/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +4
    Merhaba seneler sonraki ben. Eğer bunu okuyorsan, her sene hatırladığın zaman buraya gel. Neden mi? Her sene neler yaptığını buraya yaz. Yaz ki eskiler aklında canlansın. Şimdi seneler sonraki bene bir şeyler söylemek istiyorum. Bu iki tarihi asla unutma, bir tanesi senin en mutlu günün, diğeri ise en kötü günün olacak. En mutlu günün 15 Ocak 2015di. En kötü günün de 31 Ocak 2018 olacak. Şimdi bir kaç soru sormak istiyorum sana. Şu an hayattaki en sevdiğin kişi yanında mı? Yoksa hayatına yeni birisi mi girdi. Umarım şu an ve her zaman sevdiğin kişi yanındadır. Eğer hayatına yeni birisi girdiyse de umarım mutlu olursun. Bunu yazdığım günden tam 2 gün sonra o sevdiğin kız gidiyor. Uzaklara, çok uzaklara. Bunu okurken duygulanacaksın biliyorum, ama güçlü olman lazım. Peki, bunları geçelim. Hayallerinin peşinden koştun mu? Umarım koşmuşsundur. Sana demek istediklerim bu kadardı. Sen bunu okumaya her sene hatırladığın zaman gel ve buraya gelişmeleri yaz lütfen. Diğer insanlar da bunları okursa umarım aynı şeyi yaparlar. Evet, seneler sonraki ben. Umarım ölmemişsindir...
    ···
  1. 2.
    +2
    Sen bu kadar yazi okumazsin
    ···
  2. 3.
    0
    ···
    1. 1.
      0
      Geleceğim *
      ···
  3. 4.
    0
    Rez alalım bizde
    ···
  4. 5.
    0
    Evet, ben hâlâ buradayım ve o hâlâ yok... Buraya geleceğimi söylemiştim, aslında daha önceden gelecektim fakat belki o da gelir diye bekledim. Belki onunla birlikte yazarız diye bekledim ama o gelmedi. Neyse burası bir nevi halka açık günlük gibi olacak fakat yıllık yazacağım. Onu tam 3 yıl boyunca karşılıksız sevip vazgeçememek çok kötü bir duyguymuş aslında. Bir kaç kere gelse de hayatıma, bazen bir daha gitmeyeceğine inansam da gitti, bir çok kez... inanın bana bunları yazarken çok zorlanıyorum. Onu, onsuz sevmek... Hayatını, karşılıksız olarak ona adamak... Ve seni hiç sevmeyeceğini bile bile onu her zaman, her şeyden çok sevmek... Bunlar gerçekten zor şeyler... Zamanında bir söz vermiştim, ondan başkasını sevmeyecektim ve bu sözümü tutuyorum, tutmaya da devam edeceğim. Onun hakkında buraya bir çok satır daha yazabilirdim ama sizi daha fazla sıkmak istemiyorum, biraz da geçen sene yaşadıklarıma bir özet geçeyim. Geçen sene yazdıktan tam 17 gün sonra sosyal medyadan bir kızı tanıdım. Bir süre sonra tanıştık ve yakınlaştık, sonra da sevgili olduk onunla. Ne demiştim hatırlıyor musunuz, O'ndan başkasını sevmeyeceğime söz vermiştim ya hani, zaten sosyal medyadan tanıştığım kızı sevmiyordum. Ben o kızın, bana benzemesini seviyordum. Adını vermem ne kadar doğru, bilmiyorum ama adı Sude'ydi. Sude'ler hep üzer derlerdi de inanmazdım, gerçekten öyleymiş * Bir süre sonra aldatıldığımı öğrendim, ayrıldık felan işte. Sonra O, her şeyini karşılıksız sevdiğim kız geldi tekrar hayatıma. Bir süre sonra gideceğini biliyordum çünkü bu döngü hep böyleydi. Gelir ve bir süre sonra sıkılıp tekrar gider. Alışıktım buna ama, işte... Hayatıma tekrar geldikten sonra çok mutlu etti beni, gerçekten yeniden doğmuş gibi oldum. Evet, gidecekti bir süre sonra, bunu biliyordum ama en azından o yanımdayken, gidene kadar mutlu olacaktım. Ve tahmin ettiğim gibi o tekrar, her zamanki gibi yine gitti. Bunlar dışında hayatımda pek bir şey olmadı diyebilirim. inanın bana, seneye buraya tekrar geldiğimde yine O'ndan bahsedeceğim ve yine sevilmeyeceğim. Yine ve yine, bıkmadan, sıkılmadan onu ne kadar sevdiğimi yazacağım tekrar buralara, onun tarafından hiç sevilmeyecek olsam bile... Ve ben seneye buraya geldiğimde O yine olmayacak... Tabii ölmezsem. *
    ···
  5. 6.
