sözlükteki kadınlar hangi yemekleri biliyo

yapmayı biliyo yani. başlık sığmadı. neyse kankalar diyeceğim şu ki benim bir manitam vardı allah sizi inandırsın, o yeri göğü yaradan, o yücelerin yücesi, yüzü nuru nuruna kurban olduğum o güzel varlık şahidim olsun ki benim bir manitam vardı taşş.. öyle böyle değil ama afrodit ya. boy desen 1 70. kilo desen kate upton, yüz desen esmer saç desen siyah, göz desen kahverengi,ses desen tahrik ediyor fizik desen am züt baş bel yarabbi yıkılıyo... öyle böyle değil yani.

lan dedim bu hatun benle niye çıkıyo? düşündüm taşındım bunda bi iş var dedim. misal kadın tahsilli değil. ben makine mühendisiyim, o iş güvenlikçi. öyle iki yıllık gibko bi üniversite okumuş üniversite demeye bin şahit. stajda tanıştık bunla. kültürlü de hatun. yani okuyo ediyo siyasi meselelere acayip merakı var acayip duyarlı. böyle olmaz dedim. benim gibi tonla mühendis var, niye onların hiçbiri değil de ben. ben de hem çirkinim, hem asosyalim, yani reelde görün beni iki lafı bi araya getirip konuşamam bile, az biraz da kitap okumuşluğum, biraz da siyasi konulara merakım var ama benim kat be kat üstüm adam kaynıyo etraf.

neyse tuttu bana çıkma teklif etti bu. haydiiii dedim. iş iyice rüyaya dönüyo. kabul ettim lan. çıktık bunla. baya da bi çıktık yani. sonra ayrıldık ettik. yine görüştük ayrıldıktan sonra. bu seni unutamadım neyin dedi, kalktı bi gün benim çalıştığım yere geldi. görmek istiyomuş. iyi gel dedim. yani bu ayarda hatun kaç yaşındayız ikimiz de. yaşıtız. o da ben de 88'liyiz. yıllar geçmiş ayrılmanın ardından benim için ağlıyo. ben ömrümde böyle şey görmedim. bu gösterince hem hoşuma gidiyo, hem de kıllanıyom hafiften.

neyse işte o gün gelince ne olduğu ortaya çıktı. bizim iş yerinde ufak bi elektirikli tek göz ocak var. ben buna suyu koydum çıktım bi yere bakmam lazımdı. şunu dedim kaynarsa demler misin işte arıza çıkarıyo çok bekleyince falan diye. bi tane ocak öyle yanmıştı ilk geldiğimde. yeniydim hala korkuyodum. söyledim işte ayıp olmasın diye de anlattım. neyse gittim geldim kankalar bu suya bir çay atmış 5 kaşık. yemek kaşığı amk. hatta ondan da büyük. küçücük demlik lan. su kaybolmuş nerdeyse. lan hepi topu iki kişiyiz orda. o bi de ben. 10 kişi olsan bile o kadar çay ne lan. altında su bile yok. amk senin ya dedim.

yani anlayacağınız bu hatun çay bile demlemeyi bilmiyomuş. babası öyle şımarık yetiştirmiş. bu da ne okumuş, ne elinden iş gelmiş, el bebek gül bebek öyle güzelliğine güvenmiş, babası da zengin falan değil. zengin koca bulurum diye bu aptal bugün 27 yaşında işte onca sene yaşamış. ulan çöp olur da böyle mi olur. düşünün o kadar mal. kimsenin almayıp taaa gelip allah'ın bile gibtir ettiği bana kalmasından kıllanmakta nası haklıymışım gördüm o an. dedim giberim böyle hayatı. neler görecez daha.

neyse çok uzatmadan gelelim konumuza şimdi ben bunların evine gittim diyelim, amlarını zütlerini patos edene kadar gibtim, gece de kaldım. sabah kalkınca bana ne yemek yapacaklar. karnım aç amk. madem inci'den hatun bulacaz, hatun arıyoz burdan... aradığımıza değiyo mu?

özet: neler yapabiliyosunuz yazın. niye merak ettiğimi soruyosanız da yazdığımı okursunuz işte.