psikoloji içeren bir hikaye

az yazmıssın panpa bu aksam uzun yaz

panpa uzun yaz vakit geçmiyor

Günler ilerlemeye devam etti, bu durum pgibolojik olarak beni yıprattı sürekli aklımdaydı sürekli rüyamdaydı kafam hep ondaydı ama hedefler konusunda daha da hırslandırıyordu. Artık öyle bir hal almıştım ki Ece’nin giderken söylediği söz gibi acıyla besleniyordum. Bana acı çektiren her olayda daha da hırslandım hedeflerime daha çok bağlandım ve çok daha başarılı oldum. Final dönemine girdik, 2 hafta süren eziyeti sorunsuz bir şekilde tamamladım.

Önümde kocaman bir yaz var yoğun ve koşuşturma ile geçecek ful çalışılacak bir yaz. Ne monoton bir yaz böyle. Yazın henüz başlarında kuzenimle 1 haftalık tatil planı yaptık, güzel bir tatil oldu bizim için ilk defa o dönemde eğlence de eğlenme prensibini benimsedim ve bunu başardım. Çok eğlenceli aksiyonlu bir tatil olmuştu.

Tatilden sonra ki geçici mutluluğum bitti, Ece’nin sözlenmesi ile içime kapandım biraz bu durum kuzenimi rahatsız ediyordu, neredeyse her akşam iş çıkışı bir yerlere gitmeye başladık. Yakın zamanda kuzenimin kız arkadaşının doğum günü olacaktı ısrarla benimde gelmemi istedi arkadaşlar arasında sürpriz bir doğum günü kutlayacaktık. Pek keyfim olmasa da kuzenimi kırmamak adına o gece taksimde güzel bir mekânda buluştuk.

Kalabalık bir gruptuk gruptan sadece 2 kişiyi tanıyordum onlarda kuzenle ortak arkadaşlarımızdı. Geriye kalan 7 kişiyi ilk defa gördüm hepsiyle tanıştık kuzenimin üniversiteden arkadaşlarıydı. (kuzenim özel üniversitede okuyor)

2 tane çift var geriye kalan 3 kişide bayan. Bu bayanlarda bir tanesi kuzenimin kız arkadaşının kuzeni diğeri kuzenimin kanka tayfasından bir kız diğer kızda bu kızın yakın arkadaşı kızın adı da Gizem’di. Hepsi ile tanıştık ancak benim bütün ilgili çeken tek kişi oldu o da Gizem.

Biraz Gizem’den bahsedeyim, kuzenimle aynı okulda ama o pgiboloji okuyor, 4. Sınıfa geçmiş başarılı bir öğrenci, 1.65 boyunda minyon tipli, kumral, siyah saçlı, çok güzel yüz hatlarına sahip, kaşı, gözü ve kirpikleri ancak kalemle çizilebilecek derecede estetik. Bir bayanda en çok hoşuma giden fiziksel özellik; elmacık kemikleri hayranlık duyulacak cinsten. Onu izlemeye başladım, halini, hareketlerini merak ediyorum acaba nasıl biri? Biraz gözlemledim, gördüğüm kadarıyla efendi birine benziyor ama daha fazla tanımam lazım. Pgiboloji okuyor, bu konuda deneyimli olduğuma inanıyorum, bir şekilde sohbet açmam aramda bir bağ kurmam düşüncelerini, hareketlerini yorumlamam gerekiyor. insanlar üzerinde en güçlü silahım bu ama bunu bir insanı etkilemek için ilk defa deneyeceğim, muhtemelen onunda en güçlü silahı bu çünkü bunun eğitimini alıyor. Umarım gecenin sonunda aramızda savaş çıkmaz.

Bir anda kuzenimin bakışlarını üstümde hissettim ona bakmamla göz göze geldik, Gizem’i izlediğimi görmüş, gülümsedi ve kuzenler bu günler içindir sözünün hakkını vererek ortayı açtı.

-“Gizem, kuzenim pek belli etmez ama o da senin gibi okulda çok başarılıdır. Gerçi bunu söylememe kızacak ama.”

-“Sen ona bakma Gizem abartmayı çok sever.”

Gizem gülümsemeye başladı, bu gülümseme ile elmacık kemikleri iyice ortaya çıktı, en zayıf noktam bu olsa gerek hayranlıkla izledim. Artık sohbete girmem için bütün şartlar hazırdı,

vay uzun yaz kenks okucam hepsını

-“Demek pgiboloji okuyorsun”

-“Evet”

-“O zaman ne düşündüğümü anlıyorsundur.”

-“Ne düşündüğünü bilmiyorum ama ne hissettiğini anlaya bilirim.”

-“Ne hissediyorum peki?

-“Biraz karamsar, biraz düşüncelisin eğlenmiyor gibisin”

-“Tebrik ederim doğru cevap peki ben senin şuan ki hislerini adlandırmaya çalışsam?”