    0
    Evet arkadaşlar artık 15 Ocak yok. Artık umutlar yok, onlar yok oldular. Artık ne ben varım, ne de o var. Ben yokum, o da yok. Gerçi o ne zaman oldu ki, neyse... Artık ne o var, ne hayallerimiz, ne de anılarımız. Hiç bir şeyimiz yok artık, yalnızca o ve sevgilisi var(mış). Bensiz bir hayat ona daha iyi gelecek, bana hiç gelmediği gibi...
    ···
  6. 7.
    0
    Olan biten hiçbir şey yok. Her şey aynı. Henüz ölmedim ama yaşıyor da sayılmam. Neyse, bu yıl da böyle geçsin. ^^
    ···
  7. 8.
    +1
    Selam, ölmedim:) Açıkçası nereden başlayacağımı bile bilmiyorum çünkü yazmayalı çok uzun zaman oldu ama çok mutluyum * Üç yıldır buraya uğramıyorum çünkü burası benim içimi dökmem için geldiğim bir yerdi. Ama inan bana 2020 yılının son çeyreğinden itibaren bir gün bile buraya gelme ihtiyacı duymadım. Başlığı ilk açtığımda 15 yaşımdaydım, bu yıl 20 yaşıma gireceğim… yaşlandık ya. Bu entry çok uzun olacak (ve muhtemelen kimse de okumayacak) sonuçta yılların birikmişliğini aktaracağım ama bugün hüzün yok, bugün kötü anılar yok, bugün yalnızca mutlu anlar var çünkü sen hayatımdayken bir günüm bile kötü geçmiyor kuzum. Son entryi girdiğimden birkaç ay sonra covid ortaya çıktı ve tamamen evlere kapandık. Gündüz-gece demeden arkadaşlarla köpek gibi oyun oynuyorduk. Oyun oynuyoruz tamam, gayet güzel ama işte bir yandan da yakın zamanda ayrıldığımız kadını özlüyorum. Sınav senesiydi o yıl, sınav günü ona mesaj attım biraz da sohbet edebilmek için çünkü gerçekten çok aşıktım ona. Mesajdan sonra hoş şeyler yaşanmadı derken, bu olaydan 2 ay sonra gerçekten büyük bir depresyona giriyordum yavaş yavaş. Her gün arkadaşlarıma onun yokluğu yüzünden ağlıyorum falan, inanılmaz kötü zamanlardı. Derken, her gün rutin olarak kontrol ettiğim whatsapptan engelimi açtığını gördüm. Yazmak ya da yazmamak, karar vermek zordu çünkü alacağım tepkiyi kestiremiyordum. Ama yazdım ya, çok özlemiştim ve zaten birbirimize çok düşkün insanlardık biz. Belki bir şeyler olmuştu. Olumlu yanıtımı aldım ve tekrar konuşmaya başladık, birbirimizin yokluğunda yaşadığımız ilginç olaylardan bahsettik. 3 yıldır tanışıyorduk neredeyse ama ilk gün gibi saatlerce konuştuk hiç sıkılmadan. Gündüz-gece demeden oyun oynadığım arkadaşlarımı bir anda sildim, kimse kusura bakmasın çok aşığım. Onlar da(en azından bir kısmı) anlayışlı davrandılar bu duruma. Beraber vakit geçiriyorduk(telefondan çünkü aramızda biraz uzak mesafeler var)oyun oynuyorduk, çok mutluyduk. Birbirimize hâlâ aşıktık ama ikimiz de geçmiş yaşananlardan dolayı korkuyorduk. Derken tekrar sevgili olduk, sevgili olduktan birkaç ay sonra ilk defa buluştuk. Tüm günümüz birlikte geçiyordu, fiziksel olarak uzaktık ama eğitim online olduğu için ders sırasında konuşuyorduk, dersten sonra da telefonda konuşuyorduk. Ayrı kalamıyorduk, birbirimizin sesini birkaç saat duymasak o gün kötü geçiyordu. 2020 senesini birlikte çok güzel bitirdik ve sayesinde bir kedi almaya karar verdim. Kedileri çok severdi, bir gün sokakta gördüğü hasta bir kediye kıyamayıp zorla eve alabilmiş ve sahiplenmiş, o güzel yüreğine hayranım. 