sevdiğiniz kişide isim önemli mi lan

iki hafta önce başıma geldi amk.

avm de alış veriş yapıyodum. kola alcaktım her zamanki gibi ama baktım dünkü kampanyaya dair bi şey yazmıyo bugün. lan acaba bitti mi kampanya diye düşünürken. dolabın yanında ürünleri raflara yerleştiren kız çarptı gözeme ona sorayım dedim.
-pardon dedim
-evet dedi gülümseyerek bana doğru döndü.
kızı nasıl anlatayım amk. sarışındı ya da boyatmıştı saçını. bu avmyi bilirdim okula yakın olduğu için hep burdan alış veriş yapardım. çalışanların hepsi kezbandı. dünyada bir ben bir de bu avm çalışanları kalsa. yine elimi giberdim herhalde. gülümsemek nedir bilmeyen suratsız tiplerdi hepsi. bu kız nasıl olmuşsa karışmıştı araya. gözleri yeşilin değişik bi tonuydu. ilk defa öyle bir göz rengi gördüm. bakışlarına değişik bir anlam katıyodu. insanın içine işliyodu. yengeç burcu olabilirdi. bu burç insanına has bi anlam vardı bakışlarında. aynı derecede de ürperticiydi göz renginden dolayı. eğer gülümsemeseydi en yakınımdaki nesneyi elime geçirdiğim gibi kafasında paralayabilirdim. ama çok güzeldi yine de, kıyamazdım.

-coca-cola'daki kampanya bitti mi diye sordum. çünkü dün daha almıştım ben dedim.
-bir saniye bir sorayım dedi. başka bi çalışana sordu döndü. sonra özür dileyerek yeni başladığını söyledi ve ekledi
-evet bitmiş maalesef dedi. ama başka bir kampanya başlamış deyip onu anlattı biraz.
Her avmnin yaptığı saçma sapan kampanyalar. ama masal gibi anlatıyodu. ya da bana öyle geliyodu bilemedim.
-dünkü kampanya iyidi dedim. muhabbet devam etsin diye saçmalıyodum.
-belki diğer şubemizde geçerlidir hala dedi.
-oluyo mu öyle çünkü benim evime bayağı yakın orası dedim
-evet kampayanlar tamamen farklı dedi. orası daha büyük olduğu için kampanyaları daha cazip her zaman. ben de bazen alışverişlerimi ordan yapıyorum evime de yakın zaten dedi. hatta ilk olarak oraya başvurmuş ama bu şubede başlamış işe. sözü bu kadar uzatması iyiydi.
ayaküstü muhabbet bir müddet böyle devam ettikten sonra
-peki o halde yeni işin hayırlı olsun dedim. teşekkür etti olaysız dağıldık.

Lan dedim bir şekilde bir daha karşılaşmalıyım bu kızla. henüz tanışmamıştık ama bu kez tanışabilirdim. bir iki defa gittim ama göremedim. sonra bir gün yine gittiğimde kasadaydı. hemen alışverişimi yaptım. evde olmasına rağmen bir sürü abuk subuk şey aldım. ne kadar çok şey alırsam geçmesi o kadar uzun sürerdi. bu da eğer olursa muhabbet o kadar uzun olcak demekti. alışverişi bitirip onun olduğu kasaya doğru gittim. neyse ki boştu.

-merhaba hoş geldiniz dedi.
-hoşbulduk dedim.

lan unutmuş muydu acaba dedim. sanki bir kaç gün önce o muhabbeti etmemiş gibiydik. kartı verdim. gülümseyerek
-bugün ilk defa hsbc kartı geçiyorum dedi.
-burda pek kullananılmıyor demek ki, ama yurt dışında çok işe yarıyo dedim. böylece daha önce yurtdışına çıktığımı süblimanal olarak sıkıştırmış oldum. ayrıca muhabbete onun başlaması da iyiydi. aldıklarımı torbalara koyarken
-çabuk adapte olmuşsun işine dedim.
-evet hemen kasaya verdiler dedi.

aklıma hemen bi plan geldi kartı ve fişi geri vermeye hazırlanıyordu. verdiği fişte kasiyerin adı ve soyadı yazacaktı. kız fişi bana verdiği sırada fişten adına bakıp demek adın bu ama fişte ad ve soyadın yazmasını suistimal edecek insanlar olabilir. biri burdaki isminiz ve soyisminizden sizi facebooktan bulup ekleyebilir, derdim açık açık. o da şimdiye kadar olmadı neyseki gibi bi şey söyler sonra ben de koşarak eve gider facebooka girer kızı eklerim böylece ben olduğumu da anlar diye düşündüm. kız ürünleri geçti fişi bana uzattı. hemen adına baktım. adı huriye.

bütün plan yattı amk. huriye ne la. huriye ne amk. ayşeyi fatmayı bile kabul ederim zorlarsan kezban bile olur ama huriye ne amk ya.

kartı bana uzattı. poşetleri aldım çıktım.

şimdi siz olsaydınız napardınız la. isim önemli mi? adı huriye olan bi kızla çıkar mıydınız mesela

özet: ırak bize size bir şişe petrol veririz ama siz de bize bir şişe su vereceksiniz demiş kabul etmemişiz.