1. 1.
    -2
    prens andrey ölüyor. piyer nataşayı zütürüyor.
    ···
    1. 1.
      +1
      Ulan bir spoileer veriyonuz amk son 80 sayfa kalmisti
      ···
    2. 2.
      0
      Senin gecmisini gibeyim
      ···
  2. 2.
    +1
    Hay gibeyim böyle kitabı
    ···
  3. 3.
    +1
    Bolkonskiler, Rostovlar, Bezuhovlar... Prens Andrey Bolkonski, Nikolay Rostov, Piyer Bezuhov. Kitabın ilk cildindeyim. 700. sayfaya yaklaştım. Yukarıda bahsettiğim ailelerin fertleri ve ana karakterler etrafında sürükleniyor roman. Kitapta savaş konusu pek çok yerde geçse de kişilerin düşüncelerine, ruh hallerine, yeteneklerine ve daha pek çok özelliklerine azımsanmayacak derecede değiniliyor, o kadar ki bir yerde Prens Andrey ahababınız olmuş hissine bile kapılabiliyorsunuz.

    Hayatta iki kötülük vardır: biri pişmanlık diğeri ise hastalıktır. Mutluluk bu ikisinin olmadığı her yerdedir. diyor, Prens Andrey. insanların gözünde bir değer kazanmak uğruna uğraşıp hastalandığından ve yaptıklarından hastalığa sebebiyet verdiğinden ötürü pişman olduğu için böyle söylüyor: bu onun yaşam felsefesi. Ama gel gelelim bu felsefeyi hayata uygulayamıyor. Tam kendi için ve sadece kendini bağlayan insanlarla yaşama kararı almışken bir Meşe Ağacı fark ediveriyor. Bu Meşe Ağacı da başlangıçta aynı kendisi gibi baharın sahte olduğunu, tüm ışıkların ve o renklerin bir aldatmaca olduğunu, ne ara gelip gittiğinin bile fark edilmeyecek kadar değersiz olduğunu düşünüyor. Sonra Prens Andrey, Nataşa isminde bir kızı tanıyor; onun yaşama sevincini kanıksayamıyor, onda farklı bir şey bulduğunu düşünüyor ve bu hisler onu yaşama geri çağırıyor. Çağrıya kulak veren Prens Andrey ruh halini birebir yansıtan daha doğrusu kendisinin çarpık bir görüşle aralarında benzerlik olduğunu gördüğü meşe ağacını aramaya başlıyor. Yanından geçiyor fakat göremiyor... Sonra fark ediyor ki Meşe Ağacı birden bire kendini yenilemiş, o çatlaklıklar, o bıkkınlık Meşe Ağacı'nda yok oluvermiş.

    Piyer ise çok zayıf bir karakter; ne ile uğraştığını ve neden uğraştığını bilmeyen, bir yerlere başka kişiler tarafından sürekli itilen, bir şeyler yapmaya zorlanan biri. Ama iyi bir insan profili çiziyor, böyle olmasına rağmen düelloya tutuşacak kadar da aklını kaybedebiliyor.

    Rostov'a gelecek olursak bu karakterde müthiş bir iç çekişme var. Yapmak istediklerini anlık duygularla fark ediyor ve hep anlık kararlar alıyor. Deli olmaya yakın fakat aklını kaybetmemiş biri. Bir de bunun arkadaşı Denisov var: Denisov konuşurken r yerine ğ kullanıyor. Tolstoy da bu karakterlerin diyaloglarında bu durumu aynen yazıya geçiriyor, haliyle okumak biraz can sıkıcı hale gelebiliyor. Denisov da kendisinden ödün vermeyen, dediğim dedik biri. Rostov ile arkadaş olmalarına şaşırmamak lazım. Denisov, Rostov'dan bir kaç kademe daha fazla haddini aşabiliyor ve olmadık işlere karışmakta daha gözü kara davranabiliyor,