2021 aynı şekilde, sürekli birlikte konuşarak ve oyun oynayarak geçirdik. Okullar yüz yüze eğitime geçmişti ve o okuldayken hiçbir şeyden en ufak zevk almıyordum. Hiçbir arkadaşım umrumda değildi, beni mutlu eden tek insan o ve ben onsuz hiçbir şeyden zevk almıyorum. Daha sık buluşuyorduk, aramızdaki problemleri beraber çözüyorduk büyük kavgalar etmiyorduk. Özel olarak anlatabileceğim hiçbir şey yok 2021 için, tamamen muazzam bir yıl, zaten diyorum ya onunla her şey güzel. 2022 yılında artık bir şeylerin farkına varmaya başladım, bir işe yaramalıyım artık, yetenek kazanmalıyım yoksa birkaç seneye ihtiyacım olacak olan para gökten gelmeyecek. Yine beraber müthiş bir yıl geçirdik ve yine daha sık buluşmaya başladık. Sene sonunda yazılım sektörü için çalışmaya başladım. Yazılım dalları kafamı çok karıştırıyor, ne seçsem bilmiyorum ama yapay zeka veya makine öğrenmesi tarafına biraz ilgim var(özellikle bir uzay programı için yapay zeka geliştirmeyi çok isterdim) ve deniyorum bir şeyler. Ona daha iyi bir gelecek hazırlamak istiyorum, daha rahat okuyabilmesini istiyorum. Gelelim artık son söze. Bu entryi kimsenin okumayacağına eminim, zaten neden birisinin önüne çıksın. Aşık olduğum kadın da bilmiyor şu an bunu yazdığımı, aklımda evlilik teklifimi kabul ettiği zaman açıp birlikte okumak gibi bir hayalim var ama tabii daha zamanı var diye düşünüyorum * 2 seneye birlikte eve çıkmak gibi bir hayalimiz var, zamanı gelince onun da haberini veririm:) Hiçbir zaman pes etmeyin, zamanı geldiğinde gerçekten geçmişinizdeki hiçbir şey umurunuzda olmayacak. Sen iyi ki tanımışım sevgilim, hayatımı güzelleştirdiğin için, hayatımı yaşanılabilir kıldığın için sana sonsuz kez minnettarım. Seninle aralıksız harika bi iki yıl geçirdik. Umarım gelecekte evlilik teklifimi kabul etmişsindir, iyi ki hayatımdasın. Birlikte nice senelere, beni çok sevdiğini biliyorum ve seni çok seviyorum sevgilim❤️
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    +1
    Hayat gerçekten çok garip... Geçen sene, artık burasını mutlu anılarımı anlatırken kullanacağımı sanıyordum. Meğerse ne çok şey değişiyormuş bir anda, insanın hayatı ne kadar kolay şekilde mahvolabiliyormuş. Sevgisine inandığın, hissettiğin ve her şeyden çok değer verip sevdiğin insan tarafından aldatılınca ne kadar da zavallı hissediyormuş insan. Böyle olacağını gerçekten asla tahmin edemezdim. Ayrılalı üç ay oldu, yaklaşık bir yıldır aldatılıyormuşum. Buna rağmen üç ay boyunca neden sevgimin azalmadığını bilmiyorum. Hayatım altüst oldu, hiçbir şeyden keyif alamıyorum, geceleri uyuyamıyorum bile. Ve gecenin bu saatinde buradayım işte, ya da sabahın. Toparlanamıyorum, aslında toparlanmak istemiyorum, kabul etmek istemiyorum. Bizi bu kadar kolay silebileceğine inanmak istemiyorum, içinde bir yerlerde hala bizim olduğumuza inanıyorum. Onu herkesten daha iyi tanıyorum, birbirimize her şeyden ve herkesten daha uyumluyuz fakat neden böyle oluyor bilmiyorum. Bazen gerçekten, hayatın insanların mutluluğunu kıskandığını düşünüyorum. Hayat, bizim gülmemizi, sürekli mutlu olmamızı istemiyor sanki. Birçok kez