uyuşturma falan yok kanlı canlı yarayı uyuşturucusuz dikiyoruz Allah belamı versin çocuğun bir bağırışı var "dikmeyin oğlu bırakın öleyim daha iyi " demesiile irkilip çengelli iğneyi takan sıhhiye'nin düzgün dur oğlum bitecek şimdi demesini dinliyor kulaklarım ama nafile yaranın kapanması için en az 9 dikiş atmamız gerek amcık gibi açılmış yara. sıhhiye çengelli iğineyi sokuyr ben çekiyorum, o sokuyor ben çekiyorum. sanki deri mont dikermiş gibi arada tomurcuklaşmış kanı elimle siliyorum. terleyen sıhhiyenin alnını siliyor bir yandan çengelli iğineyi çekiyorum. ulan gibtin beamızı deyip yerde yatan yaralı askerin alnını okşuyor oğlum dayan 2 3 dakika bitecek diyorum.

etrafımı kesiyor. yardım bekleyenlere destek iletileri belirtiyorum. cehennem gibi. tıpa tıp mahşer alanı ağlayan sızlayan deliren şarkı söyleyen ne ararsan var. beni kan tutuyor normalde bayılmam lazım ama ayaktayım kan tomurcuklarını siliyorum. ne oluyor olum burada neredeyiz biz...

Görev gereği öcülerin geçeceği yolu kapatmak üzere olay yerine intikal ediyorduk. şırnakta mayın çok olduğundan atılan adımlar hayati önem taşıyor en önde bulunan uzmanın mayın dedektörü ile yaptığı tespitler hem kendi canı hemde bizlerin canını koruyor.

Uzmanın durması ile tüm tabur durdu. uzaman bir arkasında ki bomba imha uzmanına el işareti yapıp dedektörün hemen altını gösterdi. o dedektörle oldum olası barışmış değilim. ulan vidaya bile ötüyor. ne gibtimin aleti ise cola şişesine dahi ötüyor amk. bomba imha uzmanı gelip burası mı deyip onayladıktan sonra küreği hemen bulunduğu yere sokup mayını ortaya çıkardı. mayını ortaya çıkarınca arkasında bulunan mavi kabloyu kesip mayını ayağımıza doğru fırlattı. hemen kesilen kabloyu tutup peşi sıra gelen uzun demiride çıkartıp yolumuza devam ettik. her an tetikteyiz önceden mayın sebebiyle bacakları kopan tertiplerimiz şehit olan uzmanımız aklımızdan çıkmıyor...

10 şehit üzerine ardı arkası kesilmeyen operasyonlar silsilesi bir birini kovalıyordu. görevlerin bazılarında bizleride görevlendiriyorlardı. ama bu görevlerde en çok rolü özel harekatlar üsteliyor. adamlar iştimayı karakolda aldıktan sonra görev yerleri olan dağlara tırmanıyor arkalarından cobra helikopterleri her gün kalkıp bölgeye intikal ediyordu. çok sayıda öcü avlanıp az sayıda şehit veriliyordu.
özellerin görevi bölgelerine intikal edip işlerini bitirmek bizlerin görevi ise geçişlerini kapatmak oluyordu bunun neticesinde her zamanki görev yerlerimiz dağlara gidiyorduk. en son alınan istihbarata göre özellerden kaçan bir grup dağ yolu üzerinden merkeze inecekleri üzerineydi bizlerede bu dağ yolunun korumalığı verildi. yoldan kastım hayvanların geçisi sonucu oluşan dağların, mağaraların yanlarında bir güzergah.

sabah ve akşam nöbeti olarak 2 şerli konumda nöbet tutuşuyoruz ben hep gececiydim fakat 2 gün gündüzcü oldum. gündüzcü olduğum günler içim rahat gececi olduğum günler içim ürperiyordu. etrafta bulunan ağaçlar insanın gözüne insan vari canlılar olarak halüsleniyorlar akabinde sen kimsin nidaları nöbetçiler tarafından yükseliyordu. hayat, nöbet tutarken yanımdaki tertip ulan öcü ya bak demesiiyle irkilip yaban domuzu görmekle geçti. fakat beklediğimiz öcü gurubu halen daha teşrif etmemişlerdi.

anlat lan ben de o sene 2. derece trör bölgesindeydim. yalan bulursam ifşa direk

edit: baştan sona yalan demiyorum ama çok sayıda yanlış bilgi var. hızlıca okudum bikaç not aldım aktarayım.

