pokemon dünyasını sikerttim

@2 yanlış başlığa yazmış

yorgun müsabakanın ardından hemen duş alıp yattım. ertesi sabah uyandığımda misty kapıyı tıkladı ”mis@firhimiz vh@r chabuq qel xd ” dedi. tamam canım dedim. artık samimi de olmuştuk. şampiyonadan sonra milli olacağım beyler umarım , şans dileyin lan ahaha.. indim aşağıya pokemon şampiyonaları kahvaltı salonunda oak annem misty ile birlikte burakta oturuyor amk , göz doktoruna da gitmemiş bin belli gözleri hala tek çizgi halinde kısık kısık bakıyor , şaşkın bir halde yaklaştım buna. ” ne işin var burak burada ? ” dedim. ” takımınızda yer almak istiyorum” dedi.”amk kaç kere diyicem takımımda senin gibi pokemona yer yok diye. hem oak la son pokemon takasımı yaptım ben zütür bunu oak buradan” dedim. oak ayar verdi ” o artık benim asistanım ash , gözlemci olarak yanımda kalacak ” . kulağına eğildim oak’ın ” tamam ama misty e sarkarsa giberim belasını ona göre ”oak onaylarcasına başını salladı. sonra ailecek 3. tur kuralarına yöneldik. şuan dünyanın en iyi ilk 16 antrenörü içindeydim…kuralar çekildi. bitki tipi pokemonlarda işinin eri birisiyle eşleştim çimen tipi sahada. oak la son bir görüşme yaptım. hazırlıklarımı tamamladıktan sonra sahaya çıktım.
müsabakaya başladık. bu sefer taraftar sayımın arttığının farkındaydım. farklılık olsun diye kafamdaki şapkayı çıkardım. gibimde pas tutmuş prezervatif gibiydi amk o şapka , yıllar sonra kafamdan çıkarınca bir tuhaf oldum tabi.

artık güvenim tamdı. bu psişik rozet antrenörünü de devirip 6. rozetimi de alacaktım. savaş salonunu buldum girişte ”sabrina’nın yeri” yazıyordu. dedim amk bu ne , üfürükçüye geldik sanki insan biraz daha karizmatik bir isim koyar psişik pokemon antrenörüsün sen yazık falan derken kendimi içeride buldum.

girişte bir alakazam nohutlu pilav ikram etti. ”yok canım sağol ya ben dışarıdan yemek yemiyorum ” dedim.

” abi ketçapta var sıkıyım istersen öyle ye , bu sefer ikramımız olsun” dedi ,vay amk… tırstım. ” alakaaa gelsene canım buraya” diye bir ses geldi içeriden. ” misafirimiz var abla” dedi alakazam. ulan konuşan pokemon miyavı görmüştüm de konuşan alakazam ilk defa görüyordum.

karlı bir gün oldu. nihayet şehire geldik. şehrin insanları çok çalışkan amk.
bir tarafta geleneksel sembolleri alakazamlara tahta kaşıkla zonguldak havası oynatırken , kendileri köçek oynayıp bir yandanda kömür çıkartıyorlardı amk. yolda bir amca vardı adres sormak için yanaştım ” amca burağın yeri varmış burada bilir misin ? pokemon antrenörü ” dedim. ”hamdigillerin burak mı?” dedi. amk o an kırk yıllık antrenör , kaya pokemon usta antrenörü burak, gözümde hamdigillerin burak olarak sıfıra inmişti. dedim amk bu zonguldaklılar karizma bırakmıyor adamda.

gibtir git amk efsane başlıktı bu (bkz: pokemon dünyasını nasıl giberttim anlatıyorum)

bu bine ne yaparım diye düşünürken sonunda buldum. suyu ağız boşluğuna doldurtacaktım ki boğulma tehlikesi geçirsindi bin. talimatı verdim. ardından timsah yürüyüşüne başladım binler skor 2-2 oldu.son pokemonunu yolladı beyler. http://pokedream.com/poke...ri/045.jpg?1332947997ismi vileplumemuş.bu uyku tozu serpti ama her tozu su ile savuşturdum beyler. bubble saldırısıyla da mna koyduk bu pokepomun. yannanımı taşı toprağı pokemon bu şehirin. taşı toprağı üç kağıtçı amk… ben pallet town ımı köyümü özledim giberim böyle adaleti deyip dönmek vardı. ama yapamazdım beyler.takımını 3. amatör ligten süper lige taşımak isteyen batman petrolspor un hedefleri gibi dinçti hedeflerim. bu dünyayı gibertecektim bir kere.4. rozet benimleydi…ananı gibiyim kafayı yemek üzereyim her yer her yerde.
şöyle bir oturup yazmaya vaktim olsa, o vakite kadar takatim gibiliyor beyler.rahat kafayla rahat kurgu ve uygun zaman dilimi için özür dileyerek izin istiyorum herkesten. iyi okumalar.evet beyler. sıradaki hedefim fuchsia city. bu şehri şanlıurfa gibi düşünün amk ki rozet için içinde savaşacağım savaş sahası , bir mağara amk… başta pff ye itirazlar edildi ibrahim tatlıses i mi doğurtucaz amk , mağarada pokemon rozetimi alınır diye ama itirazlar sonuç getirmeyince beşinci rozetin alınacağı yer fuchisia city oldu.

