/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    0
    zannediyorum bu heves bana genelevlerden miras. bu kötü şöhretli evlere yolu düşenler bilir, hayvani dürtülerin faaliyetini çoğaltma vazifesini hayat kadınlarından ziyade odadaki aynalar üstlenmiştir. ne de olsa buradaki şey ciks değil insanlı mastürbasyon; ne kadar görürsen o kadar iyi. zevk almak, nefsini teskin etmek sana dair. yatakta yalnız değilsin fakat biriyle bulunduğunu söylemek de güç. kadın, bir cesetten biraz sıcak, bir hayalden azıcık daha gerçek. ruh ne kadar var ise o da o kadar mevcut. sanki ölmüş de kendi içine gömülmüş gibi. buradaki ciks hiç yoktan iyidir sözündeki hiçe nispetle bir şey, otuz bire nispetle çok şey, tutkulu bir sevişmeye nispetle hiç.

    fakat arzu başka. ne kadar hissediyor olsam da bacaklarının çok özlemiş iki sevdalı kol gibi belime sarılışını elbette görmek isterim. kucağımda sürtünürken çukurlaşan belinden niçin mahrum kalmalı gözlerim? her darbemde boynumdaki gümüş zincirin göğsümde sekişini başını çevirmeden görebildiğin için bence sen de karşındaki aynaya teşekkür etmelisin. üzerinde kulaçlar atıp içinde anahtar gibi çevirirken sırtımda uyanan kıpırdanışları okşamak yetmiyor, onları bir de seyretmek istiyor olabilirsin elbette. o zaman bir teşekkür de tavandakine...
    duralım mı? fena yerlere gidiyoruz.

    işte bu ayna, bu aynalar bedende cereyan eden fakat gözlerin yetişemediği her teferruatı haber veriyor, meçhulleri malum ediyor. şehveti, zevki taklit ederek tesirini artırıyor, insanı daha çabuk tutuşturuyor. hem anda yaşayıp hem kendini uzaktan izleyen iki mutlu hayalet gibi olmak imkanı tanıyor. ortalık daha güzelleşiyor.
    ···