1. 8.
    -4
    @5 onlarin anasini gibiyim.
    ben burda savastan kacan insanlari savundun.
    muhaliferi degil.
    ···
  2. 7.
    0
    tutmayın küçük enişteyi
    ···
  3. 6.
    0
    sus lan kaşar
    ···
  4. 5.
    +2 -1
    verdiğiniz maaş ve silahlarla geceleri suriyeye geçip savaşan masum mülteciler mi ? hani şu allahuekber diye bagırıp kafa kesen
    ···
  5. 4.
    +1
    bunu anca suriyeliler dilenirken okur
    ···
  6. 3.
    +5
    al evine besle o zaman dıbına koyayım
    ···
  7. 2.
    +2 -1
    okuyan suriyeli olsun
    ···
  8. 1.
    +6 -17
    11 eylül saldırısından sonra, bahusus amerika'da, tüm müslümanlar terörist muamelesi görmüş idi. olayla hiçbir ilgisi olmayan nice masum müslüman insan, saldırıdan sorumlu tutulmuş, onlarla araya duvarlar örülmüş, onlara iş verilmemiş, onlara "yabancı" gözüyle bakılmış idi. bunun üzerine birçok film çekildi, kitap yazıldı, birçok erdem sahibi insan televizyon programlarına konuk olup konuşmalar yaptı. değişti mi? değişti sanıyorsun, buna inanmak istiyorsun. ama hiçbir şey değişmedi.

    oysa bugün, suriye'deki vahşetten kaçan binlerce suriyeli bahusus hatay sınırlarında, amerikalı müslümanların gördüğü muameleye benzer muamelelere maruz kalıyor. onlara her defasında mülteci oldukları hatırlatılıyor, onlara her defasında "korkulu" gözlerle bakılıyor ve daha kötüsü bu hissettiriliyor. 

    bunun bilincinde olmama karşın, ben bile, dün iskenderun sahilde bir dostumla, denize nazır bir mekânda çay içip sohbet ederken, gördüğümüz kara çarşaflı kadınları tuhaf karşıladık. zira iskenderun'da sayıları o kadar çok değildi kara çarşaflıların. biliyorduk ki, bizim gördüklerimiz suriye'den buraya sığınan insanlardı. 

    ne esad'ın ne de ona muhaliflerin vahşetinden sorumlu olan bu insanlar, derin bir mutsuzlukla yaşıyorlar burada. zira hataylı olarak bir defa korktuk reyhanlı saldırısında. şimdi istiyoruz ki, onlar korksun bizden. 

    korku yaşadıkça, insanca bakmak ölüyor. ben bunu bir kez daha anladım. 

    bahçede kazma-kürek debelenirken ben, o an'da yoldan geçerken bana selam verip, yardım edeyim mi diyen mülteciye nasıl sen ajansın diyebilirim? aralarında illa ki art niyetli insanlar vardır, doğru. ancak ben, kötü niyetliler uğruna iyi niyetlileri görmezden gelememem. katillere prim vermeyeceğim diyerek, mazlumlarla ekmeğimi paylaşmaktan vazgeçemem.
    ···