- başka söyleyenler de olmuş. kobra saldırı helikopteridir. personel taşımaz. istese de taşıyamaz.

- normalde 75 gün komando eğitimi vardır. biz sıcaklardan dolayı eğitim aksadığı için 82 gün eğitim aldım. hiçbir komando er 7 ay eğitim almaz.

- 50 kilo çanta, çelik yelek silah tesisat demişsin. bunlarla sarp arazide günlerce yürüyemezsin, imkansız.
bende her durumda tedbirli olma huyu var. bölükte en ağır çanta taşıyanlardan biriydim aklıma ne geliyosa dolduruyodum ve çanta 45 kiloydu. hücum yeleği, kamuflaj, g3, 5 şarjörü de koydunmu uçurumlu, yüksek rakımlı, sarp dağlık yerde 30-40 km yürüyüşten sonra en dayanıklı adamın bile pili bitiyo. kaldıki o tarihte çelik yelekler 15 kiloya yakındı o yüzden sadece en öndeki mevzide nöbette takılıyordu.

- timin yürüyüş kolunda evet tim komutanının önde gitmesi gerekir ama daha önde giden uzman görmedim. beresini bile çıkarıp ortaya geçiyor adam. dedektör tutan uzman patladı filan demişsin. sizinki ne timiydi? dedektörcü normalde erdir. hatta acemiden bi arkadaşım bu dedektör yüzünden tuncelide şehit oldu.

içeri taşıdığımız asker yarı baygın. hasanla dışarı çıkıp diğer yaralı askerlere yardım ediyoruz. komutan telsizle haber salıp durumumuzu karakola bildiriyor. duyuyuroum. bir an komutan bana bakıp afgantazısı hasan sen süleyman kadir mehmet gidip dağdaki mevzilere bakın ve öcüleri buraya taşıyın. o an ne hissettiğimi tam belirtmek çok zor. korku falan yok artık şehit edilen 10 asker ve akabinde yaralı ve kalıcı hasarlar oluşan gaziler aklına gelip bir hışımla koşarak tertiplerini toplayıp mevzilere gidiyorsun..

mevzilere gittiğimizde gördüğümüz manzara bizi neşelendirmişti. bir düzine öcü etkisiz hale gelmiş. huur çocuklarının tiplerini görseniz sakallarının arasında böcek yuvası falan vardır. o derece tıpkı gib kılı gibi. renksiz. tipleri zaten dğişik ermeni huur çocukları. hepsi melez. eşşek giben huur çocukları. süleyman atılıp üzerlerine yürümeye başladı sol elimde göğüsünü tutup dur olum mayın falan vardır ilk günü nasıl unutursun. deyip biraz çevreyi kolaçan ettik. hasan sen etrafı kolaçan et gelen giden olursa bildir biz bunları taşıyalım dedim. hiç bir rütbem yok fakat beni çok bu sebeple söz sahibi olabiliyorum. he hasan da deseydi onun dediğine uyardık. tamam tertip deyip etrafı kolaçan etmeye gitti. dediğim gibi buradaki askerlerin pgibolojisi bozuk hele ki tertipleri gözünün önünde şehit olmuş bir komandonun pgibolojisi dahada ürkütücü. bunu süleymanın cebinden çıkarttığı halmak ile ölü öcünün üstüne zıplayıp kafasına batırmaya başladı ardından yükselen nidalar ortamın sessizliğini bastırıyor "huur çocukları yusuf'un daha 2 yaşında çocuğu vardı. onu nasıl yetim bırakırsınız demesi. bir yandan fışkıran kanların üzerime gelmesi iyice moralimi bozmuştu. süleymanı ne çektim nede dur dedim. adam içini döküyor eğer onu orda yapmasa belki kendi kendini bile bıçaklayabilir karakolda...

