the inci

kendi öz kuzenlerimizi de ortadan kaldirdiktan sonra dogal ortam tümüyle bizim kontrolümüze gecti, diger türler insan'dan uzaklasarak hayatta kalmaya yöneldi cünkü artik yeni dinozor irki bizdik ve hersey bizim kontrolümüz altindaydi.

tüm dünya'ya yayilmaya basladik, gittigimiz heryere ise en temel özelligimiz olan sömürü politikasini tasidik ve herseyi kendimize hizmet etmeye zorladik.

birbirinden kopan insan topluluklari asla izolasyona ugramadi cünkü o kadar zeki bir türdü ki insan her sartta ve her kosulda durumu kotararak problemi cözmeye odaklanabiliyordu.

nihai sonucu degistirebilecek kadar etkindik, bu özelligimiz ise bizden önceki hicbir tür'de olmayan birseydi.

doga ile savasmak basitlesmis gibi göründü, bu yüzden kendimize yeni hayali düsmanlar üretmeye calistik. bunun nedeni ise savasin insani daha cevik ve yaratici kildigi gercegiydi.

yüksek popülasyona ve cagin en yüksek teknolojisine sahip insan irklari digerlerini egale etmeye basladi, doga ile savasmayi biraktigimiz anda dogayi yeni savasimizda kendimize cikar saglayacak bir silaha dönüstürdük.

güclü olan irklar zayif olanlari yoketmekle tehdit ediyordu, kural basitti; ya güclü olanin sartlari yerine getirilecek ya da zayif olan bu sistem'de kendisine bir yer bulamayacakti. zayif olanin hicbir sansi yoktur, hicbir yerde.

insan türünün klasifikasyonunda üst basamaklarda yeralan irklar kendi aralarinda koalisyon kurdu, en güclü olan liderlik ederken daha az yetenekli olanlar ise sömürüden pay alma karsiliginda lider kabilenin etrafinda toplanarak ona destek oldu. koalisyon güclerinin ilk icraati hükmettikleri topluluklari her yönden baskilamaya almayi saglayacak halüsinojenler üretmekti. bu karar neticesinde, bugün yeryüzüne yayilmis olan dinlerin ilk temelleri atildi.

tanri icad edildi ve altin tepside bir hediye gibi yönetilenlere sunuldu. nasil ki truva krali savas sonrasi kiyi seridinde gezintideyken bir at görüp onu hediye zannederek kalenin icerisine soktuysa, yönetilenler de ayni mantikla davrandi ve cevaplayamadiklari sorularda kendilerine yardim edebilecegi düsüncesiyle tanri kod adli ati iclerine aldilar. tanri virüsü oldukca iyi kodlanmisti bu yüzden halüsinojen etkisi cok ama cok kuvvetliydi.

simdi bir düsünün; yeryüzünde 40.000 din 70.000 peygamber ve 118.000 tanri var, bunlarin cogu birbirinden habersiz, birbiri ile baglantili olanlarda sürekli ben daha iyiyim mantigi gütmekte burda ki anahtar kelime; ben daha iyiyim dir, cünkü bu gercekten dogru. en son ortaya cikan din hepsinden daha basarilidir cünkü eski sürümdeki hatalar yeni versiyonda düzeltilmektedir. insanlari en iyi baskilama yöntemi dindir cünkü din sizi sistem'e gönüllü hizmet etmeye iter.

dinleri yaratan tanrilar insanligin icinden cikmis sistem mühendisleridir. ve sizin icin tüm hayatlarini sadece tek bir proje üzerinde harcadilar, sizi daha fazla kontrol etmek/mutlu etmek icin.
kapali kapilar ardinda tasarlanan projeler ile sizlerin seve seve kabul edebileceginiz yepyeni halüsinojenler üretildi, tanri imgeleri revize edildi. dinler tarihine bakarsaniz insanlik gelistikce tanri karakterlerinin de buna dogru orantili olarak komplekslestigini göreceksiniz. bu dinlerin en temel özelligidir. bir tanri bir insan'dan daha zeki olamaz. cünkü en zeki tanri en zeki toplum mühendisinin ta kendisidir.

karnim gercekten ac ve birseyler yemem lazim. takip edenler varsa burda olduklarini belli ederlerse sevinirim. döndügümde kaldigimiz yerden devam edecegiz.

bekliyoruz tanta

rezerve

bekliyoruz yazının sonunu

panpa nerelerdesiiin

hadi lann up up

nerdesin be panpa , ne yemekmiş

panpa sen yemek yicem dedikten yarım saat sonra makarna yaptım sosunu falan yaptım afiyetle yedim şimdi de sigaramı yakıyorum ama sen hala yoksun oha.

@188 sistem bu beyler verdim şukunu