1. 1.
    -2
    bende hikaye kalmadı dıbına koyim, tüm hayatımı anlattım burda. şimdi tanıdıklarımın hikayesini anlatacağım. ilk olarak biz kızdan başlayayım istedim, ilginizi çeker herhalde. gibişli mikişli bir hikaye.
    ···
  2. 2.
    0
    @2 anlatsana lan. hep merak etmiştim, dinliyorum panpa.
    ···
  3. 3.
    +1
    başlıyorum binler.
    melis benim üniversiteden arkadaşım. asıl adı melis değil tabi ama isimleri değiştiriyorum.
    bununla aynı kulüpte müzik yapıyorduk. o flamenko çalıyordu, ben ortaya karışık.
    epey samimi olmuştuk bir kaç sene sonra. çok tuhaf bir hikayesi vardı, sağda solda anlatmaktan çekinmezdi. benim inci dışında bir yere hayatta anlatmayacağım bir hikaye ama rahat bi kızdı o, çekinmesi, utanması yoktu. üç dört defa dinledim, çok da enteresan bir hikaye olduğu için neredeyse her ayrıntısını hatırlıyorum, son dinleyişimin üzerinden 8-10 sene geçmiş olmasına rağmen. melis'i de 5-6 yıldır görmüyorum, haberini almıyorum. facebookta profili falan da yok. merak ediyorum nerdedir şimdi, kiminledir, ne yapıyordur. öyle her yerde bulunabilecek bir tip değil çünkü.
    ···
  4. 4.
    +1
    hikaye melis'in lise zamanlarında başlıyor. anadolu'nun ücra bir köşesinde yaşıyor melis. öyle pek bir numarası olmayan bir orta anadolu şehrinin gibik bir ilçesinde. yalnız melis asi bir kız, orta anadolu'nun baskıcı toplumundan bulanıyor ve kaçış yolu olarak üniversiteyi seçiyor kendisine. ailesinde öyle pek okuyan kız yok, kocayı bulan evlenip gidiyor, çocuğunu doğuruyor. çoğu da ekseriyetle kapalı kızlar. melis öyle değil, ailesi baskı yapıyor, çevresi baskı yapıyor ama dinlemiyor. ama en sonunda mecburen başını kapatıyor, çünkü üniversiteyi kazanabilmek için yapabileceği tek şey fetocu dersanelere gitmek. çok güzel indirimler yapıyorlar, diğer dersanelerin üçte biri fiyatına gidiyor derslere, üstelik çok yoğun çalıştırıyorlar. mecburen köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeye karar veriyor.
    ···
  5. 5.
    +1
    binler, işyerinden fırsat buldukça yazdığım için yavaşım. ama şimdi bi saat fullstop yazacağım.
    bu fetocu dersaneye gitmeye başlıyor melis. başını da örtüyor. dersane şehir merkezinde, bir saatten daha uzun süren bir yolu var, dolmuşla gidiyor, bazen de babası bırakıyor. dersane de bilen bilir, baskıcı bir dersane. cumartesi geldiğinde kızı gece kalmaya zorlarlar, ablalarda kalacaktır. buna da peki der. haftasonları kaldığında mecburen namaz da kılar, ramazan'da oruç da tutar, sohbetlere katılır, risaleden parçalar okurlar. ailesi de memnundur, kızımız dini bütün insanların ellerinde diye. mazbut aile kızı olmuştur hesapta.
    ···
  6. 6.
    +1
    bir dönem hakikaten de kafası karışır melis'in. taklit ederken gerçekten de onlar gibi olmaya başlamıştır. etkilenmiştir ister istemez. kendisini baş örtüsünü kendi rızasıyla taktığına bile inandırır. bu arada dersleri çok iyidir. kafası çalışan bir kız olduğu için dersane özel önem verir ona. bir süre sonra hiç para da almazlar. sonuç olarak ilçesinde birinci olarak üniversite sınavını kazanır.
    ···
  7. 7.
    0
    istanbul'a gelir. fetocu bir şirket ona burs verir, kalacak yeri de hazırdır, yine ablaları vardır evlerinde.
    kazandığı okul, türbanı dert etmeyen bir okuldur. o yüzden o tip konularda bir sıkıntı yaşamaz. bir sene ingilizce hazırlık okuyacaktır. kendisi gibi başka kızlarla takılır dersler dışında hep.
    sınavda türkiye derecesi yapmış, ilk ona girmiş bir çocuk da hazırlıkta kendisiyle aynı sınıftadır. izmirli bir çocuk. tiyatro kulübünde takılmaktadır çocuk. bilen bilir, alancı derlerdi bizim zamanımızda okulda, solcu kulüplerden birisidir tiyatro kulübü. o çocuğun da kafası zehir gibidir. sadece dersleri değil, sosyal hayatı da parlaktır. sürekli kitap falan okumaktadır boş zamanlarında. bizim melis de ablalarından öğrendiği kalıpları bu solcu, muhtemelen ateist çocuğa karşı kullanmak için can atmaktadır.
    ···
  8. 8.