kayanın arkasında düşünceler beni benden alıyor. bir çoğu o durumda kahramanlık yapıp öcüleriin üzerine gidip Allah nidasıyla sıkmaya başlaya bilir ama öyle counterdeki gibi duck yapa yapa çıkıp adam vurmaya benzemiyor.
1 saniyelik hata ölüm demek. huur çocukları en az 6 sene eğittim görüyor. artık o dağların hakimiyeti ellerinde siz nasıl mahallenizdeki her alanı biliyorsunuz. bu huur çocuklarıda burada her yeri biliyor. akabinde sağlamda silah kullanıyorlar. (ama bir özel harekat etmez benden söylemesi) kayanın arkasında mevzilendim etrafımı kesiyorum. bulunduğum alan ağaçların ardında yarısı kırık kayaların, etraflıca toprak zirvelerinin olduğu bir yerdeyim. yerlerde taş parçaları büyük ihtimal bu alana cobra mermisi deymiş. burduğu yeri param parça ediyor mermi. hemen silahın emniyetini açıp şarjörü takıp mekanizmasını çekiyorum. ilk kontrolden sonra çatışmak için nişan alıyorum.

önümde tertiplerimden oluşmuş etden duvar onlarında önünde özel tim markajı. ve en önde huur çocuğu topluluğu. bir kaç el tespit atşi ediyorum. bir şey yok her yer kayalık. kafamı kaldırdığım an bir el ateş seziyorum önümdeki kayaya çarpar çarpmaz kafamı eiyorum ve ik işim kayaya bakmak oluyor. kayanın tepesi yok. o filmlerde gördüğünüz gibi mermi kayalardan sekip adam falan vurmuyor. keleş mermisi olum 7.62 x39 mm çapında mermi bilmem 700 kmh la geliyor koluna gelse kolunu zütürür. çok ezici bir silah.!

mayın imhası uzun sürmedi topu topu 30 saniyde olayı halletti. yürümeye devam ettik. 50 kilo çanta akabinde silah, çelik zırh, şarjör bataryaları v.s belimi büküyor. kafam aşşağıda sıcaktan kavrulan kahverengi toprağı izliyor önüme gelen taşlara usulca tekme atıyorum. komuranla aramız uzak önümde süleyman arkamda hasan ilerlemeye devam ediyorum. normal şartlar altında konuşmak yasak ama hasan fısıldarcasına bana bir şeyler anlatıyor. bense kafam aşşağıda hasanı dinliyorum. 3 saatlik yürümenin verdiği yorgunluk, bota sarılı ayaklarımın altlarını yaksada hasanın çirkin sesinden daha da canımı acıtmıyor.

1 kilo metre öteden taciz ateşi kulaklarımın pasını silip atıyor. hemen önüm dikkatlice bakıyorum. komutan durdurup. bunlar bizim tim deyip devam ettiriyor. 1 kilo metre ilerimizde çatışma var ve biz hiç umursamazmışcasına cehenneme yürüyoruz..

1 kilo metre sonunda görünen tim bize el sallayıp mevzilenmemizi söylüyor. kendmi bulduğum ilk kayanın arkasına atıyorum..

Görev btince karakola ulaştık. benim ilk işim gidip ayağıma müdahale ettirmek. gider gitmez revirdeki sıhhiye aç bakalım ayağını demesiyle sıyırdığım çorabımı sedyenin üzerine bırakıyorum. sıhhiye çorabımı açar açmaz geri doğru püskürüyor. oğlum ne olmuş ayağına mos mor? kaç gündür yürüyorum havanın sıcaklığı ile bağdaşan botumun içindeki ayaklarım su toplamış işte. çok acıyor ama dememle. bunu şırıngayla çekmemiz lazım yoksa kötü şeyler olabilir dedi. şırınga mı? dedim ulan ne şırıngası şırınga ayağa girer mi yapma falan desemde düzgün dur deyip. boş şırıngayı ayağıma batırdı. beyler öyle bir acı değil sanki etimi koparıyorlar amk. hele birde o suyu çekişi var ne siz orun ne ben anlatayım için bir tuhaf oluyor. ayağımda ki suyu çektikten sonra bana bir kaç melhem ve ilaç verdi. sürdüm 10 gün sonra anca geçti. ...

7 aylık eğitim alan bizler sadece görevlere katılıyorduk. çalışmak falan yoktu usta birliğimizde.tek çalışmamız nöbet ve dağda görev. her ay mutlaka göreve giderdik. huur çocuklarının ne yaptığı belli değil ki.

geceleri gelip kontrol ediyorlar cobra helikopteri her zaman roket ateşlesede huur çocukları tavşan gibi yerin altına saklanıyorlar...