intihar etmeyi düşündüm, dürüst olmak gerekirse hala da düşünüyorum fakat beni durduran tek şey umut. Hala umudum var, ama bitecek. Hala onunla konuşmak için, vakit geçirmek için deliler gibi uğraşıyorum. Vaktimi ona ayırıyorum, o da bunu istiyor. Beni arkadaş olarak seviyormuş, arkadaşça yanında olmamı istiyormuş. Yapamayacağımı söyledim, çünkü aldattığı halde çok aşığım ona. Biliyorum belki aptalca, belki çok yanlış, aşık olmamam gerekiyor, toparlanıp, hayatımı düzene sokup, yoluma bakmam gerekiyor belki de. Ama olmuyor. Belki şu an çok anlamsız, birbirini tekrarlayan cümleler kuruyorumdur fakat burayı yalnızca ben okuduğum için pek de umursamıyorum açıkçası. Kimsenin önüne düşeceğini ya da denk geleceğini sanmıyorum. Sevilmek gerçekten çok güzel hissettiriyordu, tabii pek sevildiğimi söyleyemiyorum, bundan emin olamıyorum artık. Ya hepsini yalandan yaptıysa? Bana iki yıldır aşık olmadığını, ilişki içerisindeyken hep tekrar aşık olmayı denediğini, eğer bana aşık olsaydı hayatına başkasını almayacağından bahsetti. Bunu anlattığım insanlar ise, insan aşık olmadığı birisine iki yıl katlanamaz dediler. Bilmiyorum hangisi doğru, gerçekten mantıklı düşünemez haldeyim artık. Tekrar beraber olabilmek için her şeyimi verirdim. O yatakta tekrar beraber uyumak için, gecenin ortasında bir şekilde uyanıp, uyuklarken öpüşüp geri uyumak için, sabah uyandığımda gördüğüm ilk şey senin olman için, tekrar beraber kahvaltı hazırlamak için, beraber koşuşturmak, her şeyi beraber göğüslemek, sahilde oturmak, gözlerine bakmak ve son bir kez sarılmak için bile. Bunun sonu benim için nasıl bitecek bilmiyorum. Çok acı çekiyorum, canım çok yanıyor. Her gün onunla konuşup, tekrar bize dönmesi için ezik gibi ikna etmeye çalışıyorum ama o hep, şu an mutlu olduğunu söylüyor. Her bir nesnede, şarkıda, kokuda, saatte, fotoğrafta benim için anısı olan birisini nasıl ve neden hayatımdan çıkartmak isteyebilirim ki? Bir şarkı dinlerken, beraber dinlediğimiz zamanlar aklıma geliyor ve mahvoluyorum. Telefon galerimdeki çöpleri en son ne zaman temizlediğimi bilmiyorum, beraber fotoğraflarımızı görmekten korkuyorum. Onun her şeyini çok özlüyorum. Ondan vazgeçmek istemiyorum ama böyle nereye kadar gidecek bilmiyorum. Çok çaresizim, çok aşığım, çok seviyorum. Ve hala bu kadar sevdiğim için, yaptıklarına rağmen hala ondan kopamadığım için kendimden nefret ediyorum. O, diğer çocukla mutluyken ben hala çaresizce onu sevdiğim ve onu beklediğim için kendimden nefret ediyorum. içimdeki acı, kalbimdeki boşluk, o ihanet duygusu bitsin istiyorum artık ama bitmiyor. Sanki tek yolu ölmekmiş gibi geliyor artık. Geçen gün konuşurken, ona buraya yazdığım yazılardan bahsettim, içeriğinden bahsetmedim ama her yıl gelip yazdığımı söyledim. Bu yazıyı biraz geciktirmemin nedeni ise, belki tekrardan beraber olursak birlikte yazarız diye beklemiştim. Olmadı. Evet hala bunu istemem çok saçma ama tekrar beraber olursak, ona bu yazıları göstermek istiyorum. Belki o zaman mutlu şekilde beraber bir durum güncellemesi de yaparız. Belki de hiç geri dönmez bize, ben bunun hayaliyle her yıl gelip