sabah gürültüyle uyandık beyler. sonra biri megafonla mani okumaya başladı

”dünyayı amk liselilerinden kurtarmak için
tüm pokemonları etrafımızda toplamak için
kömür gibi poketopu dağıtan iktidarı postalamak için

jassie james , roket takımı her zaman galip gelecektir
ya teslim olun ya da savaşa hazırlanın”

anlatma amk

pokemonunu yolladı . bir magmardı yolladığı. benimsi en güçlü ateş kozum charizarddı. tek pokemon kullanabiliyorduk. ben de charizardı yolladım.

yalnız merak ettiğim bir şey vardı, amcaya seslendim ”peki neden charmender ımın charizard a hemence dönüşmesini sağladın. bu senin için kötü değil mi ? ”

zoru severim gibilerinden bir yanıt beklerken iyice afalladım amk ” unutma çabucak evrilen charizardlar sahiplerine itaat etmezler ahahaha. senin poketopuna girmek istememe nedenini anladın mı ? bu maç çok kolay olacak evlat ahaha”

charizardı fırlattığımdan beri yatıyordu yerde yalnız adam haklıydı beyler. magmar’a saygıma emri verene kadar yattı charizard. bu diskalifiye sebebi sayılırdı. fakat magmar saygıınca charizard deliye döndü. kendine eşit güçte bir pokemon görünce ilginç bir şekilde savaşmaya başladı.

charizardla ortalığın dıbına koymuştuk. tabi maçtan sonra charizard giblemedi bile beni. napsaydım bu bini nasıl eğitseydim bilmem ki ?

”şimdi evrimin 2. aşamasına hazır mısın dedi” amca. canıma minnetti binler. amcanın peşine takıldım.

yürüdük. bir meydana geldik. onlarca charmeleon vardı , bunlar birbirlerine ateş püskürtüyorlardı. ve gördüğüm üzere ateşe daha fazla dayanan evrim geçiriyordu.

sıraya girdik. biraz bekledik sonra sıra benim charmeleon a geldi. 5 tane charmeleon verdiler ne hikmetse. sonra anladım ki bu daha yeni dönüştüğü için charmeleon a , 5 misli ateş topuyla evriltebilirmiş anca. iyi bakalım dedik beklemeye koyulduk.

bir 10 dakika bekledikten sonra aralıksız ateş topu yiyen charmeleon , sinirlenip charizarda dönüştü. çok sevindim beyler charizard a sarılmak için koştum. şapkama ateş üfledi oç. senin dıbına korum ha deyip poketopu yolladım onuda kuyruğuyla uzaklaştırıp uçmaya başladı bin…

evden kaçan kanarya kuşu gibiydi , yolladım pidgeot ı yakalasın diye , bu pidgeot u kanatlarından tuttu havada 4 daire döndürüp yere yapıştırdı amk… ardından son çare jiggylpuff ı blastoise in suyu fışkırttığı yere oturtup charizard ın sırtına püskürttük. jiggylpuff ın naif sesiyle yavaş yavaş piste inişi yaptırdık.

amca ” ateş pokemonun gelişti. son ayak için hazır mısın ? ” . ”gülbatur mu şahbatur mu amca ? ” dedim anlamadı bin espriyi :(

yalnız son ayak derken ? charizard a dönüştü işte pokemonum şimdi geriye kalan tek şey ateş rozetiydi. ne yapacaktım ?
amca ”beni takip et” dedi. peşine takıldım cidden ne olacağını merak ediyordum…

amcanın dediği yere geldik. resmen bizi fırıncıya getirdi amk… içeriye girdiğimizde fırıncı ” ramazan pidesi için mi abi ? ” dedi. ama amca gizemli bir şekilde kulağına eğildi fırıncının ve bir şeyler söyledi. fırıncı ” hı tamam ” gibilerinden başını salladı.

sonra amca bana döndü. ”pokemonunu poketopundan çıkart” dedi. sanki ”soyun” demişçesine iliklerime kadar irkildim beyler. elimi poketopuma attım ve charmender ı dışarı çıkarttım…

”amca bak sana güveniyorum sonra gibi tutmayalım ? ” dedim. ” trust me dude” dedi. iyi bakalım dedik. fırıncı tuttu charmander ı fırına attı binler :(

”tavuk dönerci değil amk fırıncı burası amacınız ne laaan” diye bağırdım. sonra fırından bir ışık çıktı beyler…

charmander evriminin birinci aşamasını tamamlamıştı. artık bir charmeleon ım vardı

sırada 7. rozet vardı beyler. ateş rozeti… ateş şehrine varmak için uçan pokemonum pidgeot u kullandım. kuşun ebesi gibilsede kolayca şehire vardık. indiğimde pişiyordu amk şehir çöl sıcağı vardı resmen. şehirde bir otel aramaya başladım. sorup soruştururken yaşlı bir amca sırtımı dürttü ” dedeler! ” diye çığlık atıp irkilsemde naif bir ses tonuyla ” korkma evlat” dedi. ” sadece şehrimiz hakkında bilgi vereceğim” .

