"... o yüzden sözlüğe anlam yüklemek sözlük üzerinde yazı yazan yazarlarıda anlamdırmak demek olduğundan bir nevi onları somut bir varlıktan sözlük gibi bir soyutluğa çekmekten başka bir şey değildir. evet burda yazan yazarlar soyuttur. burda bir anlam ifade eden gerçekte bir anlam ifade etmiyordur."
bu bağlamda benim de dikkat çekmek istediğim bir nokta var.
pgibiyatristlerin son çalışmalarıyla birlikte internet bağımlılığı denilen olayla duygudurum bozuklukları
* ve kişilik bozuklukları arasında sıkı bağlar olduğu kanıtlandı. bugün artık her yerde birçok insanda sanal aleme bağlılık, 2 gün üst üste internete giremediğinde bir sendrom halinin görüldüğü bir gerçek. internete girememek, yani feysbuka, sözlüğe, arkadaşlara vs.bakamamak... - ki bu aşırı bağımlılık
* da aslında insanın günlük hayatı içerisinde gerçekleştiremediği birçok arzusu, hayali ya da yaşadığı sıkıntılardan kaynaklanır; yani bir nevi
sosyalleşme sürecinde karşısına çıkan nice engel sonucu kurtuluş ve hislerin dışavurumu olarak
sanal bir sosyalleşme içine girmektir bu. bu anlamda yukardaki alıntılanmış bölüme de bakacak olursak insanlar günlük hayatın, yani yaşamanın, maddenin,gerçekliğin ve somut olanın dışındaki bir dünyayı sözlükte yazarak kuruyorlar. bu belki içtekilerin dışa vurulmasıdır, rahatlama ve boşalmadır; böyleyse sağlıklı olabilir de. ama bir de gerçek yaşantıdaki bir dışlanmışlık ve yalnızlık hissi karşısında buralarda, internet ortamlarında bir gruba girmek, "kendisine ait" olabilecek bir "ortam"a sahip olmak vs.suretiyle
yapay bir kendilikle bir kişilik kurma yolundaki insanı, pgibiyatri ve pgiboloji ilimlerinin yukarıda da arzettiğim bazı bilgileri açısından sağlıklı bulmam mümkün olmaz.
