1. 51.
    0
    Þimdiye kadarki bütün toplumlarýn tarihi,** sýnýf savaþýmlarý
    tarihidir.
    Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca
    ustasý*** ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli
    karþý-karþýya gelmiþler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi
    zaman açýk bir savaþ, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci
    bir yeniden kuruluþuyla, ya da çatýþan sýnýflarýn birlikte mahvolma-
    larýyla sonuçlanan bir savaþ sürdürmüþlerdir.
    Tarihin daha önceki çaðlarýnda, hemen her yerde, çeþitli
    zümreler halinde karmaþýk bir toplum düzeni, çok çeþitli bir top-
    lumsal mevki derecelenmesi buluyoruz. Eski Roma’da patrisyenleri,
    þövalyeleri, plebleri, köleleri; ortaçaðda feodal beyleri, vasallarý,
    lonca ustalarýný, kalfalarý, çýraklarý,*** serfleri; bu sýnýflarýn hemen
    hepsinde, gene, alt derecelenmeleri [sayfa 132] görüyoruz.

    • Burjuvazi ile, modern kapitalistler sýnýfýn, toplumsal üretim araçlarýnýn sahipleri ve
    ücretli emek kullananlar kastediliyor. Proletarya ile ise, kendilerine ait hiç bir üretim
    aracýna sahip olmadýklarýndan, yaþamak için iþgüçlerini satmak durumunda kalan modern
    ücretli emekçiler sýnýfý. [Engels’in 1888 Ýngilizce baskýya notu.]
    • * Yani yazýlý tarih. 1847’de, toplumun tarih-öncesi, kaydedilmiþ tarih-öncesinde
    varolmuþ toplumsal örgütlenme henüz tamamýyla bilinmiyordu. O tarihten bu yana,
    Haxthausen, Rusya’da, ortak toprak mülkiyetini keþfetti. Maurer bunun, tarihte bütün
    Cermen ýrklarýnýn geldikleri toplumsal temel olduðunu tanýtladý, ve giderek köy
    topluluklarýnýn [Almanca baskýlarda “ortak toprak mülkiyetine dayanan köy topluluklarýnýn”
    deniliyor. -ç.] Hindistan’dan Ýrlanda’ya kadar her yerde toplumun ilkel biçimi olduklarý
    görüldü. Bu ilkel komünist toplumun iç örgütlenmesi tipik biçimiyle Morgan’in gens’in
    gerçek niteliðini ve aþiret ile olan iliþkisini ortaya koyan üstün keþfiyle açýða çýktý. Bu ilkel
    topluluklarýn daðýlmalarýyla, toplumun ayrý ayrý ve nihayet uzlaþmaz karþýtlýktaki sýnýflar
    olarak farklýlaþmasý baþlar. Bu daðýlma sürecini Der Ursprung der .amilie, des
    Privateigenthums und des Staats, 2. baský, Stuttgart 1886’da izlemeye çalýþtým. [Engels’in
    1888 Ýngilizce baskýya, ve -son tümce hariç- 1890 Almanca baskýya notu.]
    • ** Lonca ustasý yani bir loncanýn asal üyesi, bir loncanýn baþý deðil, lonca içinde bir
    usta. [Engels’in 1888 Ýngilizce baskýya notu.]
    • ** 1848, 1872, 1883 ve 1890 Almanca baskýlarda, “kalfalarý, çýraklarý” yerine
    “kalfalarý” (“Geseller”) deniliyor. -Ed.

