0
bugün bir dal daha kırıldı umulmadık esen rüzgarla. sonbaharın sarılığında ki yapraklar gibi hayat anldıbını yitirmeye başladı artık. tüm güzel şeyler tek tek elimden kayıp gidiyor ve ben sadece izlemekle yetiniyorum. çınar ağacı gibi güçlü dayanıklı olup birden kırılmak ne de kötüymüş. bilemedim belki de düşünemedim daha kötüsü görüpte birşey yapamamışım. daha kötü bir gece geçirmek isterdim niye mi ? ozaman bugün hissettiklerim olmazdı hatta beni bekleyen nice kötülükleri göremezdim görsem de birşey yapabilirim düşüncelerine sahip olamazdım. olmuyormuş demek ki hayali gerçek kılmak okadar da kolay değilmiş. derdini anlatmak isteyip anlatacak gücü bulamamak gibi bir çaresizlik yaşamamıştım daha önce. kader diyerek katlanmak kabullenmek kolaydı en azından o gün az da olsa mutlu olmaya yetiyordu. domino taşlarının devrilişini izlemek kadar kısa sürüyor yaşam, yaşadıklarını düşünmekse o taşları dizmek kadar zahmetli,zor ve bi okadar da sabır istiyor.hep kırılıp hiç üzülmediğini düşünmek ve bunu kendin hariç herkes için yapmaya çalışmak öyle yorucuymuş ki anlayamamışım zamanın nasıl geçtiğini. hem zaman geçmiş hem de benim zamanım geçmiş. hala bir şans varsa bugün karşıma çıksın son birkere beni hayata bağlayıp tekrar ayağa kalkmamı sağlasın ama ne olur o bugün olsun. artık düşünmek istemiyorum, ağlamak istemiyorum sadece nasıl olmam gerekiyorsa öyle olmak istiyorum. mümkün olsa herkesten uzak insanoğlunun olmadığı biryerde bir ağaca sırtımı dayayıp yeşilin kokusuyla gözlerimi kapatıp tekrar açmamak, son nefesimi verirken aklımda bir düşünce olmadan sadece kendimi hissederek hayatın tadını ilk kez o an yaşamak isterdim.