philosphy den anlayanler gelsin

hayat olarak kabullendiğimiz akışın içerisinde var olduğu hissiyle akıp giden ve düşünmeyen sıradan insanlar bu tip bir soruyu ilk bakışta yüzeysel bir şekilde daha neyi ima ettiğimizi dahi anlamadan, bu olaylara 'e o na bakarsak bla bla bla çok saçma yani olurmu oyle sey' diye bir cevap yapıştırıp akışına kaldığı yerden devam ederdi.Ama siz bu başlık altında bana cevap verip kendinizi burada paylaştığınız için hepinize teşekkür ederim.Bu arada ne demek istediğimi belki cümlelerle yeterince izah edemedim ama düşünün kendinizi genişletin var oluşu açıklama calışın. akışın parçası olup insansı 'vücudun ve beynin etkisi altında kalmayın' soyutluğunuzu bilin..

Am züt meme .

bu arada hayvanlar aleminden örneklendirelim..bir inek acıktığında muhtemelen bizimle aynı aclık hissini alıyor. ardından yemek ya da yememek şıklarından birini seçip karar verip uygulamaya geçiyor.. peki onlarda acaba bizler gibi varlık hissine sahipler mi? aynı duyu organlaırndan onlarda da var.. onlarda bizim gibi düşünceden mi oluşurlar? onlarla iletişebileceğimiz ortak bir dil olmadığından onların bizimle sözlü (yani bizim kendi aramızda kullandığımız tarzda) bir düşünsel alışverişleri olamıyor. aynı şekilde bizde onlara fikirlerimizi aktaramayız..ama onlar kendi aralarında gayet güzel anlaşma halindeler. burdan bakarak onların da düşündüklerini ve bilinç lerinin olduğunu savvunamazmıyız?

@63 seni buraya zorla yazdıran olmadı..ve benim günlük hayatta kiminle ne hakkına nasıl tartıştığım da bu başlığın konuus değil. Bana cephe almandaki mantık ne amın feryadı? ananı mı gibtim ne yaptım sana ..ki bunlar soru değillerdi üzerinde düşünüp açıklayamadığım bazı kavramlardı ama ben mutluyum bunları düşünerek farkı görebiliyorum.sen ne dersen de.

@47 gelin laf ebeliği yapalım diye niye başlık atmadın lan? enerjiye bağladın oradan fiziğe bağla bari, "öteki" muhabbeti yapacaksan onu yap bu ne lan felsefe diye bu zırvalıkları döşüyorsun bir gibtir git.

başlığı doğru yazaydın lan bari

yaşadıkların lan, geçmiş diye bir şey var, ilişkilerin var, tarih var lan, süreklilik kopuş var, biyolojik gelişimin var daha ne diyeyim

bu arada şu sorum var. yeni doğduğunuzda veya 10 yaşına geldiğinizde tek bir varlk gibi hissettiren şey nedir? yani 4 yaşındaki fotografındaki sen ve 20 yaşındaki sen fiziksel olarak tamamen farklı 2 varlksın. fakat seni tek bir varlıkmışsın gibi hissettiren 4 yaşındaki senle 20 yaşındaki sen arsındaki 'ben' hissini kuran köprü nedir?

@39 cevabı yok onun idealizm realizm tartışmasına gireriz şimdi hiç çekilmez, ben sırf bu tartışmadan uzaklaşmak adına ilişkisel, değişken bütünlüğü görmeye çalışıyorum. neyse gibtir edelim

@36 kardeşim @30 daki yazıda ruh ellerimizde demiş ona cevaben ruh olayına girdim.bu arada ruh olayı inanışa bağlı dedim..

@32 sigara istemek aslında düşüncenin değil. vücudun ve vücudun hayatta kalma sigortası olan nefisin isteiğidir. içinde bulundugun vücutla irtibatın var. acıksan sana bunu soyleyen beynındır sen bilemezsin vücudun neye ihtiyacı va neyi eksildi ama beyin sana soyker yemek ye diye. çünkü beyin vcudu yaşatmak ister ama sen istemezsen vücudun yemek yemesine engel olabilirsin. beyin sana sadece işaret verir eğer bu vücudu kullanmak istiyorsan onu ccanlı tutmak için ihtiyaclarını karşılamalısın der..bu konular üzerinde düşünmedikce hersey otomatiğe bağlı devam eder ve bu ayrıntıları göremeyiz farkında olamayız.. sadece akışın içinde akar gideriz.

