1. 1.
    +2 -1
    nerden başlasam bilmiyorum ki… sevmek, sevilmek, hoşlanmak, ve hoşlanılmak bunlar insanı mutlu eden olgular. sanırım bende böyle bir hataya yaklaşık 1 sene önce düştüm. aşık olmak demedim dikkat edersiniz çünkü aşk bambaşka bir olgu her neyse. arkadaş ortamında tanıştığımız, istanbul da yaşayan akrabalarına gelen ve aslen izmirli olan, izmir de yaşayan bir kızla gerçekten ciddi düşünülebilecek elektrik aldım. kızdan da aynı elektrik bana gelince kısa devre olduk. iki dakka ciddi duramadım.

    tabi zaman geçti telefon numaralarımızı msn adreslerimizi paslaştık ve günümün çoğunu nerdeyse ona harcıyordum telefon mesaj atmaktan deliye parmakların telefona basmaktan çuvala dönmüştü. 5000 mesajı sırf onun için alıyordum. her ay aldığım beleş dakikayı sonuna kadar ona harcıyordum acımadan neden? Çünkü ilerde mutlu şeyler yaşayacağımı sandığım ve hayal ettiğim içindi.

    eğer karşılıklı olmasaydı 1 gün uzatmazdım bu işi. çünkü arada mesafeler vardı. ama karşı tarafta benim düşüncelerimi ve huyumu beğendiğini ve benden hoşlandığını söylüyordu alenen gel zaman git zaman kız izmir’e geri döndü bu sırada Öss sınavına girmişti ve sıralaması da gayet iyiydi ve manisa’da tıp kazanmıştı ben edirne’de bilgisayar mühendisliği 1.sınıfı bitirmişken orda tıp fakültesi okuyacaktı. dile kolay 6 yıl vardı daha onun okulunun bitmesine. “ben askerliğimi yapar gelirim onunda biter okul ya” diye hayallere daldım.

    gel zaman, git zaman hasreti burnumda tüttü. kenarda kötü günler için ayırdığım 100 tl ile burdan edirne – izmir, izmir-edirne yolculuğumu karşılayacak böylece her şeyi ayarlamış olacaktım. geleceğimi söyleyince gerçekten çok sevindi yada sevinmiş gibi yaptı bilmiyorum. Çünkü göremiyordum onu her ne kadar sesini duysam da gözlerine bakamıyor, ellerinden tutamıyordum.
    “az kaldı dayan gidicem her şey daha iyi olucak be matrix” diye kendimi avutuyordum bile nerdeyse izmirde oturan tüm tanıdıklara mesaj atıp izmirde ilgili yerlere nasıl gidileceğini veya kalacak yerleri olup olmadığını sordum. hiç çekinmeden umursamadan çünkü “sevmek” hatasına düşmüştüm bir kere.

    her neyse en sonunda bugün yine konuşurken bana ” geldiğine değecek mi” gibi ilk okul çoçuğunun sormayacağı bir soru sordu ama ben anladım her şeyi bir anda beynimden kaynar sular indi aşağıya doğru olayı iyice irdeleyince öttü bizim papağan işte bu kadar şeyini özveriyle harcıyorsun efendim böyle yapıyorsun ama bence olmicak bu iş bla bla bla…

    bir insan madem ilişkiyi istemiyor neden kavga ettikten sonra özür dileyip ben sensiz yapamam beni hak eden tek kişi sensin seninle mutluyum gibi şeyler söyleme gafletine düşer ki? madem bitireceksin daha önceden bitir. neden kızların bana ilgi gösterdiği zamanlarda onlara yavşamak yerine kafamı aşşağıya eyeyim. neden böyle bir şey yapayım? sonrada “erkekler kızlarla sadece eğlenmek için çıkar diye” bas bas bağırırsınız ama insanı sokmadığınız durum ittirmediğiniz hal kalmadı. helal olsun size ne diyeyim ki yada ne helal olcak lan haram olsun size bugüne kadar bana bi gram bir şey katamadınız ardında bıraktığınız acılar haricinde…

    31 çekmeye belirli bir süre ara vermek eylemine başlamıştım. hemde zihnen daha mutlu ve sağlam bir birey olduğumu düşünmüştüm. şimdi düşündümde 31 olsan çekilmezsin ulan...

    özet geç bin: 1 senelik ilişkim bitti ulan.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    @7 ilişkinin süresi önemli değil önemli olan o sürede neler yaşadıklarındır bro. burda anlatılmayacak şeyler vardı aramızda...
    ···
  3. 3.
    0
    @ 25 olum peki ne zaman gerçek ilişki düşünücez olum yaşayanlar nasıl yaşıyo ? bizimde haftalık ilişkilerimiz oldu ama u böyle değildi çok fazla şey paylaştık bedenen ruhen. özel zamanlarımız oldu. ama gibimde değil artık efes pilsenin sponsorluğunda bütün hepsinin üstüne çektim çizgiyi.
    ···
  4. 4.
    0
    @33 sonuna dibine kadar haklı beyler.
    ···
  5. 5.
    0
    sizin sayenizde moralim yerine geldi lan. herkes derdime ortak oldu. herkes bu acıyı az yada çok yaşamış onu gördüm. bi efes pilsen bi siz anladınız beni.

    özet geç bin: artık daha iyiyim beyler.
    ···