-“Dene bakalım.”

Aramızda henüz bir bağ olmadığından açıkçası ne hissettiği hakkında bir şey bilmiyorum tek yapabileceğim, gözlemlediğim kadarıyla hareketlerini yorumlamak. Bu arada da gözlerini yakalamam lazım belki onlar bana bir şeyler anlatır.

-“Karamsar değilsin, ama bu ortam henüz seni açmadı, sen de pek eğleniyor görünmüyorsun belki biraz yabancılık çektiğin içindir. (bu sırada aklıma bir fikir geldi biraz kumar olacak ama bu riski göze almalıyım) Belki de doğum günleri ile ilgili kötü bir anı yaşadın.”

-“Senin de pgiboloji okuduğunu bilmiyordum.”

Bir an içimden çok sevindim başarmıştım.

“Ama”

Devam etti,

-“Böyle ortamların beni açmadığı doğru, çoğunuzla ilk defa tanıştığım için biraz yabancılık çekiyorum, doğum günülerini severim ama insanı yaşlandırdığını bilmek biraz hüzünlendirir beni, kötü bir anım olduğu konusunda yanıldın. Yeteneklisin ve iyi bir gözlemci. Biraz daha çalışıp biraz daha tecrübe edindiğinde daha iyi olacaksın ”
(Aramızda ki bağı kurduğumda göstereceğim sana iyi olmayı)

-“Teşekkür ederim. Ama teknik olarak doğum günlerinin üzerinde bıraktığı kötü anı konusunda yanıldığımı düşünmüyorum, yani her gördüğün doğum gününde hatırlayacağın kötü anınla, her doğum günüde düşündüğün yaşlanma konusu bence aynı etkiyi taşıyor.” Bence güzel yerden yakaladım, haklı olduğumu ispatlamak için güzel bir yere değindim.

-“Yanılıyorsun, kendi doğum günlerimde çok eğlendiğim için böyle düşünmüyorum ama kötü bir anısı olsaydı kendi doğum günlerimde daha çok üzülürdüm.”
Kendi görüşünü ispatladı, cevap verememek ne zor bir durum.

-“Sonuçta eğitimini alıyorsun bu işin benden bir adım önde olmanın haklı sevincini yaşaya bilirsin, ben karamsarlığıma dönüyorum ”

rezervedddd

-“Çok mütevazısın, hem karamsarlığının nedenini anlatmak istersen çözümü içinde yardımcı olurum henüz mezun olmadığımdan muayene ücreti de almam.”

-“Çok incesin çözümünü çok merak ediyorum, ama herkesin içinde anlatamam hasta-doktor ilişkisi içinde özel görüşelim. Ücret almadığına göre müsait olduğun bir günde sana yemek ısmarlarım, kahve içerken de dertlerimi anlatırım, uyar mı?”

-“Bana uyar”

-“Hafta içi çalışıyorum, hafta sonu doktor hanım için uygunsa randevu talep ediyorum.”

-“Programıma bakmam lazım eğer müsaitse neden olmasın.”

Bu vesile ile numarasını aldım. Doğum günü kutlandı hediyeler verildi akşamın sonunda dağılma vakti geldi. El sıkışarak gerçekleştirdiğimiz tanışma, vedalaşırken hafif bir sarılmaya dönüştü.

O akşam, üzerimde garip bir mutluluk oluştu. Ciddi bir ilişkiye başlamak istemiyorum, daha doğrusu bir ilişkiye bile başlamak istemiyorum ama böyle davranarak ne yapmaya çalışıyorum bende bilmiyorum. Her ne olursa olsun garip bir mutluluk hissediyorum, belki acımı bazen de olsa unutturduğundandır.

Hafta içinde kuzenim yanıma geldi, kankasından edindiği bilgilere göre Gizem benden hoşlanmış. “E bu kadarını bende biliyorum, zaten hoşlanmamış olsaydı numarasını vermezdi.” Olası bir ilişkiye başlaya bilirim, ama uzun bir süre ilişki istemiyorum hayatımda.

Hafta içi Gizem’i aradım, hafta sonu için randevu istediğimi söyleyerek biraz takıldım cumartesi günü öğle saati için zaman ve Gizem’in tercih ettiği mekanı belirledik. Kuzenim her akşam iş çıkışında yanıma geldi, senin için böyle demiş, şöyle beğenmiş diye her gün abarttı. işin aslı kız biraz beğendiğini söylemiş ama kuzen sırf aramızı yapmak sırf benim bir ilişkiye başladığımı görmek için elinden geldiğince durumu abartıyor bu huyunu bilmesem cumartesi buluşmaya elimde yüzükle gideceğim.

