Son dakikalar son durumlar
Son saniyeler
Son yedi dakika
Son hafıza
Son yararlanmalar
Son ölüm
Son kaçışma
Son ölümsüzlük.
Ve son

Burası bir pazar alanı
Herkes yürümekte
Güneş doğudan batmak üzere
Ben şaşkınım diğer insanlar çok sakin

Pazarcı malları toplamaya başladı
Malları da ucuza satmaya başladı
insanlar ucuz mala bile talip değil
Hapsolmuş da değiller

6 kilo portakal aldım
Herkes tuhaf tuhaf güldü
Poşeti sımsıkı sardım
Ellerim yandı

Dahasını da alacağım
Ellerim paramparça olsa da
Ben bu davadan vazgeçmem
Sizler gülebilirsiniz

Hepimiz kaçışacağız
Ve ben aldığım meyveler ile gezeceğim

Kimse kalmadı
Kimseyi gördün mü
Çil yavrusu gibi dağıldılar
Tek başına yürü de dur

Bu yolun yolcusu yok
Zorla birini yanıma itelerler, korkarım
Onu sevmemekten korkarım

Bu yolcuğun rehberi çok sağlam
Onda ekgiblik göremedim
Tıpkı gökyüzü gibi
Peki ben yürüyebilecek miyim

Verilen sözleri gördün işte
Anı kurtarmaya yönelik değil mi
Hepsi öyle, yalan dolan

Veri topla, ifşala
ilgi topla, mutlu ol
Küfür et, iğrençleş
Yakın dur, ezil

Aynaya bak ve kirpiyi gör
Kendinden kaç ve iğren
Bu da ne

Seni kıstıracaklar ey kirpi
Dağınık kılların ile kaçacaksın
Bu bir çığlıktır

Yönetmen filmi yönetiyor
Ne iğrenç bir film
Oyuncular işemeye başladı
Her taraf necaset dolu

Buharlar yukarı doğru çıkar
Buharlar nereye gider bilir misin
Bilirsin de bilemezsin

Denklemin 3-4 tane sonucu var gibi duruyor
Hangi cevap bizi tatmin eder ki
2 dışında hepsi gibi duruyor

Dikenler atılmış yollarıma
Gülün de dikeni yok mudur
Çile gülden gelirse güzel değil midir
Ben bir bülbül olursam neden olmasın

Biz bir odada sıkışıp kaldık
Tonlarca fikir ürettik
Herkes odadan çıkacak
Burada kimse ebediyen kalamaz

Hey Ayağa kalk
Adımını at
Yolunu çiz
Bin millik yolculuk tek adımla başlamaz mı
insan aşınmaz mı

Yorulsun ellerim
Ayaklarım
Ama yine de başım dik yürüyeyim

Zaman gittikçe tükeniyor
Ölümün soğuk kokusunu içime çekiyorum
Ve çaresizim

Zamanda bükülen insanoğlu
Kendini güçlü sanar da
Aslında bir hiç olduğunu bilmez
Gençliğin deliliği başına vurmuş genç
Kendisini farelerle kapışırken güçlü sanar da
Bir kapana canını yaktırır

Hedefe ulaşmak için
Elde olanları çıkarmak
içinden gelenleri dışarı atmak
Hedef için değerdir

insan toprakla eşdeğerdir
insan toprakta kaybolur
insan toprağa eşit değildir
insan toprağın üstünde yürür

Bu bir deneme sürüşü değil
Tek hakkın var
Kalem kağıt silgi
Doldur ve sil
Neler yaptın anlat
Neleri gördün
Sahi neyi gördün
Sahi neyi görmüş olabilirsin
Gördüğünü mü sandın
Görmedin
Kaç tane sığdırdın bu dünyaya
Aslında bir güne
3 mü 5 mi
Hangisi senin görüşün

Bir daha düşün
Zamanın var gibi
Zaman aniden çatabilir
Aniden çatlayabilirsin

Sonsuz yolda nerdesin
Ne taraftasın
Önde misin
Sağda mı
Solda mı
Ne bilirsin
Ne bilirim