Kayayı parçalayan mermi bir yana tertiplerim, hasan süleyman, kadir ve diğer komandolar'ın durumlarını düşünüyorum. acaba sağ mı? vurdulular yardım mı bekliyorlar? bu düşünceler beynimi kemirirken bir kez daha kayadan çıkıp o silah sesleri arasında hedefime kilitleniyorum. bağrışam komutanlar ve akabinde tetiğe basan askerlerin her mermi atışı göz kapaklarımın kapanmasına neden olsada karar verdim hedefe kitlendm. 5 10 saniye bekliyorum çıkan yok. hala yoğun ateş altındalar. huur çocukları bu durumlarda içimizde tecrübeliler var deyip kaçıyorlar sanırım. çıkan yok komutanın ateş kes emri ile ateş kesiliyor bir kaç el bombası atılan kayaların tepelerine 5 dakika sonra geçiş yapılıyor. son derece mayın taraması yapılarak tepelere çıkıoruz. kayalar o kadar sivri ki botlarımı parçalayacak nitelikte bu huur çocukları zıplaya zıplaya kaçıyorlar.. bu anasını gibtimin binlerini anlamış değilim. sivri kayaların ardına çıkar çıkmaz gördüğümüz manzara bizleri sevindiriyor 5 kelle bizde bir zarar yok ama düşüncem bu anasını gibtimin çocukları 5 kişi miydi? bu kadar yoğun ateşi 5 kişi atamaz. gerçi huur çocukları yer altlarında yaşıyorlar. anasını sitiklerim.

5 kelle bizim için büyük bir nimet bu huur çocuklarının her leşi bir şehidimizin yüzlerini güldürüyordur düşüncesindeyim..

teker teker getirdiğimiz öcüleri üst üste istifliyoruz. komutan elleri arkasında gelip bir göz gezdirdikten sonra süleyman nerede afgantazısı deyip. cevap beklercesine kafasını yukar kaldırıyor. komutanım öcü öcü taşıyor gelir şimdi demeye kalmadan süleyman geldim komutanım sesine kulağım aşina oluyor. döner dönmez gördüğüm şey öcünün kafasını kesip saçlarından tutup getiriyor. komutan hiç bir şey söylemedi . yaşadığımız pgibolojinin belkide üç katını komutanım yaşıyordum. o hem ölen şehitlerden sorumlu hem öldürülen öcülerden...

etrafın sessizliğini skorskynin pervane sesleri bozuyor. komutan skorskyen inen askerlere ilk önce yaralı mehmetçikler daha sonra şehit mehmetçiklerin konulmasını emrediyor. öylede yapılıyor. gönderilen askerler ve arkasında umarsızca bekleyiş bir birinin ardını getiriyor. yarım saat sonra skorsky tekrar olay yerine intikal edip öcüleri alıp gidiyor. komutanım bizler diyorum? bizlerin bir kaç günü daha var asker diyor...

hepinizden özür dileyerek anıları sonlandırmak istiyorum. bazı huur çocuklarının kahrı ve trend olamama endişesi benim bu kararı almama neden oldu. "aradan geçen 10 senenin hatrına cskorskye cobra, cobraya skorsky her neyse dedik diye adımız yalancıya çıktı." ama kuran çarpsın allah belamı versim yemin ederim yaşanmış bir olaydır. isteyene fotoğraf dahi atabilirim.
ama heves dahi bırakmadılar. özür dileyerek bu başlığı noktalıyorum. bazılarınız yalancı diye itaflarda bulunabilir. yapacak bir şey yok dediğin gibi isteyenene fotoğraf dahi atarım.