    Sonuçta herkes her şeyin sonuçlarına bal gibi katlanmak zorunda kalıyor. O bir anlık kararlar, insanlara yardım etme isteği gibi küçük görülen duygular çok katı, hazmedilmesi neredeyse imkansız gerçek sonuçlarla insanları karşı karşıya bırakıyor ki karakterin bu durumda yaşadığı duygu bizi- Tolstoy bu duyguyu bize hissettirmeyi başardığı için - tanıdığımız ya da yaşadığımız, yaşayabileceğimiz... durumlara zütürüyor...
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    amk niye bu başlığa girdim ki. gibicem ya.
    ···
  5. 5.
    -1
    şimdi bitirdim okumayı, içinde savaş vardır, tarihi severim güzeldir diye almıştım. ama savaş kitabın %25ini oluşturuyo, kalanı rus sosyetesinin hayatı ve savaşın onlardaki etkileri falan. zaten kitabın yarısına kadar savaş sosyeteyi bağlamıyor, ne zaman napolyon rusyayı gibmeye başlıyor, o zaman sosyetedekiler de sıçmaya başlıolar çünkü düşman geliyo işte amk. genel olarak güzeldi, beğendim. yalnız şöyle bi durum var hangi adam bi kıza aşık olduysa kız da onu geri sevdi amk ya, bide nataşa huursu varki kim bu kıza yazarsa bu da hemen ona aşık oluveriyo. kalan kızlar da öyle kim yazarsa aşık oluyolar. Ya rusya da kızlar böyle ya da kitap gerçekçi değil amk. bide son olarak kızların hepsinin rus isimleri olduğu için içimden hep oyş diye geçirip ciksi rus kızları hayal ettim kitabı okurken. böyle de bir abazayım.
    özet:rusya da güzel kızlar var
    ···
  6. 6.
    +1
    tolstoy 4cilt naptın abi? nasıl bir yük bindirdin üzerimize. hani başımıza bişey gelse "ben yazmıştım, siz okumadınız" diyecek gibi geriyosun.
    ···
  7. 7.
    -1
    andre savaşta ölüyo
    piyer katyayla evleniyo

    artık okumanıza gerek yok
    ···
  8. 8.
    0
    ikizlerim olursa koyarım
    not:adını
    ···
  9. 9.
    0
    karşıtlıkların birliği ilkesini gibeyim o zaman
    ···
  10. 10.
    0
    mukemmel be abi bi kitapta butun konulara el atılır mı atılır kitap 1700 kusur sayfa olunca illaki atılır . kitapta mason localarından tut hukumdarların yaptıklarının elestırılmesi insanların sosyal iliskilerinden tut ask mesk iliskilerine kisisel pgibolojilerden tut toplum psıkolojisine kadar her seye el atmıs. tabi birde savasın diger bir yuzunude gosteriyor onuda unutmamak lazım
    ···
  11. 11.
    0
    bu ruslar harbi manyak elinden gelse saniye saniye yazacaklar biraz özet geçin banane kızının yengesinin halasının oğlundan
    ···
  12. 12.
    0
    okumayan kişi ekgibtir.
    ···
  13. 13.
    0
    bunun filmide var lan izleyin 67 sovyet yapımı. hani kitiap 4 ciltti ya filmde yaklaşık 5 saat. bir savaş sahnesi var 45 dakika lan ama değer güzel filmdi
    ···
  14. 14.
    0
    Andrey ne güzel karakter.
    ···
  15. 15.
    0
    andrey adamdır ya nataşanın amk
    ···
  16. 16.
    0
    karamazov kardeşlerden sonra okuduğum diğer çekmece kalınlığındaki kitap.
    güzeldir. tavsiyemdir
    ···
  17. 17.
    0
    gibseniz okumam
    ···
  18. 18.
    0
    okurken kahramanları yanınızda hissedersiniz. tek rakibi görünen suç ve cezadan bu yönüyle ayrılır.
    ···
  19. 19.
    0
    beyler ya başlıktakilere sorayım
    ilk cildin sonunda yere bayrağı dikip düşen, sonra napolyonu gören piere miydi yanlış mı hatırlıyorum
    ···
  20. 20.
    0
    çok süper bir romandır yavşak ergenler, okuyun ipneler..
    ···