    Karl Marks-.riedrich Engels
    Komünist Parti Manifestosu

    .eodal toplumun yýkýntýlarý arasýndan uç vermiþ olan modern
    burjuva toplumu, sýnýf karþýtlýklarýný ortadan kaldýrmadý. Yeni sýnýflar,
    yeni baský koþullarý, eskilerin yerine yeni savaþým biçimleri getir-
    mekle kaldý.
    Ne var ki, bizim çaðýmýzýn, burjuvazinin çaðýnýn ayýrýcý özel-
    liði, sýnýf karþýtlýklarýný basitleþtirmiþ olmasýdýr. Tüm toplum, giderek
    daha çok iki büyük düþman kampa, doðrudan birbirlerinin karþýsýna
    dikilen iki büyük sýnýfa bölünüyor: Burjuvazi ve Proletarya.
    Ortaçaðýn serflerinden, ortaya, ilk kentlerin ayrýcalýklý kent-
    lileri çýktý. Bu kentlilerden de burjuvazinin ilk öðeleri geliþti.
    Amerika’nýn keþfi, Ümit Burnu’nun dolaþýlmasý, ortaya
    çýkmakta olan burjuvazi için yeni alanlar açtý. Doðu Hindistan ve
    Çin pazarlarý, Amerika’nýn sömürgeleþtirilmesi, sömürgelerle ticaret,
    deðiþim araçlarýndaki ve genel olarak metalardaki artýþ, ticarete,
    gemiciliðe, sanayie o güne dek görülmemiþ bir atýlým, ve böylelikle,
    çöküþ halindeki feodal toplumunun devrimci öðesine de hýzlý bir
    geliþim getirdi.
    Sýnai üretimin kapalý loncalar tarafýndan tekelleþtirildiði feo-
    dal sanayi sistemi,* yeni pazarlarýn büyüyen gereksinmelerine artýk
    yetmiyordu. Onun yerini manüfaktür sistemi aldý. Lonca ustalarý
    imalâtçý orta sýnýf** tarafýndan bir kenara itildiler; farklý lonca
    birlikleri arasýndaki iþbölümü, tek tek her atölye içindeki iþbölümü
    karþýsýnda yok oldu.
    Bu arada, pazarlar durmaksýzýn büyümeye, talep durmak-
    sýzýn yükselmeye devam etti. Manüfaktür bile artýk yeterli deðildi.
    Bunun üzerine, buhar ve makine, sýnai üretimi devrimcileþtirdi.
    Manüfaktürün yerini dev modern sanayi, sanayici orta sýnýfýn yerini,
    sanayici milyonerler, tüm sanayi ordularýnýn önderleri, modern bur-
    juvazi aldý.
    Modern sanayi,*** Amerika’nýn keþfinin temellerini attýðý
    dünya pazarýný kurdu. Bu pazar, ticarete, gemiciliðe, [sayfa 133] kara
    ulaþtýrmacýlýðýna büyük bir geliþme kazandýrdý. Bu geliþme de,

    • Almanca baskýlarda tümceciðin baþlangýcý þöyle: “Sanayiin daha önceki feodal, ya
    da lonca örgütü”. -Ed.
    • * Almanca baskýlarda, burada ve daha ileride, “orta sýnýf” yerine, “orta tabaka”
    (“Mittelstand”) deniliyor. -Ed.
    • ** Almanca baskýlarda, burada ve daha ileride “modern” yerine, “büyük” deniliyor.
    -Ed.

    Karl Marks-.riedrich Engels
    Komünist Parti Manifestosu

    sanayiin yayýlmasýný etkiledi; ve sanayiin, ticaretin, gemiciliðin, de-
    miryollarýnýn geniþlemesine orantýlý olarak, burjuvazi de ayný oranda
    geliþti, sermayesini artýrdý ve ortaçaðdan kalma bütün sýnýflarý geri
    plana itti.
    Böylece, modern burjuvazinin kendisinin, nasýl uzun bir
    geliþim yolunun, üretim ve deðiþim biçimlerindeki bir dizi devrimle-
    rin ürünü olduðunu görüyoruz.
    Burjuvazinin gösterdiði her geliþmeye, bu sýnýfýn* buna denk
    düþen bir siyasal ilerlemesi eþlik etti. .eodal soyluluðun egemenliði
    altýnda ezilen bir sýnýf,** ortaçað komününde*** silahlý ve kendi
    kendini yöneten bir topluluk olan; þurada baðýmsýz kentsel cum-
    huriyet (Ýtalya ve Almanya’da olduðu gibi), burada monarþinin vergi
    mükellefi “üçüncü katman” olan (.ransa’da olduðu gibi),*** daha
    sonralarý, asýl manüfaktür döneminde, soyluluða karþý bir denge
    unsuru olarak ya yarý-feodallere*** ya da mutlak monarþiye
    hizmet eden ve, aslýnda, genel olarak büyük monarþilerin temel
    taþý olan burjuvazi, en sonunda, modern sanayiin ve dünya pazarý-
    nýn kurulmasýndan bu yana, modern temsili devlette siyasal ege-
    menliði tamamýyla ele geçirdi.
    Modern devletin yönetimi, tüm burjuvazinin ortak iþlerini
    yöneten bir komiteden baþka bir þey deðildir.
    Burjuvazi tarihte son derece devrimci bir rol oynadý.
    Burjuvazi, üstünlüðü ele geçirdiði*** her yerde, bütün
    feodal, ataerkil, romantik iliþkilere son verdi. Ýnsaný “doðal
    efendiler”ine baðlayan çok çeþitli feodal baðlarý acýmasýzca kopardý,
    ve insan ile insan arasýnda, çýplak özçýkardan, [sayfa 134] katý “nakit