buraya tek başıma yazmaya devam ederim. Aşık olmak, bir insana kendinden çok değer vermek iyi bir şey değilmiş meğersem. Bu sene 21 yaşıma gireceğim, doğum günüme kadar dönmüş olmasını diliyorum. Tabii doğum günüme kadar ben de yaşayabilirsem. Bunları yazarken arkada çalan şarkılar, sabahın ya da gecenin bu saatinde beni daha da çok mahvediyor. Gönder tuşuna basıp, telefonu, müziği kapatıp uyumaya çalışmak istiyorum sadece şu an. Eskiden uyku güzel bir kaçış yoluydu aslında. Artık rüyalarımda onu görmekten korkar oldum. Onun olduğu rüyalardan uyanmak benim en büyük kabusum artık. Eğer benim dışımda bunu okuyan birisi varsa ve buraya kadar okuduysan, seni baydıysam veya karamsar ettiysem özür dilerim. Ben sadece ne kadar kötü halde olduğumu ilerde de görmek için buraya yazıyorum. Bir de, yazmak iyi geliyor biliyor musun? Biraz da olsa iyi geliyor. Ve canım, eğer bir gün sana bunları okutuyorsam, seninle ilgili olan her şeyi çok özlediğimi tekrar söylemek istiyorum. Beraber olan tüm fotoğraflarımızı, videolarımızı çok özlüyorum. Biliyor musun, beraber içtiğimiz kahvelerin, aldığımız ürünlerin fişlerini bile saklıyorum. Neden bilmiyorum ama benim için değerli geliyor. Sen de sinema biletlerimizi, sinema gözlüklerimizi saklıyordun. Umarım hala saklıyorsundur. Çok pişmanlığım var geçmişe dair, senin için yapabileceğim daha çok şey vardı. Belki şu an yaptığım hiçbir şeyi hak etmediğini düşünüyorum ama içimde hala yapmadıklarım için üzülüyorum. Bana göre her şeyin en iyisini hak ediyordun. En büyük pişmanlığım ise ne biliyor musun? Keşke sana hediyeler aldığım kadar çiçek de alsaydım. Keşke sana getirdiğim kitapların arasına kuru çiçekler koysaydım. Hayatımda ilk defa gerçekten birisi yuvamdı. Ben ona olamadım, oysa onu her şeyden ve herkesten çok ben seviyordum. Onun, yağmur yağdığında hızlıca gelmeyi istediği, ısındığı yer olamadım. Artık aşk ne bilmiyorum. Seni hiçbir şey silmeyecek, seni hiçbir şey azaltmayacak. Birçok şeye küstüm bu kırgınlıkla hayatta. Hiçbir şey yapamıyorum artık. Mesleğim de olmasın, ailem de. Ben kimsenim yuvası olamadım. Ben kimsenin yuvası değil, ben senin yuvan olamadım. Biriciğin olamadım. Ne kadar bitik halde de olsam, bir yandan gerçekten şükrediyorum. Tanıştık, ben bu hayatta seni tanıdım. Kokunu içime çektim, dudaklarını öptüm. Daha güzel bir şey olamaz. Aslında başında biliyordum. Gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu, uzun sürmeyeceğini. Hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını... Birini sevmemelisin, birine bağlanmamalısın. Hayat seni kıskanır, elinden her şeyini alır ve yüzüne güler. Ama sen o kadar muhteşemdin ki, sana her şeyimle kapıldım. Güzel günlerde görüşmek dileğiyle bebeğim. Bu entryi şu şekilde bitirmek istiyorum.
    "Senden evvel hiç kahvaltıda rokfor yemedim. Dirty dancing'i daha evvel izlememiştim. George Micheal, benim için basit bir sanatçı, özel bir ilgim hiç olmadı. Bir ofisim bile yok, sadece bürom var. Ama ilk defa bu kadar yoğun hissiyatlar yaşıyorum. Bunlar senin için yeterliyse, sensiz olursam her şeyin anlamsızlaşacağını söylemem gerek."
