öyle çok starbucks'a giden bi eleman değilim hatta ismini doğru yazıyo muyum diye bardaktan kontrol ettim.

bu sabah ağzımın çamur gibi olduğunu hissettiğim sıralarda starbucks'ın önünden geçiyordum bi çay kahve alayım da bünyem tazelensin diye niyet edip sağ ayakla daldım içeri.

7-8 kişi kadar bi sıra vardı önümde neyse dedim millet adana urfa söylemiyo sonuçta çay alıyo kahve alıyo bilemedin kruvasan alıyo.

Olaylar tahmin ettiğim gibi gelişmedi. binler 15 dkda anca iki kişinin kahvesini yapabildi. Çıkıp gidemiyorum da çıksam yenilgiyi kabullenecekmişim pes edecekmişim gibi geliyor. Bi 10 dk daha bekledim baktım çalışanlar hala ttnet hızında hareket ediyor sıradaki müşterilerin mırıldanmasından da gaz alarak hadisenize arkadaşım 15 dk da bi kişiye mi servis yapılır diye bi yüklendim ki benim ebemi gibsinler niye yaparsın ki öyle bi şey. Sıranın arkalarından bi ses yükseldi çalışıyo işte adamlar agresyon yapmasana arkadaşım diye.

sesin tonundan adamın guvvatlı bi insan olduğunu anlayabiliyosunuz öyle body yapmış herif ses telleri bile kaslı geliyo kulağa. zaten şöyle bi kafayı çevirdim arkaya içimden bi parça koptu düştü sanki hani tümsekte araba bi hoplar zıplar da böbreğiniz düşermiş gibi olur aynı öyle. Herkülle aynı sırada beklediğimi o an farkettim. dayak yemeye 3 adım uzaklıktaydım.

Ulan şimdi sesimi çıkarmasam gururum çıkarsam kaburgalarım kırılacak diye düşünürken tam o anda aklıma mükemmel bi fikir geldi. döndüm arkamı ciddi ve istikrarlı bir ifadeyle adama doğru yürüdüm yanına vardığımda köşedeki güvenlik kamerasını gösterip ardından ''tebrikler beyefendi bu bir sosyal deney ve siz işçinin emekçinin hakkını savunarak buradaki bir çok insanın aksine toplum içinde göz göre göre yapılan haksızlıklara baş kaldırdınız işçinin emekçinin sessiz çığlıkların sesi oldunuz dedim ve sert bi şekilde elini sıktım.

120 kilo adam aptal oldu. sırıtarak sağa sola bakıyor alkışlayan starbucks müşterilerini elini göğsüne zütürerek selamlıyor ben de bir yandan alkışlara eşlik ederken bir yandan geriye doğru attığım adımlarla olay yerinden uzaklaşıyordum. dışarı çıktığımda rüzgar başka güzel esiyor kuşlar başka güzel ötüyordu. dilenci başka güzel balgam atıyordu kaldırıma ve cengiz abinin ince bellide verdiği o zift gibi karbonatlı çay başka lezzetliydi o gün.

http://assets.bellmedia.c...ohnny-bravo1395312667.jpg