet Ve Venedikli Tüccar (1949- C. Labm'dan - Ş. Erdeniz'le), Saygılı Yosma (1961- J. P. Sartre'den), Batıdan Şiirler (1963).
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    0
    tanışmış olmak isterdim.
    ···
  12. 12.
    0
    sait faik'in kaleminden:

    "mustafa'nın meyhanesinde, kavaklıdere'nin başındayız.
    'sence en büyük şair kimdir orhan?'
    'fuzuli.'
    ikinci şişenin ikinci bardağındayız.
    'fuzuli'den sonra?'
    'fuzuli mi? kimmiş o?' diyor. 'bırak, o da avuç açmışlardan.'
    ben yanımdaki, dilimin hiç avuç açmamış şairine bakıyorum.
    'dilimin en büyük şairi sensin,' diyorum.
    diyorum, ama hafifçe alay etmiyor değilim.
    çakıyor kerata.
    'hadi oradan it,' diyor.
    ömründe küfür etmemiş çelebi orhan veli'yi nihayet kızdırabildiğime memnunum.
    hayır kızmamıştır. sahiden iyi şair olduğunu söylediğime kızmıştır.
    bardaklarımız boştur.
    ···
  13. 13.
    0
    rahat mısın?
    ···
  14. 14.
    0
    bir geceyi daha seninle kapatacağım abim
    ···
  15. 15.
    0
    işim gücüm budur benim Gökyüzünü boyarım her sabah Hepiniz uykudayken Uyanır bakarsınız ki mavi
    ···
  16. 16.
    0
    bu muallaknin bir şiiri var gülmekten öldürüyor beni amk
    ···
  17. 17.
    0
    kim soylemis beni
    suheyla'ya vurulmusum diye?
    kim gormus, ama kim,
    eleni'yi optugumu,
    yuksekkaldirimda, gupe gunduz?
    melahat'i almisim da sonra
    alemdar'a gitmisim, oyle mi?
    onu sonra anlatirim, fakat
    kimin bacagini gibmisim tramvayda?
    guya bir de galataya dadanmisiz;
    kafalari cekip cekip
    orada aliyormusuz solugu;
    gec bunlari, anam babam, gec;
    gec bunlari bir kalem;
    bilirim ben yaptigimi.
    ya o, mualla'yi sandala atip,
    ruhumda hicranin'i soyletme hikayesi?
    ···
  18. 18.
    0
    selam orhan naber?
    ···
  19. 19.
    0
    ah biraz daha yaşasaydın 3-5 yıl daha. biraz daha
    ···
  20. 20.
    0
    ···