    • “Bu sýnýfýn” sözcükleri, 1888 Ýngilizce baskýya eklenmiþtir. -Ed.
    • * Almanca baskýlarda “sýnýf” yerine “tabaka” deniliyor. -Ed.
    • ** “Komün”, doðmakta olan, kentlilerin kendi feodal beylerinden ve efendilerinden
    “Üçüncü Katman” olarak yerel öz-yönetim ve siyasal haklarýný elde etmezden önce bile
    .ransa’da aldýklarý addý. Genel olarak söylemek gerekirse, burada, burjuvazinin iktisadi
    geliþimi için Ýngiltere, siyasal geliþimi için de .ransa tipik ülke olarak alýnmýþtýr. [Engels’in
    1888 Ýngilizce baskýya notu.]
    Bu Ýtalya ve .ransa kentlilerinin kendi kentsel topluluklarýna, feodal beylerinden ilk
    öz-yönetim haklarýný satýn almalarýndan ya da koparmalarýndan sonra verdikleri addý.
    [Engels’in 1890 Almanca baskýya notu.]
    • ** “Ortaça𔠓(Ýtalya ve Almanya’da olduðu gibi)”, “(.ransa’da olduðu gibi)”
    sözcükleri, 1888 Ýngilizce baskýya eklenmiþtir. -Ed.
    • ** Almanca baskýlarda “yarý-feodallere” yerine “tabakalara” deniliyor. -Ed.
    • ** Almanca baskýlarda, “üstünlüðü ele geçirdiði” yerine, “iktidara geldiði”
    deniliyor. -ç.

    Karl Marks-.riedrich Engels
    Komünist Parti Manifestosu

    ödeme”den baþka hiç bir bað býrakmadý. Dinsel tutkularýn, þöval-
    yece coþkunun, darkafalý duygusallýðýn en ilâhi vecde gelmelerini,
    bencil hesaplarýn buzlu sularýnda boðdu. Kiþisel deðeri, deðiþim-
    deðerine indirgedi, ve sayýsýz yokedilemez ayrýcalýklý özgürlüklerin
    yerine, o tek insafsýz özgürlüðü, ticaret özgürlüðünü koydu. Tek
    sözcükle, dinsel ve siyasal yanýlsamalarla perdelenmiþ sömürünün
    yerine, açýk, utanmaz, dolaysýz, kaba sömürüyü koydu.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 52.
    0
    http://www.kurtuluscephesi.com/orjinal/manifesto.pdf
    ···
  3. 53.
    +1 -1
    @24 doğru panpa ben bir manifesto okudum 50 tane solcu kız gibtim
    daha kolay oluyor hem
    ···
  4. 54.
    0
    solcu dediğin bi adam zaten bu anlattığın gibi değildir panpacım.
    ama huur çocuğu dediğin adamı anlatmaya gerek yok 12,5 yıllık hayatını gözden geçir yeter.
    ···
  5. 55.
    -1
    on numara tespit yapmışsın bin okuldada çok bunlardan tiksinyrum amk evlatlarından
    ···
  6. 56.
    +1 -2
    böyle anlatıgının aynısı gibi arkadaşlarım var verdim şunu kardeşim
    ···
  7. 57.
    +1 -2
    solcular devrim ayagına pkk lılarla nerdeyse kardes gıbıler ya kardesım ne gerek var ulkenını bayragını sev ekmegın ıcın calıssana ne gerek var kardes kavgasına
    ···
  8. 58.
    -2
    @27 çoğu böyle bu dangalakların
    ···