1. 51.
    -1
    nerede kaldın abi?
    odana gir yeliz kafam kazan gibi.
    korktum, bişey geldi başına sandım ondan sormuştum.
    benim başıma gelen gelmiş, fazlası olmaz merak etme.
    ..
    kızardı birden. gözleri doldu, boynu bükük döndü arkasına. hata etmiştim karşısında. üzmüştüm biriciğimi..
    yinede hissettiğim acının binde birini ona yansıtmak rahatlatmıştı içimi.
    ona karşı ne kadar taviz vermeden dimdik durmaya çalışsamda, benimde nihayetinde insan olduğumu bazı şeylerin kolay kolay atlatılamayacağını, görmezden gelinemeyeceğini göstermiştim bi nevi.
    aslında yaptığımın bi açıklaması olamaz, bu lafı hangi düşünceyle söylersem söyleyeyim karşımdakinin algısına göre şekil bulur sözlerim. onun algısı olması gerektiği gibi çalıştı, bir anlık söylesemde o lafı, amacım onu üzmekti belkide..
    çok acılar çektirdin bana şu 2 günde be yeliz. sen böyle biri değildin, n'oldu? ne değişti..

    soğuk su beni bekliyordu yerinde usul usul. gerekeni yapıp girdim altına yaktığım bi sigaranın ardından. günün yorgunluğuyla kafamı kaldırmam zorlaşıyordu. gözlerim seyreliyor, gitgide kapanıyordu. soğuk su bacaklarıma çarptıkça içimde ayrı fırtına kopuyor, hissettirdikleri resmen o anı canlandırıyordu.

    kardeşimin eve vaktinden çok çok geç geldiği o anı...

    saate bakmadım ayıldığımda. gecenin ortalarıydı büyük ihtimal, uzandım yatağıma.
    gözlerim tavana kenetlenmiş, kardeşim yemeğini dahi yememiş sırf benim yüzümden yatağında ıslak yanaklarıyla yatıyordu.. kurumuştur belkide? umarım kurumuştur...

    sabah erken kalktım bu sefer. kardeşimden evvel.
    odasına girdiğimde yerde kanlar gördüm. damla damla. tane tane, heryerde sanki. heryerdeler..

    yeliz? kardeşim??
    ···
  2. 52.
    -1
    gülmeye başladım. sapıkça bi gülme geldi ve kahkahaya dönüştü birden.
    yerde, heryerde kan var neredeyse, ben gülüyorum deli gibi.

    ulan allahsız bu mu kaldı yapmadığın bi?

    ağlayamadım bile beyler. o anı görünce, o anın hissiyatını bedenimde karşıladıkça delice gülmeye başladım birden.

    lan noluyoruz? noluyoruz olum biri yardım etsin, sarssın bişey yapsın lan.
    ne bu kanlar??

    parmağımı zütürüyorum birine. yapışmıyor bile elime. kurumuş artık, dökülüyor tane tane..

    yeliz?

    yatakta biri var. yeliz olmalı. dürtiyim kesin odur.

    dürtüyorum omuz hizasından. tepki yok.

    yeliz diye ses ediyorum, çıt yok.

    lan az önce gülüyodum nereye gitti o halim? neden ciddileştim biranda?

    yüzüm ısınıyor, hissediyorum. damarlarım görünür vaziyette, elimle tutsam çeker kopartırım o derece.

    yeliz? ses ver şşt..

    ..
    ..
    ..
    ..
    ..
    ...

    yeliz?
    ···
  3. 53.
    +3 -2
    ses yok hala.
    anlam veremiyorum, bana sinirlendi ve aklı sıra intikam almak için bi oyuna mı kalkıştı yoksa gerçekten aklıma son olarak gelmesini ümit ettiğim şeyi mi yaptı? çözemiyorum..

    yeliz! ses ver aloo!

    kaldırıyorum örtüyü.
    kaldırıyorum..
    kalkmıyor?
    yetmiyor gücüm. çekemiyorum üstünden. noluyoruz lan? ne bu halsizlik? bu kadar zayıf mıydım ki ben?
    yeliz!!

