sevgilisi askerde olan kızı kandırıp siktim

yeterli okuyucu olursa anlatacağım bu güzide maceramı panpalarım.

sevgilin askerdeyken komutanlar dedeni gibse hoşuna gider miydi oç

sen askerdeyken de kandırıp ananı skerler iiişallah

capslar hikaye bitiminde.

semtinde sevilen arkadaş ortamı geniş olan sempatik tavırlı biriydim.

bundan mütevellit herkesin bana karşı sevgisi, saygısı, güveni tamdı.

istisnasız olarak herkes bana güven duyardı. stey abi şuraya gideceğim

al şunu dönünce alırım ,stey abi ben gecikeceğim yengeni şuradan alabilir misin ?

gibi şeyler benim için gayet sıradandı. çünkü bir avcının ilk yapacağı şey güven

aşılamaktı. aynı bir aslanın zebrayı umursamıyor gibi 10 metre ilersinde yatması gibiydi.

bu nasıl bir huur çocukluğudur

dediğim gibi çevresi geniş biriydim.ama herkesin bir tane daha yakın arkadaşı olur.

kanka dediği. herkes farklı kriterlerle kanka seçer. kimi kafası uyuştuğu için kimi

kendinden bir parça bulduğu için. benim de hakan kankam vardı. kanka olmamızın sebebi

de vardı elbet. sevgilisi nazlı.

lise yıllarına dayanıyordu tanışmaları. hakan bana güvendiğinden ilişkileri ile ilgili

her zaman benle konuşur, yeri gelir benden fikirler alır , yeri gelir tartışmalarını anlatırdı.

bende önemsiyormuş gibi yapıp ona taktikler verir bu arada çaktırmadan kızla ilgili sorular sorar

kızın nelerden hoşlandığı , neleri sevmediği , hayat görüşü vb konular hakkında bilgi toplardım.

kurbanımı ne kadar yakından tanırsam ölümcül vuruşu o kadar kolay yapabilirdim çünkü.

milleti yara yara otobüse doğru geliyorum . ağlayan akrabalar mı dersin

mehter marşı açanlar mı dersin ne ararsan var. bunlardan sıyrılıp bindim

otobüse. dedim hakan'ım hayırlı yolculuklar gözün arkada kalmasın dedim.

var mı yapabileceğim her hangi bir şey ? otobüs hareket etmeden söyle.

bi şey diyecekti bir anda vazgeçer gibi oldu.ben ısrar edince.

-stey abi nazlı sana emanet.ben gelene kadar mukayet ol dedi.

-tamam koçum. senin rican bana emir. yenge başımın tacı dedim

hakanı acemi birliğine uğurladık

ama hakan hangi başı kast ettiğimi öğrenemeyecekti hiç bir zaman.

-necmi amca hakan'ın sizlerle son zamanlar sorunları varmış. hatta sizle arası olmadığını

o yüzden içkiye başladığını ,sizin baskıcı olduğunuzu bu devirde bu baskıyı kaldıramadığını

keşke başka bir babanın oğlu olsaydım dediğini söyledim necmi amca'ya.

donmuş kalmıştı necmi amca. hayatını oğluna adayan onun bir dediğini iki etmeyen necmi amcaya

kurşundan beter gelmişti bu söyler. şaşkınlık anından hemen istifade etmek için atladım lafa.

-sarhoştu necmi amca. sizi zaten mahallede sevmeyen yok. mazur gör dedim .sanki hakan'ı korur

gibi yaparak. necmi amcanın suratı solmuştu.

-zıkkım içsin dedi sert bir ses tonuyla.

geç oldu necmi amca ben kalkayım , aslında hakan melek gibi çocuktur hep o kızın işleri bunlar.

laf aramızda hiçte gözüm tutmamıştı diye ekleyerek kapıdan çıktım.

çünkü bu hayatta bir şey elde etmek için insanları en iyi güven

duygusuyla kandırabilirsin. sana güvenen biri hareketlerinden hiç

bir zaman şüphe duymaz.art niyet aramaz. hatta kimi zaman kendisine

kızar. ' nasıl olurda böyle düşünebildim ' diye. insanlar zaafları

olan canlılardır. bu zaafları kullanmayı bilirsen istediğini elde edersin.

bende böyle yaptım.

her ne kadar kanka da olsanız soramayacağınız sorular olur karşınızdakine.

burada devreye tuzak sorular girer. sormak istediğini dolaylı yoldan sorarsın.

alakasız sorular arasına , alakasız gibi gözüken ama senin için hayat değeri taşıyan sorular.

- hakan yenge de çok moralsiz duruyor sanki. al bi bara zütür eğlenin.

diye zarfımı atar glen cevaba konsantre olurum. çünkü hakan

-haklısın stey abi iyi aklına geldi değişiklik olur iyi düşündün derse

kız yolludur. planımı ona göre oluştururum. ama gidipte

-stey abi nazlıyı hafta sonları 2 saat zor görüyorum derse

bu sefer ava başka şekilde yaklaşmak gerekirki serengeti ormanlarında

bir av daha başarısızlıkla sonlanmasın.

neden ? dedim. daha 2 gün öncesine kadar evlilik hayalleri kuruyordunuz ?

ne oldu böyle birden bire ?. stey abi dedi sesi titriyordu.

