1. 1.
    +1
    ‎-ki benim çok duyduğum,
    bir yalansa,
    -gerçek.

    gerçekten sevme beni.

    http://www.youtube.com/watch?v=VYCOg-yglNM
    Grinko eşliğinde okuyunuz...
    ···
  2. 2.
    +2
    oysa ben,
    - kıble ne tarafta ?
    diye soran her misafirime;
    senin evini göstermiştim.
    ···
  3. 3.
    0
    bu ülkede ,
    -yağmura
    bereket diyorlar sevgilim.
    ki sen,
    görsen kıskanırdın ,
    - gözlerimde ki bereketi.
    ···
  4. 4.
    0
    dudağına konan gülümseme ,
    günaha bulanmış ruhumu ,
    kevserde yıkıyormuş gibi temizliyordu.

    - ki bilirsin,
    aşıktım ben,
    toprak rengi gözlerine.

    ve ölünce ,
    sen yoksan yanımda eğer,
    bastığın toprağı örtsünler,
    - üzerime.
    ···
  5. 5.
    0
    Yerle bir ettiğin evimin en ücra köşesiydin sen. Üstelik, çıkarken çarptığın kapıya, sırtımı dayayıp yaktığım sigarayı , gelirken sırtına dokunan ellerimde söndürdüm. Sen yine şaşırtma insanları , yine git , yine gözümden düşüp , öl bu sefer. Öl ki ölmeden beyazlar içinde göreyim seni.

    -Ben kırmızıyım , dokunma !

    bana bulanırsın...
    ···
  6. 6.
    0
    Dedi,
    Kalbin kimin.
    Dedim,
    Elhamdülillah senin.
    ···
  7. 7.
    0
    Bu ne inançsızlık kadın !
    iyice puşt'perest olmuşsun !
    ···
  8. 8.
    +1
    O seni benden daha mı çok sevdi bilmem ki.
    iki , yok oluştuk biz ve bir bedende var oluştuk şüphesiz.
    Tek taraflıydı aşk , tek bir kalpte can bulan.
    Ellerin , tanrıya dönüktü.
    Gözlerin bana.
    Dua etmezdin bizim için.
    Bilirdim.
    Sen gitmemi isterdin ,
    Bense kalmanı.
    Çatışırdık tanrının gözleri önünde.
    Ve sen ,
    Hep kazanırdın durmadan.
    Gitmek ;
    Senin , tek silahındı.
    Sıkardın , hep rastgele.
    Hepsi , isabet ederdi ,
    istisnasız kalbime.
    Ben , sana kal derdim.
    Sen , git.
    Ben sana al derdim;
    işte kalbim.
    Sen hep s.ktir çekerdin.
    Bilirdim.
    Acıya aşıktım ben.
    Gökyüzünün altında iki kanatsız kuştuk biz.
    Ölmekten başka çaremiz yoktu.
    Kanatlarım olsa korurdum oysa ben seni.
    Ve sen kadın ,
    Hep giden taraftın.
    Ve istisnasız her gün giderdin sen.
    Gitmeyi,
    Benden çok severdin.
    Şimdi ;
    Bir binin sakallı pis yüzüne dokunuyor ellerin.
    Biliyorum.
    Gitmem gerek.
    Biliyorsun.
    Ölmem gerek.
    Ölümü kucaklar gibi bekleyeceğim seni.
    Azabım ,
    Sensizlikten ibaret.
    Dön!
    Ne olur dön..
    Bu çatlayan kaçıncı sabır taşım ,
    Bilemezsin.
    Gel ,
    Ne olur ,
    Bekliyorum.
    Seni ;
    Bir peygamberin ,
    Allah'ı özlediği gibi özlüyorum.
    ···
  9. 9.
    +1
    Sevgili Emily,
    Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilemezsin.
    Bugün günlerden aşk,
    Sen yine en uzağımdaki en yakın olarak başlıyorsun güne.
    içimdeki boşluğa yokluğunun varlığını yerleştiriyorum bir bir.
    Cennet'i hiç görmeden,
    Cennet için yaşıyorsam ben,
    içimde Tanrı tarafından yazılmış,
    Bir cennetsin sen.

    Bilirdim Emily.
    Gitmek istiyorsun.
    Yaşadığın şehirden,
    Ve ülkenden.
    Bense,
    Yaşadığın yerleri kutsal sayıyorum.
    Tenini tenime değdirdiğin günü anımsıyorum.
    Soluğuma katardın nefesini,
    Ve kalbini.
    Ellerin Emily.
    Barışı anımsatıyordu bana.
    Tüm insanlığımı kucaklıyordun,
    Sıcağınla.