    çekemiyodum örtüyü. neden peki? sanki tonlarca ağırlığa sahipti o an için o incecik örtü.

    hala bi sıcaklık var yüzümde. artıyor giderek. acımaya başlıyor

    yapma. yapma lan!

    acıyor. art arda sürekli bi darbe hissediyorum yanaklarımda. tokat manyağı oldum yapma!

    ne?

    nasıl lan?

    yeliz?

    karşımda?

    bana bakıyor ya üstten üstten.

    gözleri açık ama? ayakta lan bu kız?

    nerdeyim olum ben?

    yeliz sen az önce yatmıyor muydun yatağında? ne işin var şimdi burada? burası neresi aslında?

    abi. abi çok korktum..

    ne diyosun yeliz? sen.. sen az önce odandaydın? yatıyordun ama?

    abi kalk. abi kendine gel!!!

    su çarpıyor yüzüme. sırılsıklam oluyorum bir anda.

    yeliz.. kardeşim...

    sarılıyorum kocaman..

    çok şükür. allah'ım sana binlerce kez şükürler olsun...

    abi sürekli sayıklıyordun, gözlerinden yaşlar akıyordu sürekli. yarım saattir uyandırmaya çalışıyorum hiç cevap vermiyordun.

    rüyaymış ulan!!!

    bu sefer sevinçten başlıyorum gülmeye. oh ulan, ne gelirse gelsin insanın başına, yaşadığını bilmek bile umuttur şu hayatta.

    seni gerçekten çok seviyorum canım kardeşim...
    ···
  4. 54.
    +1
    henüz bitmedi hiçbirşey.

    vaktim yok şu sıralar yazmaya, kısa zamanda devam edicem.
    ···
  5. 55.
    +1 -1
    bende seviyorum. seni herşeyden, herkesten çok seviyorum abi..

    o ağır sözlerin ardından yaşanılanların rüya olduğunu bilmek içimi fazlasıyla rahatlatsada, bu olayın bende yarattığı pgibolojinin üzerine gidilmesi gerekiyordu aslında.
    kalıcı bi hasar bıraktığı aşikar, atlatılabilmesi ise hayli meçhul..

    hadi beni gibtir et. ben dayanıklıyım, erkeğim, evin direğiyim dim dik durmak için programlıyım neredeyse.
    ya o? yeliz??
    lan o kız nasıl atlatıcak bunca acıyı, o lanet yaşanmışlıkları? nasıl atlatacak beyler, bir allah'ın kulu silebilir mi hafızasından o kara geceyi? peki ya lekeyi??..

    bu düşünceleri rafa kaldırmalıydım uzunca bi süre keza yapılması gereken, tıkır tıkır işletmem gereken bi plan vardı ortada.

    henüz başlığını koyamasamda içeriği az çok oturmuştu kafamda.

    pazar günü ablasının karşısında takınacağım yüz ifadesi belli. kardeşi ayakta beni keserken sol çaprazdan ona atacağım bakışlar belli. keskin bakışlar..

    bunlar sadece bi taslaktı aslında, kaba bir taslak. ayrıntıya girebilmem için o anın gelmesi gerekliydi. taslağı tam anlamıyla oturtursam detayları anında şekillendirebilmem lazım. kendime güveniyor muydum peki?

    orası da meçhul.

    karşımda var huur çocuğu bi kul. yanında ablası. gözlerime bakıyor. beni öğretmen sanıyor lan bu kız, şaka gibi di mi?

