1. 26.
    0
    milattan önce yaklaşık 4876 yılında soğukun sonlarına doğru doğdum yani şu an 6889 yaşındayım bu 25 yaşında çalışmaya başlayıp 100 yaşımda bıraktım işi. asırlarca soğuk dağlarda ve deniz kıyılarında yaşadım veba salgını sırasında güneşin doğumunda gittim. gladyatör bir kölenin yanında imparatorluğa karşı savaştım. isyanımız bastırıldı ama 800 kadar kişiyle dağlara kaçtık orada huzur içinde bir kaç asır yaşadım ama sevdiklerimin, oğullarımın, kızlarımın ölümlerinin kederi beni güneye sürükledi. güneyde yeni bir dinle tanıştım ama hiçbir zaman hiçbirini kabullenemedim. tanrı beni sevmiyor muydu? neden beni yüzlerce yıldır yanına geri almıyordu? savaşlarla, işlerle kazandığım serveti de kabullenemedim. bir imparatorluk çökerken yenisi doğuyordu. o zamanlarım da ziraat işleriyle geçti. binlerce savaşa girdim. bu imparatorlukta 100 yıl kalamadım. halk rahattı ama devlette yetkililer çok üstün görülüyordu. yeniden güneşin doğduğu topraklara gittim bu sefer daha büyük bir yoksulluğun içine dalmıştım. insanlar acınacak halde bile değillerdi. onlara kimse yardım edemezdi. ben de yoluma devam ettim. kısa boylu, çekik gözlü kalabalık ve bir o kadar da yoksul bir halk vardı burada ama köklü bir kültürleri, inanılmaz bir azimleri vardı. uzunca bir süre burada kaldıktan sonra güneşin doğumuna yelken açtım. artık başka bir dünyadaydım ama burada insan bulmak zordu ve insanlar çok da yardımsever değillerdi. güneşin doğumuna devam ettikçe çöllere girdim, ardından dağlara tırmandım. ve yine uçsuz bucaksız bir mavilikte buldum kendimi. dünya sandığımdan da büyüktü. yoluma hiç ara vermeden devam ettim. yeni bir kara gördüğümde hiç bu kadar şaşırmamıştım. insanlar tanıdıktı bildiğim dille konuşuyorlardı. yollar sokaklar bildiğim gibiydi. anlaşılan başladığım yere geri dönmüştüm. bu sefer veba salgınından kırılan bir toplum yerine kültürün ışığıyla parıldayan bir medeniyet vardı karşımda. insanlar okuyor, araştırıyor, doğruyu buluyorlardı. ben yolumda devam etmek istedim. ziraat işlerimi yaptığım topraklar hala bıraktığım gibiydi. insanlar gelişmemiş, okumuyor, hala aynı düşünüyorlardı. anadolu denmişti bu toprağa. insanı sıcak ama cahildi. bir lider çıkmadı yıllarca. büyük savaş gelip geçtiğinde geldi o. işgalcinin ayağına çelme taktı. bunun gerisini biliyorsunuz zaten eşsiz zafer hikayesini...
    Tümünü Göster
    ···