Bilinmez,
Biz tarafından

Gerçek nerde
Gerçek içerde
Gerçek içerden yakın
Gerçek hiçbir yerde
Gördün mü onu
Görmeye yetişsen bayılırdın, dayanamazdın
Gerçeğin sana mesajı var
Aldın mı
Okudun mu
Anladın mı
işittin mi
Söylediler mi
Akıl ettin mi
Düşündün mü
Gerçek sana seslenmiş
Dinlesene
Okusana
Duysana
Akletsene
Nereye kaçarsan kaç
Gerçek hep yakın
Hep senle
Var oluşun hapis

Hey sen
Geldin ve çıkış yok
Yaşa bu renkli yerde
Renkli ama acı dolu
Öleceksin
Ama çıkış yok
Kalkacaksın
Kısa bir uyku gibi
Kalk yaptıklarını anlat
Biz biliyoruz
Sen yine de kendini anlat
Yaptığın pislikleri dinleyeceğiz
Göstereceğiz ne diyeceksin bakalım
Kolay mı sandın
Kolay mı olur sandın
Düşmanın içerdeyken
Sağın solun önün arkan dolu iken
Sen kendini ne sandın
Sen bir hiçtin
Değer verdik

Aklın zirvesi

Kalk ayağa robot
Yap kendini bilgisayar
Senin ruhun içerde
Sadece içerde dahası yok

Bu nasıl yazı
Bu ne düzensizlik
Ağlasana küçük çocuk
Sesin asla çıkmıyor değil mi

Görüntüler ile oyna
Yılan geliyor
Çık ordan
Çıkamadın
Işık geldi halletti

Algıyı seçtin
Eşya bile mutlu etti
Güldün aklına ipucu geldi
Daha çok mutlu oldun

Aşık olsana
Algıların seçildiğini görsene
Gördün değil mi
Sadece görüntü değil, duygular da değişkendir

Şimdi bambaşka bir zirve
Bak acıya bak
Yardım etmedi mi gerçek
Gerçeğe ulaşmak için inan...
Aklın zirvesi ile...

Hey Ayağa kalk
Adımını at
Yolunu çiz
Bin millik yolculuk tek adımla başlamaz mı
insan aşınmaz mı

Yorulsun ellerim
Ayaklarım
Ama yine de başım dik yürüyeyim

Zaman gittikçe tükeniyor
Ölümün soğuk kokusunu içime çekiyorum
Ve çaresizim

Zamanda bükülen insanoğlu
Kendini güçlü sanar da
Aslında bir hiç olduğunu bilmez
Gençliğin deliliği başına vurmuş genç
Kendisini farelerle kapışırken güçlü sanar da
Bir kapana canını yaktırır

Hedefe ulaşmak için
Elde olanları çıkarmak
içinden gelenleri dışarı atmak
Hedef için değerdir

insan toprakla eşdeğerdir
insan toprakta kaybolur
insan toprağa eşit değildir
insan toprağın üstünde yürür

Biliyor musun
Biliyorlar mı
Bilmiyorlar
Bilirler mi
Bilecekler
Ne zaman bilecekler
Gerçek ortaya çıkınca bilecekler
Gerçek ne zaman çıkacak ortaya
Gerçek ne zaman ortaya çıkar kimse bilmez
Bilirler mi
Bilmezler
Ama bilecekler

Vakit dolmadan
Kaçış başlamadan
Bilmeyi bilinç edinsinler

Çok yük yok mu
Çok yüküm yok mu
Nasıl silinir bu hesap
Hey cevap verin
Hayır, cevabını gerçek verecek

Bilecek miyim
Elbette bileceksin
Hatta göreceksin
Ellerin bile senden şikayetçi olabilecek

Gülecek miyim
Ya gülersin, ya ağlarsın, ya da korkarsın
Kim bildirecek
Gerçek bildirecek

