1. 9.
    +1
    @7 oahaohao listeye bak. öğretmene söyliceem konuşanlar listesi
    ···
  2. 8.
    +1
    @8 batsın bu devlet ne lan
    kaça gidiyon sen bakiğm kereta dersler nası
    ···
  3. 7.
    +1
    batsın bu devlet dıbını gibim çokta taşağıma
    ···
  4. 6.
    +1
    http://www.ntvmsnbc.com/id/25090315/
    ortalık karışcak gibi
    ···
  5. 5.
    +1
    ne şeriat ne darbe yaşasın tam bagımsız türkiye...
    ···
  6. 4.
    +1
    şimdi aga o değil de,

    “karaoğlan” belgeselini çekerken, bülent ecevit’in kişisel arşivinde bazı tarihi belgelere ulaştık.
    hem yakın tarihe hem ecevit’in siyasi mücadelesine ışık tutacak nitelikteki bu belgeler, bu hafta i̇mge yayınları’ndan çıkacak “ecevit ve gizli arşivi” kitabında yayımlanacak.
    ecevit’in paha biçilmez arşivinin en ilginç belgelerini bu yazı dizisinde ilk kez gün ışığına çıkarıyoruz.

    bülent-rahşan ecevit çiftinin oran’daki kütüphane evinin her tarafı kitapla dolu geniş bir salonu var.
    bu salonun hemen arkasında daha küçük bir oda bulunuyor.
    orada da raflar, raflarda dosyalar var. dosyaların üzerindeki başlıklar, buranın türk siyasi hayatının hafıza odası olduğunu kanıtlıyor:
    “mi̇t raporları... mgk tutanakları... 12 eylül mektupları... arayış yazışmaları... kıbrıs-yunanistan dosyaları... ecevit’in mektupları... ecevit’e yazılan mektuplar... ”
    kapağını kaldırdığımız her dosya, yakın tarihin bir başka karanlık köşesini aydınlatıyordu:
    biri maraş’ın... diğeri susurluk’un... bir başkası 12 eylül adaletinin... kürt meselesinin... ya da chp içi bir çekişmenin...
    i̇ki belgeselci, böyle bir belge deposuna buyur edilince ne yaparsa onu yaptık biz de:
    ecevit’ten bazı belgeleri yayımlamak için izin istedik.
    i̇zin verilince de bu hafta çıkacak “ecevit ve gizli arşivi” (i̇mge, 2008) başlıklı kitapta 100’e yakın belgeyi onun yaşam öyküsü içine yerleştirdik. bu yazı dizisinde, ecevit’i, kavgasını, öfkesini, yalnızlığını, yoksulluğunu belgeler anlatacak.
    eminiz ki, belgelerin tümü yayımlandığında, gerçekler biraz daha su yüzüne çıkmış olacak.

    can dündar-rıdvan akar

    ecevit’in gizli arşivi’nden çıkan inanılmaz belge:

    27 mayıs’ta askerler, kürt sorununa i̇ttihatçılar gibi “hicret çözümü” önerdi:


    “kürtlerle karadenizliler yer değiştirsinler!”

    1961’de askerler kürt sorununa çözüm üretmek üzere dpt’de bir “doğu grubu” oluşturdu.
    bu grup, bir “doğu raporu” hazırladı. 27 mayıs hükümeti de raporu, yeni koalisyon hükümetine devretti. yıllar sonra, o koalisyonun çalışma bakanı bülent ecevit’in arşivinde bulunacak bu belgedeki “yapılacaklar listesi”nde göç önerisi vardı:

    “bölgenin, kendilerini kürt sananlar lehindeki nüfus strüktürünü türk lehine çevirmek için, karadeniz sahillerindeki fazla nüfusla, memleket dışından gelen türkleri bu bölgeye yerleştirmek, bölgedeki kendilerini kürt sananları bölge dışına hicrete teşvik ve bu hicreti finanse ederek, memleketin türk çocuğu bulunan yerlerine iskan etmek... ”
    yıl: 1961...
    27 mayıs’ta iktidara el koyan askerler, “vatanın bütünlüğü” konusunda endişeliydi. muhtemel bir kürt sorununu önlemek için tedbir araştırıyorlardı.
    şunu görmüşlerdi:
    “vatan bütünlüğünün yegane garantisi, bölge halkını devlete daha sıkı bağlamaktı.”
    bunun temini için “i̇nkılap hükümeti”, devlet planlama teşkilatı’na konuyu inceleme görevi verdi.
    dpt bünyesinde bir “doğu grubu” oluşturuldu. bu grup, bir dokümantasyon merkezi kurarak bölgeyle ilgili mah’ta (mi̇t) genelkurmay’da, emniyet’te ne bilgi varsa toplayacak ve “bölgenin nüfus strüktürünü değiştirme ve asimilasyon bakımından” gerekli politikaları saptayacaktı.
    “doğu grubu”, 8, 10 ve 16 şubat ile 24 mart 1961’de “bölgede çalışmış ve çalışmakta olan başlıca idare ve siyaset adamları”nı bir araya getirdi, ortaya çıkan önerileri hükümet’e iletti.
    gürsel kabinesi, raporu 18 nisan’da görüştü ve kabul etti. yayınladığı kararname ile bakanlıklarca fiiliyata geçirilmesini istedi. ancak hükümet o yılın ekiminde yapılan seçimle devrildi.
    yerine kasım’da i̇nönü başkanlığı’nda kurulan ap-chp koalisyonu geldi.
    bunun üzerine “kürt dosyası”, “bir muhtıra ile” yeni hükümete iletildi ve uygulamanın devamı istendi.
    “politika dairesi başkanı kurmay albay haşim tosun” imzasıyla yeni hükümete gönderilen raporun giriş yazısında kibarca “bunu, sizin tasarruf hakkınızı kullandığımız şeklinde yorumlamayın, size bir yardım kabul edin” deniliyordu.

    ki̇şi̇ye özel
    zata mahsus

    t.c.
    başbakanlik
    kanunlar ve kararlar
    tetki̇k i̇daresi̇

    karar sayısı .5/1108

    kararname sureti̇

    devlet planlama teşkilatı müsteşarlığı tarafından hazırlanan 3 nisan 1961 gün ve dpt-spd-dg-2400 sayılı ilişik “devletin doğu ve güneydoğu‘da uygulayacağı kalkınma progrdıbının esasları” adlı rapor bakanlar kurulunun 18 nisan 1861 günü yaptığı oturumda müzakare ve kabul edilmiş ve
    a. mezkur esasların devlet planlama teşkilatınca planlama, koordine ve tatbikinin yapılması,
    b. esasların yerine getirilmesi için dpt’nin ilgili bakanlıklar mümessilleriyle kuracağı özel komisyonlarda programlaşan hususların bakanlıklarca fiiliyat sahasına konulması,

    18 nisan 1961 tarihinde kararla
    Tümünü Göster
    ···
  7. 3.
    +1
    bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz. sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.
    ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok.

    ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç bir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi! çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?

    dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum! vururum ve dönüp arkama bakmam bile.
    ···
  8. 2.
    +1 -1
    kenan naber? marmaris'te misin? paslaşırız kanka.
    ···
  9. 1.
    +1
    netekim ben ve benim anayasamın geçerliliğine sekte vuracak bu maddeyi gündemden düşürdük. şükürler olsun.
    ···