    evet. hepsi bir şakadan ibaret olacaktı zaten. sonu ya kanla, ya töhmet ya da başarılı bi çalışmayla bitecek efsanevi bir şaka..
    ···
  6. 56.
    0
    o an hissettiklerim mutluluktan öte duygulardı benim için.
    herkesin kardeşi değerlidir gözünde ama benimki bi farklıydı, daha da fazlasıydı artık içimde.
    nedenine gelince..

    insan yakınındakilerin kıymetini çoğu kez önemsemez, kendi yaşantısına bakar onlara paha biçmez.
    onları kaybetmek, kendilerinden uzaklaştığını düşünmek aklına hiç gelmez.

    ben bunları yaşadım 1 gecede. tek varlığım, sırdaşım, sevdiğim, canımdan öte kardeşim. onu kaybettiğimi sandım o gece.

    allah'a binlerce kez şükrettim o gün. bin nasihat bir müsibet olayını tüm varlığımda hissettim. ona kızdığım günleri, üzdüğüm günleri düşündüm kendime lanet ettim. o herşeyimdi benim, sizin de herşeyiniz olanlar var fakat bilincinde değilsiniz çoğu kez. yaşamayın beyler, benim çektiklerimi çekmeyin. kıymet bilin, değer verin üzmeyin.

    ellerimden tutup lavaboya zütürdü beni yelizim. minicik elleriyle siliyordu gözümdeki yaşları anlamsız bir o kadar düşünceli bakışlarıyla. abim ne gördün ki rüyanda?? diyip duruyordu hemen yanımda. bense hala gülüyorum, nefessiz kalıyorum su çarptıkça tekrar soluk alıp yine yeni yeniden gülüyorum.

    ulan seni ben ne çok seviyorum..

    kahvaltıyı kardeşim hazırladı bu sefer. sen dinlen yorulma hiç abicim 10 dk ya herşey hazır diyip işe koyuldu. yüzümden ekgib olmuyordu tebessüm. büyüksün allah'ım..
    ···
  7. 57.
    0
    düşünme sırası bana gelmişti artık farkediyordum. aynaya diktim gözlerimi, kenetlendim adeta. kardeşim mutfakta abisine yemek hazırlamakla meşgul. kafam kazan gibi olmuş, gecenin muhakemesini yapıyordum ve geleceğin. kardeşimin ellerimden yitip gitmesinin beni ne denli derinden sarsacağını o an daha da fazla anlamıştım. o üzülmemeliydi, onun canı yanmamalı, kimse duymamalı, ona tek bi laf gelmemeliydi. bugünler basitti, atlatılamaz bile olsa kendi içimizde yaşayacaktık en azından. halihazırda duyan olsa bırakmaz yakamızı, peşimizde birer çift göz olurdu her dakika. önceden dediğim gibi, beni gibtir et. onun üzerine dikilen gözler nolacaktı peki? o nolacaktı? herşeyi silmem, tabiri caizse şu lanetten beter geçen günleri resetlemem gerekiyordu. nasıl yapıcaktım ki?

    abiii

    geliyorum yelizim..

    son kez su çarptım yüzüme sertçe, kuruladıktan sonra çıktım lavabodan kardeşimin yanına gitmek üzre.

    geç otur şöyle, çay koyim ben de (:

    gülüyordu, tebessümle dolanıyordu çevremde. bana güçlü görünmek mi istiyordu yoksa yaşadıklarını hatırlatmamak için çaba mı sarfediyordu olağanca gayretiyle. düşünceli kardeşim benim..