    Emily,
    Gecelerimizi düşün,
    Ve günlerimizi.
    Yaşanılan herşeyi düşünmelisin.
    Düşüncende ben varsam eğer.
    Anımsa Emily,
    Yeminlerimiz vardı bizim.
    Yorulunca başını omzuma yasladığında,
    Güneş yalnızca bize doğardı,
    Ve yalnızlıklar saklanır bir köşeye,
    Ağlardı.
    Biz susardık,
    Susardık aşka.

    Her zaman ki yerde buluşalım yıllar sonra.
    Yine aynı bankta sarıl bana.
    Ve ben uyuklardım yine kollarında.
    Sen kızardın bana.
    Oysa huzuruna yenilirdim ben yalnızca.
    Cennetin kapılarını aralardım.
    Saçların parmaklarımın arasından geçip giderken.

    Gitmelisin şimdi,
    Yoksa seveceğim yine seni,
    Çünkü;
    Dayanamazsın bilirim,
    Karşılıksız aşklara.
    Gittiğimiz filmi hatırla.

    Hatırla Emily,
    Yaptığımız ilk uzun yolculuğu hatırla.
    Başını kalbimin üzerine koyup sızmıştın.
    Sonra tüm gece seni izlemiştim.
    Hiç kımıldamadan üstelik.
    Çünkü seni incitebilirdi nefesim.
    Öpmeye kıyamadığımdın sen benim.
    Kokunu tenime bıraktığında,
    Tenimi sakınırdım rüzgardan,
    Sen bilmezdin.

    Emily,
    Hastaneye giderdik seninle,
    Doktor yalnızca akrabası yanında durabilir dediğinde,
    Elin vardı elimde,
    Ansızın
    Kocasıyım demiştim birde.
    Şaşırmıştın.
    Başını sallayabildin yalnızca.
    Oysa ben hep ekgibliğini yaşadığın,
    Baba sevgisini de tattırmıştım sana.
    Hatırla Emily hatırla.

    Kolyeni bırakmıştın bana,
    Sende kalsın demiştin,
    Gerçi kaybedersin demiştin ya.
    Bak Emily,
    Su içtiğin bardak bile orada.
    A bir de sinema biletlerimizi hatırla.
    Sol çekmecede olacak onlarda.
    Emily,
    Hatırla!
    Aldığım güllerin yarısı hala dolabımda.

    Şimdi çok hastasın,
    Bense yanı başında,
    Saçlarını kokluyorum,
    Ellerim avuçlarında.
    Doktorlar durumuna kritik dediler,
    Ben inanmadım.
    Tanrıyla konuştum,
    Melekler ölmez dedi,
    Sende inanma onlara.

    Emily,
    Tamam kendini yorma,
    Ben yanındayım korkma.
    Azraili sokmam bu odaya.
    ...

    Biliyorum kızacaksın,
    Ama makyajı sevmiyorum,
    Sende illa yapacaksın,
    Bak,
    Gözlerinin altı morarmış,
    Yine makyajı çok kaçırmışsın...
    Ellerin üşümüş Emily,
    Yine sana aldığım eldivenleri evde unuttun değil mi.
    Ne o?
    Uykun mu geldi?
    Kapatmışsın gözlerini.
    Uyumuş numarası yapma hadi,
    Aç gözlerini...
    Duyuyormusun beni..
    Emily..
    Emily...
    Emily...
    ...
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +1
    ayrıyız!
    yokluğuna atılan düğüm gibi sımsıkı sarılı,
    ama ayrı.
    ve ayrılık,
    ayrı yazılmıyor kaderden şüphesiz.
    allah diyorum,
    ne büyük,
    dudaklarını yaratırken,
    çizmiş kaderimizi.
    -ki biz,
    dudak gibiyiz işte.
    susunca;
    -bir arada.
    konuşunca;
    -ayrı...
    ···
  11. 11.
    0
    Ve aşk, acıyla kardeştir isra...

    Bir gün
    Hüzünlerin, yorgun bir akşam gibi
    Gelip konduğunda gözlerinin kıyısına
    Aynalara
    Sakın bu iç savaşta kazandığın acıların gözleriyle bakma.

    Ve söyle içindeki o yağmur gözlü kıza
    Hayallerinin avcuna bıraktığı yarınlardan
    Sancılı bir tebessüm toplayacak kadar büyüdüğü zaman
    Hakikati anlamak
    Ve kabullenmek arasındaki isyanlarının ortasında
    Mütevekkil bir dua gibi durup
    Sımsıkı sarılsın içindeki umuda.