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    0
    Burasını artık amacı dışında kullanmaya başladığımın fazlasıyla farkındayım. Ama kendimi bu kadar açabileceğim tek insan artık yok. Bir şeyleri içimde tutmaya alışığım fakat intihar ettiğim zaman, insanların neler hissettiğimi bilmesini de istiyorum. O yüzden tekrar buradayım. Zaman çok hızlı ilerlemiyor mu ya? Onunla konuşmayalı neredeyse bir ay olacak. Geçmişini, benimle birlikte tamamen silmeye çalışıyor. Başarılar dilerim, ama silemeyecek. Son entryi 42 gün önce yazmışım, aslında 42'nin birçok anlamı var fakat şu an sadece tesadüf. Hadi biraz hayatımın nasıl geçtiğinden konuşalım. Adapte olmaya çalışıyorum ama zor. insanlarla tanışıyorum, konuşuyorum ama bir yandan da çok isteksizim. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Ondan gün geçtikçe daha çok nefret ediyorum. Nefretlerin, kötülüklerin en büyüğünü hak ediyor. Umarım hayat en büyük kötülüklerini onun ve çevresindeki herkes için hazırlıyordur. Onu mu, yoksa onunlayken hissettiğim hisleri mi özlediğimi bilmiyorum. Özlediğim şeyler var fakat aynı hisleri konuştuğum bazı kızlarla da hissettiğimi farkettim. Şu an bile pişman olması için o kadar geç ki... Şu an bile, kendisini öldürecek de olsa o kadar umursamam ki... Bunları bir gün okuyacaksın biliyorum ve inan bana umursanmayı o kadar hak etmiyorsun ki... Ha dürüst olmam gerekiyor, hala istiyor muyum, evet. Ama dediğim gibi onu mu istiyorum, yoksa hisleri mi, yoksa sadece alışkanlığa dönüştüğü için mi, bilmiyorum. işte tam olarak da bu yüzden hayatıma bir daha asla giremeyeceksin, kendini öldürecek bile olsan. Evet senden bu kadar nefret ediyorum artık, şaşırdın değil mi? Hakaret etmeyeceğim ama yaptığın her şeyi görmezden gelip sana kıyamadığım için söylemediğim her şeyi söylediğimi bil ve hepsini duy:) Hak ettiğin ne kadar hakaret varsa hepsini işit. Bu arada, beni kalbinin kalabalıklığından uzaklaştırdığın için de çok teşekkür ederim. Tamam, eğer bu kadar nefrete dayanabildiysen ve devdıbını da okuyacaksan nefret bölümünü geçiyorum. Yani aklımda zaten intihar durumunun dönüp durduğunu biliyoruz. E artık bir umut da kalmadı. Yani ha bugün, ha yarın, o bir gün yaşanacak. Ve evet bunun sorumlusu sensin, yaptığın şerefsizce davranışlar. En çok da benimle güzel, samimi şekilde konuşan kıza üzülüyorum. Beni önemsediğini hissettiriyor, beraber okula gitmek, sohbet etmek, yürüyüş yapmak istiyor. Mükemmel bir insan ama benim yaşama hevesim yok ki. Belki birkaç gün, birkaç hafta sonra intihar ettiğimde üzülecek belki de. Onu da üzmek istemiyorum. Bu arada arkadaşlarım da mükemmel insanlar. Hepsi bu süreçte fazlasıyla yanımda oldular ve ben, kimin daha değerli olması gerektiğini öğrendim. Her şeyinizle güvendiğiniz o insan bir gün gidiyor dostlar ve geriye arkadaşlarınız kalıyor. Bu entryi biraz da intihar mektubu gibi düşünebilirsiniz aslında. O yüzden konudan konuya atlıyorum, düz bir şekilde aklıma o an ne gelirse onu yazıyorum. Size yalvarıyorum, birisine kendinizi asla tamamen kaptırmayın lütfen. Çünkü o insanın berbat bir insan olduğunu anladığınız zaman sizin için çok geç olabiliyor. Bu arada bu konuyu da çok dillendirmek istemiyorum ama geçmişini boşa silmeye çalışma, silmeye çalıştığın her şeyin ve daha fazlasının birer kopyası elimde zaten var. Hayatını bitirmek istesem bunu yapabilecek