    şeker koyma canım hadi sen de gel birlikte yapalım.

    hemen abim (:

    sesimiz çıkmıyordu, o çay kaşığını bardağa çarptıkça beynim zonkluyor, hissettirmiyordum. neden bu kadar yorgun düştüm acaba? rüyanın etkisiyle mi yaşadıklarımın mı? çözemiyordum.

    ee abi hep benim dertlerime koştun, bana yardımcı olabilmek için didindin durdun. sen anlat biraz, nasıl gidiyor iş güç yahut başka şeyler (:

    işi gücü boşladım bi süre, izin almıştım zaten 2 hafta, özel durumum var dedim anlayış gösterdi patron sağolsun. başka şeylerden kastın yenge falansa aklımda hiç yok öyle bişey şu ara. tek sen varsın yelizim. sadece sen ve o kahpeler var aklımda..

    başını öne eğdi, yemeğine dikti gözlerini. kaldırmıyordu bu sefer elini, yorgun muydu o da? sanmıyorum. üzmemiştim sanırım bu sefer, her 2 lafımdan biri ona dokunacaksa ben konuşmayayım zaten di mi? güçlü kızdır yeliz, sarsmaz bu sözlerim onu.

    kahvaltı bitince salondaki kanepeyi ne çok özlediğimi farketmişim. uzandım boylu boyunca, sehpayı getirmesini rica ettim.
    küllüğüde üstüne koydum mu yak bi sigara..

    sıra tekrar düşünme vakti. uzun uzadıya, artık bi karara çözüme kavuşturma vakti..

    hadi rastgele..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 58.
    0
    gözlerimin önünden akıp geçiyor yine herşey
    ablasını canlandırıyorum kafamda
    nasıl biriydi ki acaba?
    ya sinirli, agresif bişeyse?
    yahut bi türk kızı tribiyle geçerse karşıma?
    her dediğime uff ne dion sn be .s.s derse ha?

    ablasını döverdim kesin. önce ablayı sonra çocuğu döverdim hatta.
    anlardı o zaman bi başkasının, sevdiği insanın canının acıttığında sende bıraktığı hasarın şiddetini az buçukta olsa.

    ablasını döveyim mi şaka maka?
    girer girmez kapıyı kapatayım üstümüze. senin kardeşin neler yaptı lan bu kıza diyip giriyim tekme tokat ha?

    ablasının ne suçu var yarram çocuğu gib diyorsunuz içinizden, belki bağıra bağıra.

    merak etmeyin beyler ben de sizin gibi düşünüyorum aslında (: yokluyorum sadece.

    akıl odalarım ablasının zütünün büyüklüğüyle doldu taştı. heryerde o var, ona söyleyeceğim sözler, karşısına geçince takınacağım ifade, tavır.
    meçhul bir geleceğin taslağını çıkarmak dereden avuç avuç testiye su taşımak gibiydi resmen.

    hiç görmediğin birine, tanımadığın bilmediğin birine, onun hakkında planlar savurmak. sözler sarfedip evet lan böyle olsun'lar demek.
    imkansızdı bi nevi.

    ama imkansız olan birşey daha vardı..

    o binin dölünün benim bitaneme, biriciğime el sürmesi!

    o yaptı ama???

    yaptı lan o???

    sıçtı kızın ağzına, gözleri yaşlı gelmişti ya o gece ha???

    imkansız yoktu artık benim adıma. imkansız diye birşey yok!!

    olacaklardan ben mesuldüm artık. o çocuğu da saf dışı bırakıp, başıma gelecek herşeyi tek başıma kabullenip köklerini kurutmalıydım bunların.

    ablası ya güzelse?

    ya tatlı, sevimli birşeyse?

    küçük harflerle konuşup sürme çektiği gözleriyle gözlerimi süzerse?

    yakışıklı biniz sonuçta, ya gönlüme girer, gönlümü alıp zütürürse?

    yok lan böyle düşünme! anasını gib hepsinin!

    olacaktı herşey birbir. tüm raylar usta eller tarafından konuluyordu demirlerin üzerine.

    kardeşim üzülmeyecek, herşeyi arkada bırakıp bu acı hatıraları soğuk kış günlerinde hatırlayacaktı bundan sonra.
    yaşanılacak olaylardan sonra..

    o kadar olsun artık di mi? aksini söylersem kendimi, sizi, herkesi kandırmış olurum. o kadar olur..
    ···