romanyada başıma gelen ibretlik olay

beyler anlat panpa diyorsanız anlatıcam, hikaye polis, mafya ve uyuşturucu içerir. biz de tam ortasındaydık mal gibi.

olay geçen perşembe akşamı meydana geldi bu arada. erasmus dolayısıyla romanyadayız, ben ve 2 arkadaşım daha kalktık balkan turu yapalımd dedik. trenle sırbistan, bosnahersek ve hırvatistan dedikten sonra belgrat üzerindne yine romanyaya geçicez. tren romanydaki ilk istasyonda durdu, moravita adlı kasabada. pasaport kontrollerinden sonra, bir polis operasyonu başladı. bizim zütümüz tutuştu tabi yabancı ellerde sınırda başımıza bi tak gelmesin diye.

bi yığın polis ellerde silahlar falan daldı trene. tüm kompartımanları aradılar. treni söküp taktılar, o derece. bi halt bulamadılar. 1 saat falan arandık neredeyse, hava da eksi bilmem kaç derece saat de akşam. zütümüz hem tutuşuyor hem de donuyor soğuktan. arama bitti, tren harekete geçti. ondan sonra öyle bir tezgah ortaya çıktı ki, aklımız almadı.

beyler gibliyorsunuz umarım?

devam ediyorum biraz geriye gidicem ilk bindiğimiz zamana. tren 3 vagondu belgraddan bindiğimizde. biz orta vagona bindik. bizim kompartıman soğuktu, diğer kompartımanlar da doluydu. dedik diğer vagona geçelim. tam toplandık geçicez, vagonlar arasındaki boşlukta sırp tren görevlileri sordu nereye falan, dedik bura soğuk, orda sıcak yer varsa oraya geçicez. dediler hepsi aynı sorun var ısıtma sisteminde gitmeyin. öyle bi engel oldu ki pekekent, itekliyor nerdeyse. hani zorla engel oluyor gitmeyin oraya diye. neyse biz de dedik madem öyle, duralım. heryerde donucaz nasılsa. sonra anlaşılacak pekekentlerin ilk başta neden biz oraya sokmadıkları.

neyse ilk anlattığım yere geliyoruz şimdi, operasyon bittiken ve yol aldıktan sonra. biz dedik artık dayanamıcaz geçelim diğer vagona belkı daha sıcak buluruz. bi baktık ki o vagon sıcak. pekekente baya küfrettik neden bizi almadı diye. hala tezgahın farkında değiliz. neyse orda boş bi kompartıman bulduk oturduk üçümüz. arada koridora çıkıyoryz baktık bi kadın var yan tarafta rumen, bize bişeler soruypr az buçuk ingilizcesi var. sohbet ediyoruz bize yakınlık gösteriyor. biz de iyi teyze diye muhabbeti devam ettiriyoruz.

sonra kadın az ingilizce az rumence biraz dışarı çıkabilir misiniz falan tarzında bişey dedi. biz de dedik heralde kendi kompartımanı dolu, bizi de yakın gördü, orda üstünü mü ne değiştirecek. e tamam dedik çıktık. sonra baktık kendi kompartımanı da boş. neden bizim buraya girdi ki o zaman girmek için bi sebebi yok.

kadın içerdeyken bi tren görevlisi girdi o kompartımana, sınırda görevliler değişti rumenler geldi bu arada. adam kafasını uzatıp bişeler dedi çıktı. bilet kontrol vakti de değildi. sadece o kadına bişe dedi ve gitti. biz hala anlamıyoruz. millet rumence konuştuğundan diyalogları anlamıyoruz zaten. ama fena dolap dönüyormuş tren görevlileri de içinde.

lan bi ses verin boşa mı yazıyorum

sonra bir baktık kadın bizim kompartımandan bi çıktı, kocaman bi çanta içi ağzına kadar dolu. içinde dolu ufak poşetler falan var anlamadık tam içeriği ama uyuşturucu falandı muhtemelen. biz sonra olayı çaktık, bunlar malları saklamış bazı yerlere. şimd de timisoara istasyonuna inmeye yarım saat kala toparlanıyorlar..

sonra bilet kontrolüne geldiler bidaha biz hala olay karşısında ağzımız açık dururken, biz görevliye daha sıcak bi yer yok mu amk tarzında bişey dedik bu kompartımandan başka yere gidek başımıza bi tak gelecek diye, sonra kadın bizi aldı başka kompartımana geçirdi ama aynı vagon hala. bi baktık oturduğumuz kompartımandaki insanlarla o kadın tanışıyor. birden vagon hareketlendi. o vagondaki tüm kompartıman şebekeymiş meğer biz de ortasında.

3 tane iri yarma adam vagonun belli noktalarında gözcülük yapıyor, o ilk kadn elinde alet edevatla her kompartımana giriyor tahtaları söküyor arkasından malları çıkarıyor çantaya koyuyor. biz o esnada vay amk diyoruz dakikalarca. bizim yanımızdaki bi adam da onların reisi olsa gerek millete talimat veriyor tip de kayık zaten, bize de bişeler diyor rumence. ordan kaçalım derken reisin yanına oturmuşuz şansımızı gibeyim. biz de anladığımız kadarıyla konuşuyoruz. herif istanbula da gelmiş kaç defa, beyazıt şirinevlerde falan çalışmış. ne iş yapmışsa amk.

biz durumu anlayınca, o 3 tane iri yarma herif bize odaklandılar. hep bize bakıyorlar, bizi işaret ederek konuşuyorlar. anladığımızı farkettiler. biz de dedik aha şimdi yannanı yedik. elin romanyasında gibecekler zütümüzü neden vagonu değiştirdik orda sağ salim giderdik amk diye serzenişlere başladık.

neyse bi yarım saat sonra timisoara'ya vardık. trenden bunlar kocaman çantalarla indi. hepsinin yüzü gülüyor tabi. hepsi dediğim toplam 20 kişi falan kadınlı erkekli farklı kompartımanlara dağılmış. biz de çaktırmadan zütüm zütüm istasyondan çıktık.

sonrasında bizim yaşadığımzı şehre olan otobüsü yakalamak üzere otogara yürümeye başladık. hala şaşkınız şükür namazı kaç rekat onu tartışıyoruz. otogara bi vardık, bunların hepsi otogarda. zaten adamlar bizden kıllandı. bide biz adamları takip ediyoruz sanki amk burda da denk geldik. adamlar gördü bizi bi hareketlendiler biz onları görür görmez yolumuzu çevirdik görmemiş gibi yaptık. hızlı hızlı çaktırmadan başka yöne gittik. otobüs kalmamıştı zaten sabah saat 5'teki gideriz artık diye sokaklara sürtmek üzere oradan ayrıldık.

panpalar işte böyle bi olay. polis bizim kompartımanda bişey bulsaydı -ki varmış zaten huur nasıl saklamışsa- sadece 3ümüz vardık o kompartımanda yannanı yerdik. gümrük karakolunda zütümüzü ne şekil giberlerdi bilmiyorum artık. iyi yırttık açıkçası.

herifler de nasıl tezgah kurmuşlarsa, tren görevlilerini de almışlar rüşvetle falan. vay amk

bitti lan yorumları alayım

@36 yok panpa bulamadık

up up up up

@40 uzatınca gibtirip gidiyonuz amk