1. 101.
    0
    k

    b← →d
    `↓
    g`
    ···
  2. 102.
    0
    boş entry girsek sayılıyo mu hacı?
    ···
  3. 103.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  4. 104.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  5. 105.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  6. 106.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  7. 107.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  8. 108.
    0
    @83 malesef panpa

    sözlükte ne kadar ezik varmış amuğa koyam <3
    ···
  9. 109.
    0
    k

    b← →d
    ···
  10. 110.
    0
    @1 Karalar gözden kaybolduktan sonra, denizde artık deneysel kurallara dayanılarak yol bulmak ve bunu sürdürmek imkânsızdı. Bilimsel tekniğe baş vurmak zorunlu olmuştu. Gidilecek mesafe çok uzak oldu mu, dünyanın küresel yüzeyi düz bir planda gösterilemiyordu. Bu nedenle, gemiciler son çare olarak XVI. yüzyıla kadar kullanılacak "Yer yuvarlağı"na baş vurdular; artık geminin bulunduğu yer, enlem ve boylamlara göre belirlenmekteydi.

    Bunun için de X. yüzyılda Araplardan gelme usturlaplar kullanılmakta; bunlarla yıldızların yükseltisi bulunarak kabaca bir enlem-boylam tayini yapılmaktaydı. Ne var ki, boylam hesaplarında birkaç dereceye varan hatalar yapıldığından, işler karışıyordu. Gemiciler, bu çocukluk çağındaki yöntemlerle kalmış olsalardı, kıyılardan uzaklaşmaya dünyada cesaret edemezlerdi. Ama neyse ki, ellerinde pusula vardı.

    "Pusula": işte bir Çin icadı daha! Isın sülâlesi zamanında (265-419), Çinliler mıknatıslı bir iğne sayesinde "Güney"i belirleyebiliyorlardı. iğnenin bu özelliğinden yararlanmak için 424'te "Mıknatıslı arabalar" yapıldı. Bu arabalar, dikey bir eksen çevresinde dönen bir heykel taşımaktaydı. Heykel, içinde gizli bulunan bir mıknatısın etkisiyle hep güneye dönük dururdu.

    Çinlilerin kendilerine mal ettikleri bu icadın gerçek mucitleri Normanlardır. Bunlar, 874'te izlanda'yı fethetmişler; 932'de Grönland'ı keşfetmişler ve 1000 yılında -yani Kolomb'dan beş yüzyıl önce- Amerika'ya ayak basmışlardı. Pusulaya sahip olmasalardı, bu olağanüstü başarılara nasıl ulaşabilirler, açık denizlerde binlerce millik mesafeleri nasıl aşabilirler ve hareket ettikleri noktaya nasıl dönebilirlerdi?

    Her neyse, Fransa'da pusuladan ilk olarak 1200'de söz edilmeye başlandı. Bunu, 1207'de ingiltere ve 1213'te izlanda izledi. Pusulanın ilkel bir yapısı vardı o zamanlar. ilk önemli gelişmeyi gerçekleştiren Pierre de Maricourt oldu (1269). iğneyi bir mile geçirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun içine yerleştirdi. Böylece gemicilerin pergeli halini alan bu gereç, artık onlara etkili bir rehber olabilecek; bilinmeyen denizlere açılmalarını ve büyük keşifler çağını açmalarını sağlayacaktı.

    özet : senden önce yapmışlar
    ···
  11. 111.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  12. 112.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  13. 113.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  14. 114.
    0
        k
       ↑
    b← →d
        ↓
      g
    ···
  15. 115.
    0
    k

    b←→d

    g
    ···
  16. 116.
    0
    a

    n← →a

    n
    ···
  17. 117.
    0
          k
          ↑
    b←    →d
          ↓
          g
    zütüne girsin.
    ···
  18. 118.
    0
    k

    b← →d

    g
    ···
  19. 119.
    0
           k
           ↑
    b←     →d
           ↓
           g

    al zütüne girsin pusula
    ···
  20. 120.
    0
    /blue oldu mu panpa ()
    ···