    0
    tenefüslerde, boş zamanlarda falan bir şekilde bu konular açılır. melis tüm agresifliği ile kendi savlarını ortaya koyup, bağırıp çağırmak suretiyle tartışmaya girer. sinansa aksine her zaman sakindir, tane tane derdini anlatır. öyle şeyler söyler ki islam hakkında melis'in kafası karışır. sinan'ın dediklerini dinlemeye, araştırmaya karar verir.
    sinan buna bazı kaynaklar getirir, okutur. melis buna bazı kitaplar getirir, tartışırlar.
    melis, fetocuların kafasına yerleştirdiği fikirlerin saçmalığını idrak etmeye başlar. düşünmeye başlamıştır ama hala beynine yerleşen o korkular yüzünden zincirlerini kıramamaktadır. bu arada sinan'la aralarında da yakınlaşma olur. dışarlarda bir yerlere gitmeye başlarlar.
    ···
  9. 9.
    0
    melis'in sinanla gezdiğini ablalar bir şekilde haber alır. evde tartışırlar kızlar. melis de sinan'la sadece fikir tartışmasında olduğunu falan söyler. sonra sinan'ın verdiği kitapları falan çıkartır. ablalar o kitaplar yırtar atarlar, kızı da evden atmakla tehdit ederler. melis de ağlaya ağlaya sabahı eder. basıp evden gitmeyi ister ama gidecek bir yeri yoktur. hem bursu kaybetmek de vardır işin ucunda.
    ···
  10. 10.
    0
    ablalar, melis'in sinanla konuşmasını da yasaklarlar. melis de bir süre sinan'dan uzak durmaya çalışır. sinan'ın da pek gibinde değildir bu durum görünüşe göre. çünkü zaten takıldığı kulüpte bir sürü kız vardır, muhtemelen am üstünde fındık kırmaktadır zaten. ama melis sinan'dan uzaklaşamadığını fark eder, aşık olmuştur ona.
    gider, sinan'a ondan neden uzak durduğunu anlatır. ablaların yaptığı baskıdan bahseder. sinan da kendini sorumlu hisseder, tutar melis'i kulüpteki kızlarla tanıştırır.
    bu kızların kaldığı bir ev vardır, melis'e derler ki, ne zaman istersen topla eşyalarını gel kal bizde. melis teşekkür eder, bir süre daha dayanmaya çalışır ama artık fikirleri de iyice değişmiştir. dine karşı şüpheleri iyiden iyiye artmıştır.
    ···
  11. 11.
    0
    çözüm olarak rol yapmayı seçer. ablaların kendi üzerindeki şüphelerinin son bulmasını sağlar. eskisi gibi namazında niyazında bir kız gibi görünür ama gizli saklı okumaya da devam eder. okulda kıyıda köşede sinan'la buluşmaya başlar. sinan'ın da kendisine karşı boş olmadığını keşfeder ve okulun gizli köşelerinde ufak ufak sinan'la yiyişmeye başlar.
    ···
  12. 12.
    +1
    ispiyoncunun biri melis'i ablalara şikayet eder. melis evden atılır, bursu da kesilir. alancı kızlara gider, kızlar onu eve alırlar. ama hala türbanını atamamıştır. bu arada evdeki kızlardan birisi melis'e gitar çalmayı öğretmeye başlar. melis de başka bir alancı kulüpte takılmaya başlar, üç beş ay sonra da türbanını da çıkartır atar. din konusunda kafası karışıktır, deizmi seçer bir süre.
    sinan'la da rahat rahat çıkmaya başlar. sinan bunu giber. sinan yurtta kaldığı için mekan sorunları vardır, melis bekaretini okulun koruluğunda verir sinan'a.
    ···
  13. 13.
    +1
    melis hayatından memnundur. kızlar onu benimsemişlerdir, o yeni yaşdıbını benimsemiştir ama ailesi durumdan hiç de memnun değildir. babası atlar gelir istanbul'a, kızı kolundan tutup memleketine zütürmeye çalışır. olay çıkar mahallede. kız babasına direnir. adam dövmeye kalkar sokak ortasında, mahalleli camlara doluşur. solcu çocuklar kızı kurtarmaya çalışır, sonra kızın babasını araya alıp döverler. adam en son dellenir, belinden tabanca çıkartır, iki tane sıkar. çocuklardan birini yaralar, sonra kendi kızına sıkmaya çalışırken kıskıvrak yakalarlar, polis gelir, adamı da zütürür, solcu çocuklardan bir kaç tanesini de zütürür. o çocukları bir güzel döver, bırakırlar ama adam mahkemeye sevk edilir.
    ···
  14. 14.
    +2
    melis'in ailesiyle ilişkisi orda kesilir. parası falan da kalmamıştır, sadece annesi arada sırada ufak meblağlar gönderir gizli gizli. biraz da kızlardan yardım alır ama yetmez. mecbur çalışmak zorundadır. ortaokul, lise öğrencilerine ders falan vermek ister, pek beceremez, en sonunda levent'te bir barda çalışmaya başlar geceleri.