”hiç ateş pokemonun var mı evlat ? ” dedi ” var rıza baba dedim. evlat demesen yalnız dedim ? ” iğnelemeyi anlayıp evlat demeyi bıraktı ”oo bakıyorum da keyifler yerinde beni uyarmalar falan” dedi… ” bak hala devam ediyorsun, asla bir rıza baba olamayacaksın amk anla şunu. artık ne anlatıcaksan anlat” dedim.

”ateş pokemonun hangi ateş pokemonu?” dedi. ” charmander ” dedim. amca bir hımm çekti. ”istersen ateş pokemonu evrim savaşları merkezine zütürebilirsin. ateş antrenörünün karşına gelişmemiş bir ateş pokemonuyla çıkmak istemezsin herhalde”
dedi. ”elbette” dedim ”nerede bu yer ? ” .

”beni takip et..”

‘hoşgeldin ashref ndıbını duydum” dedi kız. ama hatun cidden taştı beyler. anime manime kayarım ben buna http://images.wikia.com/p...brina–article_image.jpg

anlat kıyamam

akşam döndüm. gittim bir duş aldım. ama gece kulüplerine gidecek halim kalmamıştı beyler. direkt kendimi yatağa attım. ve yarını 4. rozetimi alacağım günü bekledim.

bu direkt yolladı onix i. bende snorlax ı yolladım. içeride de uyuduğundan dinlenmiş bir şekilde çıktı bin. snorlax a tam saldırttı onix i , ben de çakallık edip nehri içtirmiştim snorlax a gelmeden önce , dedim işeme saldırısı amk. bilirsiniz beyler taş pokemonları sıvıya dayanamaz direkt yığıldı onix . amk snorlax hala işiyo ama tutamıyor bin bir başladı ya , çabuk içeri çektim bu bini. bravo oğlum dedim. burak bini gerildi tabi. ” kiminle sidik yarıştıyorsun yarram ahaha ” dedim buna ben. zaten kısık gibi olan gözlerini kıstı galiba bu gözleri kayboldu bir beş saniyeliğine ortadan amk ahah

bir otel bulup dinlenmem biraz da yemek yemem lazımdı binler. güzel bir yer buldum. oak ın bana verdiği pokedexten kimliği gösterdim. para sıkıntısı çözülüyor hemen zaten oak ın yetiştirdiği adam olduğumuz için tüm hesap ona giriyor ahah.

neyse internete girdim odamdan. kimmiş bu antrenör falan. eski deniz kuvvetleri subayıymış bin. şimdi emekli olduktan sonra hobi olarak bu işe başlamış. şuayp diyorlar adına. aynı zamanda tek pokemon kullanırmış savaşlarında.

lan benim 4 pokemonum vardı. ama hangisini kullanmalıydı ? oak la msn de cam sohbeti yapmanın vakti gelmişti…

20 yıl sonra karakter analizi

ashref: babasından kalan bankadaki mirasla poketopu üreticiliğine başladı. paranın ve misty nin dıbına koydu.

anne: bunadı. ash i hala çeyrek finalde yarışacak sanıyor.

misty: dil kurumunda oak aracılığıyla stajyer olarak dilini düzeltmek için eğitim görmeye başladı. fakat 2 yılda tüm ülkenin imlasını gibip attı. sözlükler onun yüzünden yeniden yazılmaya başlandı.

oak: aşırı v-pills kullanımından kalp krizi geçirerek 80 yaşında evinde ölü bulundu.

burak: taş tipi antrenörlüğünü bırakıp bir süre oak ın yanında çalıştı. sonra o hevesini bırakıp almanya da gurbetçi olup taş taşımacılığı işine soyundu.

son…

geçenlerde benim i phone 5 in şarjı bitti, pikaçuyu bağladım telefona ,2 video izledim ölüyordu hayvancağız.

elektrik rozetini aldıktan sonra akşam gibi jiggylpuff ın format atılan mikrofonunu da alıp şehirden ayrıldık. büyük pokemon şampiyonasına adım adım yaklaşmıştık…

celadon city idi beyler sıradaki şehir. sizin dünyanın istanbulu gibi düşünün bu şehri. taşı toprağı pokemondur diye gelip gibi tutup köyüne dönen çok insan var. en zenginleri de burada orta sınıfı da en yoksulu da burada beyler. avrupa pokekültür başkenti oldu iki yıl önce ama şehrin diğer yüzü acınacak halde. antrenörü ise çimen tipi antrenörü erika.

ben bu büyük şehire geldim beyler ama alem yapmadan gitmem amk , şehirde süper oyun salonları var. hele şanzelize cafe diye bir yer keşfettim mekan bomba. bilmeyenler için –> http://www.youtube.com/watch?v=wimgdz8fvqi