özellerle birleşip etrafı iyice kolaçan ettikten sonra skorsky helikopteri öcüleri almaya geldi öcüleri alıp giden skorskyninaydınlattığı etrafın güzelliği skorskynin gidişiyle son buldu. entrylerde bir arkadaş ben askerliğimi gabar da yaptım orada her yer aydınlatmalı falan filan diyor. kardeşim görevin amacı zaten görünmemek nerede aydınlatma var sen herhalde karakoldayım sanıyorsun. karakol aydınlık projeksiyonlarla. biz cudi, gabar'da dolanıyoruz. dediğin gibi amaç görünmemek hiç bir ışık yok sadece gece görüşü.. sigara içerken bile yorganın alatında sigara içiyordum...

göreve gitmeden tüm teçhizatımızı tamamlıyoruz. geçen görevde kullandığım mermi kovanlarını geri zütürüp yerine yenilerini alıyorum. v.s çantamda bir şey ekgib hasana tertip şiltemi biri yürütmüş gördün mü? yok vallaha görmedim dedikten 2 dakika sonra süleyman koşup afgantazısı senin şilteni sait yürütmüş. demesiyle irkilip koşarak şiltemi almaya gittim. sait askerde sevmediğim devrelerimden bir tanesidir. her şeye maydonoz olan, ispiyoncu züt verenin biridir. koşup saitin boğazına yapıştım. arkamda hasan süleyman kadir. an olum doğru düzgün dursana ne benim şiltemi alıyorsun. bir daha görmeyeyim demeye kalmadan olay yerine fevzi komutan geldi. adam yüzbaşı amk adam tam tecisatlı kitap gibi adam. kural nizam adamı. bize sadece niye kavga ettiğimizi sordu. cevap vermeden 45 numara botuyla mideme bir vurdu kuran çarpsın bak 29 yaşında adamım hayatımda bir o an öyle tekme yedim anasını gibiyim tekme tekme değil otobüs çarptı sandım. anasını gibyim lafda edemiyorsun nefesim kesildi yere kapaklandım başım sağa dönük bizim mevziye bakıyorum. soluma döner dönmez yanıma kapaklanan sait baygınlık geçiriyor gibi oldu. komutanın kaldırın bu itleri demesini duydum 5 dakika sonra kendime geldim. komutan ellerimize çimento verip göğüsümüze kadar çektirdi ve 3 saat öyle durdurdu. bırakamıyorsun. bırakırsan elinde sopa zütüne sokar. adam yıldızlı amk

askerliğimin büyük bir bölümü nöbet ve görevlerle geçti. yemin ederim silah sesi duymadan uyuduğumu hatırlamıyorum. her gün çatışma sesleri cudi dağında yatağıma eşlik ediyor. bazen namaz dağında atılan aydınlatma fişeği uykumu madara ediyor. ben şehirde doğup büyüyen biri olarak ilk geldiğimde tuhafıma geliyordu hayatımda dağ görmemişim ormanlık alanda yaşamamışım bulunduğum yerler hep bina. ne bilirim dağı. vallaha billaha şuan günümüze bakıyorum insanlar birbilerine kin besliyor. onuda geçtim artık nesil çok değişti herkes bir şeyin peşinde yolunu bulmaya çalışıyor ama unutmamanız gerekn bir şeyler var sizler sıcacık yatalarınızda yatarken bazı insanlar canı pahasına yerinizi yurdunuz koruyor. siz rahat uyuyun diye uyumuyor sşz rahat için yiyin diye yemek yiyip iççemiyorlar. hepsinin pgibolojisi bozuk. ulan adam bana diyor ki afgan tazısı sence ben ne zaman ölürüm? gel iddiaya girelim ben 1 aya kalmaz ölürüm amk vallaha bak. deyip benle iddialaşıyor. lan olum gibtir git deyip savuştursamda olacak o her 2 gün sonrası cudi namaz dağa çıkıyoruz. dağları sahipsiz sanmasınlar diye.

yine bir görevin başlangıcındayım.

o gece rahat bir uyku çektik. ilk kez bu kadar rahat uyuyorum. bu gece dahada gelemezler düşüncesi bizi bizden alıyor. ki gelseler de görecekleri var özellerin yanımızda olması bize biraz daha öz güven veriyor.

sabahın ilk ışıkları ile uyanmaya başladık çavuşun kalk demesiyle bütün tim uyanmaya başladık. bu gün ki görevimiz cudiden namaz dağına 10 kilometre gibi bir yol kat edip yeni yerimize mevzilenmek olacak. bunun neticesinde sabah ihtiyaçlarımızı giderip yola çıkmaya başladık...

