Kızın etrafında sürüyle yakışıklı ,zengin ,bin, tipsi her tip çocuk dolanıyordu. Adamlık olarak hiçbiri tırnağım etmeyecek olsa da (evet baya adamım ya), bunu bilmesine sebebiyet verecek kadar zaman geçirmek için şansımız hiç olmamıştı. Kızı her gördüğümde sanki nefessiz kalıyordum. Benim bulunduğum tarafa yürüse kötürüme bağlıyordum. Gelip bana saati sorsa rakamları unutup ağzımdan salya akıtabilirdim o derece acizdim onun yanında.

Baya süre kızı görebilmek için yurda geliş gidiş saatlerini, ders saatlerini vs. ezberlemiş ve not almış, geçiş yollarının yakınlarında onu uzaktan da olsa göreceğim yerlerde tüttürmüştüm. asla rahatsızlık vermedim binler ve beni fark etmesine imkan olmucak şekil proydum.bir gün saat 15 16 gibi ders çıkışında bekledim.

Aynı egoya binmeyi planlıyordum.(plana bak amk malı) çok da kalabalık değildi boş yerler de vardı. Neyse ben bekliyorum binmesini becerebilirsem kızla göz göze gelicem plan bu.Sonra ne oldu biliyor musunuz ? “geldi ve yanıma oturdu” oturur oturmaz altıma sıçacam sandım ,bu kadar korku ve heyecan adrenalini en son sünnet olmadan önce olmuştu ordan anlayın. nefes alıp vermekte zorlanmıştım. Ve sonra zalimin kızı "merhaba" dedi...

bu hikayeye başlamıştım ama çıplaklıktan taku yedi, buradan devam.

O an öleceğimi sandım. gözlerim karardı bayılacak gibi oldum ve bir süre kendime gelemedim bunca asalaklığın üstüne iyi olup olmadığımı sordu( :D ) başımla evet iyiyim diye işareti yaptım. sonra hala konuşamadım. cevap veremediğimden tutulduğundan hemen telefonumu çıkardım. mesaj yazma bölümüne biraz binlikle biraz züt olma ile "şuan yanındayken nefes alabilseydim, konuşabilirdim : ( " yazdım ve gösterdim .o da gülümsedi. Engelli olduğumu düşünmek yerine telefonumu eline alıp "çok tatlıydı:D " yazdı. yol boyunca o da ben de ilk defa öpüşmüş liseli gibi gülüştük durduk.

indik otobüsten bana onu takip ettiğimi anladığını söyledi. o an o kadar utandım ki bayramda tvden ferre açıp tüm sülaleye yakalanmış kadar utandım. konuşmama geçit vermedi ama konuşamıyrodum zaten ve ekledi onun için yazdığım tüm şiirleri, hikayeleri benim arkadaşlarla çıkardığımız dergiden görüp takip ettiğini, okuduğunu söyledi.

Hepsinin çok tatlı ve güzel olduğundan bahsetti.Ama öyle bir şey daha söylediki o an kızın karşısında ağlamamak iÇiN zor tuttum kendimi beş dakika sonrada oturup ağladım zaten. başkasından hoşlandığı için beni kırmak istemediğini söyledi...

sonra da bir özür ve teşekkür birleşimi gibi gibi yanağımdan öptü beni. Öyle matah bir öpücük değildi belki ama öylesine bir öpücük de değildi. teşekkürdü. teselliydi. gözleri dolmuştu sanki sonra.(yada bana öyle gelmişti o an) beni anladığını düşünmüştüm ve anlamdığını.

Bizim evdeki gavatlarla konuştum akşam. Dedim nasıl anladı amk diye ? ikisinden yakın olan arkadaşım “ben söyledim olum deli gibi takılıyordun” dedi.ben kendi çapımda delirirlen benim hayrıma bir şeyler yapmak istemiş ve benden gizlice gidip konuşmuş. kız da sadece salağa yatmış ,bebeleri ele vermemiş.

ertesi gün okulu bırakmaya karar verdim o kadar kafayı yemiştim. arkadaşlarımın ısrarıyla ve beynimi biraz da olsa kullanabilmem için fitillemeleri ile bırakmadım. ondan uzak olabilmek için okula gitmemeye başladım .Daha sonra arkadaşlar vasıtası ile bana birkaç kez haber göndermişti kız. buluşmak, konuşmak istemişti. Her ne kadar sinir ve sevgi baki olsa da çok utandım ve yüzüne bakamayacağımı düşündüm.

ha beyler karıştırmayın diye bilgi , bu platonik olduğumun ismi Sıla (temsili)

Doğal olarak uzaklaştım kaçtım ,dediğim gibi okula gitmeyi bırakmıştım. Unutmaya çalıştım hep ve barda takılmaya başladım ve bir kızla tanıştım orda.o da benim düzenli takılıyordu orada. iyi muhabbeti vardı ,güzeldi yazmaya, okumaya da meraklıydı . o kötü zamanlarda yaklaşık 3 aylık dönemde vaktimi çoğunlukla beraber geçirdiğim kişi artık oydu. platonik aşkım ağzıma sıçtığı ve meftun olduğumdan başka bir kıza daha bakabilmek aklıma dahi gelmemişti

ben okula dönünce de telefonla görüşmeye devam ettik sürekli ama sürekli görüşüyorduk. zaman geçtikçe kendime geliyordum artık platonik aşkımdan sıyrıldıkça onu unuttukça ve o benden uzaklaştıkça Sıla’nın boşluğunu fark etmeye başladıkça, benim için keşfedilmesi gereken biri oluyordu artık Gamze onu arkadaş olarak göremiyordum ki artık

bir gün o da bunun farkına vardı ve döküldü bana. nihayet onu anladığımı, onu fark edemediğim için bana çok sinirlendiğini vs. anlatmaya başlamıştı ve benden hoşlandığının itirafıydı bunlar. Bi an önce ona sarılmayı, onu öpmeyi iple çekiyordum. Yanına gittiğimde sanki kırk yıllık sevgilimle hasret gideriyordum. her şey çok güzeldi. Sılayı unutmuş gibiydim artık

hepsini cügüleyen bin ananın intikamı böyle alınmaz.

Gamze ile yaklaşık olarak 6 ay daha sevgili olduk her şey güzeldi ailesi benle tanışmak istiyordu. Neyse Gamze adresi verdi anne babayı ziyarete gideceğim işte full stres olmuşum zaten, ama o gece hayatımın en tuhaf en şaşırtıcı günüydü. Geldim evin önüne bastım zile...

Kapıyı bana açtıklarında karşımda sevgilim (Gamze ) ve eski platonik aşkım (Sıla) vardı. platonik aşkım ve ben şok geçirdik hani sıla otobüste yanıma oturunca sıçmıştım ya bu onun yanında hiç bir şeydi.E adamlar da mal değil “ne iş siz ?” dedi ikimizde renkten renge girince. Bizde üniversiteden birbirimizi tanıdığımızı söyledik kapandı konu.

rezzzzz

Ve o gece boyunca eski platonik aşkım beni süzmüştü. zor bir gündü benim için hem de çok zor. Devamında çok fena şeyler olacaktı, eski platonik aşkım, “sevgilimin kuzeniydi”