    Beni anlamasada olur
    Çoktan alıştım kaderimle yargılanmaya
    Ve bir insan
    Kendi içinde ki zindanlarda mahkumsa eğer yalnızlığa
    O na ulaşmak için muhalde yol arama.

    Sen sedece..
    Yakalandığın her yağmurda beni hatırla
    Saçların akşam tadında kızıl
    Gözlerin hüzün renginde lalde olsa her gün batımında
    Kalbimi sana ait bir sır gibi taşıdığımı unutma.
    Yağmurlarda benim gibi damla damla dokunduğunda sana
    Saçların ıslanıp da sarılığında boynuna beni hatırla.
    Ellerin ellerim olsun, yüzüne dokun
    Serin bir ateş gibi hisset aşkı dudaklarında
    Anlama hangi sabahtan geldiğimi
    Ağlama, susma,konuşma
    Sorma hangi akşam öleceğimi
    Unuttum gözlerinde... aşkın menzili hangi şehirdir
    Ve sevmek... hangi günahın bedelidir.

    isra..
    Söyle içinde ki o yağmur gözlü kıza
    Sokaklarımda yürümesin
    Avcumda geceler uyuyor.. toprağıma düşmesin, üşümesin.
    ···
  12. 12.
    +1
    iyi değilim lan.
    Anlamayın beni.
    Anlamak bile istemeyin.
    Bırakıp bi'gidin başımdan.
    Boğulacağım bu gece nefretim tarafından.
    Hayallerimin kafasını vüdudundan ayıracağım çırılçıplak.
    Yakacağım mutluluklarımı.
    Küllerini denize savuracağım amaçsız.
    intihar süsü vereceğim kendime.
    Bileklerimle besleyeceğim toprağı.
    Kan/atma geleceğim lekelenmesin.
    Kanatlarımı kıracağım en tepedeyken.
    Tüm hayallerimi teker teker alnından vuracağım.
    Çok ses yapıp tadımı kaçırma israfil.
    Ben biraz uyuyacağım.
    ···
  13. 13.
    0
    @17 oğuz balın anasını gibiyim
    ···
  14. 14.
    0
    denizde kum,
    bende,
    -yara.
    ···
  15. 15.
    0
    ve
    unutmaman gereken
    bir şey daha var
    Emily.

    aslında,
    hepimiz,
    ölmek için yaşıyoruz...
    ···
  16. 16.
    0
    Biliyormusun , ben çok güzel ölürüm sevgilim. Bir terkedilişim vardır mesela ağzın açık kalır. Şimdi bir öleceğim intihar dalında tüm ödüller benim olacak. Bak öyle gidilmez böyle gidilir işte
    ···
  17. 17.
    0
    insan kendi düştüğünde diz kapakları acırken , neden sevdiği düşürdüğün de göz kapakları acır? Aşk en iyi gözlerden anlaşıldığı için mi ?
    ···
  18. 18.
    0
    Hayat dedim ben sana. O yüzden ecel gibi ansızın geldi ayrılık. Her ölüm gibi buda yakışmadı insanoğluna.
    ···
  19. 19.
    0
    Karanlıktı yalnızlık,
    Ve soğuk.
    Ellerim,
    Kefenimin cebindeydi,
    Parmaklarım kopuk.
    Üşüyordum,
    Ve düşüyordum.
    Sensizlikle, sensizlikten.
    Ağlama diyordu,
    Bir kaldırım,
    Bir bulut,
    Belki tanrı.
    Ölmeliydim,
    Biliyordum.
    Geleceğimi çalıyordu belki de,
    Beşinci senfoni değil,
    Bir kaldırım.
    Sen gidiyordun,
    Bir kaldırım edasıyla,
    Nasıl da havalı,
    Nasıl da ayak altında.
    Ben üzerinden geçiyordum tüm yalnızlıkların,
    Geçmiş beni,
    Ben seni kovuyordum,
    Git diyordum Maria !
    Bana git.
    ···
  20. 20.
    0
    Benim kalbimin genişliği,
    içindeki kişilerle değil,
    Senin doldurduğun alanla eş değer.
    Sen kimsin bilmiyorum.
    Ama yüreğime hoşgeldin bir daha gitmeyeceksen eğer.
    Sen gelmeden ıslaktı gözlerim,
    Şimdi gözyaşı neydi unuttum.
    Ki ben
    Bir yağmur olsam , susadığın mutluluğa.
    Kendimi ilk gamzelerinde bulurdum.
    ···