Gerçeği takip et
Şaşmasın yolun
Yolda değil sıkıntı
Ben sıkıntı olmadıktan sonra...

inme derine
inme
Acı veriyor
istemiyorlar

Amacın öyle değil
Amacın hiç öyle değil
Bu bir tepki mi
Yoksa iç sesin isteği mi

Kapatalım mı kapıları
Kapılar onlar için mi açık
Kapılar kim için açık
Kapılar ışığa mı açık ateşe mi

Yakma kendini
Yakma kendini kapıları açık tut
Ya ateş dışarıdan gelirse
Ve kapın açıksa

Güven
inan
Başar

Zor mu zor
Zordur bu yol
Zorla zoru zorla
Sen daha deli ol
Işığı getirmeye çalış kendine

Işığı bul
Orda kal
Hepsi olsun
Daha büyüğü olana kadar

Daha büyüğü olsun
Şaşkın gözlerle ne de o
O bir rıza olsun
Sonsuza dek seni ayakta tutsun...

işte kararmış gökyüzü
Vakit çattı
Ona adı ile seslen
Dilediğini söyle
Bu gece o gece

Gün doğana kadar iste
istediğini iste
Gecesi başka, sabahı başka, öğlesi bambaşka
Bu gece öyle bir gece

Uyan kalk
Adını söyle
istediğini tekrar iste
işte bu güzel eylemdir.

Denildi ki: benimle aldatılmayın
Aldatmaya kalkıştılar
Sevdiğimiz için karnımız yumuşak oldu
Ama aklımız öncelendi

Zaten akıl bizi öne çıkaran değil miydi
Aklımızı kullanmayıp kiraya mi verelim
Bu muydu istenen
Hayır değildi

insan yolunu bilmeli
Neyi nerde yapacağını görmeli
insan bilemezse
O zaman hemen sevdiğinden yardım dilemeli

Görmeden inandık
işitmeden inandık
Yaptığını görmeden yaptık
Okuyup anlamaya çalıştık
Bir şeyler olduk
Ama hiçbir şey de olamadık

Bizler bir süprüntüyüz
Kardeşlerimize silah tuttuk
Aynı değerleri taşıdık
Ama bu kafamıza fayda etmedi

Zaman daralıyor
Gökyüzü kapkaranlık
insanlar kurtarıcı bekliyor
Hep beklediler, kendileri bir şey yapmadan
Belki de yaptılar kim bilir
Belki de sadece kendilerini kandırıyorlar

Süprüntüler olarak fazlayız
Sadece kendimizlerdekileri öldürüyoruz
Gariptik biz, başlangıcımız gibi
Biz bir olamadık gitti

Kavuştuğumuz gün kaçacağız birbirimizden
Ağlamaklı gözlerle
Belki de bir yerde gölgeleniriz
Kim bilir

Ağzı komik değil
Belki kendince bir şeyler anlatmak istiyor
Hakkımı yiyecekti az kalsın
Ağzım ilk defa işe yarıyor

Nasıl bir iç söylem bu
Kendimi asasım var
Nasıl düştüm bu yanılgıya
Bu eşşekliğe
Bir şeyler yapmam lazım.

Kendimi kirli gibi hissediyorum,
Kendimden iğrenme aşamasına geldim,
Karardım ak iken,
Artık söylenmek istemiyorum

Ne o mum mu sönüyor,
Hayır asla
Başka şeyleri aydınlatmaya çalışırım
Yine de sönmem
Onların nefesi nafile
Benim amacım en büyük amaç.

Mendilleri yak
Meyveleri pişir
Ye ye
Etleri pişir
Ye ye
Sonra resimlerdeki kağıdı ye
Her şeyi bitirirken kendin de bittin

Güneş doğacak
Ben de ölene kadar uyanırım
Durmak yok
Her gün başlangıç
Ben oldukça başlangıç var demektir
Her enstrümanı çalacağım
Sen yokken de çalacağım
Yoluma devam edeceğim
En yakınım ile