    ···
  15. 15.
    +1
    geldim binler. yarım saat falan yazarım şimdi.
    melis epey yüksek bir tempoda yaşamaya başlar. bir yandan okul, bir yandan kulüp, bir yandan garsonluk derken baya bi yorgun düşer, epey bir kilo falan verir. şeklini şemalini de değiştirir. saçları böyle bi şekiller yapar, mavi şeritler falan attırır. piercingler, dövmeler falan.
    sinan'la arası bozulur o ara. çok yoğun çalıştığı için zaten çocuğa fazla vakit ayıramamaktadır. sinan en son giberim böyle işi der, başka bi kıza yazılır. melis de barda canlı müzik yapan grubun basçısıyla işi pişirir. haftada iki üç gece görmektedir çocuğu. oğlan bunu barın tuvaletinde giber defalarca. barın sahibine yakalanırlar bir keresinde. adam bir şey demez, çabuk bitirin işinizi, toparlayın ortalığı, işinizin başına der.
    ···
  16. 16.
    0
    alkol malkol zaten gırla gidiyordur. bir keresinde hakan'ın (basçı) evine gider. adam buna sarma sigara gibi bir şey verir, kafa yapar. sonra hap map derken iyice uyuşturucuya alışır kız. o dönemlerde tanıştım ben melis'le. biz kulüpte çalışırken o gelir, bir köşede takılırdı. konser organizasyonlarımız falan olduğu zaman birlikte çalardık. benimle pek muhatap olmazdı, iki sene büyüktü benden zaten. gerçi kulüpte devrecilik yoktu ama melis biraz farklıydı bizden. genelde efendi statüsünde insanlardık. melis biraz daha asi. arada kalmışlığından dolayı herhalde.
    çok samimi olmamıştık başlarda yani. o dönemler, melis'in tam hayattan koptuğu dönemler.
    uyuşturucu alışkanlığını bilmiyorduk. zaten kızların yanından ayrılıp hakan'ın başka bir arkadaşıyla yaşadığı bekar evine taşınmıştı. bir gün kafa bir dünyayken hakan'la sevişmeye başlamışlar. hakan'ın ev arkadaşı sertaç da bunlar sevişirken odaya dalmış.
    ···
  17. 17.
    0
    pardon falan demiş çocuk, ziyanı yok kanka demiş hakan. gel istersen demiş. çocuk da oturmuş kenara bunları izlemeye başlamış. melis kafam dumanlıydı, hiç utanacak halim yoktu diye anlatıyor. çocuk bunları gibişirken izlemiş, kenarda otuzbirini çekmiş, sonra çekmiş gitmiş. ondan sonra alışkanlık yapmış. hakan'la melis sevişirken odanın kapısını kapatmamaya başlamışlar, sertaç da her fırsatta bunları izliyormuş.
    ···
  18. 18.
    0
    sonra bir gece otuzbirini çekmiş yine sertaç, sonunda gelmiş melis'in yüzüne attırmış. bir sonraki sefere de onu da almışlar aralarına. sırayla gibmeye başlamışlar.
    vay dıbına koyim diye dinledim her seferinde kız bunları anlatırken. o kadar rahat anlatıyor ki, sanırsın hadi gel sen de gib beni diyecek. ama o zamanlar iyice çökmüştü kız. bi deri bi kemik, avurtları çökmüş, saçlar falan darmaincin bir şey. hani gibim kalkmazdı bile belki. ama ilk tanıştığım zamanlarda baya çekiciydi.
    ···
  19. 19.
    0
    sonra para sorunu yaşamaya başlamış melis. uyuşturucuya para dayanmıyor tabi, üstelik gün geçtikçe daha fazla istemeye başlıyor. hakan'dan istemiş bir keresinde, hakan demiş bende de yok ama bir yolu var demiş. ne o demiş melis. gel demiş hakan seni birisiyle tanıştıracam. kızı giydirmiş, süslemiş, püslemiş, tarlabaşında bir eve zütürmüş.
    adamın birisiyle tanışmış kız. bekir diye pis görünümlü bir herifti diyor.
    adam demiş dediğimi yaparsan çok para kazanırsın.
    ···
  20. 20.
    0
    huurluk yapacak sandınız di mi binler? ama yok. kuryelik önermişler kıza. ayda bir iki defa güneydoğu taraflarında bir yere gidip gelecek otobüsle, çantasında beş altı kilo bir şeyler taşıyacak. ne olduğunu bilmiyorum, melis de bilmiyor ama tahmin etmek zor değil. tehdit etmeyi de ihmal etmemişler tabi, kazık atarsan zütünü atlara gibtiririm demiş adam açık açık.
    hiç sormadım dedi, gittim, birileriyle buluştum, adamların verdikleri paketi çantama koydum, döndüm dedi.
    yalnız bunun için kapalı dönemlerinden kalma kıyafetlerini giyiyormuş. başıma türbanı takınca kimse hiç bir şey sormuyor, herkes yardımcı olmaya can atıyordu diyor.
    ···