her şeye sahibim, ama ben senin gibi bir insan değilim. En azından kendime saygım var:) Öfkenizden kurtulmak için patlamak yerine, sadece ondan uzaklaşmak daha etkili bir yöntem bazen. Neyse, ben bir ikilemdeyim. Ya hayatımı yeniden kuracağım, ya da intiharı koyup kolay şekilde kurtulacağım. Dün gece, son bir yılın rüya olmasını ve uyandığımda bir yıl önceki hayatıma uyanmayı diledim. O an kendimi inanılmaz çaresiz, zavallı hissettim ya. Ha, elbet geri dönecek ama işte ben bir daha ona karşı asla güzel şeyler hissetmeyeceğim. Benim içimde ona karşı nasıl bir his olursa olsun, beni kaybetmeyi göze aldığı gün ben her şeyi bitirdim. Ve intiharı istememin en büyük nedeni de bu, gerçekten bize çok inanıyordum ve o inancımı kaybettim. Dürüst olalım arkadaşlar, elbet de hayatımıza harika insanlar giriyor tabii ki ama yıllarını geçirdiğin bir çürüğü de hemen atlatamıyorsun. Bu arada umarım kırılmıyorsundur ya, bana hak vereceğini düşünüyorum sonuçta insan kendisini bilmeli ama kırılıyorsan da umrumda değil yani. Bu arada intihar mektubu için birçok söz hazırladım! Birkaçını da bu entrye koyacağım ki hazırlıksız bir intihar olursa boşa gitmesinler. Sanırım her şeyden bahsettim. Beni en çok şaşırtan şey ise gerçekten kendimi bu kadar yorgun hissetmem oldu. Aşk üzerine kendimi çok uzun süre sonra ilk defa bu kadar isteksiz hissediyorum. O kadar zor geliyor ki bir insanla saatlerce konuşmak, her anını anlatmak falan. Ki ben bunların kat ve kat fazlasını yapan bir insandım, bana ne yaptınız lan? Neyse sana da hayatında başarılar falan dilemiyorum bu arada. Umarım hayat, her şeyin en kötüsünü senin için hazırlıyordur. Umarım ailen, arkadaşların, çevrendeki herkes de aynı şekilde en kötü şeyleri yaşarlar. Çünkü sen ve çevrendeki kimse mutlu olmayı hak etmiyor. Benim bazen nefes almak için bile motivasyonum olmuyor. Artık hiçbir şeyin ve kimsenin beni iyileştirebileceğini sanmıyorum. Ben kendimi öldüreceğim çünkü bağlarımızın ancak böyle güçleneceğini düşünüyorum. Bunun için kendimi öldüreceğim ve sen silinmez bir lekeyle baş başa kalacaksın. Çünkü bunun sorumlusu sensin. Sadece bunları yazmak istedim. Yok olacağım, veya gerçekten mutlu olacağımı sandığım bir yere gitmek, yani intihar etmek tek ümit kaynağım artık. Bana verilmiş sürenin sonuna geldik. Acı bir son, sonsuz bir acıdan daha iyidir. Bitti her şey. iyi uykular bana.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    0
    Tamam, bu sene bu işin taku gerçekten çıktı. Bu, çok ekstrem bir durum olmadığı sürece bu sene buraya yazdığım son yazım olacak. Aslında bu saatte uyuyor olmam gerekiyordu, birkaç gün önce uykumu düzene sokmuştum fakat dinlediğim şarkı beni uyutmadı. Düşünmektense, buraya yazmamın beni daha iyi hissettireceğini düşündüm. Aslında şu an, en iyi dönemimdeyim diyebilirim. Artık içimde bir öfke de yok, ona karşı tamamen hissizleştim sayılır. Eskiden tanıdığım o insanı hala deliler gibi istiyorum, bunu inkar edemem. Ama o, eskiden tanıdığım insan değil artık. Sahi, ona ne oldu ya? Hep bu kadar karaktersiz miydi ve bana çok iyi numara mı yaptı, yoksa birdenbire değişti mi? Bilmiyorum. Anıları özlüyorum, yaşanılanları özlüyorum, benimle saatlerce konuşmasını, benimle ilgilenmesini, beni önemsemesini özlüyorum ama onu özlemiyorum. Onu istemiyorum. Dünyada yalnızca ikimiz kalsak gerekirse kafamı keserim