- hakana biri beni başkasıyla gördüğünü söylemiş.

seni tanırım nazlı sen kimseyle dolaşmazsın diye verdim gazı.

-stey abi zaten öyle bir şey yok. biri uydurmuş dedi.

insanlar böyle nazlı dedim. nerde birbirine yakışan bir çift görseler

etrafında bunu hazmedemeyen kötü kalpli insanlar hemen iftira atar.

allah (c.c) onların binbir türlü belasını versin diye de ekledim.

huur çocuu senin yaptığın erkekliğe siğarmı züt dıbına koduum karıya gideydin de bunu yapmayaydın gibtirgit gözümden düştü orsopu çocuu

nazlı'yla da aram iyiydi. aynı taktiği ona da yapıyordum. ama ürkütmemem gerekirdi ceylanımı.

ben onun stey abisiydim. hakan'la kavga ettiklerinde yol gösteren , ilişkilerini tamir etmek

için çalışan biriydim onun gözünde. o yüzden sorun olmuyordu dışarda görüşmelerimiz. çoğu zaman

beraber takılırdık zaten. hatta hakan geç geleceği zaman oturur sohbet ederdik nazlıyla.

hakan'dan dert yanar ama yine de vazgeçemezdi ondan ta ki o günün gelip çatana kadar.

-hayırdır stey dedi. necmi amca. otur anlat.

-necmi amca hakan son zamanlarda kendini alkole çok kaptırdı. ben ne kadar

uyarsam etsem de dinletemedim.bu son zamanlar bizle de pek görüşmez olmuştu.

hep nazlı ve arkadaşları ile takılıyordu. sanırım o çocuklardan biri alıştırdı

bu zıkkıma.o gün de o yüzden o şekilde getirdim karşınıza. o kadar nasihat ettim

necmi amca hacı adam yakışmaz bu yaptığın dediysem de ters ters şeyler dedi dedim.

necmi amca beni soluksuz dinliyor , göz bebekleri büyüyordu. istediğim olmuştu. artık

stey evladım , ne dedi hakan ? demesi an meselesiydi.

hakan , stey abi daha nazlıyla görüşeceğim tadında bırakalım diyor.

ben zaten o günün sabahı nazlıyla konuşmuşum. bu hakan içer ,

sapıtır idare et, yüklenme çocuğa diye alttan gazı vermişim zaten.

hakan'ı da içirip roche'u da attırdıktan sonra müzik açıp iyice kıvama

getirip öyle yolluyorum. giderken de bizim elemanlardan gevşek birine

- ulan dağ gibi hakan'a yapılır mıydı bu diye muhabbete giriyorum.

eleman oltaya geliyor .hayırdır stey abi ne olmuş diyor.

dümenden sağı solu kesermiş gibi yapıyorum. yanına yaklaşıp kulağına

aman mert benden duymuş olma sakın, ben söyleyemiyorum zaten içim içimi yiyor diyorum.

mert'in göz bebekleri büyümüş. merakına yenik düşüp kozu veriyor bana.

bende hemen bombayı patlatıyorum.

arada bir hakan'ı rakı içmeye ocakbaşına davet ederdim. hakan içkiye

dayanıksız bir çocuktu.ne zaman nazlı ile kavga etseler

-hakan gel koçum bi rakı yapalım anlat nedir seni sıkan mevzu

diye babacan tavırlarla yaklaşır gece boyunca nazlı ile ilgili sorular

sorardım. alkolün verdiği etkiyle hakan en ince detaylarına kadar anlatırdı.

velhasıl kelam nazlıyla ilgili herşeyi en az hakan kadar biliyordum.

üstüne üstlük hakan bana minnet duyuyordu. çünkü ben onun stey abisiydim.

dar günlerinde yanında olan.

biraz daha oturup muhabbet ettik. hakanla konuşacağımı ve ikna edeceğimi

söyledim.bu iftirayı çıkaranı da bulacağımı söyleyerek moral verdim nazlıya.

nazlı akşamları fazla dışarda durmazdı. bunu bildiğimden muhabbeti kısa tutup

nazlıyı eve bıraktım. zaten şu an için en mantıklısı buydu. çünkü bir avcı her

zaman avının en zayıf anını bekler. o an gelmeden saldırmaz. bende öyle yaptım.

ramazandan çıkan abazalar gibi kızın üstüne düşsem falso verebilir ve avımı

ürkütebilirdim.

- nazlı diyorum dün nazlıyı başkasıyla görmüşler.

eleman kurnaz. aklı sıra giblemezmiş gibi yapıyor. ama ben avcıyım.

elemanın birazdan hakan'ı yolda yakalayıp söyleyeceğini biliyorum.

olay üstüme kalmasın diye semtten başka birinin adını veriyorum.

alkol eğlenceye devam ederken bi bakıyorum eleman anında toz duman.

hemen arıyorum nazlıyı.

- nazlı hakan'ı zaptedemedim ben içme dedikçe içti şimdi de senin yanına geliyor

idare et çocuğu diyorum.

- tamam stey abi diyor. zaten bizimkiler evde dışarda fazla duramam diyor.