@34 özet: soru şu: ben "klavyeyi görüyorum" derken, acaba gerçekten dışarıda olan bir klavyeyi mi nesne ediyorum yoksa nesne edindiğim aklımda yarattığım klavye ve bu sanki dışarıda bir şeymiş gibi mi davranıyorum?

tartışmanın ana sorusu bu, henüz düzgün bir cevabı da yok bunun. sanki yeterince dıbına koyduk ortamın ama isterseniz pm den tartışırız.

bence burada yazdığını hesaba katarsak sen yaraktasın aq

@35 vücudumuzun neresine odaklanmışsak orasındayızdır diyor hikayede de. parmağımız kesilse örneğin, kalbimiz orda atıyor gibi gelir.

@35 ruhla duyu organları arasında ilişkiyi nasıl kurdun? lan kavramlara bir dikkat edin, ruh ne? illa ki tanım yap demiyorum, nasıl bir ilişki kuruyorsun?

@30 o yazıya göre eğer ruhumuz ellerimizdeyse ellerimizi kaybetmemiz halinde ruhumuzuda kaybetmiş oluruz.ki ruh eğer varsa (inanca bağlı) vücudun neresinde olduğunu kestirebilirmiyiz? çünkü vücüdun bazı kısımlarını kesip alabiliriz ama kafa ve gövdeyi birbirinden ayırmadığımız sürece ya da içinde bulunduğumuz vücüdun fonksıyonlarını tümyle yitirmesine sebep olacak bir durum olmadığı sürece kısaca biz var olduğumuzu hissetiğimiz sürece ruh ta vardır..ve eğer az önce söylediğim gibi eğer bütün duyu organlarımızı kaybetsek var olma hissimizide kaybedeceğimizden ruh u yitirmiş mi oluruz ? öyleyse ruh sadec eduyu organlarının içerisinde veya üzerinde değilmidir?

@32 arzuyu vb. saf halinden çıkarmaya gerek yok düşünceyle birarada düşünebiliriz yani düşünce arzuladığımız şeyi nesne edindiğimizde arzumuzu neden kapsasın ya da ona dönüşsün, burada karşılıklı ilişki var.

ingilizce yazıcam diye niye kastın felsefe demeye dilin mi varmadı?

konuşmak bize cok sık yaptığımız için sıradan gelir.. halbu ki konuşmak sadece biz düşüncenin dışa çıkış şeklimizdir..ses sadece havanın ses tellerine çarparak çıkardığı bir oluşumken nasıl olurda beni senin yanına katar? ben konuşma olayına girmediğim sürece fikirim.. bunu senin yani karşımdaki düşünce yoğunluğunun içine dahil edebilirim.ama enerji olarak sen farklı bir frekanstaysan seninle bütünleşmez samanla senin tarafında soğurur ve gider.

@61 gittim geldim hala düşünceden çoğalmaktan varlık hissinden bahsediyor bin. bu soruları günlük hayatında kime sorsan kimse seni giblemedi ve gitti değil mi, burda mı kendini insan yerine saydırmaya çalışıyorsun ezik bin, vucutla düşünceyi ayırmışmış... lan onu descartes yaptı görmedik mi lan sonuçlarını cahil bin, inek yemek yemeyi yememeyi tercih ediyormuş, hem de açken, aç kalmadın sen hayatında değil mi, aç inek gördün mü, cevap verme lan sakın, kendi sıçtığın takunda boğul.

beden daha pasif geliyor ama baktığımızda beden olmadan, biz düşünce dışarı çıkamayız uzamayz ve de kısalmayız. sadece aracı olan beden bizi neresinde muhafaza ediyor? hakimiyet kısmen beyinde kısmen düşüncede.. aramızda parmağına bakıp kımıldatırken bu komutu nasıl verdiğini bilen varmı? deniyelim isterseniz parmağınıza bakın ve yavaş yavaş hareket ettirin bunu nasıl yaptığınızı nasıl komut verdiğinizi anlamlandırabilecekmisiniz.