ama kendimi sana yar etmem. Hayatım aşkını aşmaya çalışmakla geçse bile, seninle aynı havayı solumamaya yemin ettim artık. O tanıdığım insanın bu kadar karaktersiz ve yalancı olması benim canımı çok yakıyor. Ben senelerce bu insanı mı mutlu ettim, ben senelerce bu insan için mi endişelendim, bu insan için mi kendimi heba ettim? Değmezmişsin, senin aşkın falan artık gibimde değil. Sadece bunları yazmak istedim. Yeni insanlarla tanışıyorum, gayet mutlu bir hayatım var. Verimlilik olarak düşük bir dönemdeyim ama umarım toparlayacağım. Aşka da eskisi gibi bakamıyorum artık zaten, birçok düşüncem değişti. Ama doğru kişiyi bulacağımı biliyorum, çünkü iyiler her zaman kazanır. Sen ise ölene kadar yalnız kalacaksın, mutsuz olacaksın. Zavallı, geleceğin yalnız kedi annesi seni. Kendimi tam anlamıyla toparladığım, güzel haberler vereceğim yeni bir yılda tekrardan burada buluşabilmeyi diliyorum. Yeni yılın ilk aylarında burda olacağımdan emin olabilirsiniz. Eğer burada değilsem intihar etmişimdir, eğer intihar edeceksem de bir arkadaşımdan buranın devamlılığı için ricada bulunurum. En azından bir bilgilendirme yazısı yazar. Bunu okuyan güzel insanlar, umarım hep mutlu olursunuz. Eğer sen de bir şekilde buraya gelip bunu okuyorsan, allah senin belanı versin.
    -
    10 saat sonra edit: Bir hafta önce kızın sevgilisine ulaşıp, çocukla sevgili olduğu süreçte benimle konuşmaya devam ettiğinden bahsettim. Bu sırada, benimle sevgiliyken aynı anda 3 ay boyunca diğer çocukla da sevgili olduğunu öğrendim. Çocuğa 1 yıl önce ayrıldığımızı söylemiş, komik. Çocuğu da manipüle etti tabii, inanmadı bana çocuk. Gösterdiğim birkaç mesajın shop olduğuna inandırdı çocuğu. Çocuğa üzülüyorum şu an sadece, yazık. Yalan üstüne kurulan bir ilişkide, hala durmadan yalan söyleyen birisiyle sevgili. Ben uyarımı yaptım, kızın ne kadar berbat bir insan olduğunu anlattım. Bundan sonra yaşacağı şeylerin, çekeceği üzüntülerin sorumlusu çocuğun kendisi. Bundan bahsetmediğimi farkedip ekleme yapma gereği duydum çünkü başlık birkaç kişi tarafından farkedilmiş.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      verimlilik olarak düşük bir dönemdeyim ne demek lan

      insanın nasıl bit verimliliği olabilir ki
      makina mı bu amk
      ···
      1. 1.
        +1
        Üretkenlik, sosyallik, okul, mesleki açıdan. Ot gibi yaşıyorum bir süredir, sorumluluklarımın çoğunu saldım.
        ···
    2. 2.
      +1
      yapman gereken bir şey varsa yaparsın
      yoksa yoktur zaten

      amk bi şair ressam değilsen üretkenlik falan mantıklı gelmiyor

      yeni neslin kullandığı bir çok kelimeyi anlamıyorum
      ···
      1. 1.
        +1
        Kodlama ve yazılımla ilgilendiğim için, yeni bir mobil uygulama üzerine çalışmak istiyordum fakat başlayasım gelmiyor. Ondan bahsediyorum.
        ···
    3. 3.
      +1
      bazı code problemlerini şiir gibi çözümü oluyor
      bazı gerçek işte karşılatığımız problemlerinde ilham gerektiren standard yollardan çok daha üstün güzel çözümleri oluyor

      eğer bu çeşit çok zor ilham gerektiren bir problem üzerine ise mobil uygulaman eyvallah

      ama yok sıradan bi uygulama ise kıçını kaldır fa yap bilader
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 12.
    0
    Reserved sonra okuyacam
    ···
  12. 13.
    +1
    Rezerved devamı gelince okurum
    ···