bu snn hıkayenmı panpa bı soyle amk

Ve cumartesi günü, mekâna ilk defa gittiğim için 5 dakikalık gecikme yaşadım. Biraz dolandıktan sonra mekanı buldum, güzel bir cafe umarım teras katıda güzeldir. içeri girdim, etrafa biraz göz gezdirdim Gizem’i göremedim biraz ilerledim ve merdivenlerden teras katına çıktım, büyük bir teras katı kısmen de dolu acaba Gizem nerede? Uzun terasın sonuna doğru ilerlemeye başladım. Gizem’i ileride tek başına otururken gördüm. Öylece oturmuş beni bekliyordu, bir an içim çok garip oldu ama hoşuma giden bir duygu bu, biraz daha yaklaştım henüz görmedi beni. Ona yaklaştığım her adımda ona karşı duyduğum ve adlandıramadığım hislerimin ne olduğunu kavramaya başladım. Birkaç adım sonra bu hisleri adlandırmıştım artık durmalıyım, beni henüz görmedi, galiba geri döneceğim.

reserved

nasıl yok amk soru sorcam soramıym sen degılsn nasıl soram

Gerisin geri döndüm acilen düşünmeye ihtiyacım var, hemen dışarı attım kendimi umarım görmemiştir beni.

Onu gördüğüm ilk andan beri hissettiğim bu hisler, neden önce anlamadım, şimdi beni böyle beklerken onu tek başına masada görmem bu masumiyet…

Bunlar hep pgibolojik tramvalar gibi hiç yakamı bırakmıyor, Gizem'de Ece'yi gördü ona her zaman duyduğum sevgiyi duymuştum bunu kavradım onu bana çeken buydu işte bir bab sevgisi gibi şevkat göstermek gibiydi işte. Bunu şöyle anlatmaya çalışacağım bir yerde birinin ilgisini birinin şevkatini birininin onu kormasını gerektiğini düşündüğünüz bir çocuk belki bir bebek olur ya öyle birşey işte.

sonunda eceyle evlenıyonuz demı

Bu yaptığım çok saçma madem bunu hissedecektim Ece’yi neden bıraktım, aynı senaryoyu mu oynayacağız? ilk başlarda sevgi adına bir şey beslemeyeceğim, ona alışmaya başlayacağım, eğer iyi anlaşabilirsek ileride onu seveceğim belki de çok seveceğim ya sonra?

Hani artık kimseyi sevmeyecektim? Artık karşımdakinden beklediğim ilk olarak sevgi değil de destek olacaktı?

Hedefler kararlar, geri dönüşü olmayan bir yola çıktıktan sonra bu yolda harcayacağın başka bir isim daha…

Ben zor yollara girdim, seni mutlu edemem, artık kimseyi sevemem… Baştan sar.
Mekânın önünde durmuş düşünen bir adam…

Bir anda Gizem’in sesini duydum bana sesleniyor, ona doğru döndüm yanılma geldi.
Görmüş demek.

-“Ne yapıyorsun böyle, neden geri döndün bir şey mi oldu?”

-“Yok ya, kusura bakma acil olarak birini aramam gerekti de seni rahatsız etmeyeyim dedim.”

-“Kötü bir şey yok değil mi? iyi görünmüyorsun.”

-“Kusura bakma, ufak bir yanlış anlaşılma oldu da sandığım gibi değilmiş”

-“Önemli bir şey miydi?”

-“Yok değil, içeri geçelim mi?”

içeri girip terasa çıktık, bir türlü konsantre olamayacağım galiba ayıp olacak kıza keşke bir yolunu bulup kaçsam.

Nasılsın iyi misinden sonra yapmak istediğim tek şey uzun ve detaylı anlatılacak sorular sorup sadece dinleyen olmak kendimde konuşacak bir şeyler anlatacak gücü bulamıyorum, umarım dinleyecek gücüm vardır. Bu halimle de en önemli detayı gözden kaçırdım, karşımda oturan bir pgibolog.
Ben kara-kara ne yapacağımı, durumu nasıl idare edeceğimi düşünürken, Gizem durumu çoktan anlamıştı.

-“Kafan hala yanlış anlaşılmada mı?”

-“Özür dilerim oradayım henüz.” gülümsemeye çalıştım.

-“Biliyor musun sende yalan söyleyemeyen insanlardasın bunu hiç beceremiyorsun“
Yakalandım demek,

-“O kadar belli oluyor mu?” zoraki bir gülümseme,

-“Çok belli oluyor, konuşurken gözlerin aşağıda ve gülümserken de göz kenarların kırışmıyor.”

-“Bunu biliyordum demek ki daha fazla dikkat etmeliymişim gülümserken.”

(Bir insanın gerçekten gülümsediğini anlamanın tek bir yolu vardır, o da gülümserken gözlerin kısılması ve kenarlarının kırışmasıdır. Eğer kırışıklık olmuyorsa gerçekten gülümsemiyordur.)