3 4 saatte namaz dağına vardık. iyice mevzilenip öğlen yemeği için iştimamızı aldık. yemekte kumanyalarımız ve akabinde ekmelerimiz öğlen ışığını şereflendiriyor. hasan ben süleyman konuşmaya dalıyoruz. derken nitekim yine beklendik gibi tatlı güneş kendini biraz sonra o doğanın diğer yüzüne salıyor. gecelerden her zaman nefret etmişimdir. hiç bir şey yok düşünün mevzilendiğiniz yerin nçbet yerinin 100 metre sonrasında bir nöbet yeri var. nöbet yerinde değişmeli 3 kişisiniz. bir kişi yatıyor 2 kişi nöbet 2 saatlik devir dayimle geceye yön veriyorsunuz. dediğim gibi en yakın nöbet yeri 100 metre sen ve 2 arkadaşından başka hiç bir şey yok. koskocaman dağ. ağaçlar bile geceleri yaprak kıpırdatmıyor dıbına kodumun yerinde geceleri hayvan bile yok..

emir geldi. aynen şöyle yanına sıkın eğer kaçmıyorlarsa vurun öldürün. bu olması gereken tank bir tane atar. beyler 15 kişi diyelim param parça eder. fakat yanlarına attığınızda kaçıyorlarsa bırakın gitsinler dedi aynen böyle. çıkıp tankın üzerine taramaya başladılar. huur çocukları fare gibi kaçıp dere yataklarına girdiler sonra izleri kayboldu.

bunun sebebini hala anlamış değilim ya onlar bizi vuracak ya biz onları birinden biri olacak ki çatışmaya girelim. ulan 2 gün istirahatimiz var huur çocukları ona mı göz dikmiş anlamakta güçlük çekiyorum.

ben her türlü muhimmatı kullana biliyordum sadecce havanı kullanmadım o da denk gelmedi öğretmediler. komuta sordum komutanım ne gerek var bu kadar silahı öğrenmemize. g3 yetmez mi bize? olum diyelim ki çatışmadasın keskin nişancı mehmetçik öldü ne yapacaksın? senin kullanman gerek aksi taktirde diğerleri ölecek. roketçi arkadaşın öldü ne yapacaksın? senin kullanman gerek. biksi kullanan arkadaşın öldü ne yapacaksın? ee kullanman gerek. bu yüzden öğretiyoruz dedi. harbidende doğru neden bu kadar eğiim gördüğümüzü o zamanlarda anlamıştım. law bile kullandım amk tek atımlık. mükemmel bir silah böyle bildiğin kutu alıyorsun eline iki tarafndan çekiyorsun bazuka gibi oluyor üstünde 3 delik var 4 düğme vari omuzna dayıyorsun 4 parmakla basıp atıyorsun mükemmel bir alet.

geceleri sigara içmek yasaktır. hele ki nöbet yerlerinde çok sakıncalı. huur çocukları kaç kilo metre öteden sigara çekişini görebiliyorlar. bunun testini hatta yaptık arkadaşlarla. mevzide sigara içen bir tertipe telsizden sigarayı içine çekmesini söyledik. gece görüşü gözümde beyler şöyle anlatayım çocuk sigarayı içine çekiyorya gece göörüşünden bildiğin top gibi oluyor sigaranın ucu büyük. yani uzaktan görmemek mümkün değil. böyle bir kişi şehit etmişlerdi hatta hikayelerini duymuşsunuzdur. bu sebeple yorganın altına sigara içiyorduk.

2 gün sonra görev sonlandı ardından karakola gittik karakolda 2 gün istiraat 2 gün sonrası göreve gidiyorduk. dediğim gibi diğer komando birlikleri 40 gün bilemedin 70 gün eğitim alıyor. hadi 3 ay olsun cnetilmen adamım. biz devşirme timdir bize 7 ay eğitim verdiler. ilk 2 3 ay ısparta son 3 4 ay bayburt en son şırnağa göreve geldik. tamamaen sahadaydık.

istirhata geldiğimiz günün akşamı karakola baskın gerçekleştirilecekti. şöyle söyleyeyim bir grup huur çocuğu göl yataklarından yukarı doğru tırmanıp gelirken termal kameralar bunları sezmiş. o komutana komutan bölüm komutanına o üste o üme o bilmem nereye öyle öyle en sonunda bir emir geldi..

Beyler okumayın gece görüş gözlüğü oldum

Mesut komiserim

Hasan olecek..